logo

trugen jacn
10 Nisan 2025

Çin’in Türkiye’de Başını Ağrıtan Halkla İlişkiler
Çin ekonomisinde 1978 yılında Deng Şiaoping’in reform ve açılım politikalarına geçişini takip eden on yıllardaki çift haneli büyüme, Türkiye’deki kamuoyunun bir kesimi de dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde bir cazibe unsuru oldu. Elbette ÇKP de ülkenin yurtdışındaki imajını iyileştirmek amacıyla bu ekonomik başarıdan olabildiğince yararlanmaya çalışıyor. 2012’de başa geçen Şi Cinping, “Çin’in hikâyesini hak ettiği şekilde anlatmak” konusunda daha da büyük çabalara girişti.13 Bugün Çin’in yumuşak güç araçları arasında geleneksel ve dijital medya, etkileşim için kültürel kurumların kullanımı, diplomatik platformlar ve KYG gibi büyük ölçekli yatırım projelerinin halkla
ilişkiler sahasındaki etkilerini sayabiliriz.14 Çin’in dört bir yanda gönülleri ve zihinleri fethetmek için kullandığı yumuşak güç araçlarının çoğu, bu ister bir Konfüçyus Enstitüsü -Komünist Parti destekli bir Çince eğitim platformu- isterse de Çin Radyosu’nun yerel şubesi biçiminde olsun, Türkiye’de de var. Ne var ki, resmî düzeyde olumlu seyreden Çin-Türkiye ilişkilerine rağmen, Çin propaganda teşkilatının yerel ölçekteki zayıflığı Türkiye’de istenen sonuçlara ulaşmayı engelliyor. Çin’in iletmek istediği
mesajların önündeki en büyük engel, Türk kamuoyunda Çin’e karşı hissedilen olumsuz algının aleyhte yarattığı medya ortamı. Nitekim Türkiye’de son yıllarda yapılan kamuoyu yoklamaları, Çin’in ne mucizevi ölçekteki ekonomik büyümesinin ne de yürüttüğü kamu diplomasisi girişimlerinin Türkiye’deki imajını esaslı şekilde iyileştirebildiğini gösteriyor. Örneğin, Türkiye’de 2005 yılından  2019 yılına dek yapılan Pew Araştırma Merkezi anketleri, Türk halkının en az yüzde 60’ının Çin’e
halen şüpheyle yaklaştığını ortaya koyuyor.15 İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından Ağustos 2020’de yapılan bir anket araştırmasının sonuçlarına göre, halkın yüzde 61,3’ü Çin’i “olumsuz” ya da “çok olumsuz” olarak nitelerken, dost bir ülke olarak görenlerin oranı yüzde 10,6’da kalmış.16 Daha yakın bir tarihte İstanbul’daki Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Türkiye Çalışmaları Grubu tarafından yapılan bir

Share
77 Kez Görüntülendi.