Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Doğu Türkistanlı Şair-Yazar ve İnsan Hakları Aktivisti Aziz İsa Elkun Doğu Türkistan’ın Aksu kentinde yaşayan Annesi Hafize Hanım ile en son 2011’de Londra’da görüşmüş ve 2017’da telefonla konuşabilmişti. Çini işgal rejiminin 01 Nisan 2017’de Doğu Türkistan’da ” Terörcüler ve Radikaller ile Savaş” adı ile ÇKP devlet Terörü ile etnik Soykırım kampanyasını başlatmasından sonra hiç bir şekilde görüşememiş ve haber alamamıştı. 7 yıl sonra Çin İşgal Polisi’nin gözetiminde bir kaç dakika ile de olsa telefon ile sesini duyabildi. BBC Türkçe muhabiri Mücehver O’Really’nın 01 Mart 2025’de Aziz İsa Elkun ile yaptığı raportaji aşağıda sunuyoruz.(UYHAM)
Başkent Londra’nın Kuzey bölgesinde yaşayan Uygur Şair-Yazar ve İnsan Hakları Aktivisti Aziz Isa Elkun, annesinin hayatta olup olmadığını bilmeden yedi yıl geçirdi. Geçtiğimiz yılın nisan ayında bir gün, isimsiz bir kişi kendisine Annesinin Çin Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile kendisi ile görüşmek istediğini söyledi ve Annesi Hafizehan Hanım ile görüntülü olarak görüşmesini sağladı.
Annem 2018’de Tutuklandı ve Toplama Kampına Hapsedildi
54 yaşındaki Aziz İsa Elkun, annesi Hepizikhan Hanım’ın 2018’de Çin işgal rejiminince gözaltına alınarak adı bilinmeyen bir Çin tipi Toplama kampına hapsedildiğini ve yıllar sonra serbest bırakıldığı bilgisine dolaylı yollardan ulaştığını söyledi.
Çin Yönetimi Uygurları toplu tutuklama ile Çin tipi Toplama kampları kampanyasının başladığı 2016’dan bu yana Uygur bölgesinde “Yeniden Eğitim Merkezleri” adı altında ülke genelinde açtığı yüzlerce Çin tipi Toplama kamplarında 1-3 milyon arasında olduğu tahmin edilen Uygur Müslümanını gözaltına alarak her türlü kötü muamele, sağlıksız hayat şartları, yetersiz beslenme baskı, zulüm ve işkenceler altında esir tutmaktadır. Bu durum bu Kamplardan bir şekilde kurtulan Kamp mağdurlarının tanıklıkları ile kanıtlanmıştır. Ancak, Çin işgal yönetimi bütün bu kanıtlara ve canlı tanıkların tüm bu anlattıklarını inkar ediyor bu kampların “yeniden eğitim merkezleri” olduğunu öne sürüyor ve tutuklulara kötü muamele iddialarını reddediyor.
Aziz İsa Elkun, 82 yaşındaki Annesi ile 2017’den bu yana ilk kez Ocak 2025’te konuştuklarını söylüyor ve Annesinin telefonda konuşurken, “Annem Çok ağlıyordu ve benimle konuştuğu için çok seviniyordu. Telefon görüşmesinin Çin polisi tarafından izlendiğini düşünüyorum, bu yüzden ne söylediğimize dikkat etmemiz gerekiyordu.” dedi. Ben Anneme sağlığını soruyordum o ise, benim ailemi ve çocuklarımı soruyordu. Aziz, ” 7 yıldır, Annemin sesini duyamadığım ve kendisi ile konuşamadığım için çok acı çektiğini ve sürekli deprasyonda kaldığını söylüyor. Bu kez Annesi ile yaptığı bu telefon görüşmesinin kendisini motive ettiğini ve sevindirdiğini belirterek “Ancak, sevincimden şaşkın bir halde idim ne hissettiğimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.” diyor.
Çin’in kendisine ve tüm Uygurlara yönelik baskı ve zulmünden dolayı İngiltere’ye sığınmak zorunda kaldığıı belirten Elkun, Çin hükümetinin Uygur Müslümanlarına yönelik baskı zulüm ve kötü muamelesini anlatarak ve kaleme alarak karşı çıktığını belirtiyor.
Kendisi düşünceleri ve bazı Aktiviteleri nedeniyle 1999 yılında ülkesini terk etmek zorunda kalmış ve 2001 yılında Londra’ya yerleşmiştir. Aziz şu anda İngiliz vatandaşıdır ve başkentte eşi ve üç çocuğuyla birlikte yaşamaktadır. Aziz, “Topraklarımızda 20 milyon Uygur yaşıyor ve Çin hükümeti Uygurların anavatanlarıyla olan bağlarını koparmaya ve yok etmeye çalışıyor. İnsanlık tarihinde Çin’in günümüzde Uygurlara yönelik böylesi bir baskı ve zulüm yaşanmamıştır. Çin’in baskıları ve insan hakları ihlalleri benim kavrayış ve ifade gücümün çok ötesinde ve tam bir vahşet boyutundadır. ” ifadelerini kullanıyor.
Uygurlar Dini İnanışları ve Kültürel Kimliği nedeniyle Baskı ve Zulme Maruz Kalıyorlar
BBC’nin 2022’de yaptığı bir araştırmasında Uygur bölgesinde Çin’in toplama kamplarında tutulan Uygurları İslami inançlarından ve kültürel değerlerinden zorla koparmak ve bu değerlerini inkar etmeleri için onlara fiziksel ve psikolojik baskı, zulümler çeşitli şiddet ve işkencelere başvurduğunu ortaya koydu. Newcastle Üniversitesi’nde Çin çalışmaları alanında uzman olan Dr. Joanne Smith Finley, “Aziz Elkun’un durumu, Uygurların yaşadıkları dramatik ve çok büyük bir hikayesinin küçük bir örneğidir.” diyor.
Çin’in Uygurlara Uyguladığı Tam Bir Çin Devlet Terörüdür
Aziz İsa Elkun sözlerini şöyle devam ettiriyor : ” Çin’in Ülkemde uyguladığı tam bir Çin devlet terörüdür. Uygur bölgesinde gördüğümüz şey, benim devlet terörü olarak tanımladığım bir kampanyadır. Devlet, Uygur Müslümanlarına yönelik terör eylemleri, toplu tutuklamalar ve Köle/İşçi olarak zorunlu çalıştırma sistemini kullanarak herkesin korkmasını ve Çin’e sadakat göstermesini sağlayacak bir dehşet ortamı yaratmıştır. Toplama kamplarındaki Uygur tutukluların Çince öğrenmeye, Çin komünist Partisi slogan ve söylemlerini Çince olarak ezberlemeye zorluyorlar. Kamplarda esir tutulanlar tam bir askeri disiplinle yaşamaya zorlanıyorlar. Kamplarda yetersiz baslanmas hejyensez ortam,kötü muamele baskı, zulüm ve işkenceler nedeniyle bir çok tutuklunun hüayatlarını keybettiğini söyledi. Ayrıca tutuklular kaldığı koğuşlarda sürekli çalışan güvenlik kameralar ve mikrofonlar ve diğer kontrol ve gözetleme aygıtları ile 7/24 süre ile izleniyorlar. Tutuklu Uygurlar fiziksel ve ruhsal olarak etnik olarak aşağılanıyorlar ve hakarete uğruyorlar.
Çin, Uygurların Evlerindeki Kur’an-ı Kerim ve dini Kitapları Toplayıp Yakıyor
Çin yönetimi İslam dini başta diğer tüm inançları düşman ilan etmiş durumda.Hatta Çin Lideri Xi “ÇKP’ne bağlı Din adamlarına “İslamın Çinlileştirilmesi” talimatını vermiştir. Uygurların evlerindeki Kurani Kerimler,Dini kitaplar ile Uygurların tarih ve edebiyatına ait tüm eserlere zorla el koyuyor ve bunları meydanlarda topluca yakarak yok ediyor. Bunun yanında kadınların baş örtüleri, din inançlarına uygun kıyafetleri Seccadeleri ve islam dinini çağrıştıran tam objeleri de aynı şekilde yok ediyor. Çin yönetimi bunun yanında Uygurların yurtdışındaki aile ve yakınları ile telefın veya diğer haberleşme araçları ile iletişim kurmalarını da yasaklamış durumda.Buna uymayanlar ise, terörcü olmakla suçlanıyor ve ağır hapisle cezalandırıyor.
Aziz Elkun : Çin Annemin Yanıma Gelmesine İzin Vermeli
Aziz İsa Elkun, Çin yönetiminin , 82 yaşındaki annesinin yaşadığı İngiltere’ye yanına gelmesine ve ileri yaşlardaki annesine kendisine bakmasına izin vermesi çağrısında bulunuyor. Annesinin ne kadar ömrü kaldığını bilmediğini bu yüzden bu konuda İngiliz hükümetinin Annesi konusunda kendisine yardımcı olması için : ” İngiliz hükümetine çağrıda bulunuyorum ve Çin’in yanıma gelebilmesi için Anneme pasaport vermeleri konusunda yardımcı olmasını istiyorum,Annemin son günlerinde onunla birlikte olabilir ve kendisinin bakımını yapabilirim.”diyor.
Aziz’in İngiltere Yönetimine Çağrısı Cevapsız Kaldı
Aziz, İçişleri Bakanlığı’ndan annesine bakabilmesi için yaşadığı İngiltere’ye gelebilmesi için Pasaport alaması konusundaki bu yardım çağrısı reddedildi. İngiltere İçişleri Bakanlığı BBC’nın Elkun’un Annesi konusundaki yardım çağrısı hakkındaki sorusunu “Hükümetin uzun süredir uyguladığı politikalar gereği bireysel başvuruları kabul etmiyoruz ve bu çağrı hakkında yorum yapmıyoruz. Bakanlık Sözcüsü, İngiliz vatandaşlarının geniş aile üyelerini Birleşik Krallık’a getirmelerinin otomatik bir hak olmadığını belirtti. Ancak, ” Bir İngiliz Vatandaşı yetişkin ve bakmakla yükümlü olduğu aile ve yakınlarını rotası dahil olmak üzere toplum kuralları kapsamında başvuruda bulunabilirler.” sözlerini de ekledi.
İngiltere’de Benimle Aynı Durumda Olan Uygurlar Var. Ancak onlar Konuşmak İstemiyorlar !
Aziz İsa Elkun, Çin’in Uygurlara yönelik bu insanlık suçlarını sadece kendi ailesi ve yakınlarına karşı işlemediğini tüm Uygurların bu ÇKP baskı ve zulmünden nasibini aldığı belirtiyor. İngiltere’de kendisiyle aynı durumda olan çok sayıda Uygur yaşadığını ancak, bunların kendisi gibi ülkesi ve halkının içinde bulunduğu dramatik durum ve Çin hakkında adına konuşmak istemediğini belirerek :”Bu Uygur ailelerin çoğu konuşmaktan korkuyor çünkü Çin’in ülkesinde yaşayan aile üyelerini misilleme yaparak cezalandırmasından korktuğunu belirtiyor. Konuşurlarsa bunun kötü sonuçlarıyla karşılaşacağını düşünüyorlar,” dedi.
BM. ve 11 Batılı Ülke Çin’in İnsan Hakları İhlallerini İnsanlık ve Soykırım Suçu Olarak İlan Etti
BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi 3 yıllık bir araştırma sonunda yayınladığı Uygur raporunu 31.08.2022 ‘de Cenevre’deki merkezinde açıkladı. Raporda Çin’i Uygur eyaletindeki insan hakları ihlallerinin“insanlığa karşı ve etnik Soykırım suçları” olarak açıkladı.BM. raporunda Çin’in bu İnsanlık suçlarını işlediğine dair ellerinde açık ve net kanıtlar bulunduğu de bildirdi.
Ancak, Çin yönetiimi bu rapora itiraz ediyor ve sürekli reddediyor. ABD.başta 11 batılı ülke de Çin’in Uygurlara karşı işlediği insan hakları ihlallerini “İnsanlık Suçu- Etnik Soykırım ” olarak ilan etmiş bulunuyor.
KAYNAK : “https://www.bbc.co.uk/news/articles/crmjndmmnmno.amp?fbclid=I
BENZER HABERLER