logo

trugen jacn
02 Mart 2025

ELKUN:AKSU’DAKİ ANNEM İLE 7 YIL SONRA POLİS GÖZETİMİNDE TELEFONLA GÖRÜŞTÜRÜLDÜM!

Aziz ve annesi Helizkhan, Londra'daki Oxford Circus İstasyonu'nun önünde güneş ışığında duruyorlardı

 UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Doğu Türkistanlı Şair-Yazar ve İnsan Hakları Aktivisti Aziz İsa Elkun  Doğu Türkistan’ın Aksu kentinde yaşayan Annesi Hafize Hanım ile   en son 2011’de Londra’da görüşmüş ve 2017’da telefonla konuşabilmişti. Çini işgal rejiminin 01 Nisan 2017’de Doğu Türkistan’da ” Terörcüler ve Radikaller ile Savaş”  adı ile ÇKP devlet Terörü ile etnik Soykırım kampanyasını başlatmasından sonra hiç bir şekilde  görüşememiş ve  haber alamamıştı.   7 yıl sonra  Çin İşgal Polisi’nin gözetiminde bir kaç dakika ile de olsa telefon ile  sesini  duyabildi. BBC Türkçe muhabiri Mücehver O’Really’nın  01 Mart 2025’de  Aziz İsa Elkun ile yaptığı  raportaji aşağıda   sunuyoruz.(UYHAM)

Başkent Londra’nın Kuzey bölgesinde yaşayan Uygur Şair-Yazar ve İnsan Hakları Aktivisti   Aziz Isa Elkun, annesinin hayatta olup olmadığını bilmeden yedi yıl geçirdi. Geçtiğimiz yılın nisan ayında rastgele bir gün,  isimsiz bir kişi kendisine Annesinin Çin Dışişleri Bakanlığı  aracılığı ile kendisi ile görüşmek  istediğini söyledi ve Anne Hafizehan Hanım ile görüntülü olarak görüşmesini sağladı.

54 yaşındaki Aziz İsa Elkun, bir Müslüman Uygur  olan annesi Hepizikhan’ın 2018’de  Çin işgal rejiminince gözaltına alınarak  adı bilinmeyen bir Çin tipi Toplama  kampına hapsedildiğini ve yıllar sonra   serbest bırakıldığını söyledi.

Çin Yönetimi  toplu tutuklama ve Çin tipi Toplama kampları kampanyasının başladığı  2016’dan bu yana  Uygur bölgesinde  “Yeniden Eğitim Merkezleri” adı altında ülke genelinde açtığı yüzlerce Çin tipi Toplama kamplarında  1-3 milyon arasında  olduğu tahmin edilen  Uygur Müslümanını gözaltına alınarak  her türlü kötü muamele,sağlıksız hayat şartları, yetersiz beslenme  baskı, zulüm ve işkenceler  altında  esir tutulduğu bu Kamplardan kurtulan Kamp mağdurlarının tanıklıkları ile kanıtlanmıştır. Ancak, Çin işgal yönetimi bütün bu kanıtlara ve  canlı tanıkların tüm bu anlattıklarını inkar ediyor  bu kampların “yeniden eğitim  merkezleri olduğunu öne sürüyor.  ve kötü muamele iddialarını reddediyor.

Aziz, hükümete, 82 yaşındaki annesinin İngiltere’ye gelmesine ve kendisine bakmasına izin vermesi çağrısında bulundu.

Çin Büyükelçiliği’ne yorum için ulaşıldı ancak herhangi bir yanıt alınamadı.

 

Video altyazısı,İzle: Londra’daki Uygurlar: ‘Yedi yıl sonra nihayet annemle konuştum’

Aziz, 2017’den bu yana ilk kez konuştukları anı hatırlayarak, “Çok ağlıyordu ve benimle konuştuğu için çok minnettardı.

“Çağrının Çin polisi tarafından izlendiğini düşünüyorum, bu yüzden ne söylediğimize dikkat etmemiz gerekiyordu.

“Ben ona sağlığını soruyordum, o da ailesini soruyordu.”

Nisan 2024’ten bu yana annesiyle dört kez görüşebildi, son görüşme Ocak 2025’te gerçekleşti.

Çin polisinin aramaları dinlediğine inanıyor.

Aziz, “Annemle düzgün konuşamadığım için her gün depresyona giriyorum,” dedi. “Bunun bana hissettirdiklerini nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.”

Uygurlar Kimdir?

Beş yıl önce BBC Aziz’le bir röportaj yapmıştı ve annesinin kampta hayatta olup olmadığını bilmediğini söylemişti.

Sincan’dan sürgün edilen akademisyen Aziz, Çin hükümetinin Uygur Müslümanlarına yönelik muamelesini kaleme aldı ve buna karşı çıktı.

Aktivizmi nedeniyle 1999 yılında Sincan’ı terk etmek zorunda kalmış ve 2001 yılında Londra’ya yerleşmiştir. Aziz şu anda İngiliz vatandaşıdır ve başkentte eşi ve üç çocuğuyla birlikte yaşamaktadır.

Aziz, “Topraklarımızda 20 milyon Uygur yaşıyor ve Çin hükümeti Uygurların anavatanlarıyla olan bağlarını koparmaya ve yok etmeye çalışıyor.

“İnsanlık tarihinde böyle bir şey yaşanmadı, benim kavrayış ve ifade gücümün ötesinde, vahşetin boyutu.”

Aziz ve annesi Hepizikhan Nizamidin Buckingham Sarayı önünde

Resim kaynağı,Aziz İsa Elkun

Resim yazısı,Aziz, 82 yaşındaki annesine İngiltere’de bakmayı umuyor

BBC’nin 2022’de yaptığı bir araştırma, Sincan’daki kamplarda Uygurları İslami inançlarından uzaklaştırmak için şiddet ve işkence kullanıldığını ortaya koydu.

Newcastle Üniversitesi’nde Çin çalışmaları alanında uzman olan Dr. Joanne Smith Finley, “Aziz’in durumu, daha büyük hikayenin küçük bir örneği” dedi.

“Gördüğümüz şey, benim devlet terörü olarak tanımladığım bir kampanyadır.

“Devlet, Uygur Müslümanlarına yönelik terör eylemleri, toplu tutuklamalar ve zorunlu çalıştırma sistemini kullanarak herkesin korkmasını ve Çin’e sadakat göstermesini sağlayacak bir dehşet ortamı yarattı.

“İnsanlar Kur’an-ı Kerim’i yakıyor ve yurtdışındaki sadık akrabalarıyla irtibatını kesiyor.”

Londra'da "özgür konuşma alanı" yazan protesto posterleri taşıyan insanlar

Resim kaynağı,PA Medya

Resim yazısı,Uygurlar da dahil olmak üzere diasporik gruplar Şubat ayında Londra’daki yeni Çin Büyükelçiliği önünde protesto düzenledi

Aziz yalnız değil. Londra’da kamplarda birkaç aile üyesi bulunan birçok Uygur Müslümanı tanıyor.

Aziz, “Akrabaları Çince öğrenmeye, Çin komünist partisi hakkında, askeri tarzda bir disiplinle zorlandılar,” dedi. “Kampta bir kadın bile öldü.

“Her odada kameralar ve mikrofonlar var ve orada izleniyorlar. Uygurlar fiziksel ve ruhsal olarak aşağılanıyorlar. Bu kamplar hala var.”

‘Konuşmam lazım’

Aziz, İçişleri Bakanlığı’ndan annesine İngiltere’de bakabilmesi için izin istedi.

İçişleri Bakanlığı BBC’ye verdiği röportajı reddederek, “Hükümetin uzun süredir uyguladığı politika gereği bireysel vakalar hakkında yorum yapmıyoruz” dedi.

Sözcü, İngiliz vatandaşlarının geniş aile üyelerini Birleşik Krallık’a getirmeleri için otomatik bir hak olmadığını ancak şunları ekledi: “Yetişkin bakmakla yükümlü olduğu akraba rotası dahil olmak üzere aile kuralları kapsamında başvuruda bulunabilirler.”

Aziz, Çin hükümetinin annesine pasaport vermemesi nedeniyle bu yolun kendisi için işe yaramayacağını söyledi.

“İngiliz hükümetine çağrıda bulunuyorum ve anneme pasaport vermelerini istiyorum, böylece onunla birleşebilir ve ona bakabilirim” dedi.

“Ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum, bu yüzden konuşmam gerekiyor.”

Aziz, İngiltere’de kendisiyle aynı durumda olan çok sayıda Uygur adına konuşmak istediğini söyledi.

“Bu ailelerin çoğu konuşmaktan korkuyor çünkü aile üyelerinin bunun sonuçlarıyla karşılaşacağını düşünüyorlar,” dedi. “Asıl sorun bu.

KAYNAK : “https://www.bbc.co.uk/news/articles/crmjndmmnmno.amp?fbclid=I

 

Share
30 Kez Görüntülendi.