İsviçre’nin Çin’in “sınır ötesi baskılarına” ilişkin raporu DQ tarafından memnuniyetle karşılandı
ABD, Çin’in Uygurlara yönelik sınır ötesi zulmüne yaptırım uygulayacağını duyurdu
İsviçre Federal Hükümeti’nin 12 Şubat’ta Çin’in İsviçre’de yaşayan Tibet ve Uygurlara yönelik gözetim faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bir rapor yayımlamasının ardından, İsviçre basını rapordaki bulgulara ilişkin bir dizi yorum yayınlayarak, İsviçre hükümetini Çin’in İsviçre’de yaşayan Uygur ve Tibetlilere yönelik gözetim ve tehditlerine karşı sıkı önlemler almaya çağırdı. Raporda, Çin makamlarının diasporadaki toplumu taciz etmek, sindirmek ve izlemek için gelişmiş teknoloji, hukuk sistemi ve özellikle yabancı hükümetlerle yapılan iade anlaşmaları aracılığıyla başvurduğu çeşitli taktikler hakkında ayrıntılı bilgiler yer alıyor; kendi ülkelerinin kontrolünü ele geçirmeyi amaçlayan Çin vatandaşlarını geri göndermeye zorluyor ve polis karakolları kuruyor.
Raporda ayrıca Dünya Uygur Kongresi’ne ilişkin bölümde, Dünya Uygur Kongresi’yle ilgili bilgilendirme faaliyetlerinin fotoğraflarının çekilmesi ve ilgili kişilerin ilgili bilgileri göndermeye zorlanması gibi yollara başvurulduğundan da söz ediliyor.
Dünya Uygur Kongresi, İsviçre Federal Hükümeti’nin raporunu memnuniyetle karşıladı ve konuya ilişkin özel bir açıklama yayınladı.
Dünya Uygur Kongresi Başkanı Turgunjan Alawudun bizi ziyaret ederek bu konudaki görüşlerini paylaştı.
İsviçre Uygur Derneği başkanı Rizwan Ai Ilham, rapor hakkında İsviçre devlet televizyonuna verdiği röportajda şunları söyledi: “Birçok Uygur şu anda kendini tamamen izole edilmiş hissediyor. İsviçre’nin Çin’in bu ülkedeki Uygurlara ve Tibetlilere uyguladığı baskıyı daha tutarlı bir şekilde soruşturmasını ve yaptırımlar da dahil olmak üzere Çin’in eylemlerine karşı kesin bir duruş sergilemesini umuyoruz.” Hükümeti daha somut önlemler almaya çağırdı. Bizimle röportaj yaptı ve konuyla ilgili düşüncelerini paylaştı.
İsviçre Federal Konseyi’nin internet sitesinde yayınlanan, Çin’in sınır ötesi baskılarına ilişkin raporda, “Çin hükümeti, bazı sığınmacıları kendisi için çalışmaya ve sığınma süreci boyunca bilgi vermeye zorlamak için tehdit, aldatma ve psikolojik baskı kullanıyor” denildi.

Yeni Zürichliyin gazetesinin bu konu hakkındaki haberinde, İsviçre Uygur Derneği’nin eski başkanı Andili Qarakhan hakkında bilgi verildi. Açıklamaya göre, “Geçtiğimiz yıl Andili Qarakhan anavatanından aniden bir telefon aldı. Arayan kişi ona ne yaptığını, yardıma ihtiyacı olup olmadığını ve memleketindeki akrabalarını sordu. Onu kışkırttı ve gizlice tehdit etti.” Görüştüğümüz Andili Karakhan, telefonda yaşanan olayı hatırlayarak konuya ilişkin düşüncelerini paylaştı.
Bu rapor, şu anda Çin’in sınır ötesi baskıları konusunda Avrupa ülkelerinde yayınlanan ilk rapor olma özelliğini taşıyor. Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Zumrat Ai Sefti de rapora ilişkin görüşlerini bizimle paylaştı.
Bu raporun yayınlanması İsviçre basınında ve İsviçre siyasi hiyerarşisinde büyük bir tartışmaya yol açtı. Rapor, yalnızca İsviçre’de değil, aynı zamanda diaspora genelinde Uygurlar ve Tibetlilerin özel durumuna ışık tutuyor. İsviçre’deki Uygur ve Tibetli topluluklara odaklanan raporda, durum analiz edilerek, Çin hükümetinin diasporadaki toplulukları bölmek ve parçalamak için korkutma ve sindirme politikaları uyguladığı ortaya konuldu. Raporda ayrıca, ülkedeki Uygur ve Tibetlilere yönelik sindirme ve baskı girişimlerinin son derece yüksek olduğu sonucuna varılarak, Çin’in etnik gruplara baskı yapmak için aile gözaltı diplomasisini Uygurlar açısından yaygın olarak kullandığı, Tibetliler açısından ise daha sık olarak ekonomik çıkar sağlama cazibesinin öne çıktığı vurgulandı.