Çin,Uygurlara yönelik soykırımını kalitesiz turizm propagandasıyla örtmeye Çalışıyor
Uzun yıllar Çin’de yaşayan ve günümüzde ABD’deki Conell Üniversitesinde Antropoloji bilim dalında öğretim üyesi olarak çalışan Prof.Dr.Magnus FiskesjÖ bu ifadeleri 19 Ağustos 2024’te “Diplomat”dergisi’nde yayınladığı “Çin’in Uygur Bölgesine Yönelik Turizm Propagandaları” başlıklı yazısında dile getirdiği bildirildi. İsveç asıllı antropolog Prof.Dr. Magnus FiskesjÖ makalesinde Çin’in Uygur bölgesinde yürüttüğü Turizm kampanyalarının Uygurların geleceği için bir tehdit oluşturduğunu bunun 1940’lı yıllarda NAZİ’ler tarafından yürütülen göz boyama kampanyalarının başlangıcı ve tekrarı olduğunu belirterek şöyle devam ediyor : ” Turizm tarih boyunca otoriter ülkelerin kullandığı önemli propaganda araçlarından biri olduğu açıktır. Yahudileri toptan soykırımla yok etmek isteyen(Holokost) Nazi Almanya’sının 1943 yılında yaptığı turizm propagandası da Çin yönetiminin işgalindeki Uygur bölgesinde yaptığı turizm propagandası ile bire bir örtüşmektedir. Geçenlerde Polonyalı bir muhabir Nazi’lerin Polonya’yı işgal ettikten sonra Naziler tarafından inşa edilen Capitol binasına giden yolu gösteren, 1943 tarihli bir Nazi seyahat rehberini tasadüfen buldu. Bu turizm rehberinde Polonya ve Kapitol’un yer aldığı Bölgedeki pek çok turistik nokta “Alman Tarihi Mirası” olarak listeleniyor ve Alman turistler bu yerleri rehber eşliğinde ziyaret etmekten gurur duyuyorlardı. Çin işgal rejiminin bugün soykırım uyguladığı ve Uygurların Doğu Türkistan dediği Uygur bölgesinde yaptığı şey tam olarak Nazilerin yaptığı ile aynıdır. budur. Bugün Çin, Uygur bölgesinde yaşayan Türklere yönelik baskı, zulüm ve işkenceler ile insanlık ve etnik soykırım suçları işlemektedir. Uygur toplumunun güçlü kanaat önderleri ile Uygur milli duygularına sahip olan kişileri toplu göz altılarla Nazilerden örnek ve ilham alarak kurduğu Çin tipi toplama kamplarına hapsetmektedir. Çin hapishaneleri ile Toplama kamplarından kurtulanları ise Doğu Türkistan’da ve merkezi Çin’de kurdukları devasa üretim tesislerinde Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmaktadır. Çin işgal rejimi günümüzde bütün bu yol ve yöntemlerle Uygurların bölgedeki potansiyel direnişi başarıyla kırarak bastırdıktan sonra Uygur bölgesini yerli ve yabancı turistlere açmış bulunuyor. Bunun için de “Uygur Bölgesine Turizmi Teşvik” adı altında büyük bir propaganda savaşı başlatmış bulunmaktadır. Çin Rejiminin 2017 yılından bu yana bölgede uyguladığı soykırım suçunu kınayan uluslararası toplumun bu tepkilerini boşa çıkarmayı amaçlamaktadır. Böylece yerli ve yabancı turistlerin “Sincan’ı kendi gözleriyle görmelerini ve Sincan’ın barışına ve kalkınmasına destek olmalarını” hedeflediklerini ileri sürmektedir. Çin, yerli turistlere “yenilenmiş şehirler, dönüştürülmüş parklar” ve sözde tarihi müzeler turları sunarak “bu bölgenin tarihten beri bir Çin toprağı ve her zaman Çin kültürüne ait olduğunu” öne sürerken, bir yandan da Uygur kültürünü ötekileştirmeye ya Uygurların bölgedeki kadım kültürlerini ilkel bir kültür olarak. aşağılamaya çalışmaktadır. Çin yönetimi böylece işgalindeki Uygur bölgesini ziyaret eden Yabancı turistlere ise önceden hazırladığı geleneksel Çin tiyatrosunu sahneleyerek bu bölgedeki halkın “özgür ve mutlu” yaşamının manzarasını göstermek istemektedir. Böylece Çin işgal rejimi Naziler de 1940’lı yıllarda Almanya’da yaşayan Yahudiler için ileri sürdükleri “mutluluktan gelen güç” taktiğini kullanmak istiyor.” sözleri ile yazısını sonlandırıyor.