ÇKP tek parti Diktatoryasının güdümündeki Çin, işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türkleri sözde ” Terörcüler ve Aşırılıkçılarla Savaş- Terörle mücadele ve Radikallerin kökünün kazınması” vb.diğer bir çok sahte Suçlar ve iftiralarla bastırırken ve onları katlederek soykırım yaparken diğer yandan kendisi dünyadaki tüm Terörist örgütler ile Vatansız Teröristleri destekleyerek onlarla işbirliği yapıyor. Çin hükümeti ayrıca işgalindeki Doğu Türkistan’da Nazi Lider Hitler’den ilham ve örnek alarak kurduğu yüzlerce Çin tipi Nazi Toplama kamplarında milyonlarca insanı esir tutuyor. Onları baskı, zulüm işkenceler ile etnik soykırım ile katlederek büyük bir insanlık ve etnik soykırım suçu işliyor. .
ABD merkezli CATO Enstitüsü Araştırmacılarından Türkiye Türkü Prof.Dr.Mustafa Akyol Çin’in terörist gurupları desteklemesi ve onlarla işbirliği yapmasını Özgür Asya radyosuna şu başlıklar halinde değerlendiriyor :
- Çin’in Orta Doğu’daki Terörist gurupları destekleyerek ve onların terör eylemlerini diplomatik platformlarda baskı aracı olarak kullanmaya çalışıyor. İran başta olmak üzere Orta doğu başta bölge ülkeleri ile geliştirdiği yakın işbirliği ve diplomatik çabalarının amacının Çin işgal rejiminin Uygurlara yönelik soykırımını gizleme ve inkar etme aracı olarak kullanmak istiyor. Uygurların dindaşları olan Ortadoğu’da yaşayan Müslüman halkların Çin’in işlediği korkunç insanlık suçu ile etnik soykırım yaptığı gerçeğine karşı göz yummasını sağlamak istiyor. Bunun yanında Çin yönetimi arabuluculuk yaparak uzlaştırdığı Suudi Arabistan ile İran ile bir çok işbirliği anlaşmaları imzalamış bulunuyor.
- Çin yönetimi geçtiğimiz Temmuz ayında bir birleri ile çekişme ve çatışma halinde bulunan Hamas’in de içinde bulunduğu 14 Filistinli örgütü Filistin yönetimi ile anlaşmalarını sağladı. Ayrıca, Hamas ile El Fetih arasında bir diyalog kurulmasını temin ederek Orta Doğu’daki diplomatik bir başarı kazandığını iddia ediyor.
- Hint alt kıtasında yer alan Bangladeş’te geçtiğimiz hafta ülke çapında meydana gelen gösteriler ve halk ayaklanması sonucu kaçmak zorunda kalan devrik hükümetin lideri Şeyh Hasina, kaçmadan önce Çin’i ziyaret etmiş, Çin hükümeti tarafından soğuk karşılanmış ve ziyareti de yarıda kesilmişti. Bu diplomatik teamüllere aykırı anormal durum Çin hükümetinin Hasina yönetiminin sona ereceğini önceden bildiğini gösteriyor. Ayrıca bu konuda bölgedeki en yakın müttefiki olan Pakistan istihbarat teşkilatlarından güvenilir bilgiler almış olabileceği tahmin ediliyor.
- Çin’in Pakistan’ın silahlı kuvvetleri, Askeri istihbarat teşkilatı ve Müslüman Kardeşler ile işbirliği yapmasının ve ayaklanma sonrası kurulan geçici Bengladeş hükümet tarafından atanan Bangladeş Genel Kurmay Başkanı’nın Çin’in bölgedeki siyasi değişimi doğrudan desteklediği iddia ediliyor.
- Çin’in son yıllarda Ortadoğu ve bölgesel radikal silahlı guruplarla bağlarını daha güçlendirdi öne sürülüyor. Örneğin Hindistan Çin sınırında çatışmalar baş gösterdiğinde Çin, Pakistan destekli bağımsızlık yanlısı Cammu- Keşmirli Müslüman Silahlı gurupları desteklediği ve onlarla Pakistan silahlı güçleri arasındaki işbirliğini sağlayarak Pakistan ile onların güçlerini birleştirmesini sağladığı öne sürülüyor.
- Çin yönetimi, batıdaki Doğu Türkistan ve Vahan koridoru üzerinden komşusu Afganistan’daki Taliban rejimini resmen tanıma karşılığında onlardan sözde ” Doğu Türkistan İslami Hareketi”ni bastırarak yok etmesini talep ettiği biliniyor.
- Dünyadaki birçok istihbarat teşkilatlarının iddia ettikleri gibi Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırı düzenlemesine Çin’in de yardım ettiği öne sürülüyor. Çin, ayrıca Batı’yı kendisine daha çok düşman etmekten kaçınmak için Hamas ile ilişkilerinde dikkatli davrandığı biliniyor. Ancak, Çin Hamas’ı destekliyor ve Gazze’de elde ettiği konumunu ustalıkla ve sinsice korumaya çalışıyor. Çin bir yandan İslam ülkeleriyle dostluğunu sürdürürken diğer yandan “vatansız” PKK ve PYD Terör örgütlerini destekleyerek Ortadoğu’da giderek daha önemli rol oynayan bir ülke haline gelmek istiyor.
Çin’in İslam Ülkeleri ile Yakınlaşmasının Amacı Uygur Soykırımını Gizlemektir
CATO Enstitüsü Uzmanı Mustafa Akyol açıklamalarını şu sözlerle sonlandırıyor : ” Çin’in Orta Doğu’daki diplomatik çabalarının esas amacının , Çin rejiminin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Türk asıllı Müslüman halklara yönelik etnik soykırım uygulamalarını gizleme ve inkar etme aracı olduğunu asla unutmamalıyız. Ortadoğulu Müslüman halkların Çin’in Uygurlara yönelik bu korkunç soykırım gerçeklerine göz yummaması, ABD ve Avrupa’nın protesto ettiği gibi Çin’in de Müslüman vatandaşlarına yönelik korkunç zulmünü protesto etmesi tepki göstermesi ve Çin’in bu sinsi taleplerini kesinlikle kabul etmemesi insani ve ahlaki bir gereklilik olduğu unutulmamalıdır.
Bunun yanında Çin, Uygur Müslümanlarına karşı işlenen soykırım suçlarını gizlemek ve dikkatleri başka yöne çekmek için başlangıçta dünya çapındaki İslami örgütlere iyi davranmaya çalışırken; sözde radikal İslamcı guruplarla daha güçlü bir ittifak kurmak istiyor. Çin rejimi böylelikle ülkelerin demokratik sistemini baltalıyor ve jeopolitik değişim ve dönüşümleri hızlandırıyor. ” sözleri ile sonlandırdı.