UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Sayın Osman Mestan ile İYİ Parti Konya eski Milletvekili Fahrettin Yokuş yaptıkları konuşmalarında ” Çin’in Doğu Türkistan’daki toplama kamplarına Türkleri suçsuz yere “Terörist” yaftalaması ile hapsetmesi bir insanlık suçudur. Çin yönetimi bu uygulamalarına bir an önce son vermelidir.” açıklamasında bulundukları bildirildi.
AK Parti Milletvekili Mestan ile İYİ Parti eski Konya Milletvekili Yokuş bu sözleri Çin’in Ankara Büyükelçisinin 09 Mart tarihinde yaptığı “Doğu Türkistan, Doğu Türkistan Cumhuriyeti terimlerinin var olmadığı, Soykırım ve Toplama Kamplarının yalan olduğu ” yolundaki gerçeklere tamamen aykırı beyanları üzerine yaptıkları bildirildi.
Özgür Asya radyosu Ankara temsilcisi Erkin Tarım’ın bu konudaki sorularını Sayın Milletvekilleri şu sözlerle cevaplandırdı :
Osman Mestan AK Parti Bursa Milletvekili : ” Çin’in yönetimindeki Doğu Türkistan’daki durum çok vahim çok üzücü. Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskı, zulüm ve soykırım politikasının bir an önce son bulmasını diliyorum. Masum insanları haksız ve hukuksuz ” Terörist ” suçlaması ile toplama kamplarına atmak bir insanlık suçudur. Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri BM. insan hakları raporlarında ayrıntılı olarak yer aldığını hepimiz biliyoruz. Çin’in insanlık suçu olarak tanımlanan bu suçları ile etnik soykırım politikalarına bir an önce son vermesini diliyorum.” şeklinde konuştu.
Fahrettin Yokuş İYİ Parti Konya Eski Milletvekili : ” Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nin Doğu Türkistan ile ilgili açıklamalarının tamamı yalan ve Doğu Türkistan gerçeklerinin çarpıtılmasına yönelik açıklamalardır. Çin Büyükelçiliğinin Doğu Türkistan tarihten beri Çin’in “Sincan” adı ile kendi toprağı olduğu tamamen gerçek dışıdır. Doğu Türkistan toprakları tarihten beri Uygurlar başta diğer Türk halklarının yaşadığı kadim ata topraklarıdır. Bu gerçeği Çin dahil hiç kimse gizleyemez ve inkar edemez. Çin Büyükelçiliğinin bu açıklamaları ” Gerçeklerin ve tarihin inkarı ve çarpıtılmasıdır ve en büyük yalandır. Çin’in Toplama Kampları ve bu kamplara milyonlarca Uygur’u esir olarak hapsetmesi ve etnik soykırım yaptığı gerçeği Birleşmiş Milletler raporları ile de kanıtlanmıştır, Çin günümüzde Doğu Türkistan’daki baskı zulüm ve soykırım politikaları nedeniyle zor bir durumda. Çünkü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi raporu Çin’in Uygurlara neler yaptığını ayrıntılarıyla anlatıyor. Ancak bu rapor her ülke tarafından aynı şekilde kabul görmedi maalesef. Ama onların kabul etmemesi Çin’in soykırım suçları işlediği gerçeğinin üzerini örtemez ve gizleyemez. Çin baskı politikasını sürdürüyor. ABD ve Kanada başta 11 batılı Avrupa ülkesi parlamentolarının Çin’in Doğu Türkistan’da İnsanlık ve etnik soykırım suçu işlediğine dair açıklamaları Çin’i zor durumda bırakmıştır. Çin bu sebepten dolayı soykırım cinayetlerini gizlemek için bunları söylüyor.” şeklinde konuştu.
Doğu Türkistan Tarihten Beri Türk Toprağıdır ve Kalmaya Da Devam Edecektir
İYİ Parti Konya eski Milletvekili Fahrettin Yokuş, Çin’in kendi tarihi kaynaklarında Doğu Türkistan’ın bir Türk Türk toprağı olduğunu bööyle kalmaya devam edeceğini belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi : ” Çin, Doğu Türkistan’ın tarihi ve öz adını yeni toprak’ anlamına gelen ‘Xinjang’ olarak değiştirmiştir. Eğer burası Çin toprağıysa neden onu adını Yeni Katılan Toprak anlamına gelen Xinjiang olarak değiştirdi. Çin, bu toprakları tamamen Çin topraklarına dönüştürmek için Doğu Türkistan Türklerine karşı etnik soykırım politikası yürütüyor ve insanlık suçu işliyor. Çin Büyükelçiliği tarafından yayınlanan bu açıklamayı reddediyor ve şiddetle kınıyorum.” şeklinde konuştu.
İşgalci Çin’in Ankara Büyükelçiliği 9 Mart’taki Yalanlarla Dolu Açıklamasında Ne Demişti ?
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Doğu Türkistan STK.ları ile bazı kadın Dernekleri Çin’in yıllardır Uygurlara, özellikle de Uygur kadınlarına karşı işlediği iğrenç suçları ortaya çıkarmak için çeşitli toplantılar, brifingler ve etkinliklerde Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da kurduğu Çin tipi esir kamplarında hapsedilen Uygur kadınlarının durumunu gündeme taşımış ve onların bir an önce serbest bırakması yönünde çağrıda bulunmuştu.
Bunun ardından Çin’in Ankara Büyükelçiliği 09 Mart’ta bir açıklama yaparak ” Çin tarihinde Sincan’ın hiçbir zaman “Doğu Türkistan” olarak anılmadığını, Doğu Türkistan devletinin hiçbir zaman var olmadığını, toplama kampının bulunmadığını, soykırımın en büyük yalan olduğu” yolundaki bilinen yalanlarını tekrarlamıştı.