Son Dakika
Hamit GÖKTÜRK (UYHAM)
Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Sayın İsmail Hakkı Musa’nın 30 Ocak 2024 tarihinde Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’ye yaptığı ziyaret ve ÇKP’nin Urumçi’deki Mutlak Hakimi ÇKP Bölge Sekreteri Ma Xingrui ile yaptığı görüşmelerde bu ülkede yaşayan Uygurlar ve diğer Türk halklarına yönelik insan hakları ihlalleri ile soykırım uygulamalarının ikili görüşmelerde gündeme getirilmemiş olmasını büyük bir eksiklik üzüntü verici ve asla kabul edilemez bir durum” olarak nitelendiriliyor.
ÇKP rejiminin güdümlü medyasında yer alan haberlerde ” Çin ile yapılan müzakerelerde “Üç Güç”e karşı ortak mücadele- iki taraf arasındaki ticaret hacmini artırma, güvenlik işbirliği güçlendirme – Türkiye’nin “Bir kuşak, bir Yol” projesini destekleyeceği-Çin ile birlikte terörizme karşı ciddi biçimde ortak mücadele- din ve diğer sahalarda ilişkileri güçlendirmek” başta diğer konularda mutabakat sağladıkları ” yolundaki iddiaları Türkiye başta dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Doğu Türkistanlılar tarafından üzüntü ile karşılanmış ve hayal kırıklığı yaratmıştır. Çin ile görüşmelerde Uygur Türkleri meselesinin neden gündeme getirilmediği sorusu hakkında çeşitli görüş ve yorumlar yapılmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak Uygur Bilim insanlar ve STK.Temsilcileri Türkiye ile Çin arasında esas müzakere edilmesi gereken konunun Uygurların güncel insan hakları meselesi olması gerektiğini belirterek : ” Sayın Büyükelçi Türkiye Türklerinin öz kardeşleri ve soydaşları olan Doğu Türkistan Türklerini müzakerelerde gündeme getirmemesi büyük bir eksiklik, üzüntü verici ve asla kabul edilemez bir durumdur.” sözleri ile tepki gösteriyorlar.
Doğu Türkistanlı bilim insanları ve Uygur Aydınların Konu ile ilgili Açıklamaları şöyle ;
1- Prof.Dr.Alimcan İnayet İzmir- Ege Ün.Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi
Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa 30 Ocak 2024 günü Urumçi’de Doğu Türkistan’ın komünist parti sekreteri Ma Şingruy ile görüşmesinde, Türkiye-Çin dostluk ve işbirliğini daha da geliştirme, iki taraf arasındaki ticaret hacmini artırma, güvenlik işbirliği güçlendirme konusunda genel görüşlerini dile getirdikten sonra, Türkiye’nin “Bir kuşak, bir yol” projesini destekleyeceğini, Çin ile birlikte terörizme karşı ciddi biçimde ortak mücadele edeceklerini, din ve diğer sahalarda ilişkileri güçlendirmek istediklerini ifade etmiş, Ma Shingruy ise Türkiye ile ticaret hacmini artırmayı, “üç güç”e birlikte karşı koymayı ümit ettiklerini bildirmiştir. Anlaşıldığı gibi, Türkiye Kuşak yol projesine destek verecek, Çin ile ticaret hacmini artıracak, buna karşılık Çin Türkiye’den teröre karşı birlikte hareket etmeyi, sözde “üç güç”e darbe vurmayı isteyecek. Yani burada bir nevi al gülüm ver gülüm söylemi söz konusudur. Aslında böyle bir görüşmede Türkiye Büyükelçisinin Doğu Türkistan hapishanelerinde yatan Uygur Türklerinin de içinde bulunduğu Türk vatandaşlarının hesabını sorması, cezaevlerinde ve kamplarda tutulan milyonlarca Türkün akibetleri hakkında bilgi talep etmesi beklenirdi. Ama ticari çıkarlar için asimilasyona, soykırıma uğrayan Türklük görmezden gelinmiştir. Doğu Türkistan Türkleri bugün asimilasyonla, soykırımla yok edilmek istenmektedir. Filistinliler için dünyayı ayağa kaldıran Türkiye, Doğu Türkistanlılar konusunda hala güçlü bir ses vermemektedir. Oysa ki Doğu Türkistan’da yaşanan vahşet Filistin’de yaşananlardan kat be kat ağırdır. Uygur Kadınları zorla kısırlaştırılmakta, yüz binlerce ve hatta milyonlarca hamile kadın zorla kürtaja tabi tutularak Türklerin geleceği olan bebeğin dünyaya gelmesi engellenmektedir. Türk çocukları Çinlileştirilmektedir. Doğu Türkistan Türklükten arındırılmak istenmektedir. Bu durum Türk dünyası için de ileride büyük bir tehlike yaratacaktır. Dolayısıyla bizler diyoruz ki, Doğu Türkistan meselesi sadece Uygur Türklerinin meselesi değil, başta Türkiye olmak üzere Türk dünyasının meselesidir.” Sözleri ile değerlendirdi.
2- Prof.Dr.Abdurreşit Karluk Ankara HBV.Ün.Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Öğretim üyesi
Doğu Türkistanlı bilim insanı Prof.Dr.Abduurreşit Karluk kişisel twitter (X) hesabından ( https://twitter.com/kasgarlikarluk/status/1753841537891398085?s=48&t=svuA7hIHxolBzpstI7FsoA) yaptığı paylaşımda şunları açıkladı :
Prof. Dr. Erkin Emet Ankara Ün.DTC.Fakültesi ÇTL Bölümü Öğretim Üyesi
Pekin Büyükelçimiz 5-6 yıl aradan sonra yanı Çin 2017’de çıkardığı “Radikalizm ve Terörle Savaş yasası- Uygurların toplu olarak tutuklanması ve ülke genelinde açtığı yüzlerce Çin tipi toplama Kamplarına hapsetmesi kampanyasından sonra ilk kez Urumçi’yi ziyaret etmektedir. Bu önü ile ziyareti çok önemli buluyorum. Sayın Büyükelçi ile Türkiye’den giden Ekonomik ve ticari alanlarda faaliyet gösteren Türk işadamları ile Türk STK. Başkan ve Temsilcileri ile Pekin’de bir dizi görüşmeler yapmıştır. Görüşmelerdeki konuşmasında Sayın Büyükelçi Musa son 20 yılda Çin ile karşılıklı ticaretin s40 kat arttığından bahisle :”Karşılıklı Ticarette aramızda çok açık ve belirgin bir dış ticaret dengesizliği var ve ben bu durumdan çok üzüntü duyuyorum.” ifadeesinin kullanmış ve bu dengesizliğin eşitsizliğin bir an önce giderilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Çin’in güdümlü medyasının ileri sürdüğü gibi Çin ile özellikle “Terörle Mücadelede Ortak İşbirliği ” başta çoğunlukla Çin’in lehine olan anlaşma ve protokolleri imzaladıktan sonra Sayın Pekin Büyükelçimiz Musa ve beraberindeki Türk Heyetinin Urumçi’ye gitmelerine izin vermiştir. Sayın Büyükelçimizin Çin’e karşı bir çeşit psikoloji baskı olabilecek bu söylemi üzerine Çin yönetimi Sayın Büyükelçi ve beraberindeki Türk İşadamları ve STK. temsilcileri Pekin’di Çin’in Dış Ticareti Geliştirme Kurumu Başkanı ile yaptığı temaslar ve imzalanan anlaşmalarda dikkat çekici noktalar şunlar ;
1- Çin’in Terörle Mücadele ve Türkiye ile bu konuda işbirliğinden anladığı ve resmi tanımı şudur : Doğu Türkistan’da yaşayan ve Çin zulmünden kaçarak Türkiye başta dünyanın dört bir yanına sığınan Uygur Türkleri ile onların temel insan haklarını ve ülkesinin özgürlüğü için yasal ve barışçıl yollardan faaliyet gösteren Doğu Türkistan ve Uygur Dernek ve Vakıfları(STK.ları)’nın tamamı Terörcü ve STK.ların bu konudaki yaptığı etkinliklerinin hepsi terörcü faaliyetlerdir. Sayın Büyükelçimiz Çin tarafı görüşmelerinde ve yaptığı anlaşmaların metinlerinde bu hususu öncelikle ve önemle dikkatine sunmak isterim.
2. Türkiye’nin terör tanımı ve mücadelesinde uyguladığı yol ve yöntemi Çin ile çok farklıdır. Çin tek parti’nin mutlak yönetiminde Yanı ÇKP Diktatörlüğü ile idare edilen bir ülkedir. Çin’de insan hakları, temel hak ve özgürlükler konusunda öncelikle ÇKP Partisinin ideolojik ve siyası çıkarları önceliklidir. ÇKP Yönetiminin algısına göre Komünist yönetimin uygulamalarını kabul etmeyen bunu sözlü ve yazılı ifade eden her kes terörcüdür. Bu konuda Türk devlet adamlarımız Çin’in Terör ve Terörcü tanımı ve ortak mücadelesi konusunda bu ülkede yaşayan 30 milyon Uygur, Kazak ve diğer Türk halklarının hassasiyetlerini dikkate almalı ve onların Türkiye devletimiz ve Milletimizden bekledi manevi destek, milli duyarlılık ve ilham kaynağını sarsacak söylemlerden mutlaka kaçınması ve daha dikkatli cümleler kurması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.
3- Çin, Türkiye ile ilişkilerinde tek amacı daha çok ticaret yapmak ve Türkiye’ye daha çok mal satabilmektir. Ticaretteki dengesizlik ve Türkiye aleyhine işleyen onlarca milyarlık ticaret açığı Çin’i hiç ilgilendirmektedir. Türkiye ile İlişkilerini daha da geliştirerek geleneksel Çin usulü sinsi yöntemlerini kullanarak Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik soykırım uygulamalarını unutturmaktır. Çin’in Türkiye’de tek amacı ve hedefi vardır : Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı Uygurları kontrol altında tutmak sınır ötesi şantaj, tehdit, baskı ve zulümlerini daha ileri seviyeye taşımaktır. Doğu Türkistan ve Uygur STK.larının faaliyetlerini durdurmaktır. Çin’in ticareti öne sürerek laf kalabalığı ile Türkiye’ye dayatmak istediği bu gizli amaç ve emellerini özellikle belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Av.Mehmet Tohti : KanadaUygur Haklarını Koruma Projesi İcra Direktörü
Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Sayın İsmail hakkı Musa’nin Urumçi ziyaretine izin verilmesi Sözde Özerk Bölge ÇKP Sekreteri(Pekin’in Bölgedeki mutlak Söz Sahibi Diktatörü) Ma Şingrui ile Urumçi’de yaptığı ikili görüşme, Sözde Halk Kurultayı ve Siyasi Danışma Konseyi toplantılarına yabancı gazeteci ve diplomatları davet etmesinin esas sebebi BM:İnsan Hakları Yüksek Konseyinde Çinli işgal yönetiminin Uygur soykırımı konusunda çok sert şekilde kınanması ve adeta topa tutulmasının ardından gerçekleşmesi çok dikkat çekicidir. Pekin’deki ÇKP Rejiminin uluslararası alanda Doğu Türkistan Türklerine karşı insan hakları ihlalleri konusunda adeta topa tutulması sebebiyle Uygur meselesinde zor durumda olduğunu ve bunu aşmak için Türkiye Büyükelçisi başta yabancı Heyetleri Urumçi’ye davet etmiş olabileceğini düşünüyorum. Türkiye Büyükelçi Sayın İsmail Hakki Musa’nın, Pekin’in Uygur soykırımı/öldürme politikasını uygulayan üst düzey bir Çinli yetkiliyle ilk yüz yüze görüşmesi önemli bir adımdır. Bu ziyaret Sayın Türk Büyükelçisi için Çin hapishanelerinde yıllardan beri haksız ve hukuksuz olarak tutulan Türk vatandaşlarını ziyaret ve bunların serbest bırakılması gibi konuları müzakere masasına getirmesi için iyi bir fırsat olacağı kesindir. Bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmiş olduğunu umuyorum. ” sözleri ile yorumladı.
BENZER HABERLER