UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Yeniden Refah Partisi(YRP) Genel Başkan Yardımcısı,Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili  Sayın Doğan Bekin, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Müslüman Türk halklarına karşı yönelik etnik Soykırım uygulamalarının durdurulması için  Türkiye’nin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini açıkladı.

Özgür Asya(rfa.org/Uyghur)  radyosunun bildirdiğine göre YRP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sayın Doğan Bekin bu açıklamalarını 01 Aralık 2023 Cuma günü  TBMM’de düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği bildirildi.

YRP:Genel Başkan Yardımcısı Sayın Doğan Bekin’in  açıklamaları şöyle ;

Basınımızın değerli Mensupları  :  Bilindiği üzere Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türk halklarına karşı uyguladığı insanlık suçları ile etnik soykırım  uygulamaları ile insan hakları ihlallerini batılı ülkelerinin  yönetim ve parlamentoları oybirliğiyle Çin’deki Uygurlara yönelik baskı ve zulmü “soykırım” olarak tanımlemış  bu durumu yayınladıkları raporlarla  tüm dünyaya ilan etmiştir.  Ayrıca Çin’in Uygurlara yönelik acımasız baskı politikaları BM. İnsan Hakları Yüksek Konseyi, Avrupa Parlamentosu  başta  dünyadaki birçok ülke tarafından sert bir şekilde kınanmakta ve sert tepki gösterilmektedir.  Ama ne yazık ki, Doğu Türkistanlıların dindaşları, Kardeşleri olan Türkiye yönetimi  bu soykırıma sessiz ve kayıtsız kalmayı sürdürmektedir.

Bugünkü  bu basın toplantımızın ana konusu  Çin hükümetinin Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlar başta diğer Müslüman Türk halklarına yönelik   baskı, zulüm, Asimilasyon  etnik soykırım uygulamaları ile İslam dinine  yönelik saldırıları ve Camileri tahrip ve ibadetleri yasaklama ve  islam dinimizi  yok etme  camileri  tahrip etme ve kapatma  politikaları hakkında duracağız.

“İslamin Çinlileştirilmesi Uygulaması : Ne yazık ki  yıllardan beri Doğu Türkistan’da İslam’ı Çinleştirme politikası devam ediyor. Çin’in Müslüman Uygur Türklerine yönelik  baskı politikası giderek daha büyük bir trajediye dönüşüyor. Uygur Türklerinin etnik  ve dini kimliğine,  geleneklerine ve dini inançlarına saygı gösterilmediği gibi Müslüman Uygurları  birer etnik  Çinli olmaya zorlamaktadır. Çin yönetiminin bu insanlık dışı uygulamaları  ise, BM. insan hakları evrensel Beyannamesinde yasaklanan  ırkçı politikalarıdır.

Uygurlara Yönelik  Etnik, Kültürel  Soykırım ve Baskı ve Zulümler

Çin Komünist yönetimi 2017’de ilan ettiği “Aşırılıkla  ve Terörle  Savaş yasası ile Müslüman Türklere karşı   ırkı asimilasyon, etnik soykırım ve diğer baskı ve zulüm uygulamalarını yasal hale getirmiştir : Buna göre;

• Ülke genelinde  “Eğitim Merkezleri” kisvesi altında  yüzlerce  Toplama kampları kurmuştur.
• Bu toplama kamplarında bağımsız gözlemcilerin tahminlerine göre 1-3 milyon arasında Müslüman Türk yıllardan beri haksız ve hukuksuz olarak tutulmaktadır.
• Kamplardaki tutuklulara  fiziki ve psikojik işkenceler yapılmaktadır.
• Tutuklu Müslüman kadınlara  sistematik olarak cinsel taciz ve saldırılar  yapılmaktadır.
• Uygur kadınları zorla kısırlaştırılmaktadır.
• Doğu Türkistan’da bulunan yüzlerce yıllık tarihi Camiler, Medreseler başta kültürel eserler  yıkılarak yok edilmiştir.
• Çin yönetimi Müslüman Uygurları potinsiyel ve muhtemel suçlu ilan etmiştir.
•  Çin hükümeti, İslam’ı ve Müslüman Uygurları tehlikeli olarak görüyor ve onları uluslararası alanda terör örgütü olarak tanıtıyor.
• Çin’in bu  iftiracı ve karalayıcı politikaları  Doğu Türkistan’da  ve yurt dışında yaşayan Türkler için çok tehlikeli bir durum yaratmaktadır.

Çin’in Amacı “Kuşak-Yol”Projesi İçin Müslüman Uygurları Yok Etmektir

YRP:Genel Başkan Yardımcısı  Sayın Doğan Bekin, Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik bu insanlık dışı politikaların asla başarılı olamayacağını  belirterek, şunları söyledi: “Çin’in eylemlerinin amacı, Uygur kardeşlerimizin ulusal kimliğini yok etmektir,Bundan amaç ise,Çin’in emparyalist projesi olan  ve ‘Tek Kuşak, Tek Yol” küresl  projesi  önünde engel olarak gördüğü  Müslüman Türkleri ne   toptan ve tamamen yok etmektir. Çin  yönetimi şunu  çok iyi bilmelidir ki, etnik Çinliden   farklı olan insanları Çinli yapmaya zorlama politikası asla  başarıya ulaşmayacaktır. Çin,  zorla yönetimi  altında tuttuğu  Çinli olmayan Doğu Türkistan,Tibat ve Güney Moğolistan halklarının temel insanı haklarını vermez ise ve onların  yasal  özgürlüklerini  tanımazsa  bu etnik sorunlar   daha da  gerginleşecek ve karmaşık hale gelecektir. Nasıl ki  geçmişti Fransız hükümeti  sömürgesi altındaki ve Fransa’da yaşayan  Müslümanlara karşı  ” İslam’ı Fransızlaştırma” politikasında  başarılı olamadi ise, Çin hükümeti de mutlaka başarısız olacaktır.

Doğu Türkistan Türklerinin  Durumu Çok Ciddi ve Acildir !

YRP.Genel Başkan yardımcısı Doğan Bekin, Uygurların mevcut durumunun çok ciddi olduğunu  belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı : Çin yönetimi  tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan  önde gelen Halk Bilimci Uygur Prof.Dr.  Rahile Davut 2012 yılında  batılı bir muhabire  ” Bütün  Camiler  yıkılırsa ve tüm Mezarlıklar  tahrip edilerek yok edilirse Uygurlar  o zaman kendi topraklarında  yok  olmuş demektir.  Onların binlerce yıllık ve ata toprakları ile  hiç bir ilgisi kalmayacaktır. Bir İnsanın  ve topluluğun geçmişle, kadim kültürle ve manevi hayatı ile tüm  bağları koparılırsa onlar,   bu topraklarda ne zamandan beri  ve nasıl yaşadıklarına dair  hiçbir anısı kalmayacaktır.” yolundaki sözleri   Doğu Türkistan’ın bugünkü durumunu çok  açık ve net şekilde ortaya koymaktadır.

Türkiye Uygur Soykırımı İçin Derhal ve Acilen Harekete Geçmelidir !

Türk hükümeti Çin’in  Uygur Türklerine yönelik bu insanlık suçlarının bir an önce durdurulması için  acilen ve derhal  harekete geçmesi gerekmektedir. Şu ana kadar Uygur  Bölgesi’ndeki mevcut  camilerin 2/3’ü tamamen  yok edilmiştir.  Kalan Camiler ise  Müze, Kültür Merkezi ve diğer amaçlarla  kullanılmaktadır. Bu uygulama aslında   Çin’in İslam dinine yönelik  sistematik yok etme  politikasıdır. Çin’in  bu politikaları  insanlığa karşı bir suçtur. Türk hükümeti Çin’in  bu insanlık suçlarını  durdurmak için derhal harekete geçmelidir!” şeklinde Konuştu.