Son Dakika
Hamit GÖKTÜRK
26 Haziran 2009’da Çin’in güneyindeki Guangdong eyaletinin Şoagung kentindeki bir oyuncak Fabrikasında ucuz iş gücü olarak zorla çalıştırılan Uygur gençlere karşı önceden bilinçli olarak tahrik edilmiş aşırı milliyetçi Şövenist Çinli Çetelerin saldırılarını protesto etmek ve saldırganların yargı önüne çıkarılması talebi ile ölen ve yaralanan Uygur işçilerin aile yakınları ve Üniversite öğrencileri yasal ve barışçıl yollarla 05 Temmuz 2009’da sözde”Özerk Bölge Yönetimi” binasının önünde bir protesto eylemi düzenlemişlerdir. Ancak Çin işgal yönetimi protestocular ile diyalog kurmak ve eylemleri sona erdirmek yerine aşırı güç kullanarak şiddet uygulamış ve yüzlerce kişiyi tutuklamışlardır. Bu haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı isyan eden Urumçi’nin varoşlarındaki At Beygisi bölgesinde yaşayan Uygur kadınlar Uygurların oturdukları mahalleri kuşatan ağır silahlı Çin işgal güçlerine karşı tutuklanan eşleri ve çocuklarının serbest bırakılması talebi ile protesto gösterileri yapmışlardır. Çinli işgalcılar bu durum karşısında daha da azgınlaşmış ve bu protesto gösterileri bahane ederek sivil giyindirmiş Çin işgal ordusu mensubu etnik Çinli askerlerin ellerine özel hazırlanmış sopalar ve demir çubuklar vererek kadın ve çocuklardan oluşan kalabalığa saldırtmışlardır. Daha sonra Uygurların oturdukları bölgelerin elektrik ve suları kesilmiş ve gece boyunca bu Çinli asker Çeteler Uygurlara karşı saldırılar, zulüm ve işkencelerini sürdürmüş ve her önüne çıkar Uygur gençlerini tutuklayarak bilinmeyen yerlere götürmüştür.
Urumçi Katliamı ÇKP’nın Uygurlara Yönelik Etnik Soykırımını Başlangıcı
İşgalci Çin’in başkent Urumçi’de gerçekleştirdiği 05 Temmuz 2009 soykırımı Çin işgalinin başladığı 1949’dan beri meydana gelen en büyük katliamlardan birisi olarak tarihe geçmiştir. Çin işgal ordusu ve güvenlik güçleri Türklere aşırı milliyetçilik ve şövenist duygularla saldırmış ve resmi açıklamalarına göre 200 kişinin öldüğü ve 2 bin kişinin yaralandığı iddia etmiştir. ÇKP işgal rejiminin 06.07.2009 Urumçi katliamı Uygurlara karşı etnik soykırım cinayetlerinin başlangıcı ve dönüm noktası olarak tarihe geçmiştir.
Tanıklar, soykırım sırasında Urumçi’de bulunan yabancı gazeteciler ve bağımsız değişik kaynaklara göre ise Çin işgal ordusunun saldırılarında katledilenlerin sayısı binlerce tutuklanana sayısı ise on binlerce kişidir. Ayrıca, saldırılar sırasında tutuklanan ve bir daha kendilerinde haber alınamayan kayıp durumda olan Uygur gençlerinin sayısının binlerce kişi olduğu tahmin edilmektedir.
Çin’in Urumçi katliamından 15 yıl geçmiştir. Ancak,eşleri ve çocukları öldürülen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Uygur anaların gözyaşları dinmemiş ve onların yüreklerindeki acı ve istirap tazeliğini hala korumakta ve acıları da artarak sürmektedir.
Çin’in Urumçi Soykırımı Günümüzde Katlanarak Devam Etmektedir
05 Temmuz 2009 katliamından sonra Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan Türklerine yönelik baskı, zulüm ve saldırılarını farklı zemine ; yani toplu olarak etnik soykırımla ortadan kaldırma ve toptan yok etme boyutuna taşımıştır.Çin işgal yönetimi 2017’de sadece Doğu Türkistan Türklerine uygulanan ve dünyada bir benzeri daha bulunmayan terör ve aşırılıkla savaş yasasını çıkarmıştır. Bu yasa ile bu ülkede Uygur Türkleri potansiyel suçlu ve muhtemel terörist muamalesi görmektedir. Türklerin günlük yaşantısı ve tüm hareketleri 7/24 saat süre ile yüksek teknoloji ürünü elektronik güvenlik kamera ve sistemler ile kontrol edilerek gözetilmektedir. 2017’den beri Doğu Türkistan’in dış dünya ile ilişkisi tamamen koparılmıştır. Karşılıklı ziyaret ve seyahatler yasaklanmış her türlü haberleşmeler kesilmiştir. Günümüzde Doğu Türkistan fanı dünyanın bir cehennemine dönüştürülmüştür.
Çin,Baskı,Zulüm ve Soykırım Suçlarında Dünyanın Kayıtsızlığından Cesaret Almaktadır
Türk İslam Dünyası ve Uluslararası Toplumun Kayıtsızlığı ve sessizliği Çinli İşgalcılara insanlık suçlarında cesaretlendirmiştir. Çin’in günümüzde Doğu Türkistan’da uyguladığı ,baskı, zulüm, işkenceler tam bir etnik soykırımdır. Hitler’in Yahudi soykırımı için kullanılan “Bir Daha Asla !” söylemi ise tümden iflas etmiş ve geçerliğini tamamen yitirmiştir. ÇKP işgal yönetiminin Uygurlara yönelik insanlık suçları Hitler Faşizminin soykırım cinayetlerinden onlarca kat daha fazladır .
BM.İnsan hakları Yüksek Konseyi başta olmak üzere Batılı 10 ülke Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini “İnsanlığa karşı işlenen suç ve etnik Soykırım cinayeti “ olarak ilan etmiştir. Ancak,BM.başta Demokrasi ve insan hakları değerlerini önceleyen bu ülkeler Doğu Türkistan’daki Uygur Soykırımını durdurmak için sonuç alıcı bir girişim ve önlemde henüz bulunmamıştır.
Arap Ülkelerinin başını çektiği bir çok Müslüman devletler ve özellikle Doğu Türkistan Türklerinin soydaşları, dindaşları ve Kardeşleri olan Türk Cumhuriyetleri BM. başta olmak üzere uluslararası tüm platformlarda Çin’in Uygur zulmünün destekçisi ve ortağı olarak Soykırım suçlusu Çin’in yer almaktadır.
Türkiye başta Türk İslam Dünyası ve Demokrasi ve insan hakları değerlerini öncelediklerini her fırsatta dillendiren ülkeler eğer bu sözlerinde gerçekten samimi iseler, Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım ve insanlık suçlarını durdurması için derhal harekete geçmelidir. Yoksa, önümüzde yıllarda Doğu Türkistan’da kurtarılacak bir tek Müslüman Türk bulamayacaklardır.
Türk İslam alemi ve Uygar dünya insanı, ahlaki ve vicdanı sorumluluklarını yerine getirerek Çin’in bu insanlık ve soykırım suçlarını durdurmak için ivedilikle harekete geçmedikleri takdirde bu insanlık ve soykırım suçlarının vebalından asla kurtulamayacaklardır. Ülkeler ve uluslararası toplum Çin’in bu insanlık suçları ile soykırım cinayetlerine kayıtsız ve sessiz kalmayı sürdürürlerse insanlık tarihinin kara sayfalarındaki utan verici listelerinde isimlerinin yer almasından asla kurutulamayacaklardır !
BENZER HABERLER