BM İnsan Hakları Konseyi’nin Keyfi Tutuklamalar ve Gizli Gözaltı (Keyfi Kaçırma) uygulamalar ile ilgili faaliyet gösteren Çalışma Grubu, Bağraş ağının kurucusu Ekber Esat, Gazeteci-Yazar Kurban Mahmut ve emekli Tıp doktoru Gülşen Abbas’ın tutuklanması ve haklarında yürütülen hukuki süreç ile ilgili bir rapor yayınladı. Raporda Çin yönetiminin keyfi şekilde tutuklayarak çeşitli cezalara çarptırdığı bu 3 Uygur aydını hakkında yürütülen hukuki süreçte Çin’in kendi iç hukuku ile birlikte uluslararası hukuku da çiğneyerek ihlal ettiğini açıkladı.
BM İnsan Hakları Konseyi’nin Keyfi Tutuklamalar ve Gizli Gözaltı (Keyfi Kaçırma) uygulamalar ile ilgili Çalışma Grubu Çin’in 2017’den sonraki toplu tutuklamalar ve toplama kampları hakkında düzenlediği bu ilk raporuna göre halen Çin toplama kampları ile Çin zindanlarında tutulan bu 3 Uygur Türkü aydının Bayan Mamut Mamut, Bayan Ekber Esat ve Bayan Gülşen Abbas’ın zorla ve gizlice tutuklandığı daha sonraki süreçte bu 3 kişinin haklarında açılan davalar ve soruşturma dosyalarının Çin’in kendi yasaları ile birlikte uluslararası hukuk kurallarına tamamen aykırı olduğunu bildirdi. Raporda ayrıca bu 3 kişinin 2017’deki toplu tutuklama kampanyası sırasında gizlice tutuklandıkları ve gözaltına alınmalarından sonra uzun süre uzun da akıbetlerinin gizli tutulduğu ve ve yargılanmalarının ( davalarının) da uluslararası hukuk ve yargı kurallarına tamamen aykırı olarak ve yargısız olarak mahkum edildikleri sonucuna varıldığı belirtildi.
BM Çalışma Grubu raporunun ana başlıkları şöyle ;
- Çin hükümetinin Uygur bölgesindeki gizlice gözaltına alınma ve haklarında gizlilik kararı aldığı hususlara ilişkin endişelere cevap verme konusunda olumlu bir işbirliği yapmamakta ve BM. bu durumdan ciddi şekilde endişelidir.
- Çin’in tutuklu bu 3 Uygur aydını hakkındaki davalarda Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. 6. ve 9. Maddelerini ihlal ettiği sonucuna varılmıştır.
- Raporda, Çalışma Grubu, halen tutuklu ve hükümlü bu 3 Uygur aydının gizlice tutuklanması,uzun süre yerlerinin gizli tutulması ve haklarında yakınlarına hiç bir bilgi verilmemesinin yasa dışı olduğunu ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3. ve 9. Maddelerini ihlal ettiğini tespit etmiştir.
- Çalışma Grubu tutuklu veya hükümlü bu 3 kişinin kişisel hak ve hukuku ile ve savunma haklarının koruması engellenmiş ve bu suretle Çin yönetimi bu engelleme ve hukuk ihlali ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 6. Maddesini ihlal ettiğine inanmaktadır.
- Bu kişilerin gözaltına alınması ve yargılanması , haklarında açılan davalardaki ihlaller ve özellikle gizli tutuklama ve gizlilik kararı BM.İnsan hakları evrensel Sözleşmesinin 1.maddesine tamamen aykırı olduğu sonuna varılmıştır.
Bu Raporu 2017’den Sonraki Toplu Tutuklamalar Hakkında bir İlk
BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi Çalışma gurubunun bu raporu 2017’de başlayan toplu tutuklama ve toplama kampları uygulamalarından sonra düzenlenen ilk rapordur.
BM Çalışma Grubu, Uygurların bireysel hakları ve vakalarına ilişkin bu özel rapor ile Çin yönetiminin tutuklanan bu 3 Uygur aydınının gizlice zorla tutuklandıklarını haklarında bilgi verme yasağı konulduğunu ilk kez resmi olarak tesbit ederek bu özel bir raporu yayınlamaktadır.
Önde gelen Gazeteci ve Yazar ve “Sincan Kültürü/Medeniyeti” dergisinin eski yazı işleri müdürü Kurban Mahmut 2017’nin başlarında gizlice gözaltına alındı ve arak uzun süre ailesi ve yakınlarına bilgi verme yasağı uygulandı.
Özgür Asya Radyosu bu 3 Uygur aydını hakkında tutunmaları ve mahkumiyetleri ile ilgili olarak şu bilgilere ulaştı :
Kurban Mahmut : 2017 yılının başlarında gizlice tutuklandı. ÇKP’ne bağlı mahkemece gizli yapılan yargılama ile “Siyasi Suçlu” iddiası ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığı bilgisine ulaştı.
Ekber Esat : 2016’da gizlice kaçırılarak gizli ve hukuksuz yargılama sonucunda 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Dr. Gülşen Abbas : 2018’de gizlice kaçırıldı ve gizli yapılan yargılamada 2020’de 20 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
BM.Çalışma gurubunun açıklanan bu raporu ile, bu 3 Uygur aydını Bu 3 vaka, Çin işgal yönetiminin Uygurların kitlesel olarak tutuklanması/gizlice kaçırılması, Toplama kampları ile Çin Hapishanelerde tutulmasıyla ilgili uluslararası düzeyde bilinen ilk 3 büyük tipik vaka olarak tarihe geçmiş bulunuyor.