Son Dakika
Kanada parlamentosunun 01 Şubat 2023’te kabul ettiği yeni bir yasa ile Türkiye başta olmak üzere çeşitli Ülkelerde yaşayan ve hukuki bir güvenceye kavuşamayan 10 bin Uygur Türkü’nün Sığınmacı Göçmen olarak Kanada kabulü kesinleşmiş bulunmaktadır.Bu konu ile ilgili olarak basında ve sosyal medya platformlarında çeşitli görüşler, yorumlar ve paylaşımlar yapıldığına tanıklık ediyoruz. Bunlardan, kendisi de Tayland’a sığınan ve Devletimizce sahiplenilerek Türkiye’ye getirilen Uygur Türkü Sığınmacılardan Şair Abdulhamit Uygur’un bu konudaki sosyal medya paylaşımı çok dikkate değerdir. Abdulhamit Uygur Uygurca paylaşımının Türkiye Türkçesine aktarımını aşağıda bilgilerinize sunuyoruz. (UYHAM)
Abdulhamit UYGUR ( Şair ve İstanbul’da yaşayan Uygur Sığınmacı)
Ben hayatımda bizzat kendimin de içinde yer aldığı Uygurların büyük bir göç olayına tanık oldum ve bu göçle Türkiye’ye gelerek yerleştim. Biz Çin zulmünden kaçan Uygur Türklerinden binlerce kişi Malezya Krallığına sığınmış ve burada Türkiye’ye gidebilme ümidi ile beklemekte idik. Bu günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2014 Malezya’ya resmi bir ziyarette bulunmuştu. Türkiye’ye döndükten sonra devletimiz biz Uygur mültecilerin tamamının Türkiye’ye getirilmesini kararlaştırdı. Bunun üzerine Malezya Büyükelçiliğimiz ve bu ülkeye gelen görevlilerimiz bizleri koordine ederek peyderpey Türkiye’ye gelmemizi sağladılar. Bu sayede yaklaşık 20 bin Uygur Türkü sığınmacı Türkiye’ye gelerek huzura kavuşabildik. Allah Türkiye Devletimizi daima korusun ve ilelebed payidar eylesin.
9 Yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Ama Hala T.C.Vatandaşı Olamadım
Ben Doğu Türkistan’in Yarkent kentinin Ordanlık Kasabasında 1972 yılında doğdum. Küçüklüğümden beri şiir yazarım ve edebiyata büyük hevesim vardı. Lise öğreniminden sonra bir süre Kentimizdeki Din Alimlerinin gizli Medreselerinde dini eğitim aldım. Daha sonra işgal yönetimi Çin’in baskı ve zulmü dile getirdiğim şiir ve yazılarımı bahane ederek beni Terörcü iftirası ile 21 yıl hapis cezasına çarptırdı. 18 yaşında girdiğim Çin zindanlarından 39 yaşımda özgürlüğüme kavuşabildim. Bu arada hapiste iken, Üniversiteye dışarıdan devam ettim ve Uygur dili ve edebiyatı bölümünden Lisans derecesi ile diploma aldım. Hapisten çıktıktan sonra da benim için ülkemde kalmam hiç güvenli değildi. Her an tutuklanabilir ve hapse atılabilirdim. Ben sabıkalı olduğum(21 yıl hapis yattığım) için pasaport almam imkansızdı. Bu sebepten dolayı Çin yönetimi ile bağlantılı Çinli insan kaçakçılarına varımı yoğumu satarak büyük miktarda para ödeyerek Vietnam üzerinden Tayland’a kaçak yollardan sığındım. Türkiye’ye geldikten sonra da Çin peşimi hiç bırakmadı. Hakkımda sürekli düzmece suç dosyaları iletti ve bu yüzden sürekli soruşturmalara maruz kaldım. Çin’in bu sahte Suç iftiraları yüzünden 3 kez göz altına alındım. Bir keresinde Göç İdaresine bağlı Aydın ve Erzurum Geri Gönderme Merkezlerinde toplam 2 yıl, daha sonra da Muğla geri Gönderme Merkezinde 40 gün tutuklu kaldım. Halen insani ikamet belgesi sahibiyim ve bu belge ile Vatandaşlığa baş vurma imkanım yoktur. Çünkü, müracaatım sahip olduğum insani oturma belgesi ile yasalar gereği kabul edilmiyor.
Türkiye’de Yaşamak İstiyorum, Ama Kanada’ya Gitmeye Mecburum
Ben ülkemden dini ve milli kimliğimi korumak ve bir Müslüman Türk olarak yaşamak amacı ile geldim.. Evli ve 3 çocuk sahibiyim. Çocuklarımı kendi öz 2. vatanım Türkiye’de Müslüman Türk olarak yetiştirmek istiyorum. Ama yukarıda anlattığım durum dolayisiyle T.C.Vatandaşı olamıyorum.01 Şubat’ta Kanada Hükümeti Uygur göç yasasını yürürlüğe koydu. Beni de eğer kabul ederlerse Kanada’ya gitmekten başka çarem bulunmuyor şu an itibariyle.
Uygur Türkleri Kadirbilir ve Vefakar Bir Halktır
Bizler Uygurlar Türklerin ilk yerleşik hayata geçen Türk kültür ve medeniyetinin temelleri kuran kadim bir Türk boyuyuz. Aynı zamanda kadirbilir vefakar ve ak gönül bir toplumuz.
Şunu asla unutmamalıyız : Bizi Malezya, Tayland ve diğer güneydoğu ülkelerinde bizi Çin’e teslim edilmemizi engelleyen ülke Türkiye olmuştur. Benim gibi elinde İnsani oturma belgesi olan veya hiç olmayan Uygur Kardeşlerimiz Türkiye’de yaşadığımız için çok şükretmeliyiz. Halen 9 yıldır, Tayland Hapishanelerinde tutuklu Uygur Kardeşlerimiz bulunmaktadır. Bu Kardeşlerimizin bütün varlıkları gasbedildi veya zorla ellerinden alınıyor ve geri gönderilme merkezlerinde tutuluyorlar. Bu Uygurlarımıza günde 2 ögün veriliyor. Bu kardeşlerimiz açlık ve hastalıkla boğuşmaktadırlar. Allah bu Kardeşlerimizi en kısa zamanda esaretten kurtarsın. Amin.
Türkiye’mize biz Uygur Türkü Sığınmacıları Güneydoğu Asya cehenneminden kurtardığı ve bizleri bağırlarına bastıkları için ne kadar minnettar olsak ve şükretsek yine de azdır bence.
Ben yazımı şu satırlarla sonlandırmak istiyorum :
BENZER HABERLER