UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin, bağımsızlıklarını kazandıklarından bu yana Türkistan Cumhuriyetleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerini geliştirirmeye ve bundan yararlanarak bu ülkelere taşma ve yayılmak için hiç bir fırsatı kaçırmamaktadır. Son zamanlarda ise, “Tek Kuşak, Tek Yol” ekonomik planının bir parçası olarak görülen Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’in zengin enerji kaynakları olan gaz ve petrolunu sömürmeye ve tamamının kendisine ihraç edilmesini dayatmaya çalışıyor. Türkistan bölgesinin en küçük ülkesi Tacikistan’a ise ekonomik,ticari ve siyası olarak nüfuzunu günden güne arttırdığı gözlemleniyor.
Çin lideri Xi Jingping’in geçtiğimiz günlerdeki Türkistan ülkelerini ziyareti, Çin-Orta Asya ülkeleri Formu ve özellikle Çin’in Tacikistan’da günden güne artan baskı ve yayılmasını Kazakistan’da yaşayan Uygur ve Kazak uzmanları Özgür Asya radyosuna “Çin fırsatlardan bir kez daha sinsice yararlanıyor ve Ukrayna savaşını bahane ederek Orta Asya Bölgesindeki etkisini arttırıyor.” sözleri ile değerlendiriyorlar.
Kahraman Hocamberdi(E.Tank Yrb. Uygur Siyasi Analizci )
Kazakistanlı Uygur Türkü emekli Tank Yrb., Siyaset bilimci ve DUK kazakistan Temsilcisi Kahraman Hocamberdi Çin’in Türkistan bölgesindeki son atakları ile gelişmeleri şöyle değerlendiriyor : ” Tacikistan, doğudan Doğu Türkistan ile en yakın sınır komşusudur ve özellikle Çin için stratejik öneme sahiptir. Günümüzde bu ülkede Çin’in etkisi çok güçlenmiş ve üstelik etkisini gün geçtikçe arttırmaktadır. Çin yönetimi Orta Asya ülkeleri arasında Tacikistan ile ilişkilerini ilk sıraya koymuş olup, ilişkilere çok önem atfetmektedir. Çünkü Tacikistan’ın yıllık milli gelirinin (Toplam yıllık üretim değerinin) % 20 tutarındaki bölümü Çin’in olan borç miktarıdır. Günümüzde ise bu oran % 30 mertebesine ulaşmıştır. Tacikistan’ın dağlık bölgelerinde altından başka diğer bir çok zengin yer altı kaynakları mevcuttur. Tacikistan, bir kaç yıl önce dağlık bölgelerinden bir kısmını Çin’e bırakmıştır. Çin ile çok yakın ve hassas ilişkiler içindedir. Çin, Tacikistan’ı ekonomik olarak neredeyse kendisine bağımlı hale getirmiştir. Ayrıca,Çin Türkistan bölgesinde ilk askeri üssünü Tacikistan’a kurmuştur. Çin’in esas amacı Tacikistan’i ileri bir üs haline getirerek bu ülke üzerinden Kırgızistan ve Özbekistan’a nüfuz etmeye, yayılmaya ve en son olarak da yerleşmeyi planlamaktadır.
Risbek Sersanbay Kazakistanlı Siyaset Bilimci
Kazakistan Siyaset bilimci ve analist Risbek Sersanbay Çin Orta Asya ilişkileri ile son gelişmeler ve Çin’in özellikle Tacikistan’da gtnden güne artan nüfuz ve etkisini şuyle değerlendirdi : ” Çin’in Orta Asya’daki ekonomik etkisini günden güne arttırdığı bilinen bir gerçek. Ancak,Çin yönetiminin bu sinsi taşma ve yalımacı girişimleri karşısında Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi Türkçe konuşan Türk Cumhuriyetleri halkları Çin’in kadim kardeşleri ve dostları Uygur halkına yönelik insanlık dışı uygulamalarını üzüntü ve ibretle izlemekte ve onların içinde bulunduğu kötü durum karşısında Çin’e asla sempati gösteremedikleri açıkça görülmektedir.Ancak.Uygurların bu facialı durumu karşısında Çin’e her hangi bir şekilde tepki göstermemektedir. Bundan son derece üzüntü duymaktayım.
Türkistan Halkları ve Devletleri Çin Karşısında Birlik Olmalı ve Ortak Hareket etmeliyiz
Türkistan halkları her zaman biriz, birlikteyiz ve tüm gücümüzle beraber diyoruz Ama bu birlik ve beraberlik sadece Kazakistan içindeki birlik değildir. Bu birlik Türk dünyasının, Türkçe konuşan ve akraba olan halkların ve Türkistan’daki komşu ülkelerin birliği olmalıdır. Hatta bu birlik komşu islam ülkelerini de kapsamalıdır. Dünyadaki siyasi gelişmeler ve Türk-İslam dünyasının meseleleri ve özellikle toptan soykırım tehdidi altındaki Uygur Kardeşlerimizin durumunun iyileştirilmesi karşısında ortak ve tutarlı bir ortak politika ortaya konulabilmelidir. Türkçe konuşan halklar da dahil olmak üzere Çin’deki Müslüman azınlıklara ve dünya çapındaki diğer mazlum Müslümanlara karşı aynı tutumu hep birlikte ortak şekilde sergilemeliyiz. Orta Asyalı liderlerin hiçbiri şimdiye kadar Çin’deki Türk-Müslüman halkların mevcut durumu karşısında şimdiye kadar açık bir görüş ifade etmemiştir. Ayrıca,bu konularda kendi aralarında görüş birliği dahi ortaya koyamamışlardır. Bu Liderler şimdiye kadar açık bir görüş ortaya koyabilmiş olsalardı, bu Uygur Bavırlarımız(Kardeşlerimiz/ yakınlarımız) bu şekilde çok kötü Çin zulmüne uğramazlardı. Bizler Türkçe konuşan halklar ve ülkeler olarak İster kuzeyden ister doğudan gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı birlik olmazsak, Orta Asya ülkelerinin geleceği ve dolayisiyla sonu hiç de iyi olmayacaktır.
Çin,Ukrayna Savaşından Sinsice Yararlanmakta ve Etkisini Arttırmaktadır
Çin’in Rusya-Ukrayna savaşını Orta Asya’daki ekonomik etkisini güçlendirmek için kullanabilmek için sinsice hareket etmektedir. Çin, başta Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan olmak üzere Türkistan Ülkelerinin tüm enerji kaynaklarına odaklanırken Tacikistan’ın yer altı kaynaklarını tamamen ele geçirmeye çalışmaktadır.
Azat Beg : Çin Tacikistan’i Stratejik olarak işgal etmiştir
Geçtiğimiz yıllarda Tacikistan’da bilimsel çalışmalar yapan ve şu anda İstanbul’da Tacikistan-Çin ilişkileri ve tarihi meseleler üzerine araştırmalarına devam eden Azad Bey, Çin’in Tacikistan’ı stratejik olarak işgal ettiğini ve bunda büyük başarı elde ettiğini söyledi. Çin’in Tacikistan’a “Süresiz olarak borç veriyoruz.” vaadi ile bu ülkedeki nüfuzunu arttırmakta olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü : ” ” Çin Tacikistan’a veya başka bir ülkeye süresiz borç veriyor. Ancak.verdiği borç ile birlikte karşısındakinin boğazına idam halkasını de birlikte geçiriyor. Tacikistan alt yapısının tamamını bu Ülkede Çin inşa etmiştir. Tacikistan’in bu konuda bağımsız olarak yaptığı bir plan/projesi yoktur. Çin’in önerilerini kayıtsız kabul ediyor. Örneğin,Tacikistan’in termik Santrala ihtiyacı yoktur. Ama Çin buna rağmen Çin Tacikistan’i ikna ederek başkent Duşenbe’ye pek de uzak olmayan bir yerde Termik Santral inşa etmiştir. Bu şekilde gereksiz yatırımlarla Tacikiistan’ı borç bataklığına sürüklemiştir. Çin, Tacikistan’ı borç ile kendisine bağımlı hale getirdikten sonra bu ülkede askeri askeri üs kurmayı başarmıştır.Doğal olarak Tacikistan Çin’in üs kurma teklifine hayır diyemezdi.
Tacikistan’ın Çin’in Borçlarından Kurtulması Mümkün Değildir
Tacikistan’in Çin’e olan borcu çok artmış ve adeta borç batağına saplanmıştır. Milili gelirlerinin tamamını dahi ödese bu borçtan kurtulması mümkün görülmemektedir. Tacikistan güvenlik yönünden sadece kendisini tehlikeye atmadı. 2021’de Tacikistan, Çin’e kendi topraklarında askeri üs inşa etmesi için resmi izin verdi. Bunun nedeninin Afganistan’daki istikrarsız durum olduğu iddia edilmiştir.
Ancak. Çin’in bu üssüne karşılık Rusya’nın Tacikistan’da Orta Asya’daki durumu ciddi şekilde etkileyebilecek bir büyük askeri üssü de olduğunu unutmayalım.