Son Dakika
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki bir Çin tipi Toplama kampında aylarca tutuklu kalan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Kamp mağduru Kalbinur Sıddık bir Norveç Tv. kanalına Çin kamplarındaki hayatını anlattı. Kamp mağduru Sıddık hapsedildiği toplama kampında hayatının en kötü ve korkulu günlerini yaşadığını belirterek “tutulduğum Çin Tipi Toplama Kampı Fani Dünyanın bir Cehennemi idi.” açıklamasında bulundu.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Hollanda’da yaşayan Kalbinur Sıddık Çin’in Uygur bölgesindeki gizli esir kamplarından kaçmayı başaran bir kaç Uygur’dan biridir. Şimdi o ve diğer Kamp mağduru ve tanıkları ile birlikte Norveç Parlamentosundaki özel oturumda Çin’in toplama Kamplarındaki acımasız vahşet uygulamaları ile başından geçen hikayelerini anlatmak için başkent Oslo’ya gelmiş bulunuyor. Kalbinur Sıddık geldiği Oslo’da tutulduğu Çin tipi Toplama Kamplarında yaşadıklarını ve tanık olduklarını şöyle anlatıyor :
Mesleği Öğretmen olan Kalbinur Sıddık kampta Uygur tutuklulara Çince öğretmekle görevlendirildiğini, kampa geldiğinde, 28 yıllık öğretmenlik kariyerinde hiç görmediği öğrencilere rastladığını belirtiyor.
Tutuklu Yetişkinlerin kampta elleri hem de ayakları sürekli kelepçeli olarak tutulduklarını ve onların tek tip Gri üniformalar giydirilmiş ve üniformalarının hepsinde birer numara bulunduğunu anlatıyor.
Tutuklulara Çince öğrettiği sınıf benzeri bir yerde, ikisi ders veren öğretmene yönelik, diğer sekizi ise tutuklu öğrencileri yönelik toplam 10 güvenlik kamerası ile çevrili olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bunların dışında İşgal rejiminin Polislerinin de kendilerini sürekli izleyerek kontrol altında tutuklarını de ifade ediyor.
Kamp mağdur ve tanığı Uygur Kelbinur Sıddık toplama kampında 9 ay kaldığını belirterek ” Uygurlar ve diğer etnik azınlıkların tutulduğu kamplarda dokuz ay çalıştıım. Toplama kampına ilk getirildiğimde kampların korkunç durumundan çok korktum ve titremeye başladım. Ama, her şeye rağmen işimi yapmak zorunda idim ve derse başlamam gerekiyordu. Aksi takdirde daha kötü duruma düşebileceğinden endişeli idim. Korkumu yenmeye çalıştım ve sınıftaki kara tahtaya Çince bir şeyler yazmaya başladım. 28 yıllık öğretmenlik hayatımda hiç karşılaşmadığım öğrencilere rastladım ve büyük bir şok yaşadım. İlk ders dört saat sürdü ki, bu hayatımda verdiğim ve bizzat aldığım en uzun, en zor ve en korkutucu dersti.
51 yaşında olduğunu söyleyen Kalbinur Sıddık Ttoplama kamplarının bodrum katlarının tamamının tutuklulara işkence yapılan işkence odaları olduğu belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi : ” Geceleri kampın bodrumundan insanı dehşete düşüren ve çok acı veren çığlık sesleri geliyordu. Çinli Gardiyan ve Polisler mahkûmları sorgulamak için buraları kullanıyorlardı. Tutuklulara işlemedikleri suçlarını itiraf etmeleri ağır işkenceler yapılıyordu. Benim öğretmen olarak çalıştığım zamanda bazı tutuklu bazı öğrencilerim işkenceden öldüler. Bazıları yapılan ağır baskı ve işkence sonucu sakat kaldı veya ağır derecede hastalandılar.” dedi.
Çin’in Toplama Kampları Fani Dünyanın Cehennemi Gibiydi.
Çin toplama kampının tanığı, mağduru ve Çince öğretmeni Kelbinur Sıddık, Çin’in toplama kamplarının şu fani dünyanın cehennemi gibi olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı : ” Doğum yaşındaki Uygur kadınları çeşitli yöntemlerle zorla kısırlaştırılıyordu. Kadınlara sistematik taciz ve saldırı olağan bir olaydı. Zorla Kısırlaştırılan kadınlardan biri de ben Kalbinur Sıddık’ım. ”
Kaynak : https://www.tv2.no/nyheter/utenriks/opplevde-skrekk-leirene-fra-innsiden-et-helvete/15184778/?fbclid
BENZER HABERLER