Bahtigul Ramazan 29 Temmuz 1969 tarihinde Doğu Türkistan’in Durılbicin ilçesinde doğdu. 2014 yılında Kazakistan’a göç ederek bu ülke vatandaşı oldu.
Bahtitgul Ramazan 8 Ekim 2017’de Doğu Türkistan’da yaşayan 20 yaşındaki oğlunu görmek için Doğu Türkistan sınırına geldi. Pasaportuna sınırdaki güvenlik görevlileri tarafından hemen el konuldu. 29 Aralık 2017’de kaldığı oğlunun evinden Çin Polislerince göz altına alındı ve Çin’in Eğitim ve İdeolojik Eğitim Merkezi olarak tanımladığı Çin tipi bir Toplama Kampına hapsedildi. İşgal yetkilileri kendisinin tutuklanmasının nedeninin Komünist Parti’nin yıllık aidatını zamanında ödemediği ve ayrıca saçını yönetimin istediği şekilde kısa kesmediğini iddia ettiler.
Bahtigül, Doğu Türkistan’da iken, Çin Komünist Partisi’nin bir üyesiydi ve ÇKP’ye yıllık üyelik aidatını düzenli olarak ödüyordu. Ama Kazakistan’a göç ettiği yılda ÇKP aidatını ödemeyi unutmuştu.
Bahtigül Ramazan, Acı Kış( Bitter Winter) haber sitesine Toplama kamplarındaki hayatını şöyle anlattı :
- Toplama Kampındaki hayatımız benzer ve rutin idi. Tek tip tutuklulara özel mavi üniforma giymek zorundaydık.
- Biz tutuuklular(Mahkumlar) Çin dilini, Komünist partini metheden ve öven şarkılar ile ÇKP Marşlarını ı ezberlemek ve yüksek sesle hep bir ağızdan tekrarlamak zorunda idik.
- Tutuklulara zorla dans etmeyi öğretiyorlardı.
- Tutukluları İşlemediği suçları itiraf etmeye ve Parti ideolojisine aykırı geçmişteki tüm eylemlerini itirafa “hatırlamaya” zorluyorlardı.
Sorgulamada Bana Yöneltilen Suçlamalar
- ÇKP üyelik aidatını geç ödemenin nedenleri ile Aidat ücretini ödemede geç kalmanın ne kadar kötü olduğu sürekli tekrarlıyorlardı.
- Kazakistan’ı neden 32 kez ziyaret ettiğimın sebeplerini anlatma ve kendilerini tatmin etmem isteniyordu.
- Kazakistan’da iken,namaz kılıp kılmadığım ve insanların İslami inanca göre namaz Namazı kılmasının ne kadar kötü bir şey olduğu sürekli söyleniyordu.
Kamplar, Yaşam Şartları ve Bana Yapılan İşkenceler
- Beni ilk olarak Önce Dörbiljin ilçesinde bulunan Turgan Toplama Kampına hapsettiler. Daha sonraları ise bu kampın yakınlarında yeniden inşa edilen başka bir kampa naklettiler. ardından yakınlarda yeni inşa edilen bir kampa transfer edildim.
- Bir keresinde bana çok ağır işkenceler yapıldı. Kaplan Koltuğu(Yolbars Orunduk) adı verilen Çelikten yekpare olarak yapılan İşkence koltuğunda 24 saat boyunca vücudum bu koltuğa zincirlendi. Ellerime kelepçe ve ayaklarıma prangalar takıldı. Ağzıma biber gazi sıktılar ve zaman zaman elektrik verilerek işkence yaptılar.
- Kamplarda kaldığım süre içerisinde kaldığım Koğuşlarda akşamları ellerim kelepçeleniyor ve ayaklarıma ise pranga vuruluyordu.
- Toplama kampının koğuş ve hücreler çok soğuktu ve ısıtılmıyordu . Verilen kıyafetler yetersiz ve çok ince idi ve bizi soğuktan korumaktan uzaktı. Verilen yemekler azı ve çok yetersizdi.
- Yetersiz beslenme ve soğuktan şikayet edenler ağır cezalara çarptırılıyordu. Şikayet ettiği için ağır cezalara çaptırılan bir çok kişiye bizzat tanık oldum.
- Çinli gardiyanlar çok vahşi ve acımasızdı. Bize işkence yaparken ve vücudumuza vururken, bundan adeta keyif alıyorlardı.
- Tutuklu kadınlar arasında çok sayıda Tungan(Çinli Müslüman) kadınlar vardı. Onlara da zulüm ve işkenceler yapılıyordu. Namaz kılmaya kalktılar ama engellendiler. Ayrıca onların saçları dipten traş edilerek hücre cezasına çarptırıldılar.
- Tutukluların aileleri ile ayda bir kez olmak üzere demir parmaklıklar arkasından görüşmelerine izin veriliyordu.
- Kadın tutukluların doğurganlıklarının yok edilmesini sağlamak için Rahmin içine cihaz takılıyordu.
- Kadın tutuklulara takılan cihazların takılması, çıkarılması ve diğer mudahele için cezaevi hastanesine gönderiliyordu.
- Bir keresinde bu işlemler için ben de 15 gün hastanede kaldıktan sonra eskiden kaldığım Turgun kampına geri gönderildim.
- Tutuklular Ramazan ayı boyunca oruç tutmamaları için çok sıkı kontrol ve gözetim altında tutuluyorlardı.
- Müslüman Türk tutuklulara işkence etmek, onlara hakaret ve aşağılamak amacı zorla domuz eti yemeye zorlanıyorlardı.
- Tutukluların Müslümaca dini ritüellerini yerine getirmediklerinden emin olabilmek için onların ellerini ve yüzünü nasıl yıkadıkları sürekli izleniyordu.
- Tutuklular bütün bu ağır baskı ve takibata raımen, çok dikkatliydi ve tüm dini uygulamalarını Çin yönetiminden gizleyerek ve kaçırarak yerine getirmeye çalışıyorlardı.
- Toplama Kampı yetkilileri bütün bu baskılara rağmen, dini ibadetlerinin gereğini yerine getirmeye çabalayan ve Namaz kıldıkları için cezalandırılan kadınların bu dini bilgilerinin bütün engelleme ve yasaklamalara rağmen nereden,kimden ve nasıl öğrendiklerini konusunda hayretlerini gizlemiyorlar ve hatta şaşırıyorlardı.
- Benim kaldığım Kampa tutuklu yaklaşık 400 Kazak kadını vardı. n bulunduğunu bildirdi.
- Ben kampa hapsedildikten sonra Yedi veya sekiz ay sonra kamptaki bazı katı kurallar aniden değiştirildi. Hapishane gardiyanları, mahkumlara daha fazla yemek isteyip istemediklerini sormaya başladı.
- Toplama Kampı Yetkilileri beni serbest bırakmadan önce Kampın ve tutukluların durumu hakkında konuşmamam gerektiğini ihtar ettiler.
- Kazakistan’a döndükten sonra bu konuda ayrıntı verirsem yakınlarımı cezalandıracakları tehdit ve şantajinda bulundular.
- Tutukluların ziyarete gelen yakınlarına kamptaki gündelik hayat, beslenme ve diğer konularda konuşmaları ve hatta ağlamalarının kesin olarak yasak olduğunu sıskı sıkıya tembih ediyorlardı.
- Ağlamak ve kamptan şikayet etmek yerine ÇKP’ye ve hükümete minnettar olduklarını söylemeleri tembihliyorlardı.
- Tutuklulara , Kazakistan’ın Çin yönetimi açısından “dünyanın en tehlikeli 26 ülkesinden biri” olduğu ve bu ülkede yuvalanan teröristler tarafından rahatsız edildiği söyleniyordu.
Toplama Kampından Kurtarılması
Bahtigül, Kazakistan’da yaşayan eşi ve 2 çocuğunun israrlı giriişimleri sonucunda Kazakistan yönetimince 24 Aralık 2018’te Toplama Kampından kurtarıldı. Ardından 6 ay gözetim altında tutuldu ve mahalli birimde maaşsız nöbetçi (Köle/İşçi) işçi olarak zorla çalıştırıldı. Ancak, kendisine bu 6 ay zorla çalıştırılması karşılığında bir kez 20 RMB(Çin Halk Parası=Yen) daha sonra ise bir kez olmak üzere 100 RMB çalışmasının ücret ödendi. Yaklaşık 20 & = 300 TL.) verildi, ancak kendisine departmanın tüm emirlerine uyması gerektiği söylendi.
19 Ağustos 2019’da kendisine Kazakistan’a gitme izni izni verildi ve 20 Ağustos 2019’da Kazakistan sınırını geçti. İki kızı ve kocası, Kazakistan’da sürekli olarak onun için başvurdu ve yardım istemek için Almatı’daki Atajurt İnsan hakları Ofisinden yardım istedi. Bahtigül’un Çin Toplama Kamplarından kurtarılmasında eşi ve çocuklarının çabaları ve Kazakistan halkının bu konudaki tepkileri ve protesto eylemlerinin büyük rol oynadığı bildirildi.