KİTAP TANITIMI ; YOL AYIRIMINDAKİ TÜRKİYE: YA ÖZGÜRLÜK YA SEFALET (Selçuk R.Şirin)
Flora HAZRET
Selçuk ŞirinYol Ayrımındaki Türkiye Ya Özgürlük Ya Sefaletadlı kitabında Türkiye’nin güncel sorunlarını matematiği kullanarak ispatlarla ele almış, sade sayısal değerlerle açık net yazılan bir kitap.
Türkiye nin geleceğini bu kitap üzerinden okumak daha kolay. Neden mi? Sebebi Selçuk hocanın istatistiklerle bize daha açık sunduğu Türkiye’nin eğitim, ekonomi, siyasi tercihleri ve bunların diğer ülkelerle birlikte karşılaştırma tabloları. Kitap bize, ülkemizin geleceğini okumak için medyum olmaya gerek olmadığını, Şimdi ve geçmişten gelen bilgilerle geleceği tahmin edebileceğimizi ispatlıyor. Yazarımız çok önemli verileri paylaşırken, önemli noktalara da değinmekte ve veriler üzerinden kendi yorumunu paylaşmakta. Tabi Selçuk Şirin’in hayat hikayesi ve başarılarıyla bizim kitabına daha çok çekiyor diye düşünüyorum. Yazarımız sorunlara farklı yaklaşımı ve bakış açısıyla bizi aydınlatıyor. Selçuk Şirin’e göre Türkiye Sanayi yarışını kaybetti fakat dünyada yeni bir çağ yeni bir yarış başlamış durumda bunun için henüz geç kalmış değiliz tüm dünya aynı anda başladı bu yarışa. Nasıl bir başlangıç? Tabi ki Yazılım KODLAMA!
Selçuk R. Şirin’in Siyaset üzerine de çok ilginç istatistikler sonucu yaklaşımları var. Özellikle parti üyeleri ve aktif siyaset yapan tüm okurlara tavsiye ederim.
Kitapta eğitim özellikle üzerinde durulan en önemli konu. Nedenini söylememe gerek yoktur sanırımJ
Yazarımızın Ellerine sağlık. Kesinlikle her kütüphanede olması gereken bir kitap. Özellik şu zamanlarda hemen okumanızı tavsiye ederim.
Kitaptan Seçmeler;
Yabancı sermaye hukukun işlemediği ülkelere ya gitmiyor ya da gidince uzun vadeli yatırıma dönüşmüyor. Bu alanda da maalesef karnemiz zayıflarla dolu. 2015 Hukukun Üstünlüğü Endeksi verilerine göre Türkiye 99 ülke arasında 80. sırada! Aşağıdaki grafiğin de gösterdiği gibi, bir ülkede hukukun üstünlüğü arttıkça, o ülkede kişi başı milli gelir ciddi bir şekilde artıyor. Yeni ekonomide hukukun üstünlüğü ihdas edilmeden refah seviyesini artırmak mümkün değil.
Artık doğal kaynağı ya da jeopolitik üstünlüğü olan ülkeler değil, insanını iyi eğiten ülkeler ekonomik olarak daha başarılı oluyor. Bir ülkenin ekonomik olarak kalkınmışlık seviyesini anlamak için asıl bakmamız gereken veri o ülkenin kendi içinde nereden nereye geldiği değil o ülkenin dünyada nereden nereye geldiğidir.
– Hukukun Üstünlüğü Yoksa Rant Vardır
Hiçbir gelişmiş demokraside imar planları bizdeki sıklıkla değişmiyorsa bunun nedeni oradaki politikacıların rantı sevmemesi değil, oradaki hukuk sisteminin politik müdahaleye izin vermesidir. Gelişen her kent bir rant yaratır ama oturmuş bir hukuk sisteminde bu rantı politikacılar kendi çıkarlarına göre dağıtamaz. Bu rant bağımsız kurallar tarafından kamu yararına kullanılır. Ranta dayalı kalkınma modelinde yatırımcılar için inşaat kaçınılmaz bir sektör. Bir zamanlar, teknolojide global marka olma iddiası taşıyan şirketlerimizin bile artık açtıkları AVM’lerle anılması boşuna değil. Yeni kurulan şirketler içinde inşaat faaliyeti yapanların açık ara birinci olması aynı durumu işaret ediyor. Buna göre katma değeri yüksek ürünlere dayalı bir ekonominin henüz bizim kıyılara gelmediğini söyleyebiliriz.
Hep söylüyoruz. Türkiye son yedi yıldır 10 bin dolar kişi başı milli gelire takılıp kalmış durumda. Buradan ileri gitmenin yolu katma değeri yüksek üretimden geçiyor. Bunun için de yapılması gereken her alanda üretimde kaliteyi ve inovasyonu artırmak. Markalam işi de bu noktada, özellikle tarımsal üretimde çok önemli.
Avrupa’da kişi başına düşen soruşturma sayısında zirveye oynarken bu soruşturmaları sonuca bağlayan hakim ve savcı sayısında son sıralarda geliyoruz. Ülke olarak hem polis istihdamında hem soruşturma sayısında zaten Avrupa’da zirveye oynuyoruz. Türkiye’nin toplumsal sorunları daha fazla soruşturma ve daha fazla polisle çözülseydi zaten sorunlar bu noktaya gelmezdi. Rekoru yanlış yerde arıyoruz.
Selçuk Şirin’in ilgiyle izlediğim TED Konuşması
Yazarımız bunların dışında siyaset ve seçimlerle ilgili istatistiklerle oldukça mantıklı öneriler ortaya atıyor. Aslında yazmam gerektiğini hissettiğim çok fazla içerik var. Fakat bu önemli detayları Yol Ayrımında ki Türkiye Ya Özgürlük Ya Sefalet kitabını alarak okumanızı tavsiye ediyorum. Tekrar ediyorum her kütüphanede olması gereken bir kaynak. Tavsiye ederim.