Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
1. ABD.- Çin Arasındaki İlişkiler ve Çelişkiler
ABD. ile Çin arasındaki ticaret hacmi 600 milyar dolar cıvarındadır.Çin, Amerika’ya en çok mal ihraç eden ülkeyken,Amerika da Çin’den en çok mal ithal eden ülkedir.Çin,Amerika’ya en çok borç veren ülkeler arasında birinci sırada yer almaktadır.(şubat.2015.verilerine göre Çin’in elindeki Amerika hazine tahvilleri 1.2237 trilyon dolar idi) Çin’in Amerika’ya direk yatırımı da hızlı artmaktadır.2014 yılı itibari ile Çin’in ABD deki direk yatırım miktarı 12 milyar dolar ulaşarak,Amerika’nın Çine yaptığı yatırım miktarını geçmiş bulunmaktadır.
ABD Üniversitelerinde 2015 yılı itibari ile 275 bin Çinli öğrenci eğitim görmektedir. Sadece 2012-2013 .tarihleri arasındaki iki yıl içinde Amerika’ya gelip her çeşit Üniversite ve kolejlere kaydını yaptıran Çinli öğrenci sayısı 800 bindir.Buna karşılık Çin’de 20 bin Amerikalı öğrenci okumaktadır.Çin’de 300 milyon Çinli İngilizce öğrenmekte,Amerika’da 200 bin kişi Çince öğrenmektedir.ABD,Çin arasında 38 eyalet 169 şehir karşılıklı dost ve kardeşlik protokolü imzalamış bulunmaktadır.
Çin,dış dünyanın ham madde ve enerji kaynaklarına en çok ihtiyaç duyan ülkedir.ABD,dünya enerji ve ham madde kaynaklarını ve nakil yollarını kontrolünde tutan ülkedir.
ABD ile Çin arasında Ekonomik,askeri,kültürel,eğitim,teknoloji,sosyal,çevre,bölgesel ve küresel alanlarda çok yönlü iş birliği bulunmaktadır.Ancak,bu ilişkiler güvene değil,çıkara dayalı ilişkilerdir.Bu yüzden son yıllarda iki ülke arasındaki güvensizlik,kıskaçlık,paylaşma hırsı iki ülke arasındaki iş birliğini rekabetin gölgesinde bırakmaktadır.Yanı,rekabet iş birliğinin önüne geçmiş bulunmaktadır.Komünist Çin ile kapitalist Amerika arasında paraya dayalı koyu ilişkiler olmuş ve devam ediyor ise de,iki ülke arasında hiç bir zaman insanı ve Demokratik ilkelere dayalı samimi dostluk bağı kurulmamıştır,kurulamamıştır.
ABD merkezli “Pew Global Attitudes” adındaki araştırma şirketi 2013.teki bir araştırmasında Sokaktaki Amerikalının %68,aydın ve akademisyenlerin %80 ni Çini rakip olarak görüyor. Cumhuriyetçiler partisinin %60,Demokrat parti %48 kesimi Çinin yükselişi Amerika için’ güçlü tehdit’ olarak görüyor.Aynı araştırma kuruluşunun Çin’de yaptığı araştırmada %66 Çinli Amerika’yı rakip olarak görüyor,%15 Çinli ise düşman olarak görüyor.Biz iki ülke ilişkilerinin detaylarına indikçe olumsuzluğun arttığını,çıkardan çelişkilerin baskın hale geldiğini görebiliyoruz.İki ülke ilişkisini gün geçtikçe geren faktörler son 10 seneden beri sürekli arta gelmektedir.Son olarak Çinin güney Pasifik denizindeki uluslar arası sularda sürekli yapay adaları yapması ve bu yapay adalar olduğu bölgeyi Çin kara suları olarak ilan etmesi,bu adaları askeri üs olarak projelendirmesi, iki ülke arasındaki gerginliği duruk noktalara taşımıştır.Singapurda yapılan “Shangri-La Dialogue” toplantısında Amerika Savunma bakanı Carter 30 Mayıs 2015.tarihiden şöyle bayanda bulundu; “Çin son 18 ay içinde tartışmalı güney pasifik denizinde 2000 hektar yapay ada yapmıştır…Çin bu girişimlerini ne zamana kadar sürdürecek?”.
Çinin her sene %10-15 oranında artırmakta olan askeri bütçesi ve çevre ülkelere karşı sert askeri tutumu da göz önünde bulundurulduğunda gerginliğin boyutları dünya kamuoyunun gördüğünden daha derin,daha vahimdir.Çin,2030.yılına kadar uçak gemisini 10-12 adete çıkaracağını açıkladı.Bu Amerikan uçak gemisinin mevcut sayısı demektir.Çinin su altı savaş gemi sayısı Amerika’yı yakalamış duruımda.
ABD bir yandan bölgedeki Japonya, Güney Kore, Tayvan, Filipinler, Vietnam, Malezya, Endonezya,Hindistan,Avustralya gibi ülkelerle askeri iş birliğini sıklaştırıyorsa,diğer yandan ABD ve diğer batı şirketlerinin Çin’den hızlı bir şekilde ayrılmasını teşvik etmektedir.Kısacası,Amerika’nın Çine olan tutumu temelden değişmektedir ve bölgedeki oyun kurallarını olası çıkabilecek bir savaş senaryosuna göre dizayn etmektedir.Çin tehdidine maruz kalan Japonya ile sarsılmaz askeri iş birliğine gitmek Amerika’nın en büyük arzusu idi.Japon baş bakanı şinzo abe’nin son Amerikan ziyartetinde,Amerika,Japonya’nın Senkaku (Çince,Diyao yüdao-Çinle eğemenlik tartışması olan ada) adası dahil tüm Japon toprakları saldırıya uğrarsa,Amerika kendi toprakları saldırıya uğramış gibi savaşa gireceği anlaşmasına imza attıktan sonra,Japonya anayasasında değişikliğe gitti ve Tüm dünya düzenini Amerika ile beraber koruma görevini üstlendi.Japonya,Tank,savaş gemisi,su altı gemi,savaş uçakları,uçak gemisi ve savaş araçlarının motorunu yapan nadir ülkelerin başında geliyor.Jaopnya’nın Mitsubishi,Kawasaki, Hitachi,Toshiba, Yokohama gibi dünya çapındaki dev firmaları silah ve askeri araç,gereç üretimi teknoloji ve kapasitede en önde gelen şirketlerdir. Japonya gerek duyduğunda 4 ay içinde nükleer bomba yapma kapasitesine sahip bir ülke olduğu uzmanlar tarafından teyit edilmiş durumda.İkinci dünya savaşında Pasifikte Çin,Amerika dahil 36 ülkeye aynı anda savaş ilan eden ve savaştığı ülkelerin çoğunu işgal eden o Japonya,bu Japonyadır.
Dünyadaki 130 ülkeye yayılan 737 Amerikan Askeri üsleri arasında Pasifik ve Orta Asya’da konuşlandırılanları en caydırıcı güce sahiptir ve Çini çevrelemektedir. Amerika’nın Japonya ve Güney Kore’deki askeri üsleri,asker ve savaş teçhizatları bakımından dev bir savaş mekanizmasını teşkil etmektedir.Sadece Japonya’nın Okinawa adasındaki Amerikan Donanma deniz üssünde 50 bin Amerika askeri ve onların aile çevrileri ile beraber 140 bin Amerikalıyı barındıran bu ada,küçük bir Amerika’yı andırmaktadır.Çin 60 küsur yıldan beri her bir nefes alıp verişinde burnunun dibinde Okinawa tehdidini his edip gelmektedir.
Amerika,Japonya arasında yapılan son kapsamlı anlaşmadan sonra,Çin Japonlar ile uğraşmaktan geri çekinerek,savaş gemilerini güney pasifik’e kaydırdı.Güney Pasifik denizinde sadece Amerika savaş gemileri değil,Filipinler,Vietnam,Japon savaş gemileri de devrede.Çin uzun yıllar savaşsız kalan,rüşvete,yolsuzluğa bulaşmış,çevikliği kaybetmiş hantal ordusunu uygun bir bölgede,uygun bir ortamda kısa dönemlik savaşa sokarak,orduyu savaş eğitiminden geçirmek ve disipline sokmak istiyor.Bu savaşı yaparken asıl amaç,ülke içindeki muhalefeti vatan hainliği ile suçlayarak tamamen temizlemektir.Ama,savaşa girip hemen çıkamamakta vardır.Bu yüzden Çinin kararsızlığı sürüyor.
Ancak Çin Amerika’nın boşalttığı diğer bölgelerde fırsatı değerlendirmede zaman kaybetmiyor. Amerika dünyanın hangi bölgesinde savaşarak,büyük kayıplar bedeline istikrarı sağlıyorsa,Çin o bölgenin ilk alt yapı ve tabı kaynaklar yatırımcısı olarak yerleşmektedir.Amerika ordusu tarafından harabeye çevrilen ülkeleri,Çin inşa ettiği için o ülke halkları Çine sarılıyorlar. Çin hem bedel ödemiyor,hem kazanıyor. Böylece Çin kendinin “şarkça zeka”sından iftihar his ediyor.Ekonomide son derece liberalleşen Çin,siyasi yönden kesinlikle reform yapmayacak,dikta rejimden vaaz geçmeyecektir.Hitler,ekonomik kalkınmayı dikta rejimle gerçekleştirmişti.Çin aynı yolu takıp etmektedir.Şuan Çin komünist yönetimi batı dünyasından emin değildir.Batı dünyası da Çin’den emin değildir.
Henry Kissnger’in başı çektiği Batı strateji uzmanları arasında ön görülmüş olan “ Çin’de ekonomik kalkınma ile paralel siyasi alanda özgürleşme gidecek.Kalkınan ve dünyada tutuğu yeri yükselen Çin,küresel sorumluluk üstlenecektir. ikinci dünya savaşı sonrası kurulan dünya düzeninin korunması için katkı sağlayacak,Kalkınan ve Demokrasiyi benimseyen Çin,ABD önderliğindeki dünya ve Asya güvenlik sistemine tehdit yaratmayacaktır.” Tezlerin çocukça bir hayal olduğu 40 sene sonra herkes tarafından net bir şekilde anlaşılmıştır. Ekonomide dünya devine dönüşen Çin devleti,elindeki gücü Çin toplumu özerindeki baskı aracı olarak kullanmaktan haz duymaktadır.Nobel barış ödülü sahibi Liu şaobo,Türk kökenli D.r.İlham Tohti başta olmak üzere binlerce insan hakları savunucuları toplum içinden çekip alınıp ceza evine kapatılmaktadır. İnsan, tadını tatmadığı yemeği özlemediği gibi,Çin toplumu hiç yaşamadığı demokrasiyi özlemediler.Eşek dayağa,öküz boyunduruğa alışmış gibi, Çin halkının 2 bin senelik geleneksel despot rejimi benimseyen toplumsal yapısını, batı dünyası en sonunda hayal kırıklığına uğrayarak anlamış oldular.
Bugün Çin’deki siyasi hava,1989.Tiyan’anmen olayı döneminden daha ağır,daha baskıcı durumdadır.İçte güçlü devlet mekanizması ile güçsüz ve örgütsüz Çin toplumunu sürü gibi yönetirken,dış dünyada ABD başta olmak üzere batı dünyası tarafından kurulan dünya düzenine alternatif bir dünya düzeni kurmanın altı yapısını hazırlamaktadır.Bunun belirgin örnekleri,ABD nin arka bahçesi olan 33 Latin Amerika ülkesine 10 yıl içinde 250 milyar dolar yatırım protokolünü imzaladı ve 10 yıl içinde Latin Amerika ülkeleri ile Çin arasındaki ticari hacmi 500 milyar dolara çıkaracağını açıkladı.
Çin, 100 milyar sermayeli (50 milar dolar Çin’den) Pekin merkezli “Asian Infrastructure Investment Bank” Asya yatırım bankası kurarak,Dünya bankası ve İMF yi baypas etmiş oldu.Çin,sıcak parası ile Latin Amerika ülkelerini kendine çekmekle kalmadı,İngiltere,Fransa,Almanya,İtalya gibi ülkelerin,Çin yatırım bankasında kurucu üye olarak yer almak için kuyruğa girmeleri Amerika’yı şoke etmiş durumda.
Ancak Çin,dış ilişkilerde yumuşak gücüne değil,paraya dayanarak dost elde etmek yolunda gitmeye mecbur kaldığı için, elde ettiği fazla bir şey yoktur.Mesela,Tayvan pasaportu taşıyanlar 140 ülkeye vizesiz girebiliyorken,Çin pasaportu taşıyanlar 20 ülkeye vizesiz girebiliyor ve bu 20 ülkenin çoğu Afrika ülkeleridir.
Amerika Çine karşı hamle olarak Pasifik okyanusundaki 12 ülke ve Avrupa birliği ile serbest ticaret anlaşması sürecini başlatmış durumda. Bu süreç tamamlanırsa Çinin ihracatı beklenmedik bir şekilde dibine vuracak ve Çin,Amerikan ilişkisi tamiri imkansız noktaya gelecektir.Ancak,Çinin elinde yeterince para var.Çin batıya mal satarak batıdan aldığı paralarla,batı dünya düzeninin altını oymakla ve batı dünyasını dağıtmakla meşgulken,Çine bağladığı umutları küle dönüşen Amerika bütün savaş aygıt ve olanaklarını Pasifik’e toplamaya başladı bile.Çini kendi demokratik modeli ile dönüşüme teşvik ede gelen ve bu yolda yorulmadan 200 sene para ve çaba harcayan (hatta ikinci dünya savaşı sırasında Japonya’ya karşı Çine büyük askeri ve mali yardım vermesine rağmen Amerika’ya sırt çeviren milliyetçi Çin,40 senelik beklenti ve çabalarını boşa çıkaran Komünist Çinin tutumundan) Amerikan halkı şaşkına,Amerikan devleti kızgın boğaya dönüşmüş durumdadır.Bu yüzden Amerikan Başkanlık seçimi öncesi Başkan adayları arasında Çin konusunun bir sıcak noktaya dönüşmesi hiçte yadırganacak bir durum değildir.
Çin gerçekten pasifik bölgesinde Amerika ve müttefikleri ile savaşacak mı? Savaşırlarsa Doğu Türkistan’a (Uygur Türklerine) artı ve eksileri ne olacaktır?
(Yazı devam edecektir)
Kaynaklar:
中国今年2月持有美国国债总额为1.2237万亿美元
中国学生出国留学潮的新特点
中国国防部迅速回应美国防长卡特发言
拉美国家为何不应错过中国发展机遇
亚洲基础设施投资银行
自民党副总裁称日美防卫合作拟扩至全球
Stabilizing Unstable U.S.-China Relations? Prospects for the Hu Jintao Visit
沈大伟:持续恶化,中美关系已出现重大变化
台湾护照在140个国家或地区享免签待遇
Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » Ekonomi » Genel » Görüş Yorum » Makale Analiz » Ordular ve Silahlar » Tabii Kaynaklar
BENZER HABERLER