Son Dakika
Çin Halk Cumhuriyeti, “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” kapsamında, borcunu ödemekte zorlanacak ülkelere krediler vererek bu ülkeleri “borç tuzağına çekmekle” suçlanıyor. İşte bizim küresel post-tefecilik tanımını getirmemizin nedeni de bu! ÇHC’nin Sırbistan’a önemli yatırımlar yapması da dikkat çekiyor. Kaldı ki Sri Lanka, 2017’de bir liman inşaatı için aldığı borcu Çin’e ödeyemediği için söz konusu limanın kontrolünü 99 yıl süreyle Çin’e kiralamak zorunda kaldı…
Mehmet Serhat BIÇAK
BUGÜNE kadar Ajanda Yayın Grubu olarak Çin Halk Cumhuriyeti hakkında öyle çok dosya yayınladık, öyle çok röportaja imza attık ve öyle çok şey söyledik ki, son dönemde dünyanın şahit olduğu gelişmeler nedeniyle aslında Çin Halk Cumhuriyeti hakkında hiçbir şey yapmadığımızı fark ettik.
Çünkü biz, örneğin Doğu Türkistan temalı dosyalarımızda özetle Doğu Türkistan’a özgürlük istiyor ve dünyanın bu sese kulak vermesini bekliyorduk…
Veya biz, Tayvan hakkında hem diplomatlarla, hem akademisyenlerle bir araya gelerek röportajlar yapıyor ve Tayvan’ın uluslararası zeminde resmen tanınmasını istiyor ve yine dünyanın bu sese kulak vermesini bekliyorduk…
Ancak Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinin, örneğin Türkiye’nin başkentinde Türklerin Uygurları zorla Müslümanlaştırdığı iddiasını nasıl rahatlıkla dillendirebildiğine, bu cesareti nereden bulduğuna dokunmadığımız gibi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Afganistan’dan Suriye’ye, Libya’dan Somali’ye değin neden karşımıza çıktığına dair de düşünmüyorduk sanırım.
Yani biz, sadece istiyorduk ama isteğimizin karşılık bulmasına engel koyan nedenin arkasına sarkmaya çalışmıyorduk. Bu nedenle, söz konusu engelin ardını görmemiz konusunda açık pencere bırakmayan Çin Halk Cumhuriyeti’nin bunu nasıl gerçekleştirdiğini, nasıl bir diplomasi yolu izlediğini araştırmaya karar verdim.
Bu araştırma öncesinde çeşitli ihtimâlleri sıraya koymaya çalıştım. Bu ihtimâlleri değerlendirirken herhangi bir kısıt koymaktan imtina ettim. Zira gerçeğe ulaşmak için hüsnüzan, iyi niyet veyahut da olumlu önyargılar zeminindeki bir kısıtın gerçeği engelleyeceğini düşündüm. Bu anlamda rüşvet çarklarından hediyelere, rant piyasasından şantaj mekanizmalarına kadar dünyanın her ülkesinin bürokrasisinde yaşanabilecek durumları söz konusu ihtimâller arasında değerlendirdim.
Fakat bu ihtimâllere kimi noktalarda yaklaşsam bile net kanıtlar bulamamışken, bir karadeliğin bütün ihtimâlleri yuttuğuna, hattâ hiçbir ihtimâli düşünmeye yer bırakmadığına kanaat getirdim. O karadelik, “borç vermek”…
Dünyada şu anda 206 ülke mevcudu bulunuyor. Birleşmiş Milletler tarafından bu 206 ülke üç kategoriyle kabul ediliyor: Üye ülke, gözlemci ülke ve diğerleri…
BM’ye üye ülke sayısı 193. Ve Çin Halk Cumhuriyeti, bu 193 üye ülkenin 150’sine borç vermiş durumda. Yani Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en büyük alacaklısı!
Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve OECD verilerine göre Dünya Bankası ile IMF’nin verdiği toplam krediden daha fazla borç vermiş olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin küresel post-tefecilik zeminindeki kredi, finansman, yardım ve hibe desteklerinin ilkeleri olağandışı. Yani uluslararası hukukun dışında olduğu için olağandışı!
Ve bu olağandışılık, Çin Halk Cumhuriyeti’nin cesaretine cesaret katıyor.
Örneğin bir Balkan ülkesi olan Karadağ’a göz atalım…
Tabiî “Karadağ ile Çin ne alâka?” diyebilirsiniz, ancak Suriye’de, Libya’da, Mısır’da ve Somali’de karşınıza çıkan bir Çin Halk Cumhuriyeti etkeni varsa, şaşırmasanız daha iyi olur!
Independent, Washington Post, EuroNews ve Anadolu Ajansı’nda yayınlanan verilere göre, Balkanların en küçük ülkesi Karadağ’ın ÇHC’ye olan yüklü borcu, Avrupa’nın Karadağ’a sırtını çevirmesine neden olmuş. Ve Avrupa, ÇHC’nin nasıl bir borç diplomasisi işlettiği hususunda paniğe düşmüş.
Sorunun hikâyesi şöyle:
Karadağ, 2014’te bir otoyol projesi için Çin merkezli Exim Bank’tan 1 milyar dolar borç aldı. Ekonomisinin neredeyse 5’te biri büyüklüğündeki bu borcu ödemekte sıkıntı yaşadı ve Avrupa Birliği’nden yardım istedi.
Durum karşısında Fransa Hükûmeti’nin Avrupa Bakanı Clément Beaune’nin şu mesajı, endişenin derinliğini gösteriyor: “AB’nin desteğini sağlamak ve Balkanlarda Çin’e olan bağımlılığı azaltmak için Avrupa Komisyonu ile birlikte çalışıyoruz…”
“Balkanlarda Çin’e olan bağımlılığı azaltmak”… Yani bir bağımlılık artık hâsıl olmuş, en azından “azaltmanın” yollarını aramaktan bahsediyor Fransız Bakan…
Çin Halk Cumhuriyeti, “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” kapsamında, borcunu ödemekte zorlanacak ülkelere krediler vererek bu ülkeleri “borç tuzağına çekmekle” suçlanıyor. İşte bizim küresel post-tefecilik tanımını getirmemizin nedeni de bu!
ÇHC’nin Sırbistan’a önemli yatırımlar yapması da dikkat çekiyor. Kaldı ki Sri Lanka, 2017’de bir liman inşaatı için aldığı borcu Çin’e ödeyemediği için söz konusu limanın kontrolünü 99 yıl süreyle Çin’e kiralamak zorunda kaldı. Zaten ÇHC’nin yürüttüğü borç verme ilkelerinden biri bu. Dosyamızın ikinci bölümünde bu yöntem ve ilkelere değinerek devam edeceğim…
Kaynak : haberajandanet.com/Article/yemlenmekilegemlenmekarasindakalandunyaninchcpanigi1/