logo

trugen jacn

WALL STREET JOURNAL : ÇİN, MÜSLÜMAN UYGURLARI BASKI VE ZULÜM İLE YOK EDİYOR

ABD.merkezli ve dünyanın önde gelen  yayın organlarından  The Wall Street Journal (WSJ) Gazetesi 12 Ağustos 2018  pazar günü Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere karşı baskı, zulüm  ve soykırım uygulamalarını konu alan  önemli bir makale yayınlamıştır. Gazetenin Yayın Kurulu tarafından hazırlanan  ve ” Çin,Müslüman Uygurları Baskı ve Zulüm İle Yok Ediyor.” başlığını taşıyan  bu yazıyı Türkçe olarak aşağıda siz değerli okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz.(UYHAM)Görüntünün olası içeriği: yazı

 Çin,  Müslüman Uygurları Baskı ve Zulüm İle Yok Ediyor.

Çin,ülkede yaşayan etnik Uygurları yok ediyor. Son iki yıldır bölge’den gelen haberler bunu kanıtlıyor. Ancak,buna rağmen dünyanın ve uluslar arası toplumun ilgisi  Uygurların  durumu  konusunda çok az ve yeterli değil. Çinli yetkililer ülkenin kuzeybatısındaki Uygur bölgesinde yüz binlerce Müslüman azınlığı tutuklamış bulunuyor.Tutuklananların aile üyeleri, onların nerede olduklarını bilmiyorlar ve neden hedef alındıkları hakkında da hiçbir bilgileri de yok. Onlardan da hiç bir şekilde haber alamıyorlar. Çin’in bu tutuklama Kampanyasını inceleyen bir bilim adamı olan Adrian Zenz’e göre, Çin,bölgede Eğitim Merkezi adı altında Toplu Cezalandırma kamplarından oluşan bir ağ kurdu ve bu Kamplarda , yüz binlerce insan hapiste tutuluyor. Ancak, Çinli yetkililer bölgedeki bu kampların varlığını reddediyorlar.

Bölgede yaşayan İnsanlar  şimdi gözyaşı döküyor. Bu Kamplardan serbest bırakılan bir avuç mahkum, yurt dışına kaçtı ve bu Kamplarda maruz kaldıkları kötü muameleyi anlattılar. Kamplarda görevli Gardiyanlar, Müslüman tutuklulara yeniden Eğitim adı altında onları İslam inancından vazgeçmeleri ve bunun yerine Çin Komünist Partisini  benimsemeyi ve onun ilkelerine inanma ve sevmeye zorluyorlar. Bu konuda yeniden eğitim seanslarına tabi tutuyorlar. Kabul etmeyenleri ise, çeşitli şekilde cezalandırıyorlar veya hücre hapsine atıyorlar.

Fotoğraf, 5 Kasım 2017'de, sakinleri, Batı Çin'in Xinjiang bölgesinde bulunan Kaşgar merkezindeki kuvvet gösterisi sırasında güvenlik personeli ve zırhlı araçlar konvoyunu izliyorlar.

Gözaltına alınanların çoğu yurtdışında akraba ve yakınıları olan kişilerdi. Diğerleri ise rastgele seçilmiş  insanlardan  oluşuyor. Tutuklananlardan bazıları birkaç hafta sonra serbest bırakılırken, diğer büyük çoğunluk ise süresiz olarak bu Kamplarda tutuluyorlar. Bu tutuklamaların niteliği ise adeta bir devlet terörünü andırıyor. Her zaman barış ve hoşgörülü olmayı telkin eden ve hiçbir şekilde siyasete karışmamış olan ünlü Uygur Halk Bilimci ve Etnografyacı Prof.Dr. Rahile Davut, geçtiğimiz yılın Aralık ayında Uygur bölgesinin merkezi Urumçi’den Pekin’e gitmek üzere bir yolculuğa çıktı ve ondan sonra kendisinden hiçbir haber alınamadı.
Çin yönetiminin aldığı bu aşırı tedbirler, Uygurlar,Kazaklar ve diğer azınlığın nüfusun yarısından fazlasını oluşturduğu kuzeybatıdaki Uygur (Sincan) bölgesini kontrol etmek için uygulanmakta olan daha geniş bir programın bir parçası olduğu açıkça görülüyor. Geçen yıl bölgenin güvenlik bütçesi bir önceki yıla göre neredeyse ikiye katlandı ve 30 bin yeni polis memuru alınarak kalabalık kentsel bölgelere görevli olarak yerleştirildiler.
Çinli Yetkililer ayrıca halka açık yerlerde yüz tanıma kameraları kurmuşlardır. Konut sakinlerinin evlerine ve  araçlarına izleme cihazları takılmıştır. Kullandıkları cep telefonları devamlı kontrol edilmekte ve yazılımları  izlenmektedir. Uygurlar başta diğer Müslüman azınlıklar Zorunlu “sağlık taraması”na tabi tutulmuş ve bu tarama sırasında alınan kan örnekleri kullanılarak bölge çapında DNA veritabanı yapım aşamasındadır.
Çinli Yetkililer, bölge’de İslami köktenciliğin kırıldığını söylüyorlar. Bölgede meydana gelen bazı küçük ölçekli ve marjinal şiddet olaylar ile terörist saldırılarda İŞİD veya El Kaide’den ilham almış olduğunu ve iç savaşın hüküm sürdüğü Suriye’de en az 5.000 Uygurun İŞİD saflarınıda olduğunu ve Rejim güçleri ile savaştığını iddia ediyor.
Fakat Cin yönetiminin bütün bu iddialarına karşılık, Müslüman Uygurlar genel olarak ılımlı bir İslam inanç formuna sıkı sıkıya bağlılar ve uzun süredir aşırılık ve radikalleşmeye karşı direniyorlar. Buna rağmen Çin hükümetinin İslami inancın herhangi bir ifadesini cezalandırmak gibi büyük ölçüdeki niyet ve uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Son yıllarda yetkililer, Uygurları Ramazan ayında oruç tutmaya, sakallarını uzatmaya veya çocuklarına İslami isimler vermemelerini istediler ve bunu da zorunlu olarak uygulumaya başladılar.Çinli Yetkililer Müslüman azınlığın dini içerikli malzemeler bulunudurma şüphesini ortadan kaldırmak için onların evlerini arıyorlar. Onların ibadet yerleri olan birçok cami ve Mescitleri  de yıkıyorlar.

Zwei Männer installieren in der Altstadt von Kashgar eine Überwachungskamera. (Bild: Thomas Peter / Reuters)

Geçtiğimiz Cuma günü Gazetemize bu konuda yazı yazan Florida Senatörü Marco Rubio,ABD. Hükümetini  bölge’deki bu uygulamalar ile bunları yapan  sorumluları hakkında harekete geçmeye çağırdı ve sorumluların gerekli cezaya çarptırılmasını de talep etti. Senatör Rubio Uygurlara yapılan bu baskı ve zulümlere karşı tedbir alınması ve sorumlular için müeyyideler uygulanmasını isteyen ve bu konuda yönetime çağrıda bulunan birkaç Milletvekilinden biri.
ABD. Başkan Yardımcısı Mike Pence, Çin’in Müslümanlara yönelik bu kötü muamelelerini de kınamış bulunuyor. 10 Ağustos 2018 Cuma günü, Birleşmiş Milletler’in ırk ayrımcılığının Önlenmesi Komitesi’nin Cenevre’de yapılan toplantısında Çin’in bölgede yaptığı insan hakları ihlalleri ile uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği belirtildi ve bu uygulamalara bir an önce son vermesi istendi.
Uygurların bu dramatik durumu bölge barışı için  çok daha geniş öneme sahiptir. Çin’in ÇKP.’lı lideri Xi Jinping, günümüzde  Çin’in Mao Zedong’un ölümünden beri hiç tanık olmadığı vede görmediği bir baskı ve zulüm uygulamasını icra ediyor.Büyük ve güçlü siyasi kampanya ve sert ve acımasız uygulamalar ile Müslüman azınlıkları sürekli gözetleme ve kitlesel gözaltına almak suretiyle onlara baskı ve zulmediyor.  Çin polisi, Uygur bölgesinde Müslüman azınlığa karşı yeni teknik ve gözetim teknolojisine öncülük ediyor ve bunları ülke çapında yaygınlaştırarak uygulamaya çalışıyor.
ABD’nin Pekin ile ilgili birçok önemli sorunu var, ancak Çin’in Uygurlara sistematik baskısı, Xi Jinping hükümetinin doğasını ve gerçek niyetini ortaya koyuyor.

Kaynak : https://www.wsj.com/articles/the-repression-of-the-uighurs-1534114124

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
1507 Kez Görüntülendi.