28 Ekim 2014

UYGUR DOKTOR’DAN ÇARPICI AÇIKLAMA : ÇİNLİ SAHTE DOKTORLAR MÜSLÜMAN UYGURLARI DENEK OLARAK ÖLDÜRÜYOR..!

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çin işgal yönetiminin 5 Temmuz 2009 Urumçi ayaklanmasından sonra “ Bölgeye Yardım “ adı altında ülkeye Doktor diye yolladığı sahte Çinli Doktorların kendilerine tedavi için başvuran Uygur hastaları denek ve kobay olarak kullandıkları,bu deneklerin bu sahte Çinli doktorların elinde yanlış tedavi ve ameliyat yapmaları sonunda hayatlarını kaybettekleri açıklandı.
Bu çarpıcı açıklamalar,bir süre once yurt dışına çıkabilen Uygur Tıp Doktoru tarafından yapıldı. İsminin açıklanmasını istemeyen Doktor ABD.merkezli Hür Asya Radyosuna konuştu. Kendisinin Çin’deki bir Üniversite’den Tıp doktoru olarak mezun olduğunu ve Doğu Türkistan’ın güneyindeki bir Askeri Hastaneye tayın edildiğini ve burada 2 yıl süre ile bu Hastane’de doktor olarak çalıştığını belirtti. Uygur Doktor şahit olduklarını ve bildiklerini şöyle anlattı. ” Çin yönetimi büyük propagandalar yaparak Merkezi hükümetin Uygur bölgesine yüzlerce Dokto yollayarak Müslüman Uygurların sağlık sorunlarının çözüldüğünü iddia etmektedir. Uygulamada bu iddiaların hiç biri gerçek değildir.Çin yönetimi 3 yıllık Sağlık Teknik Lise mezunu Çinlileri Doktor olarak Doğu Türkistan’daki hastanelere “Yardım” adı altında yollamaktadır.Her gün benim de çalıştığım askeri hastaneye tedvai için gelen yüzlerce Müslüman Uygur, bu sahte doktorların elinde denek ve kobay olarak kullanılmakta,yanlış tedavi ve ameliyat sonucunda hayatlarını kaybetmektedirler.Sahte Çinli doktorlar, bunlar hayatını kaybettikten sonra, insani olarak üzüntü duymanın yerine bir birlerine ölen hasta Uygur üzerinden iyi tecrübe kazandıklarını övünüp böbürlendiklerine şahit oldum. Benim Çalıştığım Askeri Hastani Güney’de itibarlı bir sağlık kurumu idi. Burada 200 uzman Doktor çalışmaktadır.Yakında 50 Doktur daha geldi.Bunların 45’nın Sağlık Teknisyeni olduklarını ve Diplomalarının olmadığına şahit oldum.Sağlık Birimlerinin Kontrol elemanlarının teftiş için gelmelerinden bir gün once Hastane idaresi bu sahte Doktorların o gün izinli olduklarını bildirerek işe gelememelerini sağlıyorlar. Kurum’daki Kabul Kayıtlarını de siliyorlar.Kendileri de mevcut olmayınca Müfettişler de bunları teftiş etmiyorlar. Nüfusunun %80’I Müslüman Uygur olan bölge halkı güvenilir bildikleri bu Askeri Hasteneye şifa aramak için geliyorlar. Hastalar Çince bilmedikleri için Çinli Doktorlar onları azarlıyor , silkeliyor ve hatta bazen hakaretler savuruyor. bu zavallı Hastalara tercümanlık yaparak yardımcı olmaya çalıştım.Ama,ben tek başıma ne kadar yardımcı yapabilirimki ? Ayrica,Hastane yönetimi Doktorların maaşını muayene ve tedavi ettikleri hastaların sayısı ve durumuna gore tayin etmektedir.Bu nedenle bu sahte Çinli Doktorlar için çok hasta,çok maaş demektir.” şeklinde konuştu.
Uygur Doktor hastaneye tedavi için gelen Uygur Hastalere durumu bildiği için Kaşgar ve Urumçi’ye giderek tedavi olmalarını tavsiye ettiğini ,ancak maddi durumu iyi olmayan Hastaların yine de bu hastaneye gelmeyi sürdürdüğünü ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü ; “ Maddi durumu iyi olmayan hastaların sahte Çinli doktorların elinde, muayene veya ameliyat masasında hatalı tedavi ve ihmali sonucunda öldüklerine sürekli her gün şahit oluyordum.Bu durum bana vicdan azabı veriyordu. Hastane yönetimine durumu anlattım ve düzeltilmesini istedim.Çinlilerden kurulu Hastane yönetimi şikayetimi değerlendirecek yerde bana cephe almaya başladı.Bu nedenle hakkım olan bir çok mesleki kazanımlarımı bana vermedi.Bilimsel araştırma, deneyim ve Uzmanlık eğitimini hakkettiğim halde gitmem gereken Araştırma Hastanelerine beni yollamadı. Zaten vicdan azabı beni çok rahatsız ediyordu. Ben de görevimden istifa ederek yurt dışına çıkmaya mecbur oldum.” Diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Uygur Doktor’un anlattıkları, Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da diğer sahalarda yaptığı gibi, bütün toplumlarda kutsal Kabul edilen Tıp mesleğini dahi kullanarak, insanların ortak değerlerini hiça sayarak Müslüman Uygurları Sahte Çinli Doktorlar eli ile bu şekilde imha ederek yok etmeye çalıştığının açık ve net ispatı olmaktadır.
Komünist Çin yönetiminin işgalı altındaki Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı bu tür insanlık dışı uygulamaları Faşist Nazi Almanya’nın şövenist ve ırkçı yöntem ve uygulamalarını çağırıştırıyor.