Son Dakika
Çin’in Şincan bölgesinde yaşayan Uygurlar, kaç zamandır daha özgür bir yaşam umuduyla komşu Orta Asya ülkelerine kaçıyor.
Uygurların Doğu Türkistan’daŞ (Uyguristan’da) ya da kendi ifadeleriyle ‘vatan’ için verdikleri mücadele dış dünyada fazla bilinmiyor.
Böyle bir bağımsız devlet kurmak için yapılan son girişimin 1949’da Çin tarafından bastırılmasını izleyen yıllarda yaklaşık 100 bin Uygur komşu Orta Asya cumhuriyetlerine kaçtı ve bu ülkelere sığındılar.
Çoğu Kazakistan’da olmak üzere bölgede yaşayan yaklaşık 350 bin Uygur,bir süre öncesine kadar Doğu Türkistan’daki Uygur soydaşlarının bağımsızlık hareketlerine açıkça destek verebiliyordu.
Ancak Çin’in petrol ve gaz boru hatları, demiryolları, karayolları ve serbest ticaret bölgeleri için Orta Asya’ya yaptığı yatırımlar artarken, bu durum da değişmeye başladı.
Hocamverdi: “Uygurların sorunlarından bahsetmek artık imkansız”.
Dünya Uygur Kurultayı’nda Orta Asya’yı temsil eden Kahraman Hocamverdi, “Çin’in Orta Asya’daki nüfuzu giderek artıyor” diyor. “Artık Doğu Türkistan’daki Uygurların sorunlarından bahsetmek ve gündeme getirmek imkansız hale geldi. Yönetim,bunu yapanları ve Uygur sorunundan bahsedenleri derhal cezalandırıyor”.
Siyasi partisi tanınmıyor
Hocamverdi bir zamanlar bir siyasi parti başkanıydı, ancak Kazak yetkililerin yıllardır bu partiyi kayda geçirmeyi reddettiklerini söylüyor. Artık Özbekistan ve Kırgızistan’a da giremiyor – girmeye çalıştığı zaman sınırdan geri çevriliyor.
Ancak Kazakistan’daki Uygurların, Çin’de yaşayan soydaşlarına gören dini ve Milli hakları açısından daha özgür yaşayabildiklerini de ifade ediyor.
Çin’de Uygur gençlerinin uzun sakal bırakmaları ve 18 yaşından küçüklerin camide namaz kılmaları yasak. Kadınlar da başörtüsü konusunda kısıtlamalara maruz kalıyor.
Hatta erkeklerin bir araya gelip tartışmalar yaptıkları, müzik dinleyip, yemek yedikleri geleneksel kültürel toplantılara bile nadiren izin veriliyor.
Kazakistan’da yaşayan Uygur göçmenlerden 43 yaşındaki Melike, son yıllarda değişen siyasi iklim nedeniyle Kazakistan’a sığınan Uygurların iade edilme veya sınır dışı edilme tehlikesinin gün geçtikçe arttığına de işaret ediyor.
Diğer Orta Asya ülkelerine giden Uygurların Çin’e geri gönderildiğini gösteren bazı örnekler olduğunu söylüyor ve kendi güvenliğinden endişe ettiğini de söylüyor.
Melike ve çocukları Kazakistan’da
Gerçek adını saklayan Melike, 2005’te, ağabeyi ve babası hükümet aleyhtarı gösterilere katıldıkları için hapse atılıp, kendisine de başörtüsünü çıkarması ya da cezaevine girmesi seçeneği ihtar edilince Kazakistan’a kaçmış.
Bir Kazakla evli olmasına rağmen huzursuz. “Dışarı çıkmaya korkuyorum. Artık kendimi güvende hissetmiyorum, çünkü Çin kapı komşumuz” diyor.
Çin de şiddetten rahatsız
Çin yönetimi de, Uygurlar içindeki bir azınlığın şiddete başvurmasından rahatsız.
Geçen yılın Mart ayında Çin’in güneybatısındaki Kumning tren istasyonunda Uygur eylemcilerin kalabalıkların üzerine bıçakla intihar eylemine kalkışmaları ve neticede 29 kişinin öldürülmesi, 130 kişinin de yaralanması böyle olaylardan biri. Geçen yılın Mayız ayında Urumçi’deki bir pazara düzenlenen benzer bir intihar saldırısında da da 31 kişi öldü.
Çin intihar eylemcileri ve saldırganların küresel cihat örgütleri ile bağlantıları olduğunu iddia ediyor. Bu iddialar doğru olsa da olmasa da bazı Uygur gençlerinin radikal İslama yöneldiği bir gerçek olarak görülüyor.
Alma-Ata’daki Uygur İmam Sadrettin Eyupov
Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’daki Uygur mahallesinde, batılı giyim tarzıyla dikkat çeken imam Sadreddin Eyupov, ” Günümüzde Radikal akımlar yalnız Uygurlarda değil, bütün uluslarda ve toplumlarda mevcut^” olduğunu ifade ediyor. Bunun sebebinin ise çok yönlü olarak ele alınabileceğini, bu sebeplerin en başında geleninin ise, ” Bu eylemleri yapanların gerçek anlamda İslamı bilmemesi”‘ne bağlıyor.
Doğu Türkistan’da bu tür şiddete başvuran Uygurlar için ise “niye böyle yaptıklarını tam olarak bilemeyiz. Bunun en büyük sebebi ağır bir baskı altında bulunmuş olmalarıdır. Belki de çocuklarının babalarını ya da Babalarının çocuklarını yitirmiş olmaları neden olarak gösterilebilir. ” diye konuşuyor.
Gençleri bu tür olaylardan uzak tutmak için uyguladığı yöntemlerden biri de, cami avlusundaki basketbol sahası ve tenis kortları kurmak olduğunu söylüyor. Gençleri bu tür sportif etkinlere teşvik etmek etmek suretiyle onların yanlış yollara sapmalarını önlemek isteğini de söylüyor.
İmam’a göre bu tür Şiddet eylemlerine baş vuranlar marjinal düzeyde ve bu eylemlerin sayısı de çok az. Bu eylemler, Uygurların büyük çoğunluğuna göre özgürlük ve bağımsız bir Doğu Türkistan (Vatan) hayal ve düşüncesini baltalıyor. Çünkü onlara göre bu eylemler, Çin’e Uygurları bastırması için bahaneler ve gerekçeler yaratmakta.
Kazakistan’da yaşayan Uygurlar için bu düşünceler artık bir tabu haline gelmiş de olsa da, yine de Uygurlar bir gün mutlaka Bağımsız bir Uygur devleti kurulacağı özlem ve arzusunu hayal etmeyi büyük bir ideal olarak sürdürüyorlar.
Kaynak : bbc.Türkçe 17.04.2015
Etiketler: Çin » Dünya » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER