Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
İşgalcı Çin’in Doğu Türkistan’da 5 Temmuz 2009’da gerçekleştirdiği Uruımçi katliamı”ndan sonra Uygur Türklerinin açtığı 3 binden fazla internet sitesi ve bloglar kapatılmış, bir çok internet sitesi ve blog’ır sahibi , yöneticileri, ve yazarları tutuklanmıştır. Urumçi’deki Çin işgal yönetimi tarafından devreye sokulan ÇKP.propagandasından başka hiç bir işlevi olmayan çok katı ve kısıtlama ve yasaklarla dolu yeni bir sosyal medya kanunu yürürlüğe sokulmuştu. Bu yeni yasa’nın çıkarılmasından sonra Çin onlarca genelge ve yönetmelikler ile katı olan sosyal medya’yı nefes alamaz bir hale sokmuştur. 2010 yılından itibaren ÇKP.ve onun güdümündeki Yönetim yanlısı genç Komünist adayların öncülüğünde, Uygur sosyal medyası yavaş- yavaş kıpırdamaya başladı. Açılan Uygurca yeni internet sitesi içinde “Bagdax= Bağdaş”, “Misranim” gibi internet sitesi ve “Bozkır” gibi bolglar da vardı. Bende ara sıra memleket içindeki internet sitelerinde gezinirken,bu siteleri de ziyaret ederdim. Ancak, Uygur toplumunun siyasi düşünceleri veya oradaki siyasi ve toplumsal adaletsizlik, etnik ve sosyal eşitsizlik, işsizlik ve benzeri konuları gündeme getiren herhangi bir haber , araştırma veya makale ve yazılar yoktu. Hatta Doğu Türkistan’da sık sık patlak veren kanlı etnik temelli şiddet olayları ve çatışmalar hakkında bile, devlet tarafından yayınlanan haberleri kopyalayıp yayınlamakla yetiniyordu. Yayınladığı şeyler edebiyat ve sanata dair eserleridir. Sitenin ana sayfasının en alt kısmında, sitenin devletten aldığı izin tarihi ve belge numarası ile Çin yasalarına aykırı olan yazı ve haberlerin ihbar edilebileceği 110 nolu telefon numarası yer alıyordu. Bu genel uyarılar tüm Uygurca site, ve bloglarda mevcuttur.
Bu tüm Uygurca sitelerde olduğu gibi “Bagdax” sitesin en altında konulan uyarı yazısı ve ihbar hattı numarası ve internet ihbar merkezi telefon numaraları yer almıştır.
Bağdaş initernet sitesinin ana asayfasındaki uyarı yazısında şu ifadeler yer almaktadır ; ” Her hangi bir kişinin devlet kanununa aykırı, milliyetlerin birlik, beraberliğini bozucu, etnik bölücülük algısı içeren haber,ilan ve yazıların yayınlanması kesinlikle yasaktır.”
2016 yılının Mart – Mayıs ayları arasında tutuklanarak ceza evine konulan ve şimdiye kadar isimleri açıklanan admin ve blog yazarlarının sayısı 5 kişidir. Yakalananlar arasında “ Misranim” internet sitesinin sahibi ve yöneticisi Abubekir Muhtar de bulunmaktadır. Bu sitenin Korla vilayetindeki gönüllü admini Tursuncan Mehmet, “Bagdax” sitesi sahibi Ekbercan Esat, “Bozkır” blog sahibi Ömercan Hasan de tutuklananlar arasında yer almaktadır. Bunlardan 3 kişinin, Aksu ceza evinde olduğu açığa çıkmıştır.
Uygurca “Bagdax” sitesinin sahibi Ekbercan Esat
“ Misranim” internet sitesi sahibi Abubekir Muhtar
Aksu vilayeti ÇKP.İl Teşkilatı internet sitesinde “Bozkir” blog sahibi Ömercan Hasan, Aksu orman idaresinin teknik elemanı olduğu, sosyal medyada etnik milletler arasında kin ve nefret yaydığı için komünist parti üyeliğinden atıldığı bilgisi yer almıştır.
“Bozkır” blog sahibi Ömercan Hasan
Washington merkezli “ Hür Asya” radyosu muhabiri, Tursuncan Mehmet’in babası Mehmet Karı’ya telefonla bağlandı. Mehmet Karı, şuan hastanede olduğunu, oğlu tutuklandığından beri geçen 1.5 ay içerisinde kendisinden hiç bir haber alamadığını, bu sebepten eşinin şekere bağlı yüksek tansıyon hastası olduğu için kalp krizi geçirerek hastaneye yattığını söyledi. Kendinin ÇKP. üyesi olduğunu, oğlunun Çin yönetimine inanarak ve güvenerek yasalar çerçevesinde Uygur kültürünü internette tanıtmaya çalıştığını vurguladı. Tamamı ÇKP.üyesi yanı Komünist olan aile’nin inandıkları ve güvendikleri ve sadakat ile hizmet ettikleri ÇKP.iktidarı’ndan gördüğü muamele budur.
“Misranim” sitenin Korla vilayetindeki gönüllü admini Tursuncan Mehmet
Uygur Türkçesi ile yayın yapan ” Bozkır” adlı internet sitesi, genellikle Çin sitelerini esas alan ve onların haber ve yazılarını tercüme ederek yayınlayan bir seti idi. Bu site’de ben bir çok Çinceden Uygurcaya çevrilen haber ve tercüme yazıları okumuştum. “Boskır”Haber sitesinin sahibinin Ömercan Hasan olduğunu o tutuklanadıktan sonra medeya’ya yansıyınca yeni öğrendim. O, Çin’deki sosyal medyada yayınlanan, yolsuzluk, rüşvet, yozlaşma ve Çin ekonomisindeki yapısal sorunlar konusundaki önemli ve bilimsel verilere dayanan haber ve yazıları tercüme edip yayınlıyordu. Yaptığı iş bu kadar idi.
Ancak,ÇKP,nın Doğu Türkistan’daki faşist kafalı İşgalcıları,bu Site’de yayınlanan yazıların aslında Çince olarak Çin sitelerinde yayınlandığını ve tercüme edilerek bu sitelere konulduğunu çok iyi biliyorlar. Onların amaçları sırf gerekçeler,sebepler ve bahaneler yaratarak Uygurları sindirme,bastırma. silme ve ortadan kaldırma uygulamaları için bunları kullanmaktır.Bunu yapmaktan de hiç bir zaman çekinmiyorlar.Çin’in derdi yazının nerede nasıl yayınlandığı değil,Uygurlar tarafından neşredilmesidir. Yazıların sahipleri olan Çinliler ÇKP. yönetiminin umurunda bile değildir. Bu yazı ve haberleri kaleme alan ve yayınlayan etnik Çinili Blogcular ve internet sahip ve yöneticileri için hiç bir soruşturma veya kovuşturma yapılmıyor.Onlar yanı bu yazıları yazan ve yayınlayan Etnik Çinliler, serbest ve rahatça dolaşırken, bunların yazdıklarını tercüme ederek yayınlayan ve bu suretle Uygur sosyal medyasını cesaretlendirmek için bu yazıları tercüme edenler ve yayınlayan Uygurlar yanı Çinci Mütercimler ÇKP.üyeliğinden atılarak tutuklanmış ve ceza evine konulmuştur.
Ben, Doğu Türkistan’daki Uygurca internet sitelerin şiir, hikaye, müzik ve benzerlerinden başka, Uygur toplumunun gerçek hayatı ile ilgili hiçbir haber, yazı, yorum yayınlanmamasından çok üzgündüm. Kendi mahallesinde, bir ilk okul çocuğu okula giderken,Çin keskin nişancı tarafından uzaktan (eylence olsun diye) vurularak öldürüldüğü haberi, iş birliği yaparcasına yayınlamayan Uygur online yayıncılarımız, Amerika sokaklarında trafik kazasında ölen bir köpek veya kedi hakkındaki haberi manşet olarak vermek için yarışıyorlar. Bu yüzden Uygurca siteleri ziyaret etmek yerine, hep yeni haber,yeni bilgiler olan Çince sitelere yöneliyordum. Şimdi de öyleyim.
Çin sosyal medyası’nda, Pekin yönetimini şiddetli bir biçimde eleştiren, devlet ve Çin toplumunun gelenekesel yapısı ile bünyesini çürüten yolsuzluk, rüşvet, ahlakı yozlaşma, yurt dışına para kaçırma, ekolojik tahribattan, zehirlenmiş gıda ve toplumsal sağlığa yönelik tehdit ve tehlikelere varana kadar tüm konularda yüksek dozlu binlerce eleştirilel yazı ve yorumlar her gün yayınlanmaktadır. Hatta, Amerika’ının Sesi radyosunun (VOA.’nın ) Çince yayınlanan radyo ve televizyonları hemen her gün Çin’in çeşitli bölgelerine telefonla canlı bağlanarak bölge sakinleri ve Çinli Akademisyenler ile güncel konular hakkında program yapıyor. VOA.’nın verdiği Ücretsiz ve şifreli telefon hatlarından yararlanarak canlı yayına bağlanan Çinlilerin sayısı bir haylı fazladır. VOA.’ya canlı bağlanan bu Çinliler, ÇKHP.yönetiminin sözde sosyalist rejimini yerden yere vuruyorlar. Çin devlet başkanı Şi jinpeng’e kadar bütün yönetileri isim vererek eleştirmekten çekinmiyorlar. Ama,ÇKP.iktidarının Polis ve askerleri onlara hiç bir şey yapmıyor ve Uygurlar gibi onları kimse tutuklamıyor, uyarmıyor bile.
7 Mart 2016 ‘de Doğu Türkistandaki Çin yerel yönetimine ait olan “sınır tanımaz haber” (无界新闻- vuceşinvin) adındaki Çince internet portalından Çin devlet başkanı Şi jinpen’i suçlayan ve kesin istifaya çağıran açık mektup yayınlandı. Çin medyası, Çin komünist partinin Doğu Türkistan ÇKP,patronu,yanı Partikom genel sekreteri Jiang çünşen’nin başının kısa sürede yenileceğini ve onun gideceğini iddia etti, büyük yaygaralar kopardı. Ancak,bunu yazanlar,yayınlayanlar ve gürültü yapanlan etnik Çinli oldrukları onlardan hiç kimseye dokunan olmadı. Ama, Çinlilerin kaleme alıp yayınladığı bu açık mektup Uygurcaya tercüme edip yayınlanma cesaretine sahip biri Uygur Türkü olsa idi, çoktan onun başı gidecek ve yenilmiş olacaktı.
2016 Yıl başında Çin komünist partinin sesi olan Xinhua(Yeni Çin) Haber ajansı, 2 Uygurca internet sitesinin “bölücü” fikirleri yaydığı gerekçesi ile kapatıldığını ilan etmişti. O tarihtene itibaren,Uygurca siteler, blogların kapatılması işlemleri sürmekte,bu site ve blogların sahip,yönetici ve sorumluları ve yazarları tutuklanarak sorgulamanmakta, baskı zulüm,işkence tehdit ve şantajlar aralıksız devam etmektedir.
Peki, Bütün bunlar Neden?
Çünkü, Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da suç işliyor. ÇKP.yönetimi Doğu Türkistan’da işledikleri bu insanlık suç ve cinayetlerinin içte, bölgeler arasında ve özellikle suç mahalli Doğu Türkistan’da ve dış dünyaya sızmasını bu yöntemleri kullanarak önlemeye çalışıyor.
Çin’de “ Bir ülke – İki sistem” söylemi vardır. Çin’de komünist sistem, Hongkong’ta ise, İngilizlerin kurduğu demokratik sistem mevcuttur. Ama, Çin tarafından dünyaya açıklanmayan 3. bir Çin sistemi günümüzde Doğu Türkistan’da yürürlüktedir. Doğu Türkistan’da etnik Han ırkçılığı ile Çin şövenizmine dayanan ve Faşist Ruhlu Komünist Çin Diktatörü Mo’dan kalma dikta sistem hala değişmemiştir aksine, şiddetini arttırarak sürdürülmektedir. Uygurlar arasında ne kadar sistem içinde sadakat gösteren ve ÇKP:Ye üye ve Parti ve işgal rejimine sadik kim olursa olsun, Uygur milli ve dini kimliğini korumak ve yaşatmak yolunda (Çin yasalarında yazılı olan haklarını ) yasal haklarını kullanmak isteyen her kes hiçbir zaman, hiçbir şart altında hoş görü ile karşılanmayacaktır. Uygur genç kuşağı ve Uygur aydınlar bu noktayı asla unutmamalıdır.
Kaynaklar:
BENZER HABERLER