UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Doğu Türkistanlı Uygur aktivist  Abdurehim Gheni  tek kişilik eylemine yeniden başlatması ile ilgili olarak kişilik internet Portalı “supportuyghurs.org ” ‘da şöyle açıkladı : ” Çinvirüsü salgını nedeniyle   geçtiğimiz yıllarda  ara verdiğim Dam meydanındaki tek kişilik eylemime  Çin’in  işgalindeki  Doğu Türkistan’ın  Urumçi ve Gulca kentlerinde “Sıfır Covid”  kampanyasını bahane ederek  haftalardan beri icra ettiği ” Karantina/Kuşatma ” kampanyası ile kardeşlerimizi haftalarca evlerinden çıkmalarına izin vermeyerek zorla hapiste tutması ve onların aç bırakarak tıbbı yardımları keserek ölüme terketmeleri üzerine yeniden başlamıış bulunuyorum. İşgalci Çin Uygurların evlerini kendileri için  birer hapishaneye çevirmiştir. Kuşatma altında  tuttuğu insanların gıda başta diğer yaşam maddelerini temin etmelerine izin vermediği gibi  bunların teminine de yardım etmiyor. Karantina  bahanesi ile hapiste tuttuğu Uygurlara  sağlık malzemeleri  ve tıbbı destek de sağlamıyor. Kendilerinin üreterek dünyanın başına bela ettiği Çinvirüsü salgınını  Uygurları evlerinde zorla tutarak, aç ve ilaçsız bırakmak suretiyle  soykırım için kullanıyor. Bu durum karşısında tek kişilik eylemimi yeniden başlatmaya karar vermiş bulunuyorum.   Her haftanın pazar gününde Dam Meydanındaki tek kişilik eylemimi yeniden devam ettireceğim.” şeklinde  konuştu.

 Çin  Salgınını de kullanarak Uygurları Toptan   Soykırımla Yok Etmek  İstiyor.

 Uygur İnsan hakları aktivisti Abdurehim Gheni Çin işgal yönetiminin   Doğu Türkistan’ın Gulca kentinde  acımasızca uyguladığı “Sıfır Covid” politikasını  son 40 gündür  bu kenti sıkı bir kuşatma altında tutmaktadır. Uygur Türkü Kardeşlerimiz açlıktan ve tıbbı yardım yokluğundan ölümle karşı karşıya hatta hayatını kaybedenler de vardır.  Sosyal medyada  görüntülerinden Uygurların ağladığı, açlıktan öldüğü bazıların ise buna dayanamayarak  kendilerini yüksek  binalardan atarak intihar  ettiği sahneleri biz, diasporadaki Uygurları şoke etti.  Çin’in Doğu Türkistan’da işlediği  etnik  soykırım ve insanlık suçlarına karşı   diasporadaki Uygurlar arasında hızla yayılan   ağır üzüntü  ve deprasyon, bir tür umutsuzluk havası yaratıyor. Ben bu durumdaki halkıma karşı  elimden gelenin en iyisini yapabilmek için gayret gösteriyorum. Milletime  karşı vicdanı ve insanı görevimi bu şekilde  yerine getirebileceğime inanıyorum.

İşgalci Çin’in halkıma yönelik baskı zulüm ve etnik soykırım cinayetlerini benzer eylemlerle insanlığın bilgisine sunmak, mevcut trajik durumu, bu trajik  durumu  tüm dünyaya duyurmanın benim  öncelikli görevim olduğuna inanıyor. Amsterdam’a gelen Turistlerin   hemen hemen tamamı gelen Dam meydanını mutlaka ziyaret ederler.  Bu arada benim tek kişilik gösterim onların dikkatini çeker ve benimle görüşürler. Ben de onlara bildiğim dillerde Çin’in işgalindeki Doğu Ülkemde işlemekte olduğu insanlık dışı acımasız cinayetlerini anlatıyorum. Doğu Türkistan’da mevcut  acımasız duruma ait çeşitli kanıt ve belgeleri ile çeşitli resimlerini ve  görüntülerimi  dostlarım ve arkadaşlarımın yardımı ve desteği ile   7 m.x 1.30 m. ebadında 3 adet büyük bir  pankart hazırladım. Onları Dam meydanında bana tahsis edilen yerlere astım. Bu resimler ziyaretçilerin çok ilgi ve dikkatini çekmektedir.

Türk Milleti olarak İşgalci Çin’e Karşı   Meşru  ve Küresel Mücadeleye Atlanalım

Anavatanımız Doğu Türkistan’da yaşayan Kardeşlerimizin en büyük problemi  Çinli işgalcilerin neden olduğu Çin virüsü bahanesiyle uyguladığı Kuşatma nedeniyle  açlık ve sağlıklarının korunmasıdır.  Bizler de şu anda Anavatanımızda yaşıyor  olsaydık biz de açlıktan ölürdük ya da bir toplama kampında insanlık dışı zulüm ve işkencelere  uğrardık. Allah, özgür dünyaya  çıkabilmemizi  bizlere nasip ve lütfetti ve  bizi Çinli işgalcilerin soykırımından kurtardı. Vatanımıza ve Mazlum Milletimize  karşı  insani,  vicdani ve dini  görevimizi  mutlaka yerine  getirmeliyiz.

Bir 8 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir

Eğer, vatanımızdaki  bir  Uygur hala hayatta ise bu onların kahramanca mücadeleri sayesindedir.  İşgalci Çin  ülkemizde yaşayan Uygurlar,Kazaklar,.Kırgizlar ve diğer Müslüman Türkleri   kesin olarak asla yok edemeyecektir.   Bizler mücadele ettiğimiz müddetle  bunun karşılığı olarak  İşgalci, sömürgeci  ve Gaspçi ÇKP yönetiminden kurtulabilir ve özgür ülkemizi yeniden kurabiliriz. Bizler bu amaçları yerine getirmek için yaşamalı ve mücadele etmeliyiz.  Mücadele edersek,Allah’ın yardımı ile bunu mutlaka kazanacağız. Umutsuzluğa kapılmak asla  olmamalıdır.  Onurumuzu,bağımsızlık ve özgürlük  ruhumuzdan asla  vazgeçmeyelim. Mazlum Kardeşlerimizi  kurtarmak boynumuzun borcudur.  Uygur Türkleri olarak geçmişte  büyük ve güçlü  devletler ve muhteşem medeniyetler kurmuş bir halkız. Dünyanın en  kalabalık Saldırgan devleti olan Çin’i dafalarca alt eden ve yenen güçlü  kahraman bir  milletin evlatlarıyız.

Bir 9 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir

Çünkü  damarlarımızda   Çinli işgalcileri  Çin seddini inşa etmeye zorlayan ve bu seddin  arkasında yaşamaya  mahkum eden  korkusuz  ve kahraman ecdatlarımızın bize intikal eden  asil kanı  vardır ve biz  bu kahraman Atalarımızın cesur ve yenilmez ruh ve imanını taşıyoruz.  İşgalcı, Sömürgeci ve soykırımcı ÇKP rejimine karşı  tüm dünyada küresel düzeyde mücadeleye başlamalıyız. İstilacı Çinlilere karşı savaşmak boynumuzun borcudur. Benim bu müracaatımı ve hazırladığım bu videoyu lütfen  çokça paylaşın. Tüm Uygurlar  okusun ve seyretsin.

Doğu Türkistanlı Uygur,Kazak,Kırgizlar ve diğer Tüm Türk Kardeşlerim,

Yeni bir seferberlik başlatalım. Derhal ve hemen  hareketlenelim. Vatanımıza ve Milletimize karşı   borcumuzu ve görevimizi  yerine getirmek için Mücadelemize katılınız!

İşgalcı,Soykırımıcı ve Saldırgan ÇKP Faşizmine karşı Küresel Çapta eylem başlatalım !

Çalışmak ve mücadele etmek  bizden, Yardım Allah’tandır. 

Bir 14 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir