Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Ülkemizin en eski ve önden gelen Sivil Toplum kuruluşlarından ve Türk Dünyası ile ilgili çalışmaları ile öne çıkan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İstanbul Beşiktaş Şubesi’nde “Kızıl Elma,Türk İslam Ülküsü ve Doğu Türkistan konulu Seminer gerçekleştirildi.
Ülkü Ocakları Beşiktaş Şubesi Başkanı Sayın Sertan Deniz’ın daveti üzerine Beşiktaş İlçesi Sinan Paşa Mahallesi’nde bulunan Ocak Merkezi’nde tertip edilen seminer Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM) sorumlusu ve Uyghurnet.org Haber Sitesi yayın yönetmeni Hamit Göktürk tarafından verildi. Göktürk Türk düşüncesinin temeli olan Kızıl Elma -Türk İslam Ülküsü ve Türk Milletinin muhteşem tarihinin Doğu Türkistan bölümü hakkında bilgiler sundu.
Seminer Ülkü Ocakları Beşiktaş Şube Başkanı Sayın Sertan Deniz’in açılış ve takdim konuşması ile başladı ve Göktürk’ü konuşmasını yapmak üzeri kürsüye davet etti.
Hamit Göktürk konuşmasına Ülkü Ocakları Şube Başkanı Sayın Sertan Deniz&e bu semineri düzenleyerek Doğu Türkistan’i gündeme getirdiği için teşekkür etti ve ülkücü ve Milliyetçi düşüncenin varlık sebebi ve felsefesinin geçmişte ve günümüzde esaret altındaki Müslüman Türkleri unutmamak,gündeme taşımak ve unutmamak olduğunu belirterek,” Bu düşünceyi siyasi bir doktrin haline getiren MHP.’nın Kurucusu ve vefatına kadar başkanlığını yürüten merhum Alparslan Türkeş ve mücadele arkadaşlarını rahmet ve minnet ile yad ederek söze başladı ve şöyle konuştu ; Türklerde Kızıl Elma ülküsünün, mazlum ve mağdurları korumak ve kollamak ve zulmü ortadan kaldırmak ve ilahi adaleti sağlamak şeklinde tezahür ettiğini ifade etti. Türkler islamiyetle müşerref olduktan sonra bir dünya görüşü olarak devletlerin günümüzde Milli Siyaset Belgesi şeklinde adlandırılan bir ideolojiye dönüştüğünü belirtti.Türk-İslam Ülküsü’nın ise, Allah Taala’nın emir ve yasaklarını onun yarattığı yer yüzünde hakim kılmak olduğunu anlatan Göktürk, Merhum Prof.Dr.Osman Turan’ın Türk Cihan Hakimiyeti Mefküresi Tarihi adlı eserinde Kızıl elma düşüncesinin tarihi seyri ve gelişimini çok güzel izah ettiğini ifade etti.Bütün Türk gençlerinin bu eseri mutlaka okuması gerektiğini vurguladı. Kızıl Elma mefküresi tarih boyunca Türk Milletinin varması ve ulaşması gereken bir milli hedef olarak kabul edildiğini belirtti.
Bugün Türk-İslam ülküsü fikrinin temel kaynağı ve maddi alt yapısı ve tarihi seyri hakkında bilgiler vererek Türk düşüncesinin tarihsel temel taşlarını oluşturan 3 tarihi ve Milli Mirasımızın ikisinin günümüzde Doğu Türkistan topraklarında ortaya çıktığını ve bu topraklarda yazıldığını açıkladı.
1. Kaşgarlı Mahmut’un 11.yüzyılda yazdığı Divanü Lugati-İt Türk eserinin dibacesinde yer alan ve Türk- İslam ülküsünün temelini tarihi sözlerini okudu.
2. Yine Karahınlı Saray Başdanışmanalarından Yusuf Has Hacip’ın Kutadgu Bilig adlı felsefevi eserindeki unutulmaz satırılardan örnekler sundu. .
Günümüzde Türk-İslam Ülküsü’nün temel ve canlı miraslarının 2’sinin yazıldığı coğrafya Doğu Türkistan’dır ve bu eserlerin yazarları ebedi uykularını Doğu Türkistan topraklarında sürdürmektedirler.
18.yüz yıldaki Fransız ihtilalinden sonra Milliyetçilik akımları bütün dünya’da yükselmiştir.Osmanlı imparatorluğunda yüz yıllardan beri bizimle birlikte yaşayan Müslüman ve Müslüman olmayan bütün Milletler devlete başkaldırmıştır.Batılı emperyalist sömürgeci güçler Osmanlı teb’ası olan ve yüz yıllardır birlikte kardeşçe yaşadığımız Milletleri aleyhimize kışkırtmış ve onların isyan ettirmiştir. Batılıların bu kışkırtmaları sonucu Türk tarihinin en büyük ve en uzun süreli devleti olan Osmanlı Cihan devleti zayıflamış parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya gelmiştir. Devletimizin parçalanmasının önlenmesi ve batılı empereyalist güçlere karşı vatan topraklarının korunması için, Namik Kemal,Ziya Paşa ve Ahmet Cevdet Paşa ve Ahmet Vefik Paşa gibi ileri gelen Türk Osmanlı aydınları devletin siyasi yapısı hakkında fikir yürütmeye başlamışlardır.
Yıllarca süren Osmanlı Rus Savaşlarında uğranılan yenilgiler ve toprak kayıpları, Kuzey Afrika’nın Batılı sömürgeci güçlerce işgali,Balkan Milletlerinin ihaneti ve özellikle Lanetli İngiliz Casusu Levrence’in kanlı altınlarına vicdanını ve imanını satan Kutsal beldelerin özerk Yönetiminin başındaki Şerifler kendilerini Hadimul Haremeyin sıfatını uygun gören Osmanlı devletinin Hakanı ve Müslümanların Halifesine ihanet etmişlerdir. Ayrıca Türkistan Hanlıkları Çarlık Rusyası tarafından işgal edilerek sömürgeleştirilmiştir.DOğu TÜrkistan’damki Osmanlı devleti’ne bağlı Kaşgarya devleti de İngiltere ve Rusyanın yardımı ile Çinleler tarafından işgal edilmiştir. Afrika,uzakdoğu’daki islam devletleri de batılı sömürgeci emperyalist devlet tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bu durum Osmanlı Türk Aydınları için derin eleme garketmiş vee kamu oyunda büyük bir deprasyon etkisi yaratmıştır. Osmanlı Sultanı 2.Abdulhamit devletin yeniden eski ihtişamalı günlerine kavuşabilmesi için büyük reformlar ve yenilikler yapmış ve devletin yeni siyasetini Türk-İslam Birliği fikri altında yeniden inşa etmeye çalışmıştır. 1912’de Türk Ocakları kurulmuştur. 1913’te iktidara gelen İttihat ve Terakki Partisi Lideri Enver Paşa ve arkadaşları Teşkilati Mahsusa Teşkilatını kurmuştur.Türkistan coğrafyası dahil en uzak İslam beldelerine dahi Bu teşkilatın Türk –İslam Fedailerini yollayarak Batılı güçlerin bize uyguladıkılarının tersini Hilafeti de öne çıkararak uygulamaya ve emperyalistlerin saldırılarını önlemeye çalışmıştır.Bu çalışımalar kısa sürede meyvalarını vermiştir. Hindistan’dan Endonezya’ya ve Türklerin yaşadığı tüm Türkistan Coğrafyasında bu yeni akımın sesleri ve Osmanlı Cihan devletimizin idealleri yankılanmıştır.
Türk-İslam Ülküsü’nün Türk fikir hayatındaki önemli şahsiyetleri ve yayınları ise şunlardır ;
1. Kırım Türklerinden İsmail Gaspıralı Bey
Kırım’ın başkenti Bahşehir’de Dilde,Fikin’de ve İşte Birlik şiarı ile Tercüman gazetesinı yayınlamıştır. Bu gazete bütün Osmanlı coğrafyası’nde bu idealin sesi olmuştur. Bu gazete 1914 yılına kadar yayınlanmıştır.
2. Türk Yurdu Dergisi
Türk Ocakları Derneği’nin resmi yayın organı olarak ilk kez 1912 yılında İstanbul’da yayınlanmıştır. Aradaki boşluklara rağmen yayını günümüze kadar devam ettirilmektedir.
3. Birleşik ve Büyük Türkistan Fikriyatının Kurucularından Kazak Türkü Mustafa Çokayoğlu’nun Yaş (Genç ) Türkistan dergisi Ortak Türkistan ve Türk alfabesi ve dili ile Fransa’nın başkenti Paris’te 1929- 1939 arasında 10 yıl süre ile yayınlanmış ve bu ideale unutulmaz katkılar yapmıştır.
Türkistan coğrafyası’ndan batıya göç eden Oğuz Türkleri İran, ve yakın ve Ortadoğu topraklarına gelerek yerleşmiştir.Önceleri Selçuklu Devletini ve onun akabinde ise Anadolu merkezli Osmanlı Cihan devleti ve 20.yüzyılın başlarında bu imparatorlukların küllerinden Türkiye Cumhuriyeti devletimizi kurmuşlardır. Anadolu’da kurulan bu devletlerimiz Müslüman Türk Milletinin ve İslam aleminin koruyucusu olarak bu kutsal görevini sürdürmektedir.
Kızıl Elma idealının devamı niteliğindeki Türk-İslam Ülküsü günümüzde ilahi kelimetullah’ın yayılması ve dünya’ya hakim olması noktasında büyük bir gayret ve güçlü bir iman ile sürdürülmekte mazlumların hamisi ve zalimlerin hasmı olmaya devam etmektedir .
Doğu Türkistan; 21. Günümüzde Türk-İslam Dünyasının Kızıl Elmasıdır
Doğu Türkistan ecdatlarımızın ilk ana yurt,kültür ve medeniyetimizin teşekkül ettiği topraklar atalarımızın işlamla müşerref olduğu ana vatan ve ilk Müslüman Türk Devleti olan karahınlı İmparatorluğunun 400 yıl hüküm sürdüğü kutlu Türk-İslam ana diyarıdır. Doğu Türkistan Türkleri tarih boyunca Anadolu’daki Kardeşlerine daima bağlı kalmıştır. Doğu Türkistan’da “Işık batı’dan yanı Türkiye’den gelir” sözü meşhurdur, Doğu Türkistan Türkleri 1863-1877 yılıları arasında kurdukları Kaşgariya(Doğu Türkistan İslam devleti Hükümdarı Yakup han Bedvlet Osmanlı devletine tabi olduğunu ilan etmiş,Sultan Abdulaziz Han adına hutbe okutmuş ve para bastırmıştır.
1933 ‘te Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ile 1944’de Gulca kenti’nde ilan edilen Doğu Türkistan Cumhuriyeti idarecileri de Türkiye’ye bağlı olduklarını günün siyasi şartlarına göre bir şekilde ifade etmişlerdir.
Doğu Türkistan, Türk kültür medeniyetinin daha açılmayan hazinelerini bağrında saklamaktadır. ABD.’lı Türkistan uzmanı W.Morgan Türk ve dünya tarihinin anahtarı Doğu Türkistan’ın Teklemakan bölgesi’nde gömülüdür.Ne zaman ki bu anahtar bulunur,Türk ve dünya tarihi yeniden yazılacaktır” sözleri ile buna vurgu yapmıştır.
Doğu Türkistan Türkleri günümüzde milli varlıklarını koruma savaşı vermektedir. İşgalcı Çin Uygur Türklerini sırf Müslüman Türk oldukları yanı sizlerin Kardeşleri oldukları için her türlü akla hayale gelmeyen Çin usulü yöntemler kullanarak yer yüzünden silmek ve yok etmek istemektedir.
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki asimilasyon ve Soykırım amaçlı Uygulamalarını şu başlıklar altında sıralayabiliriz ;
1. Uygur TÜrklerine planlı doğum adı altında Doğum yasakalaması
2. Türklere Ekonomik ayırımıcılık ve dışlama
3. İslam dinini öğretilmesinin engellenmesi, ibadetlerin yasaaklanması
4. Çift dilli eğitim yalanı ile Türk Çocuklarına daha Çocuk yuvalarından itibaren zorla Çince öğretilmesi
5. Bölücülük ve terörle mücadele adı altında uygulanan Çin devlet terörü
6. Ülkeye Çinli göçmen yerleştirerek ülkenin demografik yapasının değiştirilerek Doğu Türkistan’ın tamamen Çinlileştirilmesi için yapılan uygulamalar
7. Ülke’nin zengin yer altı kaynaklarının Çin’e taşınması
8. Türk dili ,örf ve adetlerin ve dini ve milli giyim ve kıyafetlerin yasaklanması
Han şövenizmii ile Çin faşizminin en tekamül ettirilerek ve en şiddetli şekilde uygulandığı ÇKP.’nin günümüzdeki Çin’i yalnız Doğu Türkistan Türkleri için değil,Türkistan Cumhuriyetleri, Komşu ülkeler ve hatta Türk islam dünyası için de büyük bir tehlike ve tehdittir.Dünya barışını tehdit eden ve “Taşan Sarı Tehlike^”‘dir.Bu sebeplerle Türk İslam dünyası kendi gelecekleri için Doğu Türkistan davasına sahip çıkımalı ve desteklemelidir.Türk Dünyasının 21.yüzyıldaki Kızıl Elması DOğu Türkistan olmalıdır.
Doğu Türkistan’da Son Olaylar
Son aylarda Doğu Türkistan’dan çok korkunç katliam haberleri gelmektedir.28 Aralık 2016- 14- Şubat 2017 tarihleri arasında toplam 22 kişi Çini işgal güçlerince yargısız infazlar yapılarak katledilmiştir.Bu olaylarda onlarca kişi ise yaralanmış ve yüzlerce kişi tutuklanmıştır.
Uygurların Vicdanı Doç. Dr. İlham Tohtı
Pekin Merkezi Milletler Üniversitesi öğretim üyesi,Uygur demokrasi ve Hukuk Hareketi Lideri olarak tanınan Doç.Dr.İlham Tohtı Çin anayasası ve 01 Ekim 1955’de Doğu Türkistan Türklerine sorulmadan kurularak dayatılan sözde Uygur Özerk Bölgesi yasalarında Uygur Türklerine tanınan hakların uygulamada da verilmesi için barışçıl ve yasal yollarla mücadele eden bir insan hakları aktivistidir. Dr.Tohtı için 21. Yüzyılın Sultangaliyev’ı olarak tanımlanmıştır.
Çin yönetimi kendisini 15 Ocak 2014’de Pekin’dekii evinde tutuklamış ve 23 Eylul 2014’te gizli yapılan Çin usulü bir hukuksuz mahkeme’de yargılayarak kendisini ömür boyu hapis cezasına çarptırmıştır. Kendisi halen Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’deki 1 No.lu Hapishane’de tutulmaktadır. Dr.İlham Tohtı Türkiyemizde yeterince tanıtılmamış ve gündeme getirilememiştir. Ancak,ABD. ve batı ülkelerinde sürekli gündemdedir.Kendisine bir çok uluslar arası ödüller verilmiştir.
Seminerin sonunda Beşiktaş Ülkü Ocakları Başkanı Sertan Deniz’e Doğu Türkistan’ın ay yıldızlı gökbayrağı ile Uygurların vicdanı Dr.İlham Tohtı’nın ” Yolum ve Gayem” adlı kitabı takdim edildi. Daha sonra dinleyicilerin sorularının cevaplanması ile Seminer sona ermiştir.
BENZER HABERLER