Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Türkiye ve Rusya sadece iyi komşu değil, dost ülkelerdir. İki ülkenin güvenirli dost olmasının temelinde yatan faktör, halihazırda Rusya’nın, Türkiye’den,Türkiye’nin ise, Rusya’dan toprak talebinin olmamasıdır. Rusya’dan en büyük toprak talebi olan ülke güneydeki komşusu Çin, Doğu komşusu Japonya,batı komşusu Finlandiya ve güney komşusu Gürcistan’dir.
Çin, ders kitaplarında,Çarlık Rusya 1859-1915 tarihleri arası 1.5 milyon kilometre kare toprağını gasp ettiğini ve ikinci dünya savaşı sonrası Yalta konferansında Moğolistan’ı kesip aldığını iddia etmektedir. Çinliler, şartlar oluştuğunda Ruslardan 3 milyon kilometre kare toprağını kesinlikle geri alacağı vurgusunu genç kuşaklara sürekli aşılamaktadır.
Haritadaki Kırmızı Renkte gösterilen bölgeler, Çin’in komşu ülkeler tarafından gasp edildiğini iddia ettiği topraklardır.
Japonya, ikinci dünya savaşı sonrası Sovyetlere kaptıdığı Çişima Retto (Rusça;Kuril) adalarını geri almanın peşindedir. Büyük okyanus ile Ohotsk denizini bir birinden ayıran ve 56 adadan oluşan ve bin 300 Km.uzunluğunda olan bu takım adalar Rus –Japon ilişkilerinin önündeki en büyük bir engil ve bir sorun olarak ortada durmaktadır. Japonlar,kendilerine at olan bu toprakların Ruslar tarafından işgal edilmesini kendilerine karşı bir hakaret ve büyük bir aşağılanma olarak algılamakta ve bu adaları geri almak için fırsat kollamaktadır.
İkinci dünya savaşı sonrası Ruslar tarafından işgal edilen Çişima Retto (Kuril) adaları
Finlandiya toprakları olan Kareline’nin büyük bir kismi 1721 tarihinde Çarlık Rusya tarafından işgal edilmiştir. Kareline 70 yıldır, Fin –Rus gerginliğine sebep olmuş ve bu iki ülkeyi defalarca savaşın eşiğire getirmiştir. 1939’da Sovyet kızıl ordusu Finlandiya’ya saldırmış ve 1940 ta Finlandiya’nin elindeki Kareline’nin büyük bölümünü işgal ederek ilhak etmiştir. 1941-1944 tarihleri arasında Finlandiya –Sovyetler arısnda yapılan savaşlarda ,Finlandiya’ Kareline tamamen geri almış ise de , daha sonra Doğu Kareline’yi Soveyetler Birliği’ne kaptırmıştır. İlhak edilen bu bölgenin adı daha sonra “Kareline –Fin Sovyet Cumhriyeti” olarak değiştirilmiştir. Böylece Kareline Sovyetler birliğini oluşturan cumhuriyetlerden biri haline getirilmiştir. Sovyetler dağılırken 13 kasım 1991 tarihinde,Kareline’nin Rusya Federasyonunun içindeki bir özerk cumhuriyete dönüştürüldüğü açıklanmıştır. Böylece Fince konuşan bu halk, diğer cumhuriyetler gibi bağımsızlığa kavuşaması gerekirken,Kremlin’in bir siyasi oyunu ile tekrar Rusların boyunduruğu altına alınmıştır. Kareline,Ruslardan kurtulmak için fırsat kollarken,Finlandiya,kaybettiği topraklarını geri alarak kardeşleri ile bütünleşmenin hayallerinden hala vaz geçmiş değildir.
İkiye bölünen Kareline Haritası
Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya, fiilen Rusyanın birer Oblastına(Vilayetine) dönüştürülmüş durumdadır. Rusya –Gürcistan sınır hattında sönmüş gibi görünen kor her an alevlenebilecek bir potansiyel durumunu korumaktadır.
Rusya –Gürcistan Sınır Hattı.
Rusya’nın Saldırgan tavrı hala devam etmektedir. Ukrayna’dan tarihi Türk Tatar yurdu Kırım’ı gülünç ve göstermelik sözde bir referandumla kendisine ilhak ettiğini açıklayarak zorla ele geçiren Rusya, Ukrayna topraklarında savaş çıkarmak sureti ile kardeş silav halkları arasında yıllarca sürebilecek bbüyük bir gerginlik yaratmıştır. Ukrayna topraklarının Donetsk ve doğusu halen fiili olarak Rusların kontrolündedir.
Haritada işaretlenen Ukrayna toprakları Rus etkisi altında bulunmaktadır.
Rusya, Baltık Cumhuriyetleri ve Polonya ile de iyi geçinmemektedir. Bütün bunlar dururken,Rus liderlerinin Türkiye’ye aşırı tepki göstermesi ve saldırgan tutum sergilemesi, içinde bulunduğu iç, dış sorunlar ve buna bağlı oluşan korkulardan kaynaklanmaktadır.
Suriye topraklarının ancak, % 20.lık bölümünü elinde bulundurabilen ve geleceği belirsiz zalim ve ömrünü tamamlamış bir Esed rejimi için, bu denli riskleri göze almaya değer mi?
Olağandışı olan durum şudur ki, ABD. ve batı’nın katı Ambargo kıskacı ve baskısı altında olan Rusya’nın Türkiye’ye ambargo uygulama çabası içinde olmasıdır.
Ruslar ve Türkler halklar olarak, iç içe yaşamaktadır. Sovyetlerden bağımsızlığını alan Türk Cumhuriyetlerinde çeşitli boylara mensup 60 milyon Türk yaşamaktadır. Onların bir eli Rusya’yı,Bir eli Türkiye’yi tutmaktadır. Rusya Federasyonu içindeki bir çok özerk cumhuriyeti halkı Türk ve Müslüman’dır. Bugün Rusya Federasyonu içerisinde 20 milyon Türk ve Müslüman yaşamaktadır. Türk – Rus gerginliği uzun vadede Rusya’yı daha fazla istikrarsızlığa sürükleyebilecektir.
Ruysa, kendisi için en büyük ve asıl tehlike olan güney sınırına yanı Çin’e odaklanmalı. Türkiye, Türkistan Cumhuriyetlerine her gün biraz daha yaklaşmakta olan sarı tehlikeye yanı KOMÜNİST MASKESİNE BÜRÜNMÜŞ FAŞİST ÇİN’e dikkat çekmelidir. Günümüzde, Rusların ve Türklerin düşmanı ortaktır.Yanı Çin tehlikesidir. Eğer Ruslar ve Türkler gücünü birleştirirlerse, dünyada özgür olmayan bir tek Türk kalmaz. Ruslar da kendisini her zaman güven ve huzur içinde hissedebilecektir.
Bugün tansiyon yüksek ve ortam gergindir. Ancak zaman içinde , her iki ülke lider ve elitleri soğukkanlı düşünürlerse . ortak aklın yolunu kolayca bulabilirler,diye düşünüyorum.
Pehlivanların dostluğu kendi aralarında güreşerek pekişmiyor mu?!
Türk –Rus ortak çıkarları çekişmeyi ve Savaşmayı değil, Ortak Hareket Etmeyi Zorunlu Kılmaktadır. Ben ülkesi işgal ve halkı esaret altına alınmış ve toptan imha tehlikesi ile karşı karşıya bulunan yüreği dert ve elem dolu bir Doğu Türkistanlı Türk evladı olarak, Rus – Türk gerginliğinden çok rahatsız olduğumu haykırmak istiyorum.
Etiketler: Çin » E-Kitap » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Kültür Sanat » Makale Analiz » Ordular ve Silahlar » SiyasetBENZER HABERLER