Son Dakika
Doğu Türkistan, Türk dünyasında Türkiye’mize fiziki olarak çok uzak, manevi ve duygusal olarak en yakın Türk ülklerinin başında gelmektedir. Doğu Türkistan Türklerinde ” Yorukluk Garpten Kiledur- Işık Batı’dan (Türkiye’den) Gelir.” söylem ve inancı vardır. Osmanlı ve T.C. Devletlerimiz Doğu Türkistan Türklerine çok özel ilgi göstermiş ve bu topraklardan gelen veya bizzat özel olarak getirdiği Uygur Türkü gençlerin Türkiye’de özellik Harp Okullarında öğrenim almalarını ve yetişmelerini sağlamıştır. Bunlardan bazıları : Askeri Tıbbiye’ye tamamlayarak ülkesine dönen ve Eyalet Hükümet Başkanı olarak ülkesine hizmet eden Dr.Mesut Sabri Baykuzu (Eyalet Hükümet Başkanı1946-1950)’dur. Diğeri ise,1938’de devletimizce Afganistan’dan ülkemize getirilip Konya Askeri Orta Okulu ve ardından Harp okulunda okutulan E.Tuğgeneral Mehmet Rıza Bekin Paşamızdır. Bekin Paşamız Kore Gazisi ve Devletimize şerefli bir asker ve bir çok önemli konumlarda hizmetler veren ve bu konuda ilklere imza atmış ve hayatının son 25 yılını Yurttaşlarının “Vatan Hizmetinin Bittiği Ve Ana Vatanı için Hizmete Başlaması” yolundaki çağrılarına uyarak Doğu Türkistan Vakfı’nı ihya ederek faaliyete geçirmiş ve Doğu Türkistan için tarihi ve önemli hizmetlere imza atmıştır. Bunun dışında da Türkiye’ye gelerek tahsillerini tamamlayarak çeşitli devlet kademelerinde görev yapan Uygur Türkleri de bulunmaktadır.
Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Uyar, Independent Türkçe‘de Cumhuriyetin başlangıç yıllarında Doğu Türkistanlılar başta olmak üzere yurtdışı Türklerine askeri okullarda eğitim verildiğiyle ilgili bir yazı kaleme almış ve Türkiye’nin yurtdışı Türkleri konusunda en azından bazı konularda uzun vadeli planlar çerçevesinde yatırım yaptığını gözler önüne seren önemli bir çalışmaya imza atmıştır. Ankara Demirtepe’de Deri Konfeksiyon imalatı ve ticareti yapan ve benim de hayatında görüşebildiğim Kaşgar’in Yarbağ Mahallesinden olan Rahmi Yarbağ’in hikayesini bilgilerinize sunuyoruz.(UYHAM)
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Cumhuriyetin başlangıç yıllarında yurtdışı Türklerine Türkiye’deki askeri okullarda eğitim verilmesi dahil Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere yönelik planlar yapılmış ve uygulamaya konulmuştu. Bu çerçevede Doğu Türkistanlılara da Türkiye’de askeri okullarda eğitim veriliyordu.
Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Uyar, Independent Türkçe‘de Cumhuriyetin başlangıç yıllarında Doğu Türkistanlılar başta olmak üzere yurtdışı Türklerine askeri okullarda eğitim verildiğiyle ilgili bir yazı kaleme aldı ve Türkiye’nin yurtdışı Türkleri konusunda en azından bazı konularda uzun vadeli planlar çerçevesinde yatırım yaptığını belirtti.
2000’lerin başında Ankara’da bir antika pazarında bir askeri öğrenci dosyası satın aldığını belirten Uyar, dosyanın en üstünde Rahmi Yarbağ isimli Kara Harp Okulu öğrencisinin yurtdışında okuma gerekçesiyle 10 Ekim 1946’da verdiği okuldan ayrılma dilekçesinin yer aldığını aktarıyor. Dilekçeyi yazan Rahmi’nin Çin vatandaşı Doğu Türkistanlı bir Uygur olmasına ve 1938’da yedi arkadaşıyla beraber Doğu Türkistan’dan gelerek askeri ortaokula kayıt olduğuna dikkat çeken yazar, Rahmi’nin, Kara Harp Okulu’ndan ayrıldıktan sonra Amerika’ya gittiğini ama arkadaşlarının eğitimlerine devam ederek subaylığa kadar yükseldiği bilgilerini paylaşıyor.
Bu ve benzeri bilgiler başka kaynaklarda da geçtiğine vurgu yapan Uyar, Kabil üzerinden Türkiye’ye getiriler Doğu Türkistanlı öğrencilerden biri olan Emekli Tuğgeneral Mehmet Rıza Bekin olduğunu ve kendisinin 2005’te yayımlanan anılarında Türkiye’ye gelişini ve askeri okullarda okumasını anlattığını aktarıyor.
Doğu Türkistanlılar dışında başka ülkelerden getirilen Türk çocuk ve gençlerine de askeri okullarda eğitim verildiğine vurgu yapan yazar, bu eğitimlerin uzun vadeli bir strateji ve plan çerçevesinde verildiğini iddia ediyor.
Türkiye hudutları dışında kalmış Türklerin askeri okullara alınmasının, 1923’te Kızıl Ordu’nun işgalı sonrası Azerbaycanlılardan başladığını belirtilen yazıda, bir kısım İranlı Azerbaycan Türklerinin de bunlarla beraber askeri okullara girdiği bilgisine yer verildi.
Atatürk ve hükümet kademeli bir şekilde askeri okulların kapılarını yurtdışı Türklerinin çocuklarına açtığını belirten yazar, çocuk ve gençlerin Türk diplomat ve temsilcileri tarafından bölgelerden seçildiğini kaydetti.
1930’ların ortasında Doğu Türkistan ve Orta Asya gibi uzak diyarlardaki Türklerin askeri okullara alınmaya başladığı kaydedilen yazıda, Afganistan’daki büyükelçiliğin(Memduh Şevket Esendal’ın) öğrencilerin seçilip Türkiye’ye gönderilmesinde önemli bir görev üstlendiği belirtildi.
Bu çocuk ve gençlerin çoğunun mezun olduktan sonra ülkelerine dönmesi ve toplumlarına önderlik etmelerinin amaçlandığı, kalanların ise bölge uzmanı olarak Türkiye’de istidam edileceği belirten yazıda, “Doğu Türkistanlılar geldiğinde ülkelerinde Çin’e karşı bağımsızlık mücadelesi verilmekteydi. Ancak öğrenciler okullarını bitiremeden bağımsızlık mücadelesi yenilgiye uğradı ve çoğunluk mezuniyet sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde göreve başladı” ifadelerine yer verildi.
Sonuç olarak Atatürk ve arkadaşlarının “Yurtta sulh ve cihanda sulh” derken içe kapanık bir dış politika izlemediğini belirten Uyar, “Tam tersine yurtdışı Türklerine askeri okullarda eğitim verilmesi örneğinde olduğu gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere yönelik planlar yapılmış ve uygulamaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mesut Uyar ayrıca bu uygulamaların amacının hem yurtdışı Türk toplumlarının gelecek liderlerini yetiştirmek hem de Türkiye’nin bu bölgelere yönelik bilgi ve uzmanlık kapasitesini arttırmak olduğunu belirtti.
Kaynak : https://qha.com.tr/haberler/cumhuriyetin-baslangic-yillarinda-uygurlar-ve-baska-yurtdisi-turklerine-turkiye-de-askeri-egitim-veriliyordu/4114
BENZER HABERLER