logo

trugen jacn

ÇKP,İŞGALİNDEKİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA UYGUR AİLELERİNİ YOK ETMEYE DEVAM EDİYOR!

Doğu Türkistanlı bir Uygur olar Mirahmet Abdulahat yıllar önce Hollanda’ya yerleşmiş ve barış ve huzur içinde çalışarak hayatını sürdürüyordu. Bir Uygur’un yurt dışında huzur içinde yaşaması işgalci ÇKP için bir suçtu. Onun ülkesinde yaşayan diğer kardeşi Mirahmet Abdulahat yurtdışında yaşayan kardeşi nedeniyle tutuklanarak götürüldü. Bir daha kendisinden haber alınamadı. Şu anda kendisi “ortadan kaybolmuş bir kişi ve Kayıp” durumdadır.

Martyna Kokotkiewicz

Tutuklanan Uygur Genç Kaşgarlı Mirahmet Abdulahat’e Ne oldu

ÇKP’nin en maharetli olduğu bir şey varsa, o da bir aileyi yok etmek için ne gerektiğini en iyi bilmesidir. Mirehmet Ablet’in “Acı Kış” da anlattığı hikaye, Çin hakkında anlatılanlar hakkında daha fazla kanıtını sağlıyor. Yurt dışında yaşayan Uygurlar genellikle memleketlerinde akrabalarıyla iletişim kurmakta ve temasa geçmekte pek çok sorunla karşılaşıyorlar. Ancak Mirahmet ve akrabaları diğer Uygur ailelere nazaren daha fazla sıkıntıyla karşı karşıya. Çin,Mirahmet’in Kaşgar’da yaşayan kardeşi Miradil’i tutukladı ve kendisinden bir daha haber alınamadı.

Mirahmet Abdulahat, Uygur bölgesinin Kaşgar’da doğup büyüyen ve şu anda Hollanda’da yaşıyor . Normal bir hayat yaşamaya çalışıyor. Çevirmen olarak çalışıyor ve aynı zamanda her şeyin iyi yanlarını düşünüyor, ama belli ki, yapılması en zor şey bu gibi görünüyor. En yakın akrabaları (annesi dahil) ondan çok uzaktadır ve onlarla iletişim kuramamaktadır. Bu durumdan da son derece üzüntülü ve dertlidir.

Yaklaşık iki ay önce Mirahmet, Kaşgar’da yaşayan babasının vefat ettiğini öğrendi. Babası mükemmel bir öğretmendi ve 35 yıldan fazla bir süredir Kaşgar’da bir okulun müdürü idi. Onun vefatının Ocak ayında olduğu söyleniyor.O .babasının yurt dışında yaşayan bir oğlu olarak babasının vefat haberini altı ay sonra dolaylı yollardan öğrenebiliyor. Ancak bu durum onun için pek şaşırtıcı değil. Çünkü Mirahmet, Ağustos 2017’den beri ailesiyle iletişim kuramıyor. Eylül 2020’de Mevcut Çinvirüsü salgını nedeniyle ailesinin durumu hakkında ciddi olarak endişe için ve onlarla haberleşebilmek için her yolu denemek zorunda hissediyor kendini.  Diasporada yaşayan bir çok Uygur bir çok yol ve yöntemleri kullanarak ülkesinde yaşayan ailesi,yakınları ve sevdikleriyle bir şekilde iletişim kurmayı başarıyor.

Mirahmet’in durumu diğerlerinden biraz farklı.  O, Ağustos 2017’de beklenmedik bir şekilde şom bir olaydan haberdar oldu. kardeşi Miradil işgalci ÇKP polisi tarafından Kaşgar’da tutuklandı. Tutuklanmasının nedeni ise çok açık ve netti,bu da kendisinin yurt dışında yaşaması idi. Ancak bu ailevi durum sadece Çin Komünist yetkililerinin kötü mantığına dayanıyor – Miradil Abdulahat’ın akrabaları (Ağabeyleri) yurtdışında yaşıyordu. Mirahmet Hollanda’da ve diğer kardeşi Ağabeyi Mirkamil Abdulahat ise, Kanada’da yaşamakta idiler. Onun yurt dışında yaşayan Ağabeyleri hiçbir zaman “Çin karşıtı eylemler ile Çin’den ayrılmaya yönelik faaliyetler içinde asla olmadılar. Çin polisi Mirkamil’i Kanada’yı terk edip Çin’e dönmesini istediğinde Mirkamil bunu kabul etmedi.Onun bu “itaatsizlik” eylemi tek suçu idi. O dönemde Çin’in emirlerine uyup ülkelerine dönen herkesin tutuklandıklarını biliyordu. Bu nedenle Mirkaml’in eve dönmeyi reddetmesi şaşırtıcı değildir. Ne yazık ki, bir ailede bir kişi temel insan haklarını kullandığı ve nerede yaşayacağını özgürce seçtiği için Çin Komünist Partisi hükümeti tüm aileyi cezalandırmak için böyle bir yola baş vurmakta idi.

Tutuklanıp hapsedildikten sonra "kayıp": Mir Adili Abriti eşi ve kızıyla fotoğraf çektirdi

İşgalci ÇKP tarafından tutuklandıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Miradil Abdulahat,eşi ve küçük kızı ile mutlu günlerinde

Miradil Abdulahat tutuklandı, sadece dram bununla sona ermiyordu; o aslında nerede tutulduğu ve ne olduğu hakkında bilinmeyen biri idi.O aslında aslında kayıptı. Tüm akrabalar onun nerede olduğunu tam olarak bilmiyorlar, sadece onun asla yasa dışı bir şey yapmadığını biliyorlar. Yasayı asla çiğnemedi, tam tersine örnek bir vatandaş olarak adlandırılabilir.

Miradil Xinjiang Üniversitesi’nden mezun oldu ve bir Bilgisayar uzmanıydı. İki çocuğu vardı ve iyi bir aile babası ve eşi için iyi bir koca olarak kabul ediliyordu. Kendi küçük ailesine bakmanın yanı sıra kardeşleri yurtdışında olduğu için yaşlı ana ve babasına bakıyor ve onlara destek sağlamakla kendisini sorumlu hissediyordu. O, kendisinin örnek bir Çin vatandaşı olduğuna inanıyordu. Ancak Çin hükümeti öyle onun gibi düşünmüyordu.

Denizaşırı ülkelerde( Diasporada) yaşayan Uygurların çoğu gibi Mirahmet Abdulahat de ülkesinde yaşayan ailesi ve yakınlarının en temel insan haklarından mahrum bırakıldığını ifade ediyor. Şu anda   akrabalarımızdan çok uzaklarda ve ayrıyız. Ancak, bir gün mutlaka ailelerimizle yeniden bir araya gelme umudumuzu ısrarla sürdürüyoruz.diyor.

Aslında bu sözler hiç de şaşırtıcı değil. Bununla birlikte, günümüzdeki bilgi çağında, onların ebeveynlerinin sesini dinlemek için bir telefon görüşmesi yapamaması,kardeşleri ve yakınlarının diri mi ölü mü olduğunu öğrenememeleri çok acı. Onlar ülkelerinde vefat eden ebeveynleri ve yakınlarının ölümünden aylar hatta yıllar sonra haberdar olabiliyorlar. Bu durum distopik bir el yazması hayalı bir roman değil, günümüzde çok yakın çevremizde yaşayan bazı insanların başına gelen gerçek olaylardır.  Sizler bu makaleyi okurken Uygurların ana vatanında bütün bunlar gerçekten olabiliyor. Bizim bu konuda bir seçim yapmamız gerekiyor ; Çin Uygurlara bu baskı ve zulümleri uygulamaya devam mi etmeli mi? Buna suskun kalarak onay mi vermeliyiz ?

Yoksa bizler bütün bunlara karşı Çin yönetimine karşı tepki göstermeli ve bu acımasız ve insanlık dışı durumu protesto mi etmeliyiz ?

Bu konuda bu 2 yoldan birini seçmek bizim elimizde !

Kaynak : https://zh.bitterwinter.org/ccp-continues-to-destroy-uyghur-families-the-story-of-mirehmet/?fbclid=I

Teşekkür : Bu makaleyi yazan Uygurların gönüldaşı ve dostu Sayın Martyna Kokotkiewicz Hanıma çok teşekkür ederiz. (UYHAM)

Share
447 Kez Görüntülendi.