Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Bu proje Nasıl Doğmuştur?
Çin’de Kasım 2012 de Şijinpeng Çin komünist parti genel sekreteri tayın edilir,edilmez “Çin ulusunun büyük uyanışı ”( 中华民族伟大复兴- Junghua veida fuşing) sloganını ortaya attı. Şijinpeng’in devlet başkanı olduğu 2013 yılında ise, kullandığı slogaı ise, “ Çin rüyası- Zhunggo mıng” (中国梦)oldu.
Şi Jingping iş başına geldiğinde, 30 yıllık ortalama % 12 büyüyen Çin ekonomisi % 7′ ye gerilemiş, fabrikalar bir biri ardı sıra kapanmış, kamunun borcu milli gelirin % 362 ‘ne fırlamış, finans ve reel sektör batma noktasına gelmiş durumdaydı. Çin’de sosyal patlamanın önüne geçerek , istikrarı sağlayabilmek, Çin Komünist Parti iktidarı için bir ölüm kalım meselesi idi. Şijinpeng vatandaşa korku salmak için bir yandan dış düşman olarak Japonya ve iç düşman olarak Doğu Türkistan ve Tibet üzerine dikkatleri çekerek Çin etnik milliyetçiliğini körükleyerek zirveye taşıdı. Diğer yandan ise, kapısına kilit vurulmuş olan ve her birinde en az 150-200 bin işçinin çalıştığı yüzlerce demir – çelik, çimento, elektrik- elektronik ve benzeri dev işletmeler ile fabrikaların çalışmayan işçilerine sürekli maaş dağıtmak zorunda kaldı. Bu suretle geçici de olsa işsiz kalan ve sosyal patlamalara hazır muazzam işçi kitlelerinin tepkisini ortadan kaldırabildi. Çin’in Üretim fazlası güneş enerji panelleri, rüzgar tirübünleri, demir –çelik, çimento stokları dağ gibi yığılmış, ve satılamayan bu endüstri ürünleri çürümeye yüz tutmuştu. Emlak krizi kapıda idi. 2008 Krizini atlatmak için yeni yapılmış hayalet şehirler vardı. İçlerinde satılan tek bir daire yoktu. Çin üretim fazlasını eritmek ve ekonomik büyümeyi sağlamak için dış dünyaya yönelmeye mahkumdu. Şi, iktidara geldiği 2013 de Doğu Türkistan ve Tibet’te etnik temizliği başlatmakla beraber, Çinli muhalifleri de teker teker yakalayıp cezaevlerine kapatmaya , Japon mallarını sokaklarda yaktırmaya başladı.Tam bu sırada ansızın “ Yol ve kuşak – yidey, yi lu” (一带一路) projesini dünyaya ilan etti.
Çin’in “ Yol ve kuşak” projesi Mini Ülkelere dağıtacak sadaka mı, Yoksa O ülkelerin Boğazına geçirilecek Bir Esaret zinciri mi ?
Çin’in başkent Pekin’de 14-15 mayıs 2017 tarihlinde gerçekleştirdiği “Yol ve Kuşak” formu aslında Kuzey Amerika, Japonya, Hindistan’ı dışlayama yönelik bir projesinin ilk aşaması idi. Amaç, Çin mallarının ticaret yolunu karaya çekmek ve bu yol üzerinden Avrupa’ya ulaştırmaktı. Ancak, Avrupa Birliğini şekillendiren ve yön veren etkili ve büyük ülke liderlerinin hiçbiri Pekin’de toplanan “Yol ve Kuşak” formuna katılmadılar. Hatta Çin ile 180 milyar Euro ticareti olan, otomotiv sanayi başta olmak üzere Çin’de 2 binden fazla dev şirketi olan Almanya bile sadece ekonomi bakanı Brigitte Zypries’i bu forma Almanya’yı temsilen gönderdi. Brigitte Zypries ise “yol ve kuşak” projesine ayrılan meblağ kaynağının şeffaf olmadığını eleştirdi. Avusturya , Ulaştırma ve Teknoloji bakanı Jörg Leichtfried’i bu forma göndereceğini açıkladı ancak,bu bakan Forma katılma planını son anda iptal etti. Avrupa Birliği ülkelerinden sadece Yunanistan ve Macaristan gibi krediye muhtaç ülkelerin Başbakanları Pekin’e gittiler. Çin’in asıl amacı Çin mallarını Avrupa pazarına ulaştırmaktır. Ancak Avrupa liderleri Çin’in “Yol ve Kuşak ” projesinden kuşku duyduğu için bu foruma katılmadılar. 15 Mayıs 2017’de “Yol ve Kuşak” formunun sonuç bildirgesi yayımlanırken Avrupa Birliği üyesi 28 ülke bu sonuç bildirgesine imza atmayı oy birliği ile ret etmiştir.
Çin’in Pekin’de düzenlediği “Yol ve Kuşak” forumu için Pekin’e temsilci yollayan 65 ülkenin çoğu yoksul ve siyasi istikrarsızlık içinde olan veya doğal zenginlik kaynaklarına sahip ülkelerdir. Bu foruma katılan ülkeler içinde Türkiye gibi gelişmekte olan ve bölgesinde etkili konumda ve jeostratejik öneme sahip kilit ülkeler de bulunmakta idi. Çin, bu ülkelere 900 milyar dolar kredi dağıtacağını vaat ediyor. Ancak,Çin’in vereceği kredi ABD. doları olmayıp, Çin parası olacağını açıklamıştır. Bu krediyi verirken,ülkelere nakit Yuan de vermeyecektir. Söz konusu kredi karşılığında bu ülkelerin alt yapı yatırımlarını kara, demir yolu, liman, tünel, köprü, elektrik santralı ve benzeri yatırımlarını gerçekleştirmek için kredi şeklinde verecektir. Çin, elindeki stok fazlası ve satılamayan üretim fazlası demir – çelik, çimento ve benzeri inşaat malzemeleri ile endüstri ürünleri ve sanayi mallarını bu yatırımların gerçekleştirilmesinde vereceği kredi karşılığında kullanarak karşılığını paraya çevirmeyi hedeflemektedir. Çin bütün bunları yaparken işsiz durumdaki on binlerce Çinli Mühendis ve teknik eleman ve yüz binlerce vasıfsız etnik Çinli işçisini bu ülkelere göndererek bu projelerde çalıştıracak ve bu ülkelere verdiği krediden kat kat daha fazlasını bu ülkelerden tahsil edecektir. Çin kendince geliştirdiği Çin sinsiliği ve kurnazlığı üzerinden ülkesindeki ekonomik krizden kurtulmayı düşünmektedir. Buna karşılık ekonomisi zor durumdaki bir çok muhtaç ülkenin boğazına borç zincirini kolayca geçirebilecektir.
Çin, Yeni ipek Yolu Projesi ile Türkiye ve Rusya’yı Baypass Edecektir
Yeni ipek yolu projesi Doğu Türkistan üzerinden geçerek Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan’a kadar ulaşacak. Bu yol Türkmenistan’da iki kola ayrılacak. Bir kolu İran üzerinden Basra körfezine inecek.Ayrıca,İran’da ikiye ayrılan bu yolun bir diğer kolu ise, İran – Türkiye güzergahını takip ederek Avrupa’ya ulaşacaktır. Türkmenistan’a uzanan bir kol ise, Hazar denizi üzerinden Azerbaycan’dan geçerek Gürcistan’a uzanacak. Gürcistan’da yol yine ikiye ayrılacaktır. Bir kolu Kars’tan Türkiye’ye uzanacak, diğer kolu Kara deniz’den Ukrayna’ya ve oradan Avrupa’ya ulaşacaktır. Çin, Türkiye ve Rusya faktöründeki riski göz önünde bulundurarak Gürcistan – Ukrayna güzergâhinda büyük liman projeleri üzerinde çalışmaktadır. Çin gerek gördüğünde ise,bu yol güzergahının Türkiye ve Rusya ayağını baypass edebilecek ve diğer güzergah üzerinden Avrupa’ya ulaşmak alternatifini de saklı tutacaktır. Çin, sadece eski Sovyetler Birliği sınırları içindeki Türkistan (Orta Asya) ve Kafkasya topraklarını etki alanına almakla yetinmeyecektir. Hala Rusya’nın kendisinin arka bahçesi olarak gördüğü Baltık ülkelerinde Türk etkisini, doğu blok ülkelerinde ise, Rusya etkisini silerek kendi etki alanına almayı düşünmektedir.
Moskova’nın Çin parası ile Sibirya’nı kalkındırma hayalı da buharlaşmış ve hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. Çin, Türkistan (Orta Asya) ve Kafkasya’daki küçük devletleri her ne pahasına olursa olsun avucunun içinde tutabileceğine inanmaktadır. Rusya etki alanındaki Orta Asya ve Kafkasya Pekin tarafından ekonomik olarak Çin’in sömürgesi haline gelecektir. Türkiye ise, bu tarihi ve kadim ata yadigarı toprakları bu defa Çin’e kaptırdığını eninde sonunda anlamış olacaktır.
Rusya lideri Vilademir Putin’in “yol ve kuşak” formuna katılması ve bu projeye destek vereceğini açıklamasına aldanılmamalıdır. Çin 1950 ler de büyük miktarda Rus yatırımı çekmiştir ve yoksul Çin’in kalkınma temelini atmıştır. 1960 lara gelindiğinde Çin, Rusları kovmuş, tüm yatırımların üzerine bedavaya yatmıştır. Ruslar bunun benzerini bu defa Çine yapacaktır. Rusların kinci ve intikamcı bir devlet geleneği olduğu unutulmamalıdır.
Yeni İpek Yolu Projesi Eninde Sonunda ABD Engeline Takılacaktır
Avrupalılar Amerika kıt’asını keşif ettikten sonra Çin’den başlayan ve Doğu Türkistan üzerinden Avrupa’ya uzanan ipek yolu eski önemini kaybetmiş ve zamanla bu tarihi ticaret yolu terk edilmiştir. Böylece bu toprakların ticaret ile birlikte anıldığı kültür ve Medeniyeti deniz yolları aracılığı ile okyanuslara taşınmıştır. Bugün dünya ticaretinin % 90’i Denizler ve okyanuslar üzerinden gemilerle taşınmaktadır. Çin için hayatı öneme haiz bu deniz ticaret yollarının kontrolü ise, ABD’nin elinde bulunmaktadır. ABD gibi bir süper gücün elindeki bu ekmeği Çin’e kaptırabileceğine inanılabilir mi ? ABD. bu yolu kapmak isteyen Çin dahil her hangi bir güce karşı mecbur kaldığında askeri güç kullanarak buna asla müsaade etmeyeceği açıktır. ABD’nin yanında bir diğer okyanus ülkesi olan Japonya ve İngiltere gibi batılı ülkeler bu konuda daima ABD.’nın müttefiki olarak saf tutacaktır. Çin, dünya barışını sağlayarak halkların ve ülkelerin bir arada huzurlu ve mutlu yaşamasını ağzından düşürmeyen, ama asla istemeyen mütecaviz ve bencil konumunda bir ülkedir. Aksine, Çin, kendi ülke çıkarları için ülkeleri bir birine düşürmeye ve halklar arasında tarihten gelen huzur içinde kardeşçe bir arada yaşama kültürünü bozması ile tanınan ve öne çıkan bir devlet olarak biliniyor. Devlet yapısı,kadim geleneği ve ulusal kültürü bakımından da Ulusların arasındaki barış ortamını bozmaya ve yok etmeye çalışan barış ve huzuru dağıtarak yok etmeye çok müsait bir ülkedir. Bugünkü Çin toprakları 1949’da ÇKP. tarafından zorla ele geçirildiği tarihe kadar tarihi süreç için kendi aralarında sürekli savaşan ve bir birlerini boğazlayan onlarca Beylik yönetiminin hüküm sürdüğü çok parçalı beyliklerden oluşmakta idi. Bugün ÇKP.diktatörlüğünün tehdit ve şantajı ile zorla bir tek Ülke olarak bir arada tutulan Kıt’a Çin tek bir Arap ulusunun 22 ülkeye bölündüğü gibi tek bir Çin ulusu da 30 küsur parçaya bölünebilir. Belki de bu “ Yol ve Kuşak” projesi Çin’in bir an önce parçalanarak dağılması sürecini hızlandırabilir. Başı boş bir Mayın tarlasında yürümekte olan Çin Komünist Parti’sinin yanlış bir adımı Çin’in aniden parçalanarak dağılmasına neden olabilir. Ayrıca, ekonomik olarak Çin’i önce büyütüp daha sonra onunla savaşmak isteyen Çin’in rakiplerinin pusuda bekledikleri asla unutulmamalıdır.
Çin Lideri Şi Jinpeng Kimin Parasını Kime Harcadı ?
Çin, Saddam’in iktidarına güvenerek Irak petrolüne 20 milyar dolar yatırım yapmıştı. Yatırdığı bu paralar Irak’ın ABD bombardımanı sonucunda kül olmuş ve yok olup gitmiştir. Diğer yandan ise, Çin’in Kaddafi’ye güvenerek Libya’daki yatırımlarında kaybettiği para miktarı ise, 30 milyar dolar olmuştur. Çin’in ekonomik Koridor olarak dünya’ya lanse ettiği Pakistan’daki yatırımı Kaşgar- Gwadar petrol ve doğal gaz taşıma boru hattından taşıyacağı doğal gaz ve petrolün maliyeti deniz yolu ile yapılan nakliyesinden 16 kat daha pahalı olup,bir o kadar pahalıya mal olacaktır. Çin’in dünyanın en istikrarsız bölgesinde yer alan Pakistan’a yatırdığı 46 milyar doların akıbetinin ne olacağı konusunda Çinli uzmanlar şimdiden çok endişelerini açıklamaya başlamışlardır. Komünist Çin’in sosyalist kardeşi Venezuela’ya verdiği 60 milyar dolar kredi, şimdiden tamamen batmış durumdadır. Venezuela, Çin’e olan kredi borcunu ödeyemeyeceğini ilan ederek çoktan iflas bayrağını çekmiştir.
Hazinesi boşalan Pekin, ülkeden döviz çıkışına çok sıkı kısıtlamalar getirmiştir. Doğu Türkistan’da ise durum daha vahimdir. Bir Uygur Türkü, bankadan yurt dışına 5 bin dolar bile gönderemiyor. Türkiye’den mal almak için Urumçi hava limanında 3-5 bin dolarını gümrüğe bildirenlerin parasına el konulmaktadır. Gümrüğe bildirmeyenler “döviz kaçakçılığı suçu”ndan tutuklanıp ceza evine kapatılmaktadır. Uygur tüccar Doğu Türkistan’da çok mağdur durumdadır. Onlara mal veren İstanbul’un Osmanbey, Laleli esnafları burada mağdur ve sıkıntılıdır. Hanı Çin küresel ekonomiyi savunuyordu YA ? Çin, başka ülkelerin kendine açılmasını istiyor, ülkesini başkalarına açmayı asla değil.
Çin’de hala açlık sınırı altında ,yolu.suyu ve elektriği olmayan ve adeta orta çağ hayatı yaşayan çoğu kırsal kesime mensup 300 milyon insan bulunmaktadır. Çin’in ÇKP.genel Sekreteri de olan Hakimi mutlak Lideri Şi, kimin parasını kimlere niçin ve neden vermiştir ? Bunun devasa Çin ülkesi için de elbetteki bir ekonomik maliyeti olacağı açıktır ve bu ekonomik maliyetin de elbette bir siyasi maliyeti ve dolayisiyle, bu rejime de bir maliyeti de mutlaka olacaktır. Çünkü, “yol ve kuşak” projesi hakkında Çin toplumunun bilgisi bulunmamaktadır. Bilgi edinme hakkı da yoktur.Pekin, Çinin başkenti olmaktan öte dünyanın yolsuzluk merkezine dönüşmüştür. Komünist ahlakından türemiş para görünümündeki Çin virüsü Çini çürüttükten sonra dünyayı çürütmeye yönelmiştir. Bu virüsten kendini koruyamayan toplumlara yazık olacaktır.
“Yol ve kuşak” Projesinin Kilit Noktası Doğu Türkistan, Patlamaya Hazır Bir Bombadır
Doğu Türkistan tarihte kadim ipek yolunun kilit noktası olduğu gibi, bugünkü “yeni ipek yolu”nun da kilit noktasıdır. Doğu Türkistan’sız “Yol ve Kuşak” projesinin hayata geçirilmesi asla mümkün değildir. Tarihi ipek yolunu Çinliler değil, Uygur Türkleri başta olmak üzere bütün Türkler ve diğer bölgede yaşayan Milletler bulmuş ve hayata geçirmişlerdir. Çin ancak bu yoldan fayda sağlamıştır. Bu kadim ticaret,kültür ve medeniyet yolu Türklerin ve Müslümanların ortak icadı olarak tarihe geçmiş ve uzun yüz yıllar bölge ekonomisini canlandırmış,bölge ve dünya barışına büyük katkılar sağlamıştır. 751. Yılında şimdiki Kırgizistan’ın Talas kenti’ndeki Talas Meydan savaşında 200 bin ölü bırakarak tarihinin en ağır ve acı yenilgisini alan Çin, tam bin 8 yıl (741-1759 arası) Çin seddinden başını dışarı çıkaramamış, bu seddin batısına geçememiş ve geçmeye de cesaret edememiştir. Tarih içinde İpek yolunun güvenliğini Avrasya bölgesine hakim güç olan Türk devlet ve İmparatorlukları sağlamıştır. Bugün ise, Çin işgal ettiği Doğu Türkistan’da insanlık dışı etnik bir soykırım uygulamaktadır. Çin’in günümüzdeki dini, etnik ve kültürel baskı ve zulmü, Uygur Türklerinin dayanma gücünü zorlamaktadır. Doğu Türkistan bir dokunuşla patlayabilecek dev bir bomba haline dönüşmüştür. Uygur Türklerinin temel insanı hakları ile yaşam hakları başta olmak üzere BM insan hakları evrensel beyannamesinde açıklanan bütün beşeri hakları BM.İslam İşbirliği Örgütü başta uluslar arazı kurum ve kuruluşlar ile uluslar arası platformlar ve toplum tarafından garanti altına alınmadan “Yeni ipek Yolu” projesinin hayata geçirilmesi mümkün değildir ve gerçekleşme şansı de hiç yoktur. Çin’in Doğu Türkistan’a yönelik bugünkü politikası devam ederse ” Çin Rüyası ” , ” Çin kabusu”‘na dönüşecektir.
Çin, Doğu Türkistan’dan sonra da Türkistan Cumhuriyetlerini kansız ve sinsice istila etmek için “Yol ve Kuşak” projesini ” örtü” olarak kullanmak istemektedir. Uyuşturucu bağımlıları uyuşturucunun onları ölüme adım adım yaklaştıracağını bile bile vaaz geçemiyorlar ve sonunda hayatını kaybediyorlar. Para da bir çeşit uyuşturucudur. Din ve Kan Kardeşlerimiz olan Türkistan Cumhuriyetleri bu uyuşturucuya yani Çin’in bu Uygur Kardeşlerinin kanı ile kirlenmiş parasına bağımlı hale gelmiş bulunmaktadır. Bu Kardeşlerimiz Doğu Türkistan’in dramatik durumunu açık ve net olarak gördüğü halde Çin’in bu kanlı parasından bir türlü vazgeçemiyorlar . “Taşan Sarı Tehlike “Çin tehlikesini gördükleri halde Çin’in vaatlerine kanmaya devam ediyorlar.
Ey Büyük Türkistan’da Yaşayan Kazak,Kırgiz.Özbek,Türkmen Kardeşlerim ve Tacik Dindaşlarım ;
Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset » Tabii Kaynaklar
BENZER HABERLER