Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Çin’in Ölüme Terk ettiği ÇKP. Rejim Muhalifi Nobel Barış Ödüllü Liu Şaobo
Liuşaobo(刘晓波)Çin’in Liaoning eyaletine bağlı Panjin ceza evinde hükümlü iken, Ekim 2010 da Nobel barış ödülüne layık görüldü. Ödül haberinden hemen sonra Lişaobo’nun eşi Luşa (刘霞) Çin polislerince Pekin’deki evinden alınarak bilinmeyen bir yerde ev hapsinde tutuldu. Uluslar arası toplum ve dünya medyası Liuşaobo ve ailesinden uzun bir süre herhangi bir haber alamadı. 26 Haziran 2017 günü Liyaoning Cezaevi Kurumsal internet Sitesi, Liuşaobo karaciğer kanserine yakalandığı ve tedavi olabilmesi için Hastaneye yatmasına izin verildiğini duyurdu. Çinli muhalif Liu’yu Şinyang Tip Üniversitesi hastanesinde tedavi olduğunu gören herhangi bir yakını veya gazeteci olmadığı bildirildi. ABD ve Almanya Liuşaobo’nun tedAvavisine yardımcı olması için uzman doktorlar gönderdi. Ayrıca, Kanser hastası Liu’yu yurt dışına çıkararak tedavi olmasını sağlamak için ambulans uçak hazırladığı da duyuruldu. ÇKP,rejimi muhalifi Çinli aydın Liu’nun yattığı Hastane çevresinde nöbet tutan yüzlerce üniformalı ve binlerce sivil polis hiç kimseyi hastaneye yaklaştırmadı. Çin yönetimi, 13 Temmuz 2017 günü Liu Şaobo’nun hastanede hayatını kaybettiğini duyurdu. Eşi Liuşa, ölen eşinin na’aşını dondurarak saklamak istemiş ise de, Çin hükümeti bu talebi reddetti. Çin yönetimi, Liu Şaobo’nun cesedinin 15 Temmuz 2017 ‘de yakıldığını ve küllerinin eşi Liuşa’ya teslim edildiğini duyurdu. Liu Şaobo’nun ölümü dünyayı adeta sarstı. ABD ve Avrupa ülkeleri ard arda taziye mesajları yayınladılar ve Liu’nun ölümünden derin üzüntü duyduklarını açıkladılar. Ayrıca,göz altında tutulan eşi Liuşa’nın serbest bırakılmasını de istediler.Uluslar arası toplum ve dünya medyası dünden beri Nobel ödüllü Çinli muhalif aydın Liu Şaobo’nun çile ve zorluklarla dolu hayatı ile onun Çin zindanlarındaki esrarengiz ölümünü konuşmayı sürdürüyor.
Ancak 1,35 milyar Çin ulusunun yaşadığı ÇKP. diktatörlüğündeki Çin’de onun bu dramatik ve esrarengiz ölümü haber bile olmadı. Çinlerin ise umurunda değildi.
ÇKP.Rejimi Muhalifi Çinli Aydıın Liu Şaobo Kimdir ?
Liuşaobo hayatını Çin ulusunun özgürlüğü ile Çin ulusuna demokrasi değerlerini getirmek için adamış bir Çinli aydın ve aynı zamanda bir akademisyendir. O, 61 yıllık ömrünün yarısını Polis gözetimi ve Cezaevlerinde geçirmiştir. Onun ve onu destekleyen batı dünyasının tüm haykırışlarına Pekin aldırmadı bile. Liu Şaobo son nefesini verirken bile özgürlüğüne kavuşamadı. Eşinin yalvarmalarına rağmen onun için cenaze töreni düzenlenmesine izin verilmedi.Ailesinin arzusu hilafina cesedi yakılarak külleri ancak eşine teslim edildi. Liu Şaobo tarihite Nobel ödülü almaya hak kazanan ilk Çinlidir. Ounun Nobel ödülü almasından ülkesi onur duyması gerekirken ÇKP.yönetimi tam aksi bir tavır sergilemiştir. Ayrıca,ounun kazandığı Nobel barış ödülü onun cezaevinde daha fazla acı ve IstIrap çekmesine, ve ölümünün daha da hızlanmasına sebep olmuştur. Liu Şaobo, Çin’deki tek partili ÇKP.dikta rejiminin değişmesine yönelik çalışmalarda muhalifete önderlik ediyordu. Ancak, o bu çalışmalarda şiddet kullanılmasına kesinlikle karşı idi. Değişim ve dönüşümün barışçıl yollar kullanılarak sağlanmasını ve bu yolla demokrasi ve hak ve özgürlüklerin elde edilmesini istiyordu. Çin Komünist Partisi yönetimi şiddet yolunu kullanarak ve zarla iktidara gelmiş, halka baskı ve dayatma yöntemi ve şiddet kullanarak ülkeyi yöneten bir idare tesis etmişti. Liuşaobo “Benim düşmanım yoktur” diyordu. Yanı o, Çin komünist yönetimini düşman olarak görmüyordu. Ancak, ÇKP diktasındaki Çin devletinin en korktuğu baş düşman ise Liu Şaobo idi. Çin dünyanın 2. büyük ekonomisi olarak yükselmişti. Elinde atom bombası dahil kitle imha silahları vardı ve tüm dünyayı korkutuyordu. Ancak, aynı Çin kendi vatandaşı olan Liu Şaobo’dan çok korkuyordu. Çünkü, Çin’de güç vardı, ama adalet yoktu. Liuşaobu’da ise güç yoktu, adalet vardı. Çin’e hakim olan ÇKP.rejimi günümüzdeki küresel terör örgütü İŞİD’in devlet görünümündeki bir yüzüdür. İŞİD insanlık dışı cinayetlerini pervasızca ve açıktan işlerken, ÇKP.Diktatörlüğü Yanı Çin Komünist Partisi aynı insanlık dışı suç ve cinayetlerini gizlice işlemektedir. Aralarındaki fark işledikleri cinayetin açık ve gizli cinayet olmasında yatmaktadır. Farkları sadece budur.
Çinli Aydın Liu Aynı Zamanda Uygur Türklerinin de Samimi Bir Dostu İdi
ÇKP.rejimi muhalifi Çinli aydın, Liu Şavbo aynı zamanda Uygur Türklerinin de samimi bir dostu idi. O, Kasım/ 2000 tarihinde de yayınladığı “ Kendi Kaderini Kendisinin tayın Hak ve hukuku” (自治的权利-zizhide çuwenli) başlıklı makalesinde Uygurlar ile Tibetli’lere Çin Halk Cumhuriyeti anayasası ve Özerk Bölge yasaları ile vaat edilen gerçek özerkliğin uygulamada da verilmesini istemiştir.Ayrıca, Uygur Türkleri ile Tibet Halkının ve bu halkların gerçek temsilcileri ile eşit ve adil bir şekilde aynı masada karşılıklı olarak görüşmeler yapılmasını ve bu bölgeler ile Çin merkezi yönetimi arasında tekrar antlaşma yapılmasının şart olduğunu ortaya koymuştu. Liu Şaobo, Çin’in gerçek barış ve istikrara kavuşabilmesi için Federal devlet sistemine geçilmesinin şart olduğunu belirtiyor ve Federal Çin sisteminde güçler ve kuvvetler ayrılığı sistemini savunuyordu. Aynı zamanda Çin yönetimi tarafından 2014’te müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan Uygurların Vicdanı ve Uygur Hukuk Hareketi Lideri Dr. İlham Tohtı’nın çok yakın dostu idi. Liu Şaobo’nun tutuklandıktan sonra en son yargı önüne çıkarılması 2009 yılında gerçekleşmiştir. Liu, bütün bu insani ve adil fikirleri ve bu fikirlerini yazı ile ifade ettiği için 11 yıl hapis cezasına çarptırılırken, Uygur Türkleri ile ve Tibetlilerin haklarını savunduğu için de kendisine ceza verildi. Kendisine yöneltilen suçlamaların arasında “ Etnik bölücülüğe kışkırtma Suçu ” da bulunmakta idi. Ömrünün son 8 yılını Çin zindanlarında geçiren Liu Şaobo, belki de Uygurların haklarını savunduğu için cezalandırılan ve bunun için çile çeken ve bu uğurda hayatını kaybeden bir Çinli aydın olarak tarihe geçecektir.
Çin’in Komünist yöneticiler, devlet gücünü halkı ezmek için kullanmayı maharet bilen ve sayan , kibirli, gaddar ve acımasızlıkta kendisini kanıtlamış bir varlık olarak tarihteki yerini almıştır. Buna karşılık , 1,35 milyarlık Çin halkı hiçbir zaman ve hiçbir yerde Liu Şaobo’nun yanında veya tarafında olduğunu gösterememiştir. 25 aralık 2009 tarihinde Liu Şaobo Pekin 1. Nolu Mahkemede yargılanırken, İstanbul’da internet üzerinden mahkeme safhasını büyük bir merak ve heyecan ile izliyordum. Mahkeme binası önünde 100 civarında insan toplanmıştı. Bunların 70 kadarı Batı ülkelerinin Büyükelçilik görevlileri ile yine batılı gazetecilerdi. Liu Şaobo’ya destek vermek için gelen Çinli taraftar ve aktivisit sadece 30 kişi kadardı. Çin ulusunun özgürlüğü için hayatını ortaya koymuş olan bu Çinli aydın ve önderin ÇKP.iktidarı tarafından Cezaevinde gizlice,esrarengiz bir şekilde suikast ile cezaevinde öldürülmesine milyonlarca Çinli’nin sokağa akın ederek tepkisini gösterir diye düşünüyordum. Ancak, Çin’in kalabalık cadde ve sokaklarında insanlar para peşinde koşuyorlardı. Liuş Şobo hayatını kaybetmesi onların umurlarında bile değildi. Bir çok Çinli Liuşaobo’nun kim olduğunu bile bilmiyordu. 13 Temmuz 2017’de Ölen sadece Çinli aydın Liu Şaobo değil, 1,35 milyar nüfuslu Çin toplumunun vicdanıdır.
Liu Şaobo’nun Yakılan Cesedinin Külleri eşi Liuşa’ya Teslim Edilirken
Yazılı tarih olarak 3 bin yıl öncesine tarihlendiği söylenen Çin’de, devlet kavramı halkı hep ezen ve baskı uygulayan bir aygıt olarak algılanagelmiştir. Çin ulusuna göre , Devlet halkını ne kadar sert ve şiddetle ezerse, halk devleti o kadar yetenekli bulmuş ve saygı göstermiştir. 2 bin yıllık geçmişe dayanan Konfüçyüs felsefesinin merkezinde “Uyum” yatmaktadır. Merkezde yer alan bu uyum’dan amaç ise, devlete uyum sağlamayı hedeflemektedir. Çin halkına göre bu uyumun anlamı ” Boyunduruğuna aşık öküz olmak” demektir.
Son 500 yıl içinde uygar dünya’da 838 buluş gerçekleşmiştir. Bu buluşlar arasında Çin’e ait bir tek buluş bulunmamaktadır. Ruhu özgür olmayan bir insan ve insanlar topluluğu asla özgürce düşünemez. Özgür olmayan toplumda buluş olamaz. Batı dünyasının son 300 yılda elde ettiği buluş ve icatları, Çinliler 30 yılda çalarak ve taklit ederek büyük başarılar elde ettikleri ile övünmektedir. Çinliler aslında övünmek değil, başka uluslara ait buluş ve icatları taklit ederek çaldıkları için utanmaları gerekirdi. Çin toplumu özgürlüğü değil, refahı tercih etmiştir. Bu yüzden Çin ulusuna özgürlük getirmek arayışı uğruna hayatını vakfeden Nobel barış ödül sahibi Liu Şaobo’nun Çin toplumu için hiçbir değeri bulunmamasının yadırganmaması gerektiğini düşünüyorum.
Uygur Türklerinin Çinliler İle Bir Arada Yaşama Şansı Asla Yoktur
Ben, Uygur Türklerinin Çinliler ile bir arada ve beraber yaşama şanslarının asla bulunmadığını söylediğimde, bu iddiamı kanıtlayacak binlerce neden sayabilirim. Üstelik Liu Şaobo’nun trajik hayatı ve feci ölümü biz Uygurların Çinliler ile bir ülkede yaşayamayacağımızın ayrı ve özel bir kanıtıdır. Doğu Türkistan’da Çin devleti Uygurlara soykırım politikası uygularken, bu topraklara yerleşen göçmen etnik Çin topluluğu, Çin devletini arkasına alarak Uygurları yağmalamaktan arlanmıyor, utanmıyor ve asla sıkılmıyorlar.
Doğu Türkistan’da Janghaytao(张海涛) adındaki bir etnik Çinli genç , Çin işgal yönetiminin Uygurları etnik ayrımcılığa tabı tuttuğuna dair kanıtları ihtiva eden bir yazı yazdığı ve bu yazıyı de yurt dışındaki sosyal medyada yayınladığı için derhal tutuklandı. Ocak 2016 de Urumçi Mahkemesinde yargılanan bu insaf sahibi Çinli genç, “Bölücüleri ülkeyi bölmeye kışkırtmak” suçundan 19 yıllık hapis cezasına mahkum etti .Onun oturduğu ev de devletçe el konularak eşi Li Aijie(李爱杰) ‘yi 6 aylık bebeği ile birlikte sokağa atılmıştı. Urumçi’de Li Ayjie’ye evini kirasız olarak veren ve ona para yardımında bulunan Uygur Türkleri de şu an ceza evindedir. Doğu Türkistan’daki göçmen etnik Çin toplumu sosyal medyada kendilerinin yüz akı olması gereken vicdan ve insaf sahibi Jang haytao’u “Çin ulusunun yüz karası, hain” diyerek binlerce yazı paylaşarak aşağılamış ve lanetlemiştir. Çin’in resmi açıklamalarına göre Doğu Türkistan nüfusuna kayıtlı 10 milyon etnik Çinli bulunmaktadır. Eğer gün gelip doğal afet ve felaketler meydana gelir ve insanlar perişan ve aç kalırlarsa, Çin hükümeti kendi ırkdaşları olan Çinli göçmenlere ” Etnik Uygurları kesip yiyebilir ve açlığınızı de böylece giderebilirsiniz.” derlerse, Çinli göçmenler, Çin devleti bize Uygurları kesip yememize izin verdi, diyerek Uygurlara saldırmaktan asla çekinmezler. Çünkü, Çin’in ünlü tarihi roman Şuyhu ( Su Kenarında) adlı eserde insan etinin ne kadar lezzetli olduğu çok detaylı bir şekilde tasvir edilip anlatılmaktadır. Nitekim, 2014 yılında Çin’in Gungju kentinde insan etinden kebap yapıp satan bir Kebapçı şebekesi yakalanmıştır.
Biz Uygur Türkleri olarak ; Liyu Şaobo gibi dünyaca bilinen bir Çinli elit, bir demokrasi ve özgürlük önderinin başını yiyen bir zalim ve despot devleti destekleyen, hak,hukuk ve adalet gibi insani değerlerden vaz geçmiş bir etnik toplum ile aynı ülke çatısı altında asla birlikte yaşayamayız.
Çünkü, ölen sadece Nobel Ödüllü ÇKP.rejim muhalifi Çinli aydın Liu Şaobo değil, 1,35 milyar Çin ulusunun Vicdanı de onunla birlikte ölmüştür. Çünkü, Vicdanını yitirmiş bir toplum, insanlığını de kaybetmiş bir toplum demektir.
Kaynaklar:
BENZER HABERLER