logo

trugen jacn
18 Aralık 2015

NEDEN ONLAR GÜÇLÜ VE MODERN, BİZ İSE GERİ VE ACİZİZ?-2

Mehmet Emin Hazret

Mehmet Emin HAZRET

 

2.Uygurlar Çin’den Kurtulmak İsterken, Çinlilerin başarılarını incelemek zorundadır

Biz Uygurlar hep Çin’den şikayet ederiz, kendi aralarında Çin zulmünden bahsetmeyen Uygur yoktur.

Ancak, Çin zulmüne karşı ne yapmalıyız? Sorusu sorulunca bir çok kimse sohbetten kalkar sessizce dağılırlar. Çin nasıl bizi yönetme beceri ve kabiliyetine sahip oldu? Onların bizden üstünlüğü nedir? Sorusuna bizim “dini ulema” larımız yüz yıllar boyu “ Allah kafirlere bu dünyayı, Müslümanlara öbür dünyayı yaratmıştır.” Diye cevap vermişlerdir. Başkaların üstünlüğünü hissetmeyenler, kendi eksiklerinden habersiz olanlardır.

Çinliler,Uygur topraklarını işgal eden ve Uygurları yönetmekte olan bir millettir.Çinlilerin başarısı Uygurlar için incelenmesi gereken çok önemli konudur.

Çinliler,Çin ana kare,Tayvan,Singapur,Hongkong gibi ülkelerde yaşamaktadır.Çin komünist rejim ile diğerleri demokrasi ile yönetilmektedir.Tayvan,Singapur, Hongkong demokrasi ile yönetilmesine karşın,farklı devlet yapısı ve yönetim biçimlerine sahiptir.

Hongkong İngiliz sömürgesinden kalma hukuk düzeni ile ekonomide dünyaya açık,şeffaf,rekabetçi Pazar ekonomisine sahip olan, Ancak demokrasinin örgütlenme ve bireysel özgürlük gibi siyasi alanlarında kısıtlayıcı politikanın baskısı altındadır ve İngiliz sömürgesinden miras alan özgürlüğünü koruma mücadelesi içindedir.

Tayvan 1885.tarihinde Japonya tarafından işgal edilmiş ve modernleştirilmiştir.1945.te Japonlar Tayvandan çekildiğinde,bu küçük ada Çin ana karesinden çok daha gelişmiş konumda idi.Tayvan bugün batı standardı demokrasiyi yakalama yolunda ilerlemektedir. İleri teknoloji, güçlü ekonomiye sahiptir.

Singapur’un devlet oluşu daha da ilginçtir. İngiliz sömürüsünden kurtulan Malezya toplumu, Çinlilerin yükünü kaldıramayacağı gerekçesi ile Singapur’u ülkeden ayrılmaya zorladı. Çaresiz kalan Singapurlular bir müddet direndikten sonra  9 ağustos 1965 tarihinde tam bağımsızlığını ilan temek zorunda kaldı. Bugün Asya’nın parlayan yıldızına dönüşen 5 milyon nüfuslu ve bu nüfusun 75% Çinli olan bu şehir devletinde kişi başı milli gelir 56 bin dolardan geçmiştir.

Çin Halk cumhuriyeti ise ekonomik sistemde tam kapitalizmi, siyasi sistemde Marksist – Leninist katı sosyalist rejimi benimsemektedir.İnsanı köleleştirmek,ucuz emek ,çevre tahribatı, kan ve göz yaşlarından büyük maddi kazanç sağlamak yolu ile Çini dünya fabrikasına dönüştürmüş ve büyük finansman birikim elde etmiştir,

Değişik siyasi rejimlerdeki bu dört toplum aynı kültüre sahip Çin ulusundan oluşmakta ve ekonomide parlayan birer yıldızlar olarak dünyanın dikkatini çekmektedir. Neden her kes başarılı? Çinlilerin ortak karakterinde uyum, çalışkanlık,disiplin gibi ortak özellikler vardır.

Özgürlük olmayan yerde düşünen insan yetişemez.Düşünen insan olmayan yerde buluş,yaratıcılık olmaz.Bu yüzden Bu ülkelerin hiçbirinde buluşları ile Nobel ödülü sahibi olan kimse yoktur. 66 milyon nüfusu olan  Fransa’da 67 Nobel ödüllü bilim adamı varken, 1.35 milyar nüfuslu Çin’de 3 Nobel ödüllü vardır.Bu Nobel ödülleri 2010 tarihinden sonra alınmıştır. Biri barış (sahibi ceza evinde), biri edebiyat, biri bilim (2015 geleneksel Çin tip araştırma üzerinde) dalındadır.

Batı teknolojisini hızlı benimseme, uyum sağlamada Tayvan,Singapur,Hongkong daha başarılıdır. Onların ahlak anlayışı, kültürel yükselişi de dikkate şayandır. Ana kare Çin’de düşünce kısıtlaması dolayı buluş, yaratıcılık meydana gelmemektedir. Ancak Çalışma beceresi ve disiplini ile batının buluşlarının hızlı taklit ederek ürüne dönüştürme ve pazarlama yeteneğine kısa zaman dilimi içerisinde sahip olmuştur. Çinliler dünyanın neresine gitse gitsin, orada çetin şartlarda çalışma,  gücü birleştirme, uyum sağlamada başarılı olmuşlardır. Çinlilerin bu başarılardaki özelliği, acı çekme ve ağır çalışma koşullarına dayanaklı olmasında yatmaktadır.

Vatanımız Çin işgalı altındadır. Biz Uygurlar  Çine tutsak olduğumuz için, her kes Çine nefret ile bakıyor.Düşmandan nefret etmek,düşmanın üstünlüğünü görmemizi engel olmamalıdır. Birde Çin halkı bizim düşmanımız değildir. Eğer biz savaşta Çinlilere yenilmişsek, toprak ve özgürlüğümüzü onlar gasp etmişse, bizim bir çok zaafımız var demektir. Bizi köleleştirerek yönetenlerde nüfus yoğunluğundan başka artıları olmasaydı,bizi başarı ile yönetemezlerdi.

Biz Uygurlar toplumsal yapımızdaki hastalığı kabullenebilecek miyiz? Bizim için eziliyorum,diye sürekli ağlamak şeref midir? Yoksa ezilmemek için bünyemizi güçlendirmek mi?

(Yazı devam edecektir)

Etiketler: » » » » » » »
Share
952 Kez Görüntülendi.