Son Dakika
Hamit GÖKTÜRK (UYHAM)
20 Haziran 2017 günü (bugün) saat 19,oo sıralarında bir Doğu Türkistanlı büyüğümüze telefon ettim ve hatırını sordum ve Ramazan ayını kutladım. Kaşgarlı Abdulhamit Damollamın şahadeti için kendisine baş sağlığı ve rahmet diledim. Telefonda benim sesimi duyunca çok mutlu olduğunu beyan etti ve arkasından göz yaşlarını tutamadı kendisini teselli etmeye çalıştım . Hemen ardından beni evine iftara davet etti. Kendisinin bir sıkıntısı olduğunu anladım ve hemen iftar davetini kabul ettim.Aslında bir yakın akrabamıza iftara davetli idim.Onlara telefon ettim izinlerini aldım.Hanım o eve iftara gitmek üzere evde kaldı.Ben de oturduğum semte yakın bir başka ilçede oturan 30 yıldır tanıdığım ve evlatları ile çok yakın ilişki ve dostluğum olan 80 yaşındaki bu büyüğümüzün evine iftardan önce vardım.Kapıdan girer girmez bana sarılarak çok sevindiğini ifade etti. Birlikte iftarımızı yaptık.İftardan sonra Doğu Türkistan’da 2 ayrı şehirde oturan çocuklarının birisinin 2 ay önce bir diğerinin ise,20 gün önce Çin İşgal yönetimi tarafından tutuklanarak Çin faşizmi ile Han Naziziminin ” Terbiyeleş Merkezleri ” adını verdiği zulüm ve işkence kamplarına kapatıldığı ailesinin çok perişan olduğunu ifade ederek hüngür hüngür ağlamaya başladı. Nur yüzlü bu Aksakalımızın ağlamasına dayanamadım ve ben de göz yaşlarına boğuldum. Her ikimiz bir süre karşılıklı ağlaştık. Daha sonra Kendisini teselli edici sözler söylemeye çalıştım ve şunları ifade ettim, ” Hacım Aka,hiç üzülmeyin. İnşaallah her şey çok yakında düzelecek ve iyi günler gelecek.Faşist Çin’in günümüzdeki baskı,zulüm,işkence ve insanlık dışı soykırım uygulamaları Sovyetlerin 1980’lerdeki durumunu andırıyor. Çin’in Doğu Türkistan’daki etnik temelli insanlık dışı icraatları Hitler Almanyasının 1940’lı yıllarındaki jenosid uygulamalarını hatırlatıyor. O zalimler de zulümlerinin en zirvede olduğu sırada aniden yok olup cehenneme gittiler. Çin’in zulümleri de onları hatırlatıyor.”şeklinde teselli vermeye çalıştım. Bana dert yanarken, bir yandan da bu konuşmaların aramızda kalmasını çünkü kendisinin bu şikayetleri Çin’e ulaşırsa orada bulunan evlatlarının başına bir şey gelmesinden korktuğunu söyledi.Ben de bana güvenmesini bu konuşmaların kesinlikle aramızda kalacağını ifade ettim. Bu yüzden de bu kadarını yazarak sizlerle paylaşabiliyorum.
Türkiye’de ve dünyanın her hangi bir ülkesinde yaşayan Doğu Türkistanlıların durumu bu 80 yaşındaki büyüğümüzün dert ve istirabı ile aynı.Aynı kaderi paylaşıyorlar. Her Doğu Türkistanlı dertlı,istıraplı ve acılarla dolu bir Ramazan geçiriyor.
Bugün Çin Doğu Türkistan’a giden T.C.Vatandaşı Uygur Türklerini de tutukluyor ve baskı, zulüm ve işkence yapıyorlar.
Türkiye’de, ve diğer dünyanın çeşitli ülkelerinde muhaceret hayatı yaşayan Doğu Türkistanlıların Zulümden kurtulmak için ülkelerini terk etmeleri de artık huzurlu yaşamalarına yetmiyor.Kendileri dışarıda yaşasalar dahi oradaki yakınlarına baskı ve işkenceler sürüyor.
Uygur Türkleri dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar Müslüman Türk ve Özellikle Uygur olduğu için ailece dert ve istıraplarla dolu ve acılı,evleri ise matem evine dönüşmüş durumda.
Komünist Maskeli Faşist Çin yönetimi Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere baskı,zulüm,işkence,asimilasyon,dini,etnik ve kültürel soykırım uygulamalarında zirve yapmış durumda !
Yakında İşgalcı Çin,bu tengdaşsız(dengi olmayan) ve zirve yapan baskı, zulüm ve katliam ve cinayetleri ile Guiness Rekorlar Kıtabına girerse hiç şaşırmayınız !
ÇÜNKÜ İŞGALCI ÇİN’İN MASUM MÜSLÜMAN UYGURLARIN KANINA BULAŞMIŞ KANLI PARALARI ÇOK VE KANLI PARALAR HER KESE YETECEK KADAR DA FAZLA !
UYGUR TÜRKLERİNİN TEK DAYANAĞI VE YARDIMCISI ALLAH TAALA’DIR
SİZLER DE LÜTFEN DUALARINDA UNUTMAYINIZ !
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Röportajlar » Siyaset