Moğolistan’ın kuzeyinde bulunan Orgun Nehri’nin bir kolu olan Tuul Nehri Vadisi’nde ( eski Uygur tarihi belgelerindeki Surla Nehri Vadisi’nde ) Türk ve Moğol arkeologlar tarafından yürütülen son arkeolojik kazılarda, Uygurların kadim kabilelerinden Tokkuz Oğuz(Dokuz Oğuz)’lara ait olduğu düşünülen Togubalık eski kentinin bulunduğu bildirildi. Tugobalık şehri, tarihte dokuz Uygur/On oğuz olarak anılan Dokuz Uygur kabilesinin yaşadığı ve MS 715 yılında dokuz Uygur kabilesinin diğer Türk kabilelerinin saldırılarına ve istilasına karşı savaştığı bölgenin merkezi yer olarak biliniyor.
Prof. Dr.Şaban Doğan : Bölge Orhon-Uygur Kağanlığının En Önemli Yaşam Alanı
Özgür Asya(rfa.org) radyosu Uygurca servisine açıklamalarda bulunan Moğol-Türk Ortak arkeolojik kazı projesinin Sorumlusu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyoloji ve Antropoloji Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şaban Doğan, Moğol -Türk Ortak Arkeoloji ekibinin yaptığı araştırmalar ve yeni bulgulara dayanarak yaptığı açıklamada bölgenin Türklerin en önemli boylarından biri olan Uygurların bir yaşam alanı olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Şaban Doğan Togobalık şehrin kalıntılarının keşfedilmesinin Uygur Türklerinin şehirleşmesi ve kent kültürü tarihini yüz yıl daha ileriye götürdüğünü de bildirdi. Togobalık kentinin bölgede daha sonra MS.630-680 yılları arasında hüküm sürmüş Türk hanedanının çöküş döneminde, Çin’in Tang Hanedanlığı’na bağımlı hale geldiği dönemde kurulmuş olabileceğini düşünüldüğünü de bildirdi. Bulunan bu kalıntılar tarihi kaynaklarda bir balık göletinin yeri olarak kaydedilse de, daha önceleri Çin kroniklerinde buranın Çinli Liao Hanedanı’nın ikametgahı olduğuna inanılıyordu. Tarih kaynakları, yuva yapan balıkların Sola Nehri kıyısında olduğunu kaydediyor. Moğolistan’da çok sayıda şehir kalıntısı var. Bunlar arasında çevresinde çok sayıda şehir kalıntısı bulunmaktadır. Şimdiye kadar bu kalıntıların Çinlilere ait olduğu düşünülüyordu. Hatta bu kalıntılarda arkeolojik kazılar bile yapılmıştır. Ancak Kitanlara ait olduğu sanılan bu kalıntılardan Uygurlara yani Dokuz Uygurlara ait seramik çinilerin bulunması arkeologların dikkatini çekmiştir. Kalıntıların çevresinde bir yapı kalıntısı kazdık. “Meslektaşlarım bina kalıntılarının duvarlarının altında Uygur çömlekleri buldu.”şeklinde konuştu. Togubalık’ın şu ana kadar bilinen en eski Uygur şehri olduğu söylenebilir. Bu kentten bir kaç yıl sonra kurulan zengin bir kent olan Karabalgasun 8. yüzyılın ortalarında, 751 – 758 yılları arasında kurulduğu söylenebilir. Aynı durum Uygurların 8.yüzyıldda günümüzdeki Tuva Cumhuriyetindeki ‘daki Porbajin kenti için de geçerlidir. . Ancak tarihi kaynaklarda Uygurlar ile Göktürklerin 715 yılında Togbal’da savaştığı belirtilmektedir. Parbajin kentinin de 715’teki savaştan yıllar önce kurulmuş olabileceği düşünülebilir. savaşında var olan nesil yıllar önce kurulmuş olmalı.”
Togu Balık adı (Doğu kenti)anlamına gelmekte olup, Togo Balık adı İkinci Göktürk Türk Hanedanlığı’nın yazıtlarında ve ayrıca Tang Hanedanlığı’nın tarihi belgelerinde geçmektedir. Bölgede 745- 840 yılları arasında hüküm sürmüş ancak Uygur Orhun Kağanlığının 840 yılında Kırgizlar tarafından yıkılmasından sonra Uygurlar bölgeden göç ederek dağılmış ve bu kent de terk edilmiştir. Türk-Moğol arkeoloji ekibinin bölgedeki ortak kazı projesi sonunda bulunmuştur.
Togubalık Kentinin Bulunuşu Günümüzde Çok Önemli
Prof.Dr.Doğan,Çin yönetiminin Uygur Türkleri konusunda yeni gündemler ve teoriler ortaya attığı günümüzde Bu kentin bulunuşu Çin’in bu asılsız iddialarını geçersiz hale getirdiğini belirterek şöyle konuştu : Biz Çin’in bu yeniden gündem yaratma siyasetini, bilimsel yönden pek umursamıyoruz. Biz gerçeği ancak bilimin etik çerçevesi içinde sunarız. Biz öyle düşünüyoruz. Ne düşünüyorsak çekinmeden söyleriz… Ama Türk şehirciliğinin ve kültürünün çok derin ve kadim olduğu açıktır. “Bu, Çin’in ya da başka bir ülkenin siyasi eylemleriyle örtbas edilebilecek bir konu değildir. Tuul Nehri yani Surla Nehri vadisindeki bu arkeolojik kazının, Türkiye’nin “Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı”(TİKA)’nın yardımıyla gerçekleştirilmiştir. 30 kişinin katıldığı bu arkeolojik kazının İzmir Katip Çalabi Üniversitesi Sosyoloji ve Antropoloji Fakültesi araştırmacıları ile Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü araştırmacıları tarafından ortaklaşa yürütülmektedir. Arkeologlar şu anda dini inançlar, şehircilik ve ölü gömme uygulamaları da dahil olmak üzere eski Türk yaşam tarzları hakkında daha ayrıntılı bilgi sağlamak amacıyla bölgede kazı yapmaya devam ettiriyor. Tuğubalık kentinde yürütülen arkeolojik kazıların detaylı arkeolojik raporunun ekim ayında açıklanacaktır. “şeklinde konuştu.