Son Dakika
İlk Konfüçyüs Enstitüsü, 2004 yılının Kasım ayında Pekin’de kuruldu. Pekin’deki Konfüçyüs Enstitüsü Genel Merkezi’nin 29.09.2018 tarihindeki resmi açıklamasına göre dünya genelinde 149 ülke ve bölgede 530 Konfüçyüs Enstitüsü ve 1.113 Konfüçyüs Sınıfı kurulmuştur. Çin ve yabancı ülkelerde 46.200 tam zamanlı ve yarı zamanlı öğretmen bulunmakta ve 9 milyondan fazla öğrenci çeşitli alanlarda eğitilmiştir, Ayrıca Konfüçyüs Enstitüleri tarafından düzenlenen çeşitli kültürel etkinliklere çeşitli uluslardan yüz milyonlarca insan katılmıştır.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Konfüçyüs Enstitüsü, Çin Eğitim Bakanlığının bünyesinde olan Hanban (漢辦)e direk bağlıdır. Hanban ise: “Çin Halk Cumhuriyeti, Çin dili Uluslararası Tanıtımı Ofisi” olup kısaca “Hanban” olarak adlandırılır, Çin Halk Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı’na doğrudan bağlı bir kuruluştur ve çeşitli ülkelere Çin dili ve kültür öğretimi kaynakları ve hizmetleri sağlamayı taahhüt eder.( Bknz: https://baike.baidu.com/item/中华人民共和国国家汉语国际推广领导小组办公室/)
Çin bu Enstitüler için öğretmenler, öğretim materyalleri ve fonlar sağlıyor. Örneğin: VUB’un verdiği bilgiye göre, Çin sadece bir enstitü için yılda 200 bin avro para veriyor.
2015 yılından itibaren Avrupa’daki ilk Konfuçyüs enstitüsü olan Stockholm Konfüçyüs Enstitüsü başta olmak üzere İsveç, Fransa, Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri , Kanada ve Avustralya’daki Konfüçyüs enstitüleri ülke siyasetine müdahale ettiği şüphesiyle kapatılmaya başlamıştır.
Bütün dünya ülkeleri konuyu şöyle sorgulamaktadır: Konfüçyüs Enstitüsü masum bir bilimsel kurum mu veya kale içindeki Truva atı mı?
Bunun aksine Ülkemizde ise Konfuçyüs Enstitülerinin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Türkiye’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaz içi Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesinde kurulmuş, Sakarya üniversitesinde hazırlık aşamasında olmak üzere 5 tane Konfüçyüs enstitüsü, Jale Terzi Kolejinde bir adet Konfuçyüs sınıfı vardır.
Çin ve Tayvan’da Türkiye üzerinde stratejik araştırmalar yapan pek çok enstitü ve merkezler bulunurken, ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yüce çıkarları için Çin Araştırmaları yapan kurum henüz yoktur.
Konfüçyüs Enstitüsü Müdürü casuslukla suçlanarak, Belçika’ya girişi yasaklandı
Belçika’da yayınlanan “De Morgen (Sabah)” gazetesinin haberine göre, Brüksel VUB üniversitesi (Vrije Universiteit Brussel,Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Hollandaca konuşan bir araştırma üniversitesidir) Konfüçyus Enstitüsü’nün Çinli başkanı olan Song Şin ning’in casusluk faaliyetleri nedeniyle Belçika’ya girmesine izin verilmedi.
Bay Song Şin ning’in Belçika’da on yıldan fazla bir süredir aktif olarak çalıştığı ve Çin istihbarat teşkilatlarına hizmet etmek için çok çeşitli ilişkileri kullandığı söyleniyor.
VUB Üniversitesi bunu öğrenmiş olup, Rektör yardımcısı geçen hafta sonu Song ile bir araya geldi.
İşbu haberi tam metniyle tercümesini yaptık.
Belçika’da, Konfüçyüs Enstitüsü Çin ile masum işbirliği yapan bir kurum mu veya kale içindeki Truva atı mı?
Çin dünya çapında eğitime ve araştırmaya yatırım yapmış, 2004 yılından bu yana 15 yıl içerisinde 134 ülkede 500’den fazla Konfüçyüs Enstitüsünü kurmuştur. Amaçları Çin dilini ve kültürünü yaymak olarak bilinmektedir. Belçika’da, VUB’a ek olarak, Brüksel Serbest Üniversitesi (Fransız) (ULB), Leuven Üniversitesi T Grubu Koleji, Liège Üniversitesi ve Batı Flanders Üniversitesi (HOWEST) de Konfüçyüs Enstitüsüne sahiptir.
İsveç, Fransa, Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’daki Konfüçyüs Enstitüleri ülke siyasetine müdahale ettiği şüphesiyle yakın zamanlarda ardı ardına kapatıldı.
Üniversiteler için Çin hala önemli bir pazar ve Konfüçyüs Enstitüsü de işbirliği yapma niyetini belirtmektedir. Çin bu Enstitüler için öğretmenler, öğretim materyalleri ve fonlar sağlıyor. VUB’un verdiği bilgiye göre, Çin bu enstitü için yılda 200 bin avro para veriyor.
VUB araştırma görevlisi ve Avrupa Parlamentosu Danışmanı Zsuzsa-Anna Ferenczy şunları söyledi: “Çin’in gözünde, Avrupa ne kadar zayıflarsa, bize yaklaşmaları da o kadar kolay”
Geçtiğimiz yıl,”The Knack Weekly” dergisinde yayınlanan bir yazıda dile getirildiğine VUB, Belçika güvenlik birimlerinin Konfüçyüs Enstitüsü ile ilgili uyarılarını göz ardı etmiştir. Makaleye göre, VUB profesörü Jan Cornelis, Çin güvenlik sektörüne hizmet veren bir üniversite ile yaptığı işbirliği dahil olmak üzere Çin ile yapılan işbirliklerinde görülen sorunlar nedeniyle şu anda emekli oldu. VUB ayrıca, Çin ile işbirliği projelerinin iç ve dış incelemelerini gerçekleştirdi.
Rektör Yardımcısı Romain Meeusen şunları söyledi: “Sonuç olarak, tetikte olmaya ihtiyacımız var, ancak şuan bir sorun görülmedi. Şimdi artık her bir aktivitenin risk analizi ve iyileştirme çarelerini içerdiğinden emin olmak için kurallar belirledik. Örneğin, bir kurs projesi hem olumlu hem de olumsuz bakış açılarını içermeli”
VUB “Özgür Araştırma” organizasyonu, Konfüçyüs Enstitüsünün hala “Çin hükumetinin okulumuzdaki bir ajanı olarak bizim için bir tehdit olacağından” endişe duyuyor.
Konfüçyüs Enstitüsü, Çin Eğitim Bakanlığının bünyesinde olan Hanban (漢辦)tarafından yönetilmektedir. (Not: Hanban ise:” Çin Halk Cumhuriyeti Çin dili Uluslararası Tanıtımı Lider Grup Ofisi” olup kısaca “Hanban” olarak adlandırılır, Çin Halk Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı’na doğrudan bağlı bir kuruluştur ve çeşitli ülkelere Çin dili ve kültür öğretimi kaynakları ve hizmetleri sağlamayı taahhüt eder.)
VUB’da, bu yılki Tiananmen olayının anılması şiddetli tartışmalara neden oldu , VUB kampüsünde Tiananmen Meydanı olayları anıtı olmasına rağmen, o kanlı bastırmadan 30 yıl sonra, burada bir anma etkinliği düzenlenmedi. Rektör yardımcısı Meeusen, “Sonunda çok fazla tartışmaya neden olan bir protesto düzenlememeye karar verdik, ancak anıtın etrafına bir Çin bahçesi inşa edeceğiz, içine Çin’deki karanlığı yenmek için ışığı sembolize eden bazı bitkiler ekilecek. Elbette böylece 4 Haziran yıl dönümünü anma etkinliği düzenlemedik”
Çin’i kızdırmamak için sembolik nesneler kullanarak sesler kısılıyor mu? Meeusen şunları söyledi: “Gerçekçi olamak lazım. Eğer sıkı standartlara uymak istiyorsanız, yalnızca Hollanda’daki araştırma kurumları arasındaki işbirliğine tam olarak güvenebiliriz.”
Meeusen, Üniversite Konfüçyüs Enstitüsündeki Çinli Müdür, 65 yaşında bir profesör olan Song Şinning’in artık Belçika’ya girmesine izin verilmediğini söylemedi.
Onun çalışma vizesi, Temmuz ayında sona ermiş olup o zaman eşiyle birlikte Çin’deydi. Dış işleri Bakanlığı, Song Şinning tarafından sunulan yeni çalışma vizesi başvurusunu reddetti. Üstelik, Onun sekiz yıl boyunca Schengen bölgesine ayak basmasının yasaklandığı ve Belçika güvenlik birimlerinin onu casusluk faaliyetlerine karıştığı için tehdit olarak gördüğünün belirtildiği bir yasaklama kağıdı (tebligatı) teslim aldı.
Song Şinning’in yükselen hayatı tıpkı Çin rüyası gibidir. Bir askerin oğlu olup, Pekin’in çevresindeki bir kömür madeninde çalışmıştır. 24 yaşında üniversiteye kabul edildi ve akademik çevreye girdi ve Renmin (Halk) Üniversitesi Avrupa Araştırma Merkezinin yöneticisi oldu. 2007 yılında Song Şinning, Birleşmiş Milletler Bölgesel Entegrasyon Araştırma Merkezi (UNU-CRIS)’inde çalışmak üzere Belçika’ya geldi. 2016 yılında VUB ve Renmin Üniversitesi işbirliğiyle Konfüçyüs Enstitüsü kuruldu ve Song Xinning Çin tarafını temsilen Müdürü oldu.
Song Şinning, Çin’in propagandasını yaydığı için ünlü olmaktan ziyade , daha çok aktif bir toplumsal figüre benzer. Onun düşünce kuruluşlarının yanı sıra Avrupa Koleji (College of Europe) gibi Avrupa Birliğinin Bruges’de yerleşik Avrupa Birliği bürokrasisindeki seçkin eğitim kurumları ile de yakın bağları var.
Son iki yılda Song Şinning, Belçika Dış işleri Bakanlığına bağlı “Egmont -Kraliyet Uluslararası ilişkiler Araştırmaları Enstitüsü”nde altı rapor sundu. Bu raporlar her zaman Merkezin Profesörü Sven Biscop ile birlikte sunulmaktadır. Biscop ise Song Şinning’in Renmin Üniversitesi Avrupa Araştırma Merkezinde yarı zamanlı çalışmakta olup, bu raporların Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün gereksinimlerini karşıladığına inanmaktadır.
Biscop, “De Morgen/ Sabah”de yayınlanan bir yazısında görüşlerini şöyle açıklamıştır: “Karşıt argümanı sundukları sürece, demokratik olmayan rejimler altındaki konuşmacılarla tartışmaya kararlıyız”. “Çin otoriter bir ülkedir, ama yine de onlarla iletişimde olmak zorundayız. Bunun bir Çinli ile gayri resmi konuşmak için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. ”
Bu konferanslardaki konuşmacılar listesine dayanarak, birçok Çin konusu uzmanı bunun tam tersi hakkında bir tartışma olup olmadığını sorguluyor. Ancak asıl soru Song Şinning’in gayrı resmi görüşmelerden aldığı bilgileri nasıl kullandığıdır. O çevresindeki tanınmış insanları ve prestijli pozisyonunu kullanarak sadece Çin’in görüşünü yaymakla kalmadı, aynı zamanda bir istihbarat ağı geliştirdi. Ayrıca, Çinli öğrenciler ve iş adamları arasında bilgi kaynağı oluşturarak Çin istihbarat teşkilatları için çalıştığına dair kanıtlar bulunmuş olmalı.
Aslında Song Şinning, 3 Ekim tarihinde Kraliyet Uluslararası İlişkiler araştırmaları enstitüsünde AB-Çin ilişkileri konusunda yeni bir sunum yapmayı planlamış olup, bu konferans kendisi tarafından düzenlenecekti. Pekin’deki Avusturya Büyük elçiliğinden bir Schengen vizesi için başvururken ancak kendisinin ülkeye girmekten men edildiğini öğrendi.
Renmin (Halk) Üniversitesinde Song Şinning ile röportaj yaptık. Dedi ki: “Ben zaten bir şikayette bulundum. Çin istihbarat departmanı ile temasa geçtiğimi nasıl belirlediklerini bilmiyorum. Eski Ulusal Güvenlik Bakanı Yan Huichang, aynı zamanda Renmin (Halk) Üniversitesinde misafir profesör olup onunla iyi ilişkilerim vardır. Sebep bu mudur? ”
Song Şinning, giriş yasağının iptal edilmesini ısrarla talep ediyor, o VUB’dan hala destek geleceğini hissettiğini söyledi: “Rektör yardımcısı Cuma günü Renmin Üniversitesine beni görmeye geldi”
Rektör Yardımcısı Meeusen’i tekrar aradığımızda, gerçekten de Çin’deydi.
“Bay Mueesen, merhaba. Neden Konfüçyüs Enstitüsü Çinli müdürünün gittiğinden ve artık Belçika’ya giremeyeceğinden hiç bahsetmediniz?”
“ Siz bana sormadınız ki”
“ Biz açıkça Konfüçyüs Enstitüsünden bahsettiğimizde, böyle bir şeyi söylerseniz daha doğal olmaz mıydı? Böyle bakınca sanki bir şeyi örtbas etmeye çalışmak gibi görünmüyor mu?”
“Ben kirli kıyafetleri dışarıya asmak zorunda değilim. Bu hassas bir soruşturma. Üstelik Song Şinning’i suçlamak için hangi özel gerekçelerin kullanıldığını bilmiyorum.”
“ Siz o kişiyi daha yeni ziyaret ettiniz, doğru mu?”
“Uluslararası ilişkilerden sorumlu Rektör Yardımcısı olarak, her yıl Çin’de seyahat ediyorum. Cuma günü Renmin (Halk)Üniversitesini ziyaret ettik ve Song Şinning da oradaydı.”
“Cumartesi günü gerçekleşen Renmin Üniversitesindeki VUB mezunlar etkinliğinde onu gördünüz mü?”
“Orada olduğunu sanmıyorum”
“Emin misiniz?”
“ Bir düşüneyim, orada 70 kadar kişi vardı. O çok az süre kaldı, doğru.”
“Siz onun okulunuzda casusluk yaptığı için Schengen bölgesinden sekiz yıl boyunca yasaklandığını biliyorsunuz. Şimdi sizin onunla Rektör yardımcısı olarak görüşmeniz garip değil mi?”
“Sadece burada olduğum için onu gördüm, hepsi bu. Aynı zamanda onun yerini alacak olan Konfüçyüs Enstitüsü’nün yeni Çinli müdürü ile da görüştüm. Bu konuyla yakından ilgilenmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Kaynak: https://stimme-de.de/2019/10/29/6987/ 29 Ekim 2019, Almananya’nın Sesi, Sesi Çince Bölümü/sinaturknews.org
Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » SiyasetBENZER HABERLER