Son Dakika
Çin yönetimi,işgal altında tuttuğu tarihi Türk yurdu ve Türk kültür ve medeniyetinin kaynağı ile kadim örneklerini üzerinde barındıran Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm,asimilasyon,dini ve ırkı soykırım uygulamalarını sinsice gizlemek,ifşası ve gündeme gelmesini önlemek için Türkiye’de onlarca yıldır, bir biri ardı sıra bir çok girişimlerde bulunuyor ve atak üstüne ataklar yapmaktan çekinmiyor. Çin’in bu girişim ve ataklarından esas amacının Uygur Türklerinin vefakar Kardeşleri ve ebedi hamileri ve dert ortağı olan Türkiye Türklerinin bu ilgi ve duyarlılıklarını dert ve istırap ortaklığı ile gönül bağlarını yok etmek olduğu açık ve net olarak görülüyor. Bununu için Türkiye’deki maaşlı ve tasmalı işbirlikçilerini de etkin olarak kullanarak bu ilgi ve sevgiyi yok etmek ve ÇKP.li işgalcıların baskı,zulüm katliam ve soykırım uygulamalarını gizlemek istiyor.En önemlisi ise,merhum Liderlerimiz Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin’in 1950’li yılların başlarında Türkiye(de ve Türkiye üzerinde tüm dünyada başlattığı kutsal Doğu Türkistan Milli hareketini unutturmak ve yok etmek istiyor . Çin’in Türkiye’de mevcut demokrasi,insan hakları,ifade ve basın özgürlüğünden azami derecede yararlanarak Doğu Türkistan’daki cinayetlerini örtbas etmekve gizlemek istiyor. ve Türk halkının ve insanlığın vicdanından gizlemek istiyor.Çin. bu girişimleri iye demokrasi ve insan haklarını sonuna kadar kullanarak ve istismar ederek bu Şen’i amaçlarını aziz Türkiyemizde utanmaz ve arlanmaz bir şekilde kullanmaktan çekinmiyor ve bu hakları kullanarak Medya Üzerinden Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı icra ettikleri baskı,zulüm ve cinayetlerini sinsice gizlemeye çalışıyor.
Çin yönetimi Türkiye’deki bu girişimlerini yıllardan beri parasal destek vererek kolladığı ve ideolojik olarak güdümünde tuttuğu bazı siyasi oluşumlar ve onların Çin’den beslenme yan kuruluşları olan yazılı ve görsel medyası aracılığı onları kullanarak ÇKP.’nin faşist iktidarının borazanlığını yaptırıyor. Ayrıca Türkiye’de özellikle büyük bir bölümü FETÖ Tetör Örgütünü ve bazı eskimiş siyasileri , aç gözlü ve doyumsuz bazı ticaret adamlarını de kullanarak Çin Dostluk Dernek ve Vakıflarını de kurduruyor ve bunları besliyordu. Her gün ÇKP. emrindeki Uluslara arası Çin radyosunun Uygurca yayınlarını naklen yayınlıyordu. Ancak, FETÖ Terör örgütünün Türkiye’deki yandaşı bu yayın kuruluşlarının ve Çin güdümlü dernek ve vakıfların FETÖ alçağının 15 Temmuz 2016 Aşağılık Darbe kalkışmasından sonra kapatılması üzerine bunların yerine yeni atılımlar ve girişimler yaptığı görülüyor.
Çin’in Türkiye’de CRİ – Türk Medya Hamlesi
Komünist Çin’in yıllardan beri ortağı ve işbirlikçisi olan FETÖ’cü Vatan haini Teröristleri kullanarak İşgalcı Çin’in baskı ve zulmünü perdelemek ve gizlemek için var gücü ile çalışan radyo ve diğer medya organları ile Çin yanlısı sözde Çin-Türk Dostluğu (!) adında faaliyet gösteren dernek ve Vakıflarının kapatılması üzerine Çin Türkiye’de yeni bir atılım başlattı. Çin’deki tek parti Diktatörlüğünün yanı Çin Komünist Partisi POLİTBÜRO Propaganda Birimine direkt olarak bağlı Uluslar arası Çin Radyosunun bir şubesini Türkiye’de faaliyete geçirdi. 2016 yılının Kasım ayında İstanbul merkezli olarak yayınlarına başlayan bu ÇKP.borazanı yayın organı bir medya şirketi olarak CRİ-Türk (China – Turkish İnternational Radio ) adı ile yayınlarını Türkiye genelinde 11 il’de sürdürmektedir. Çin’i tek başına ve diktatörlükle yöneten ÇKP’ninn talimatlarına göre ve tamamen Çin yanlısı yayın yapan bu radyonun internet üzerinden de bir Tv. yayını de bulunmaktadır.
Bu radyo yayınlarında Türkiye’nin en ünlü ve tanınmış medeya sunucularını kullanıyor.Doğu Türkistan’daki hak hukuk ihlallerini ve cinayetlerini gizleyen ve Uygurların Çin’in baskı,sömürge ve işgal yönetiminden çok mutlu ( !) ve Memnun ( !) olduğu yalanını sürekli pompalıyor.Geçtiğimiz aylarda görevinden azledilmiş bir Bakanı konuşturdu ve bu bakan ÇKP,yönetiminin misafiri olarak ziyaret ettiği Çin’de Uygurların çok rahat olduklarını Pekin’deki İmparatorluk sarayı Cüng An Tay’da Camii gördüğünü (! ) sıkılmadan sarfetti.Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve insanlık dışı cinayetlerine tepki gösterenleri de ” Çin-Türkiye Arasındaki iyi ilişkileri Bozmaya Yönelik Provakasyonlar ” olarak niteledi ve Doğu Türkistan konusundaki cehalet ve bilgisizliğini açığa vurma talihsizliğini ortaya koydu.Kendisine bir Acik Mektuup kaleme alarak bu sutide ve günlük olarak yayınlanan YENİ AKİT gazetesinde de yayınladım. Ben kenedisine şöyle seslendim ; “Siz DOğu Türkistan ÇKP.iktidarının parası ile ve onların misafiri olarak değil,kendi cebinizden para harcayarak bir sade Türk Vatandaşı Turist olarak gidiniz. Geniziç esnasında Çin istihbaratının “Resmi Mihmandarn-Rehber” Ajanlarından kurtulabilirseniz Uygurlar ile bire bir görüşünüz. Ancak, siz o zaman gerçek durumu görür ve anlarsınız.Eğer siz isterseniz Doğu Türkistan’daki Çini baskı vee katliamlarından kaçarak İstanbul’a gelen UYgur TÜrkleri ile sizi görüştürebilirim ” tekeelifinde bulundum.Ancak,bu iiskatlı Bakan hala bu açık mektup ve teklifime cevap vermiş değil.
ÇKP. Güdümündeki Çin Resmi Medyasının Türkiye Ziyareti
Çin yönetiminin ve onun güdümündeki resmi Çin medyası Türkiye ataklarına geçtiğimiz hafta bir kere daha sürdürdüğü görüldü.Çin’in en önemli güdümlü medya organlarından ve ÇKP.’nin sözcüsü konumundaki İngilizce yayınlanan Global Times gazetesi Muhabirinin de içinde bulunduğu kalabalık bir Çin medya gurubu Türkiye’yi ziyaretlerini hhalen sürdürüyor. Anadolu Ajansının Çin güdümlü medyasının Türkiye’deki ziyaretleri ile ilgili servis ettiği haber şöyle ; Çin Halk Cumhuriyeti‘nde 2018’in “Türkiye Turizm Yılı” ilan edilmesi kapsamında, medya temsilcileri, küratörler, sanat eleştirmenleri ve galeri sahiplerinden oluşan Çinli heyet, Bursa‘daki gazetecilerle buluştu.
Yunus Emre Enstitüsü, iki ülke arasında başlattığı kültür diplomasisi çalışmaları kapsamında, Çin’den önemli medya temsilcileri, küratörler, sanat eleştirmenleri ve galeri sahiplerini Bursa’da ağırladı.
Çin’deki akredite gazetecilerden Levent Uluçer öncülüğündeki 12 kişilik heyet, Türkiye’nin turistik, kültürel, endüstriyel ve tarihi potansiyelini yerinde inceleyecek, gözlemlerini ülkelerinde kamuoyuyla paylaşacak.
Ziyaretler kapsamında Bursa’yı gezen ekip, merkez Osmangazi ilçesindeki Hünkar Köşkü’nde Türk gazetecilerle buluştu. Ülkesinde “Global Times” adlı yayın organında kültür sanat muhabirliği yapan Liu Xin de birtakım ziyaretlerde bulundukları İstanbul ve Bursa’yı çok beğendiğini, Türkiye’ye tekrar gelmek istediğini ifade etti. ( Muhabir: Sergen Sezgin )
Çin’in Türkiye’deki Son Medya Atağı Çin’in Türkiye’deki bütün bu medya üzerinden yaptığı atak ve girişimlerinin esas amacı, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki insanlık dışı acımasız ve vahşet derecesindeki Nazi uygulamalarını gizlemek ve bu Cinayetlerinin Türk kamu oyundan gizlemeye ve onların bilgisinden kaçırmaya yönelik olduğu açıktır. Türkiye’mizde son zamanlarda nedeni pek bilinmeyen ve sun’i olduğu her halinden belli olan sözde “Çin Lehine Estirilen Rüzgarın ” genel havasından azamı şekilde istifa etmekte olduğu ve bundan çok iyi şekilde yararlandığı açık ve net olarak görülmektedir.Türk medyasının bağlı bulunduğu sağcı, solcu,dincisi, Liberali veya benzer diğer Holdinglerin güdümü ve yönettiği Medya organları Doğu Türkistan’daki hak hukuk ihlalleri ile Çin’in Müslüman Uygur Türklerine yönelik insanlık dışı cinayetlerini görmezlikten ve duymazlıktan gelmekte ve yayınlarında bu cinayetlere ait haber ve bilgilere özellikle yer vermemekte ve geçmektedirler. Çin ile ticari ve ekonomik ilintili bu Holdinglerin emrindeki yazılı ve görsel medya Çin yanlısı yayınlar yapmaktan haya dahi etmemekte ve vicdan azabı dahi duymamaktadır. Gücünü Özgürlüğünden ve Tarafsızlığından Aldığı iddia eden ve bu söylemi yayın ilkesi ve sloganı olarak kullanan kullanan,ancak gerçekte İşgalci,baskıcı ve Soykırımcı Çin yönetimi yanlısı yayın politikası takip eden Holdinglerin emrindeki medya organları Çin’deki bir motor kazasını önemli bir haber olarak yayınlamaktan arlanmamakta ve asla vicdan azabı ve utanç duymamaktadırlar. Çin’in gelişmesine ve ekonomik başarılarının propagandası ve diğer benzer Çin sevici ve yanlısı yayınlar yapmaktan gurur (!) duymakta ve övünmekten kaçınmamaktadır. Bu hali ile bu medya organları Çin’in baskı ve cinayetlerine göz yumarak ve bu cinayetlerini özellikle görmeyerek bu vahşet ve cinayetlere ortak olmuş olmaktadır.
Türkiye’de Bir Komünist Çin Yayın : Modern İpek Yolu Dergisi
ÇKP.nin tek parti yönetimindeki Çin’in en son olarak medya atağı ise, ” Çin artık o kadar uzak değil ” sloganı ile yayına başladığı “İpek Yolu ” adında bir dergi olmuştur. Bu dergi ile ilgili olarak Oda Tv.haber sitesinde 27 Eylul’de yayınlanan haber aşağıdadır ; “Modern İpek Yolu” Dergisi Çin Milli Günü’nde tanıtıldı…
Kırmızı Kedi Yayınevi ve CRI-Çin Uluslarararası Radyosu’nun işbirliğiyle üç ayda bir yayımlanacak olan Çin kültürü dergisi Modern İpek Yolu’nun Eylül-Aralık 2017 tarihli ilk sayısı çıktı.
Haluk Hepkon’un sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü olduğu Modern İpek Yolu’nun yayın yönetmenliğini Tunca Arslan üstleniyor. Derginin yayın kurulunda, Enis Batur, Xia Yongmin, Prof. Dr. İsenbike Togan, E. Tümamiral Cem Gürdeniz, Tang Jiankun, Ma Yuyao, Kamil Erdoğdu, Altay Atlı bulunuyor. Derginin editörlüklerini ise Burcu Aktaş, Burak Kuru ve Derviş Şentekin yapıyor.
DERGİNİN TANITIMI ÇIRAĞAN’DA YAPILDI
Derginin tanıtımı, 25 Eylül Pazartesi günü İstanbul Çırağan-Kempinski Otel’de düzenlenen “Çin Milli Günü” resepsiyonunda gerçekleşti. Resepsiyona, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Qian Bo ve eşi, Kırmızı Kedi Yayınevi sahibi Haluk Hepkon, dergi yayın kurulu, editörleri ve davetliler katıldı.
Uzmanlar,Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm, Çin usulü vahşet, ve Han Faşizmı içerikli cinayetlerini sinsice gizlemek ve Türk kamu oyunu kandırmaya yönelik bu atak ve girişimlerinin Türkiye’de uzun vadede başarılı olamayacağını ve bu aldatmacaların büyük bir hüsranla sonuçlanacağını ifade ediyorlar.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Ekonomi » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » Siyaset