logo

trugen jacn

KOMÜNİST ÇİN “SIFIR COVİD” ZULMÜYLE UYGUR TÜRKLERİNE SOYKIRIM UYGULUYOR

 

mesut mezkit - Aydın/Efeler Tapu Sicil Müdür Yardımcısı/Dr(Öğrenci-ADÜ)/www.yenifikirdergisi.com Editörü - tkgm | LinkedIn

Mesut MEZKİT 

Komünist Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’in başkenti Urumçi’de 21 katlı bir binada  “Sıfır Kovid” zulmü ile evlerine hapsedilen  kadın ve çocukların da içinde bulunduğu 44 Müslüman Uygur Türkü’nün yanarak can vermesi, Çin Zulmü’nü tekrar gözler önüne serdi. Çin’in “Sıfır Kovid” politikası adı altında Doğu Türkistan’da işlediği zulümler arşı âlâyı inletir oldu. Ama taşlaşmış kalplere zerre uğradığı yok. Ancak, mazlumların ve mağdurların yegâne temsilci olan Türk milleti bunda da elinde geleni yaptı. Yapıyor ve yapmaya da devam edecek.

Bu manada, Sivil Toplum Kuruluşları, İHH İnsani Yardım Vakfı, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) ve Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği basın toplantısı tertip ettiler. Toplantıda, Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde 21 katlı binada çıkan yangında Çin’in karantina uygulaması sebebiyle vefat eden 44 kişi için Çin Zulmü’nü Türk ve dünya kamuoyuna bir kez daha anlattılar. Konuşulanların bir kısmını nakletmek boynumuzun borcudur. Bizim de elimizden gelen budur.

İHH Genel Başkanı Av. Bülent Yıldırım Çin’in Doğu Türkistan’da büyük zulümler işlediğinin altını çizerek şunları söyledi: “ Çin dünyayı yakacak. Akıl yok, izan yok, merhamet yok. Bütün İslam dünyasında büyük bir utanç yaşanıyor. Devletler, hükümetler, siyasi partiler; bu ayıp hepimizin ayıbıdır. Çin’e karşı ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri ambargo uygulanmadığı müddetçe, Çin önce mazlumları sonra bütün dünyayı yakacak. Çin’e karşı etkili yaptırımlar uygulanmalı. Müslüman ülkelerine sesleniyorum, bu milletin izzeti ve onuruyla oynamayın. İlişkileri kesin, yoksa bu tür zulümlerle çok karşılaşırız. Burası sözün bittiği yer. Doğu Türkistan halkının hep yanında olacağız.”

“ Çin İtfaiyesi  yangının Söndürülmesi için  Yeterince çaba göstermedi”

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Av. Resul Demir Doğu Türkistan’ın bir etnik gruba karşı girişilmiş en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine sahne olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “ 2016 yılından bu yana 1 ile 3 milyon arasında Uygur, toplama kamplarıyla hürriyetlerinden mahrum bırakıldı, işçi kölelere dönüştürüldü ve kısırlaştırma programlarının hedefi oldu. Bugün ise soykırımla beslenen Çin lideri Şi Cinping, “Sıfır Kovid” politikası adı altında birçok insanı evlere kilitleyerek ölüme terk etti. Yaklaşık dört aydır evlerinde kilitli kalan Uygur Türkleri, açlıkla hayat mücadelesi verirken bu kez 24 Kasım günü gece yarısı ölümlere sebep olan yangının tam ortasında arasında kaldı. Bölgedeki yerel kaynaklara göre ekipler facianın önlenmesi için yeterince çaba sarf etmedi.

Din eğitimi ve öğretimi yasaklanmış durumda, Kur’an-ı Kerim dahil dini kitapları bulundurmak ve okumak, ibadet etmek, sakal bırakmak, başörtü ve uzun etek giymek yasaklanmıştır. Şimdi bir de bu zulümlere Çin hükümetinin akıldışı ’Sıfır Kovid’ sebebiyle eve kapatılma zorunluluğu eklendi. Çin, korona virüs salgınını Doğu Türkistan soykırımını derinleştirmek için araç olarak kullanıyor. Tecrit önlemleri adı altında, 22 milyon nüfuslu bölgeye tren ve otobüs seferleri çift yönlü askıya alınıyor. Birleşmiş Milletler’deki Çin’in veto engeli yüzünden uluslarüstü bir yaptırım uygulanamıyor, BM kurumları nezdinde saha araştırmaları gerçekleştirilemiyor. İslam dünyası ve bu coğrafyada bulunan medya kuruluşları, Doğu Türkistan toplama kamplarına gereken ilgiyi göstermenin çok uzağındadır. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da mazlumların yanında kalmaya devam edeceğiz”

“Bu, insanlık tarihinin en büyük zulümlerinden biri”

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Çin’in soykırım siyasetinin sadece bu yangından ibaret olmadığını belirterek şunları ifade etti: “Bu yangın, 73 senedir süren zulümlerin bir özetidir. ‘Sıfır Kovid’ tedbirleri adı altında sadece Urumçi değil birçok ili tamamen evlere kapattı. Dışarıdan kapılara kaynak yapılarak insanlar evlere kapatılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bunun bir örneği yok. Şu ana kadar ölenlerin sayısı binleri aşıyor. Bu insanlık tarihinin gördüğü en büyük zulümlerden biridir. İtfaiye 500 metre mesafede olan binadaki yangının söndürülmemiş olması bilinçli olarak yapılan bir eylemdir. 3 sene önce Çin tarafından Doğu Türkistanlı 19 milyon insanın DNA’sı alındı. Bu neden alındı? Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinden bağımsız bir heyetin Doğu Türkistan’a gitmesini talep ediyoruz.”

“Zulme sessiz kalınmasın”

Urumçi’de 21 katlı binada çıkan yangında Çin’in karantina yaptırımı sebebiyle binadan çıkamayarak hayatını kaybeden 44 kişinin içinde anneleri ve 4 kardeşleri bulunan Muhammed Memeteli ve Şerafet Memeteli de konuşma yaptı.

Muhammed Memeteli, 2016 senesinin başında ablasıyla birlikte Türkiye’ye geldiğini anlatarak şunları dile getirdi: “Biz geldikten hemen sonra babamı ve büyük abimi hapse attılar. Bu yangında benim 4 kardeşim ve annem vefat etti. Allah, mekânlarını cennet eylesin. Benim orada şu an 2 kardeşim ve babam var. Onların sesini duymak ve görüşmek istiyorum. Çin hükümetinden bu yangınla ilgili açıklama istiyorum. 3-4 saat süren yangın neden söndürülmedi. Babamın ve abimin serbest bırakılmasını, dünyanın ve Müslüman ülkelerinin zulme sessiz kalmamasını istiyorum” dedi.

“Cenazelerine bile katılamadık”

Şerafet Memeteli ise 2016’dan beri aileleriyle hiç görüşemediklerini ifade ettikten sonra şöyle dedi: “Yangında vefat eden en küçük kardeşimi hiç görmemiştim. 24 Kasım’da sosyal medyadan annemin ve 4 kardeşimin ölüm haberini aldım. Çin, yangına müdahale etmedi. İtfaiye ve hastane o kadar yakınken niye gelip müdahale etmediler, niye? Annemin ve kardeşlerimin cenazelerine bile katılamadık. Müslümanlara ve tüm dünyaya sesleniyorum, orada benim değil sizin de aileniz olabilirdi. Bu zulümlere sessiz kalmamanızı ses vermenizi istiyorum. Doğu Türkistan’da zulüm var.”

Bu açıklamalardan ve daha önceki uygulamalardan anlıyoruz ki: Çin, “Sıfır Kovid” politikasıyla Uygur Türklerine soykırım uyguluyor. Taştan ses geliyor da etkili ve yetkili yerlerden çıt çok. Herkes dut yemiş bülbüle dönmüş. Üç maymunu oynuyorlar.

Ama kimin umurunda ki…

Olan masum ve mazlum Doğu Türkistanlı kardeşlerimize oluyor.

Bizim de elimizden başka bir şey gelmiyor.

Bu yazıyı kaleme almaktan başka…

Kaynak :  https://www.sesgazetesi.com.tr/makale/13020650/mesut-mezkit/cin-sifir-kovid-politikasiyla-uygur-turklerine-soykirim-uyguluyor

Share
4209 Kez Görüntülendi.