logo

trugen jacn

KOCAELİ MİLLİ KURULUŞLAR BİRLİĞİN’NDEN DOĞU TÜRİSTAN’A DESTEK VE ÇİN’E KINAMA

Kocaeli’nde faaliyet gösteren aralarında Aydınlar Ocağı,Türk Ocakları ,Kocali Şairler Yazarlar Birliği ,Alperen Ocakları Selçuklu Düşünce Kulubü ve BAYSAD gibi kuruluşlarının bulunduğu Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım uygulamalarına karşı ortak bir açıklaması yayınlayarak tepki gösterdi.Türk Ocakları Kcaeli Şubesinde gerçekleştiren ortak açıklamada Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik Soykırım uygulamaları kınandı ve bu insani kriz için “Kabuk Bağlamayan Bir Yara” çarpıcı ifadesine de yer verildi.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Kocaeli  Milli Kuruluşlar Birliği Doğu Türkistan’daki artan insanlık dışı durumlar,  uygulanan zalimce tutumlar  hakkında basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk ocağında düzenlenen basın açıklamasına Kocaeli Türk Ocakları Başkanı Yücel Alpay Demir, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Dönem Sözcüsü Eren Elmalı, Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkan Vekili Tekin Yeken, Kocaeli Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Süleyman Pekin, Kocaeli Alperen Ocakları Başkanı Murat Ağçay, BAYSAD Derneği Başkanı Dila Mert, Kocaeli Türk Ocakları Başkan Vekili Sezin Türkkal ve Selçuklu Düşünce Kulubü Yönetici Mevlit Belen katıldı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Dönem Sözcüsü Eren Elmalı’nın açıklamaları şöyle :

ZULME KARŞI DURMAZSAK KANIMIZ KURUSUN!

Değerli Arkadaşlar;

1949 yılında Çin Halk Kurtuluş Ordusunun işgal ettiği Doğu Türkistan’da Çin Hükümetinin teşvikleriyle demografik yapı değiştirilmeye ve bölge Çinlileştirilmeye başlandı. 1975’te yapılan nüfus sayımında bölgenin %75’ü Uygurlu % 6’sı Han Çinlisi iken bu rakam 2010 yılına gelindiğinde Uygurlar %45, Han Çinlileri ise %40 oldu.” Dedi.

71 yıllık Doğu Türkistan davası son çeyrek asrında bir türlü kabuk bağlamayan bir yara hükmünde varlığını sürdürmektedir. Çin, Uygur Türklerini nükleer denemelerde kobay olarak kullanmaktan zorunlu kürtaja kadar birçok farklı alanda baskılamıştır. Fakat son yıllarda resmen Nazi zulmünü esas alan sistematik soykırım (holokost) söz konusudur.

Doğu Türkistan genelinde 500’den fazla Toplama Kampında 3 milyondan fazla Müslüman Türk işkencenin tüm boyutlarına maruz bırakılmaktadır. Kamplarda ‘eğitim’ adı altında zoraki Çinlileştirme, Müslümanlıktan vazgeçirerek Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) mankurtu haline getirme, delirtme, insanî varlığını tüketme, gizli hapishanelere nakletme gibi sadistçe işlemler uygulanmaktadır.

Ölen, öldürülen kardeşlerimizin sayısı bile belli değildir. Kamplardaki Müslüman kadınlara 90’lı yıllardaki Sırp Çetelerinkinden daha beter bir şekilde sistematik tecavüz ve cinsel işkence teknikleri uygulanmaktadır. Bacılarımız ve annelerimiz aklını yitirme ile intihar arasında yaşamaktadırlar.

Uygur Türklerinin yaşadığı evlerde Çinli erkeklerle birlikte yaşam mecburiyeti, kadınların kısırlaştırılması, genç kızların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi, okullarda Türk dilinin kullandırılmaması gibi bir sürü zorbalık yapılmaktadır.

500 binden fazla Müslüman Türk çocuğu daha küçük yaşlardayken ailelerinden koparılarak zorunlu kreşlerde ve yetimhanelerde Çinli eğitmenler tarafından beyin yıkama operasyonlarına tabi tutulmaktadır. Çocuklar ve yetişkinler aynı zamanda canlı organ ticaretinin kazanç kaynağı olarak gayrimeşru ilişkilerin hedefi durumundadırlar.

Müslüman Uygurlar, Kazaklar ve Doğu Türkistan’daki sair Türkler milyonlarca kameranın bağlı olduğu yüz ve ses tanıma sistemleriyle an be an takip edilmekte; cep telefonlarına zorunlu takip programları indirtilmekte ve milyonlarca kişiden alınan DNA örnekleri toplu olarak değerlendirilmektedir.

Oruç, namaz, Kuran okuma, Arapça isim, sakal, başörtüsü hatta uzun etek, alkol kullanmamak, domuz eti yememek gibi İslam kültürüyle alâkalı her şey camiler de dahil baskı altındadır.

Son 4 yılda Çin Devleti tarafından yıkılan cami ve türbe sayısının 16 bin civarında olduğu kabul ediliyor. Meşhur Divan-ı Lügat’it-Türk yazarı Kaşgarlı Mahmud’un heykelinin bile yıkıldığı rapor edilmektedir.

Bir söz: “Binlerce sivil Müslümanı öldür, hiçbir Müslüman paniklemez/patiklemez; bir karikatür çiz, hepsinin aklı gidiyor.”

Müslümanlığın karikatürize edildiği kafalardan zulme karşı ses çıkaran İslam coğrafyası pek yok ve buna maalesef Türkiye de dahil. Elin gâvurunun, Hristiyanının duruşu kadar bile duruş göstermemek bir yana onlara kulp bularak kendi vicdansızlığımızı bastırma yoluna gidiyoruz.

Biz Kocaeli Millî Kuruluşlar Birliği olarak zamana ve zemine takılmaksızın, Çin aşısının ve ticaretinin getirisinin hesabını yapmaksızın, zâlime karşı söz söylemek için liderlerin ağzına bakmaksızın Çin Devleti’nin tarihe kara bir leke olarak geçen soykırım uygulamalarını ama’sız ve fakat’sız tamamıyla kınıyoruz.

Dahası Türkiye’de faaliyet gösteren bir siyasî partinin liderinin Uygur Türklerini PKK’lılara benzetmesini unutmuyor ve not alıyoruz.

Çin Yönetimi tarihte Nazi Almanyası’yla aynı yerde yer alacaktır; bundan şüphe duymuyoruz. Bakalım o zaman bugünlerde kuzuların sessizliğini oynayanlar ve mazluma terörist yaftası takanlar hangi gerekçeler üretecekler, tarihe hangi sıfatla geçecekler..

Dahası Türkiye’de faaliyet gösteren bir siyasî partinin liderinin Uygur Türklerini PKK’lılara benzetmesini unutmuyor ve not alıyoruz. Çin Yönetimi tarihte Nazi Almanyası’yla aynı yerde yer alacaktır; bundan şüphe duymuyoruz. Bakalım o zaman bugünlerde kuzuların sessizliğini oynayanlar ve mazluma terörist yaftası takanlar hangi gerekçeler üretecekler, tarihe hangi sıfatla geçecekler.”

Doğu Türkistan Namus Meselemizdir

“Üstünde yaşayanların Türk, üstüne basılan toprağın Türk olduğu kadim Türk Yurdunda ki Çin işgalinin bir an önce sona ermesini talep ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın dediği Dünya 5’ten büyüktür sözünün içerisinde yani 5’in içerisinde Çin’de vardır. O yüzden Devlet yetkililerinden Çin’e karşı en sert uyarının yapılmasını istiyoruz. Çin’in toprak bütünlüğü tarzı açıklamalar bizleri incitmektedir. Bizler için Doğu Türkistan davası namus meselesidir. Bu coğrafyaya gelmezden önceki yurdumuzu savunurken bazı yakışıksız ithamlarla da maalesef karşı karşıya kalmaktayız. Bu ithamlardan biri şudur: CIA’nın o bölgede planları varmış. Çinle ilgili bu tür haberler sansasyonel bir kirletmeymiş. Kendi yurdumuz üzerinde kurduğumuz cümlelerle alakalı hiç kimse bizi CIA sözcüsü yapamaz. Bizler Türk Milliyetçileriyiz.”

ÇİN DEVLETİNİ KINIYORUZ”
Biz Kocaeli Millî Kuruluşlar Birliği olarak zamana ve zemine takılmaksızın Çin aşısının ve ticaretinin getirisinin hesabını yapmaksızın,zalime karşı söz söylemek için Liderlerin ağzına bakmaksızın Çin Devleti’nin tarihe kara bir leke olarak geçen soykırım uygulamalarını amasız ve fakatsız tamamıyla kınıyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren bir siyasi partinin liderinin Uygur Türklerini PKK’lılara benzetmesini unutmuyor ve not alıyoruz. Çin Yönetimi tarihte Nazi Almanyası’yla aynı yerde yer alacaktır; bundan şüphe duymuyoruz.”

Kamuoyuna duyururuz.

KOCAELİ MİLLİ KURULUŞLAR BİRLİĞİ ( KMKB)

This image has an empty alt attribute; its file name is katilim.jpeg

Basın Açıklamasına Katılım Sağlayanlar

1- Türk Ocağı Kocaeli Şube Başkanı Yücel Alpay Demir,

2- Aydınlar Ocağı Kocaeli Başkanı Süleyman Pekin,

3- Kihmed Başkanı Sabahattin Yamak,

4-Kocaeli Bağımsız Sağlık- Sen Başkanı Sami Ayyıldız,

5- Turancı Hareket Platformu Kocaeli Başkanı Özer Mert Özdemir,

6- Bayşad Temsilci Eyüp Cüce

TEŞEKKÜR : KMKB.’nin bu Doğu Türkistan açıklaması Kocaelinde yayınlanan Özgür Kocaeli,Bizimyak,Çağdaşkocaeli gazeteleri başta olmak üzere bir çok haber sitelerinde yayınlanmıştır. İlgi ve katkıları için kendilerine ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyoruz.(UHAM)

Share
617 Kez Görüntülendi.