Azatlık Radyosunun haberine göre Çin’in Doğu Türkistan’i işgal ettiği tarih olan Ekim’de gerçekleştirilen protestoda, Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türklerini dünyadan izole ederek ve kapatarak sistematik olarak işkencelere tabi tuttuğu toplama kampları protesto edildi.
Göstericiler Kazak hükümetinin de Çin’in mezalimine maruz kalan Kazak Türkleri konusunda daha çok çaba göstermesini istedi.
Ancak Çin’e en çok borçlu olan 10 ülkeden biri olan ve Çin’in Türkistan’da en çok yatırım yaptığı ülke olan Kazakistan, Çin karşısında oldukça sessiz.
1 Ekim’de Kazakistan’ın başkenti Almatı’da gerçekleştirilen gösterilere katılan 8 kadını gözaltına alan Kazak polisi, 65 yaşındaki protestocu Halide Agithan’ı ekip aracına bindirmek istediği sırada Agithan yere düşerek başını yere çarptı ve yaralandı.
Kazak polisi soykırım karşıtı 8 Türk kadınını karga tutumba gözaltına aldı.
Uygur Soykırımı
Çin’in işgalci olarak bulunduğu Doğu Türkistan’da 2014’ten bu yana sürdürdüğü Uygur Soykırımı, Hollanda, İngiltere, Kanada, ABD gibi 8 batılı ülke tarafından resmi olarak tanınıyor.
Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre 1 ile 3 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türkü toplama kamplarında tutuluyor ve bu kamplarda tutulan esirler sistematik olarak işkence, tecavüz ve köleleştirmeye(Köle/İşçi olarak zorla çalışmaya) tabi tutuluyor.
Bunun yanında Uygur Türklerini hedef alan sistematik soykırımı durdurmasına yönelik çağrılara “radikal İslamcı terörizmle mücadele ettikleri” iddiasıyla yanıt veren ÇKP, terör örgütü Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi halinde kurulacak olan hükümeti tanıyacağını açıklamıştı. Bu durumda Çin, terör örgütü Taliban’ın kuracağı sözde hükümeti tanıyan ilk ülke olacak.
Soykırımın tanıklarında biri olan -gerçek ismi açıklanmayan- eski Çin polisi Jiang, geçtiğimiz günlerde yaptığı dehmet verici açıklamalarında toplama kamplarına “terör” suçlamasıyla masum, sıradan Türklerin nasıl kapatıldığını ve ne tür şiddetlere maruz kaldıklarını bir bir anlatmıştı.