Son Dakika
Nasibe ALDEMİR
Yıllardır devam eden Çin’in Doğu Türkistan zulmü, ne bir sayfa yazıya sığar ne milyonlarca kitaba. Biz yine de lisanımız döndükçe anlatmaya çalışacağız.
Uygur Türklerinin yaşadığı, Orta Asya’nın tam da ortasında bulunan, önemli kömür ve petrol kaynaklarını barındıran ve aynı zamanda Çin’in Batıya açılan çıkış kapısı olan Doğu Türkistan, uzun yıllardır Çin’in insan dışı muamelelerine maruz kalmaktır.
Yakın tarihin tozlanmaya yüz tutmuş sayfalarını karıştırınca karşınıza çıkanlara inanmak istemeyeceksiniz. Fakat işin yürek dayanmayan kısmı bu zulümlerin halen devam ediyor olması ve her geçen gün de artmasıdır.
Peki, Çin’in Doğu Türkistan’la derdi ne?
Doğu Türkistan gerek stratejik konumundan gerekse sahip olduğu doğal zenginlikler bakımından Çin’in vazgeçilmezi olmuştur. Topraklarında bulunan petrol, doğalgaz, altın, gümüş ve dahası burayı cazip hale getirmiştir. On ülkeden fazla ülkeye sınırı olan Doğu Türkistan Çin’in Batıya açılan kapısıdır. Çin ürettiği ürünleri ihraç edebilmesi için Doğu Türkistan’dan geçen İpek Yolu’nu kullanmak zorundadır. Bu nedenle Doğu Türkistan’ı sömürmek ve hatta orada yaşayan Müslümanları yok etmek istiyor. Aksi halde, yani Doğu Türkistan bağımsız bir devlet olduğunda “İpek Yolu” Çin’in ulaşılmazı olur. Böylece ekonomik anlamda büyümesi durur.
Zalim Çin’in zalim planı 2050 yılında Doğu Türkistan’ı tamamen bitirmek. Bu hayalini gerçekleştirmek için elinden gelen her zulmü yapıyor.
Neler mi yaptı? Bunu kelimelerle tezahür etmek oldukça zor. 1949 yılından bu yana devam eden Çin zulmünde, Âlimleri katlediliyor, akademisyenler öldürülüyor, camiler, medreseler, mescitler yıkılıyor, insanların malına mülküne el koyuluyor, kadın, erkek ve çocuklar işkencelere maruz kalıyor, nice Doğu Türkistanlı vatanlarından sürgün edilerek topraklarına hasret bırakılıyor… Fakat tüm bu yaşananlara rağmen 2013 yılında Doğu Türkistan’ın dininde, kültüründe ve yaşam şeklinde değişiklik olmadığını gören Çin, zulmün rengini ve boyutunu değiştirme kararı alıyor. Doğu Türkistan’ da her eve bir Çinli yerleştirip asimilasyon politikasını hayata geçiriyor. İslâm dinine düşman olan gören Çin, insanların dini vecibelerini yerine getirmesini suç olarak görüyor. Başını örten kadınları, oruç tutan ve namaz kılan Müslümanları hapishane köşelerinde işkencelere maruz bırakıyorlar. Toplama kamplarında sözde eğitim adı altında tutulan çocuklar, özünden kopuk büyüyor. Çince öğretilen bu çocuklar dinine ve kültürüne uzak bir eğitim alıyorlar. Kadınlara zorla sahip olan zalimler, onları kendileriyle evlenmek durumunda bırakıyorlar. Gençler üretimde işçi olarak ücret ödenmeksizin çalıştırılıyor. Müslümanlara zorla içki içirip domuz eti yediriyorlar. Doğu Türkistan’da binlerce cami yıkılmış durumda. Ayakta olan onlarca tarihi cami ise kafeterya olarak kullanılmaktadır. Yazarken insanın kanını donduran bu zulümlerin hepsi Müslüman kardeşlerimiz tarafından yaşanmış ve daha da acısı yaşanmaya devam ediyor.
Zulümde sınır tanımayan Çin, dün yaptığı zalimliğin dozunu bugün daha da artırmış durumdadır. Ne yazık ki Dünya bu zulme sessiz kaldığı sürece Doğu Türkistanlı kardeşlerim işkenceler görmeye devam edecek. Kendi yurdunda vatanlarına hasret kalacaklar. Asimile olan çocuklar dilini, dinini ve kültürünü yaşayamayıp yaşatamayacaklar. Namusu kirletilen kadınlar yaşarken ölüme terkedilecek. Yaşadıklarını kaldırmayan yürekleriyle intihar etmek caiz mi diye sorular soracaklar. Türlü işkencelere maruz kalan kardeşlerim feryatları duyulmadan ahirete göçüp gidecekler. Bizler bu zulmü dile getirmedikçe, kaleme dökmedikçe, Çin mallarını boykot etmedikçe, dualarımızda Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi katmadıkça onların karanlığına ışık olamayacağız. Sonra başımız yastıkta dönüp duracak, içimize sinmeyen kardeşliğimizin hesabını düşünürken. Evet, bu yara içimizde kanarken zira Hâlim olan Rabbim, A’râf Suresi 41. Ayeti kerimede şöyle ihsan eder; “Onlar için cehennem ateşinden döşekler, üstlerine de örtüler vardır. İşte zalimleri böyle cezalandırırız!”
Kaynak: https://malatyanethaber.com.tr/yazi/nesibe-aldemir/kanayan-yaramiz-dogu-turkistan/2943/
BENZER HABERLER