Japonya’da yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Elfiye Ali Japonya Liberal Partisi  tarafından önümüzdeki genel Seçimlerde  Tokyo bölgesinden  Milletvekili adayı olarak  seçildiği bildirildi.

Japon Times gazetesi ile Özgür Asya radyosunda konu ile ilgili  verilen haberlerde   geçmişte bir süre BM.Örgütü ile  Japonya Merkez Bankasında  da uzman olarak görev alan  olan  33 yaşındaki Elfiye Ali  Japonya Miletvekili adayı olarak gösterilen ilk Uygur Türkü olmaktadır.

Liberal Partiden Milletvekili olarak gösterilen Elfiye Ali  küçükken Japonya’ya göç etmiş Doğu Türkistanlı bir Uygur ailenin  Japonya’da doğan kızı olup, eğitimini Japonya’da tamamlamış ve ABD.başta bir çok ülkede  lisansüstü eğitimi de almıştır.  Elfiye Ali Uygur Türkçesi, Japonca ve İngilizce başta olmak üzere bir çok dili  iyi derecede konuşabilmektedir.

Erfiye Ali’nin   geçmişinde aldığı görevler ile   bir çok dili iyi bilmesi başta bir çok özellikleri onun bir Japon siyasi adayı olarak öne çıkmasına  neden  olmuştur. Erfiye Ali aynı zamanda  zamanda  kendi etnik kökenine bağlı ve Uygur mirasına sahip çıkar bir  Uygur aydını olarak bilinmektedir.

Kampanyası etnik geçmişine odaklanmasa da, siyasetin hala büyük ölçüde homojen bir mesele olduğu bir ülkede – olumlu ve olumsuz – dikkat çekiyor.

Etnik Uygurlar genellikle Çin’in Xinjiang eyaletinden geliyor ve burada hükümet, hak gruplarının yaygın “insanlığa karşı suçlar” içerdiğini söylediği, yıllarca süren bir baskıda bir milyondan fazla Müslüman ve diğer Müslüman azınlıkları tutuklamakla suçlanıyor.

33 yaşındaki Eri, ekmek ve tereyağı konularını ve gururlu bir Japon vatandaşı olarak kimliğini vurgulayan bir platformda, iktidardaki Liberal Demokrat Parti ile Diyet’in üst kanadında bir koltuk için yarışıyor.

Japonya’da büyük bir parti adayı olarak yarışan ilk Uygur kökenli kişi olan Eri, kampanyasının bazılarının aile tarihinin prizmasından görüldüğünü kabul ediyor.

AFP’ye verdiği demeçte, “Bir Japon politikacı olarak benim vizyonum ve politikalarım yerine, etnik kökenim nedeniyle insanlar bana Uygur meselesini soruyor” dedi. “Bunun neden olduğunu anlayabiliyorum, ama biraz garip geliyor.”

Ancak bu, yedi dil konuşan ve Japonya, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri arasında eğitim görmüş bir kadın için çeşitliliğin endişe kaynağı olmadığı anlamına gelmez.

Aslında, Güney Japonya’daki kendi memleketi Fukuoka bölgesinde bir seçim izledikten ve adayların tekdüzeliğini gözlemledikten sonra aday olması için ilham vermesine yardımcı oldu.

Aile adı bazen ilk adıyla karıştırılan Eri, “Japonya’da benim gibi daha fazla insanın, geleneksel olarak Japonca olmayan isimlerle gözle görülür bir şekilde temsil edildiğini görüyorum” dedi.

“Kadınlar da gözle görülür şekilde daha aktif ve başarılı… Ama siyaset dünyasına baktığınızda, bu çeşitlilik hala temsil edilmiyor, yansıtılmıyor.”

10 Temmuz seçimlerinde, Meclis Üyeleri olarak bilinen 248 sandalyeli üst meclisin yarısı için 500’den fazla aday yarışacak.

LDP’nin kazanması bekleniyor, ancak Eri’nin şansı kısmen sonunda parti listesinde nereye yerleştirildiğine göre belirlenecek.

Daha iyi bir iş-yaşam dengesi, cinsiyet eşitliği ve uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için güç kullanımını yasaklayan ve bazıları tarafından ülkenin herhangi bir askeri güce sahip olmasını yasaklayan pasifist anayasada değişiklik yapılması için kampanya yürütmeyi planlıyor.

Eri, LDP’nin ana akım muhafazakar siyasetini destekliyor ve Japonya’nın “ulusal güvenliğimiz konusunda sağlam durması” konusunda ısrar ediyor.

Eri, Çin’in Uygurların çoğunlukta olduğu bölgesi için Sincan adını kullanmayı da reddediyor ve iddia edilen insan hakları ihlallerine aşinalığının görüşlerini şekillendirdiğini söyledi.

Aday, “Uygur bölgesi gibi yerlerde tarif edilemez boyutta insan hakları ihlallerini” tanımladı ve küçük bir hak ihlalinin bile daha kötü suistimallere “kapıyı açtığına” inandığını söyledi.

Eri’nin ailesi, mühendis olan babası işvereni tarafından transfer edildikten sonra, gençken Japonya’dan Çin’e taşındı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde okumadan önce bir Amerikan uluslararası okulundan mezun oldu ve Japonya Merkez Bankası’ndaki bir görevin ardından 2016’da Birleşmiş Milletler’e katıldı.

Uluslararası özgeçmişi onu birçok seçim adayından ayırıyor, ancak “gerçek deneyimlerimden ve uzmanlığımdan ya da gerçekte kim olduğumdan ziyade, geçmişim daha fazla dikkat çekti”.

Bunların çoğu olumluydu, ancak Eri’nin kimliğini, güvenilirliğini ve hatta vatanseverliğini sorgulayan çevrimiçi hakaretler de oldu.

Nihon Üniversitesi’nde Japon siyaseti fahri profesörü Tomoaki Iwai, Eri gibi adayların, çeşitliliklerini çoğunlukla tek etnik gruptan oluşan Japonya’da öne ve merkeze koymaktan kazanacakları çok az şey olduğunu söyledi.

AFP’ye verdiği demeçte, “etnik kökenlerini çok fazla zorlarlarsa olumsuz bir seçmen tepkisiyle karşılaşabilirler” dedi.

Iwai, özellikle kentsel alanlarda işlerin değişmeye başladığını, ancak hızın kademeli olduğunu söyledi.

Eri, Japonya’nın “çeşitliliği kucaklayan bir ülke inşa etmesi” gerektiğini söyledi, ancak LDP de dahil olmak üzere gidilecek uzun bir yol olduğunu kabul etti.

Bunun Japonya’nın geleceği için hayati olduğuna inanıyorum” dedi.

https://www.japantimes.co.jp/news/2022/06/20/national/politics-diplomacy/arfiya-eri-japan-election/