Son Dakika
İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soru önergesi sundu. Önergede Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere baskı zulüm ve işkence uygulamaları ile etnik soykırımlarına karşı hükümetin tavrının çok pasif kaldığını belirtti ve bu konuda daha fazla aktif olunmasını talep etti.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soru önergesi sundu.Önergede Çin’in işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan Türklerin baskı,zulüm ve kötü muameleye maruz kaldığını belirtti. Milletvekili Sezgin, “Doğu Türkistan’da (Sincan Özerk Bölgesi) yaşayan Uygur Türkleri, Çin yönetimi tarafından ‘terörizmle mücadele’ gerekçesiyle gözaltı, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmaktadır. ‘Yeniden Eğitim Kampları’ olarak adlandırılan tecrit ve baskı ortamlarında zorla tutulmakta; insan hakları ve temel özgürlükleri ihlal edilerek sistematik bir baskı ve kontrole tabi tutulmaktadır. Uygur Türkleri , günlük hayatlarında da ayrımcılık, baskı ve şiddete maruz kalmaktadır” ifadelerini kullandı.
“CILIZ BİR AÇIKLAMA DIŞINDA SES YOK”
Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine sistematik bir biçimde soykırıma varan işkenceler yapıldığını ancak iktidarın bu konuya yönelik herhangi bir tepki gelmediğini dile getirdi. Milletvekili Sezgin; “Çin yönetimi tarafından gerçekleştirilen ağır ve kitlesel insan hakları ihlalleri, çeşitli uluslararası kuruluşlar ve örgütler tarafından yayınlanan raporlarla da defalarca teyit edilmiştir. Hatta bazı çevreler bunu soykırım olarak tanımlamışlardır. Türkiye’de ise iktidar, birkaç cılız açıklama dışında bu konuya değinmemektedir” diye konuştu.
“TEMAS ETMEKTEN KAÇINIYOR”
Sezgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Temmuz 2009 tarihinde Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de Uygur Türkleri’nin protestolarının kanlı bir şekilde bastırılmasının ardından, olayların sorumlusu olarak gördüğü Çin Hükümeti’ni ağır dille suçladığını ve ‘Vahşet… Adeta soykırım…’ şeklinde konuştuğunu hatırlattı. Sezgin; “Cumhurbaşkanı 8 Nisan 2012 tarihinde Urumçi’ye yaptığı ziyarette ise Çin’in Uygur Özerk Bölgesi Valisi’ne ‘Soydaşlarımızı size emanet ediyorum’ ifadelerini kullanmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu tarihten sonra Uygur Türkleri ile ilgili tek bir olumlu, koruyucu veya destekleyici ifadesi bulunmamaktadır. Dışişleri Bakanlığı da Uygur Türklerinin uğradığı baskı ve zulme temas etmekten kaçınıyor izlenimi vermektedir” diye konuştu.
Amerikan Foreign Policy dergisinin, geçtiğimiz aylarda “Erdoğan Türkiye’yi Çin’in müşterisi olan bir devlete dönüştürüyor” (Erdogan is Turning Turkey into a Chinese Client State) başlıklı bir makalesini hatırlattı. Sezgin; “Makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eskiden Uygur Türklerine yönelik ağır insan hakları ihlâlleri nedeniyle Çin’i yüksek sesle eleştirdiği belirtilerek, ‘Sonra birden bire, beklenmeyen bir
sapma yaşandı’ ifadeleri kullanılmıştır. Dergi, Türkiye’nin politikasındaki değişimi ekonomik krize bağlayarak, ‘Türkiye Çin’den medet umduğu için Çin’in taleplerine uyum sağlamak’ durumunda kaldığını belirtmektedir” diye konuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti ile yapılan suçluların iade edilmesi anlaşmasına da gönderme yapan Milletvekili Sezgin; “Uygur Türklerinin haklarının savunulması bir yana, Çin ile 13 Mayıs 2017 tarihinde imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Anlaşması’ imzalanmış, 12 Nisan 2019 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla uygun bulunmak üzere TBMM’ye sunulmuştur. Bu anlaşma, Türkiye’de bulunan ve Çin’in terörist olarak tanımladığı Uygur Türklerinin iadesine imkan tanımaktadır” dedi.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Sezgin, Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yanıtlaması için verdiği soru önergesinde şuhususlarda bilgi ve cevap talep ettiğini açıkladı :
1– Bilindiği üzere, “Cumhurbaşkanı’nın 2012 yılındaki ziyaretinden bu yana Doğu Türkistan’daki durumun daha vahimleşmesine rağmen, o tarihlerde soykırım olarak tanımladığı durum hakkında bugün niyeCumhurbaşkanlığı ya da Bakanlığınızca hiçbir açıklama yapılmamakta ya da adım atılmamaktadır?
2- 03 Ağustos 2017 tarihinde Pekin’de yaptığınız bir konuşmada, ‘Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz’ ifadelerini kullandığınız basına yansımıştır. Aynı konuşmanızda ayrıca Çin’in aleyhindeki yayınların da basında yer almasının önüne geçtiğiniz belirtilmiştir. Çin, Uygur
Türklerini kendi güvenliği açısından tehdit olarak görmektedir.
Şahsınız ve iktidarınız da Uygur Türklerini Çin’in, dolayısıyla Türkiye’nin güvenliğine karşı tehdit olarak mı görmektedir?
3- Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Anlaşması, 27 Aralık 2020 tarihinde Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi tarafından onaylanmıştır. 3 gün sonra, 30 Aralık 2020 tarihinde, Çin’den sipariş edilen yeni tip koronavirüs aşısının 3 milyon dozluk ilk partisinin sevkiyatı gerçekleştirilmiştir. İki gelişmenin aynı dönemde
gerçekleşmesi, Çin’in aşı sevkiyatıyla Türkiye’nin ‘suçluların iadesi anlaşması’ konusundaki tutumu arasında bir irtibat kurduğuna dair şüpheleri yaratmıştır. Çin’den alınan aşılarla söz konusu anlaşmanın kabul süreci arasında herhangi bir bağ bulunmakta mıdır?
4- Suçluların İadesi Anlaşması hangi ülke tarafından talep edilmiştir, böyle bir anlaşmaya neden ihtiyaç duyulmuştur?” sorularını yönlendirdi.
Kaynak : https://www.aydinhedef.com.tr/sezgin-uygur-turkleri-mi-iade-edilecek-19094h.htm?fbclid=IwAR2qfy
BENZER HABERLER