Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da son yıllarda Uygur işadamları ve zenginlerden el koyarak gasbettikleri mallarını açık arttırmalar düzenleyerek haraç-mezat sattıkları açıklandı.
Washington merkezli Uygur İnsan Hakları Projesi(UHRP) yayınladığı bir raporda Uygur iş adamları ve Uygur Zenginlerin “Terörizm” ve “Aşırılıkçılık” gibi siyasi kalpaklar giydirerek tutuklandıklarını Uygur zenginlerine ait el koyarak gasbettikleri milyonlarca dolarlık taşınır ve taşınmaz mal ve mülklerinin açık arttırmalar yapılarak haraç mezat sattıklarını ve bedellerinin Çin işgal yönetimine gelir olarak aktardıklarını bildirdi.
İnsan Hakları Projesi tarafından yayınlanan raporda şu bilgiler yer alıyor : ” Uygur zengin ve işadamlarının gasbedilen varlıklarının bir e-ticaret sitesi olan Taobao adlı ticaret şirketince açık artırmaya çıkarıldığını bildirdi. Raporda ayrıca, Taobao adlı e-ticaret web sitesinin genellikle adli müzayede bölümünün genellikle ceza davalarında el konulan mallar veya İcra dairelerinin borçlarının geri ödenmemesi sebebiyle el konulan malları sattığını, çeşitli suçlamalarla Çin toplama Kamplarına hapsedilen Uygurların el konulan mallarının satıldığını en son bu tür el konulan malların satıldığı mezata ait 12 satış olayının tesbit edildiğini bildirdi.
işgalci Çin,Son 3 Yılda En Az 21 Zengin Uygur İş adamının Varlıklarına El Koydu
Uygur İnsan Hakları Proöesinin(UHRP) raporunda Uygur Özerk Bölgesi’ndeki mahkemeler, 2019’dan bu yana en az 21 varlıklı ev eşyaları her türlü menkul /gayrimenkul mallar ve şirket hisseleri de dahil olmak üzere toplam değeri 84,8 milyon değerindeki en az 150 çeşit varlık Toabao e-ticaret web sitesinde açık artırmaya çıkardı. Açık arttırmaya çıkarılan bu varlıkların çoğunun Hoten İline bağlı Lop İlçe Mahkemesi ile Kaşgar Halk Mahkemesi tarafından el konulduğu de belirtildi.
Raporda atıfta bulunulan örneklerden sadece birinde, Hoten’de Bekri adlı bir iş adamına ait olan ve 2019’da 40 milyon Yuan (yaklaşık 6 milyon doları) değerindeki bir binanın bir dizi müzayedelerden sonra 2021 yılının Şubat ayında etnik Çinli bir iş adamı olan Zhang Yunji’ye değerinin en az 1/3 değerinde olan 4 milyon dolara satıldığı bildirildi.
Raportör Cloy : Bizim Ulaştığımız Bilgiler Gerçeklerin Çok Az Bir Bölümü
Raporun yazarlarından biri olan Uygur İnsan Hakları Projesi araştırmacılarından Bayan Cloy, rapordaki kanıtların çok önemli olmasına rağmen bunların su altındaki buzulun sadece küçük bir parçası olabileceğini belirterek : ” Çin’in Uygur iş adamları ve zenginleri Toplama kamplarına hapsederek el koydukları mal ve mülklerini açık arttırma seansları düzenleyerek satmaları,bu mezatlara ait satış ilanları, kaçırılan Uygur işadamlarının el konulan mallarına ilişkin şimdiye kadar ulaşılan en somut ve resmi delillerdir. Satılan mal ve mülklerin miktarları hakkında bilgilere ulaştık. Ancak elimizde bunlara dair resmi bir kanıt bulunmamaktadır. Buna rağmen bu bilgiler çok önemlidir. Bir başka husus ise; Uygur Özerk Bölgesi’nde devam eden gözaltılar ve geniş çaplı tutuklamalar göz önüne alındığında, yukarıdaki 12 vakanın Uygurların mal ve mülklerine el konulmasının sadece çok küçük bir bölümünü temsil edebileceğidir. Bunu buzulun görünür bir parçası olarak görüyoruz.”
Çin’in El Koyarak Sattığı 21 Mülkün 5’i Uygur İşadamı Ruzi Hacı’ya Ait
Çinli e-ticaret şirketi Taobao üzerinden satılan 21 mülk sahibinden 5’inin daha önce tarafımızdan tespit edilen Uygur işadamı Rozi Haji’ya ait RujiHaji Trading Co., Ltd. ile Korla Cilanbağ Şirekitine aittir. Bu şirketlerin yurtdışında yaşayan akrabaları ile geçmişte ticari ortaklıklar ve işbirliği yaptıkları Uygurlar olduğu öğrenildi. Diğer Emlak Şirketi liderleri Mehmet Hamdul, Hoten’da tanınmış bir emlakçı olan Mehmetcan Emin ve Abdulcelil Halil olduğudur. Diğer 16 kişinin kimlikleri hakkında bilgi alınamamıştır. Bu konuda Çin işgal yönetiminin Kurumsay internet portalı veya yargı paylaşım ağında hiçbir bilgisi bulunmuyor.
Uygur İş İnsanlarının Tutuklanması, Mallarına el konularak Satılması Çin’de Huhuk Ve Adalet Sisteminin Açık Ve Şeffaf Olmadığının Kanıtı
Raporu hazırlayanlardar Raportör Cloy Çinli yetkililerin Uygur İşadamlarının gazaltına alınarak bilinmeyen yerlere hapsetmesi ,adil yargılama gibi adli prosedürlerinde şeffaf olmadıklarının kanıtı olduğunu belirterek şunları ifade etti : “Genellikle Taobao e-Ticaret Şirketinin merkezi Çin’in diğer eyaletlerinde de gayrimenkul ticareti yaptığı biliniyor. Ancak mezat ile satılan bu malların sahipleri , bankalara olan borçlarını ödeyemeyen veya iflas ettiklerini ilan eden Şirketlere aittir. Bu tür satışlar normal ticari muamele olarak kabul edilir. Ancak Uygur Özerk Bölgesi’nde satılan mülklerin sahipleri çoğunlukla siyasi suçlardan hüküm giymiş ve bazılarının kimlikleri dahi belli olmayan kişilerden oluşuyor. Bu durum ise haklı olarak endişeye neden olur. Bu durumun açık ve net olarak açıklığa kavuşturulması için bu el koyma ve satış olaylarının ayrıntılı olarak araştırılması ve incelenmesi gerekiyor.”
Uygur zenginleri ve girişimciler, Çin hükümetinin Uygurlar üzerindeki baskısında her zaman baskının hedefi olmuştur. Bu, özellikle Çin hükümetinin 2017’de kamplar kurmasından ve Uygur Özerk Bölgesi’nde büyük çaplı adam kaçırma eylemleri başlatmasından, birçok Uygur iş adamının ve zengin insanın zorla kaybedilmesinden veya “terörizm” ve “aşırılıkçılıktan” mahkum edilmesinden sonra böyledir. Uygur İnsan Hakları Projesi ayrıca Çin hükümetinin, toplumdaki rolleri ve Uygur kültürünü korumadaki rolleri nedeniyle zenginleri parti ve devlet kurumları için bir tehdit olarak gördükleri için aydınlar ve dini liderler de dahil olmak üzere işadamlarını işadamları olarak hedef aldığını kaydetti. .
“Mülkün müsaderesi dünyanın birçok yerinde soykırımın en önemli unsurlarından biri olmuştur. Bunun Uygur toplumu üzerinde büyük bir etkisi olacaktır. Çünkü toplumun belli bir kesiminin zayıflamasına ve marjinalleşmesine neden olur. Dolayısıyla bu olay çok önemli ve daha fazla ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.”
Çin’deki Alibaba Group’a ait olan Taobao web sitesi, Uygur İnsan Hakları Projesi hakkında bir raporda, uluslararası yatırımcıların ve ilgili uluslararası düzenleyici kurumların, grubun halen devam eden vahşete ne ölçüde dahil olduğu konusunda derin endişe duyması gerektiğini söyledi. Uygur Özerk Bölgesi vurgulandı.
Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/uyghur-baylar-0927202