Son Dakika
Doğu Türkistan’da sömürgeci ve işgalci yabancı bir güç olan Çin’in Ankara’daki Büyükelçiliği 16 Şubat’ta Doğu Türkistan ile ilgili yeni bir açıklama yapmıştır. Çin’in Elçiliği son günlerde 5 yıldan beri haber alamadıkları Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan aile ve yakınları için İstanbul ve Ankara’daki Çin Temsilcilikleri önünde Aile Nöbeti adı ile barışçıl oturma eylemlerinin Türkiye gündemine oturması ve konunun TBMM’de de Milletvekillerince gündeme taşınması ve Çin’in bu insanlık dışı uygulamalarına karşı Türk kamu oyunda günden güne aratan Çin karşıtlığını önlemek için bir açıklama yapmak zorunda kaldığı yorumları yapılmaktadır.
Hamit GÖKTÜRK (UYHAM)
İşgalci Çin’in Ankara’daki Büyükelçiliği Sözcüsü Doğu Türkistanlı Çin Nazi Kamplarının mağdurlarının barışçıl eylemleri sebebiyle Doğu Türkistan’daki insani krizin gündeme gelmesi ve kamu oyunda Çin aleyhine yeni tartışmalar yaratması üzerine yalanlarla dolu yeni bir açıklama yaptı.
ÇKP.yönetimi, İYİ Parti İstanbul Milletvekilleri, Sayın Prof.Dr.Ahat Andıcan, Sayın Yavuz Ağıralioğlu ile Saadet Partisi Konya Milletvekili Sayın Abdulkadir Karaduman’ın TBMM’de söz alarak Çin’in insanlık dışı baskı ve zulüm uygulamaları ve insan hakları ihlallerini ayrıntılı ve açık ve net şekilde ortaya dökerek Türk Milletinin duygularına tercüman olarak kınamaları karşısında büyük bir şok geçirdi. Çin yönetimi vurgun yemiş acemi dalgıçlar misali ne yapacaklarını şaşırdı. Yıllardır Türkiye’deki kendi insanlık dışı uygulamalarının üstünü örterek gizlemeleri için tuttukları kiralik adamları Perinçek ve avaneleninin bu konudaki yalan dolan sözlerinin bir işe yaramadığı görünce adeta şoke oldu. Bunun üzerine geçmişte olduğu gibi, kendilerinden başka hiç bir vicdanlı ve onurlu kimsenin inanmayacağı yalanlarla dolu bir açıklama yaparak Türk Milletini kandırmaya ve aldatmayı bir kez daha denemek zorunda kaldı.
İşgalci Çin’in Yalanlar Toplamı Açıklamalarına Kimse inanmadı
Çin’in Ankara Büyükelçiiği Sözcüsüne ait olduğu iddia edilen açıklamaları şu ana cevaplamaya çalışacağız :
1- Büyükelçilik ve konsolosluğun, bir süredir benzer zorluklarla karşılaşan birçok Uygur Türkü’ne yardım sağladığı iddiası : Çin’in Türkiye’deki Temsilcilikleri ÇKP İşgal yönetiminin Doğu Türkistan Türklerine yönelik Hitler Faşizminin etnik ayırımcı cinayetlerinden onlarca kat daha kötü ve beter uygulamalarını Ülkemizde sürdürmektedir. Bu iddialar doğruluk ve gerçeklerden tamamen yoksun düzmece yalanlardan ibarettir. Çin’in Türkiye’deki Temsilcilikleri, Türkiye’de yaşayan on binler Etnik Han Çinlilerine her türlü yardım ve ve imkanı imkanı sağlarken, kendi Vatandaşları olduğunu iddia ettikleri Uygurların süresi biten pasaportlarını uzatmamakta ve kendilerine gerekli hiç bir resmi belge (evlenme, boşanma,doğum belgesi vb.) düzenlemeyi reddetmektedir. Çin Temsilcilikleri Uygurların hiç bir işlemini yapmamaktadır. Ayrıca,Çin Temsilciliklerine başvuran Uygurların işlem ve randevu talepleri daha giriş kapısında geri çevrilmektedir. Çin Elçiliğinin bu konudaki açıklamaları gerçeklerden yoksun ve yalan ifadelerdir.
2- Özerk Bölgesi’nde yaşayanlar yurtdışındaki yakınlarıyla “sınırsız ve özgür” şekilde iletişim kurmaktadır İddiası : Çin Büyükelçiliğinin bu açıklamaları de gerçek dışı ve Türk kamu oyunu aldatmaya yönelik yalan ifadelerdir. Madem ki Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türkler yurt dışındaki yakınları ile Sınırsız ve Özgür şekilde iletişim kurabiliyor”muş! Şu karlı ve soğuk havalarda çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç- yaşlı demeden hep birden İşgalci Çin’deki yakınlarından tek bir ölü veya diri olduklarını öğrenebilmek için barışçıl Aile Nöbeti tutuyor ? 5-6 yaşlarındaki Küçük Yavrular 4 babamı göremiyorum sesini duymaya ve onun koklamamaya hasret kaldım. Niye böyle yapıyorsunuz? Sizin çocuklarınız yok mu ? sözleri ile feryat-u figan ediyor ? Vicdanlı ve onurlu insanların yüreklerini dağlıyor ?
Çin Temsilcilikiledi Uygurların bu konudaki dilekçelerini Türk resmi makamalarına vaat etmiş olmalarına rağmen,dilekçeleri almamış ve Resmi makamlarımıza verdikleri sözlere ihanet etmiştir.
3- Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki akrabalarıyla iletişim kuramamaları durumunda, Çin’in Ankara Büyükelçiliği veya Başkonsolosluğuna bilgi vermeleri halinde, büyükelçilik ve başkonsolosluk görevlilerinin kendilerine yardımcı olmak için ellerinden geleni yapacağı iddiaları : Türkiye başta Yurt dışında yaşayan Uygur Türeklerinin anavatanlarındaki aile ve yakınları ile 01 Nisan 2017’de Sözde Özerk Bölge Halk Kurultayı(Sözde Parlamentonun)’ın kabul ettiği 17 bölüm ve 50 maddeden oluşan Terör ve Aşırılıkla Savaş yasasının kabul edilmesinden hemen sonra kesilmiştir.Telefon,sosyal medya flatformları veya internet üzerinden aile ve yakınları ile iletişim kurmaları yasaklanmıştır. Yurt dışında yaşayan Doğu Türkistanlılar aile ve yakınlarına ait hastalık, ölüm hadiseleri ile haberleri dahi aylar sonra dolaylı yollardan öğrenebilimektedir. Bazı Uygurlar geçmişte tanıdıkları ve güvendikleri etnik Çinliler aracılığı ile ancak aileleri hakkında bilgi ve haber alabilmektedir. Çünkü,etnik Çinliler için Doğu Türkistan’da Uygurlara yönelik kısıtlama ve yasaklamalar söz konusu değildir. Onlar her türlü iletişim,yurtiçi ve dışı seyahat ve benzeri her türlü imkanlardan normal şekilde yararlanabilmektedir.
4- Büyükelçilik ve konsolosluk önüne gelerek eylem yapanların, bazı Çin karşıtı güçlerin kışkırtmasıyla Çin’i karalamak için yalanlar uydurduğu iddiasi : İşgalçı Çin’in Temsilcilerinin bu açıklamaları insanlık adına utanç verici bir yüz karası ve bir iftiradır. Ayrıca,Uygurlara yönelik yapılar aşağılık bir hakarettir. İşgalci Çin yönetimi Türklere her türlü baskı zulüm ve işkenceler yaparken, onların sırf Türk ve Müslüman oldukları için hayatın tüm safhalarından dışlarken, onların canları yanarken buna çeşitli şekillerde tepke göstermelerini başkalarının kışkırtması iddiasında bulunmak Uygur Türklerinin aklı ve usunun olmadığı ve başkalarının aklı ile ile hareket eden bir mankurt olarak nitemeleye çalışması onlara yapılan çok alçak ve yapılan aşağılık bir hakarettir. Çinliler geçmiş yazyıllarda sömürgeci güçlerce aşağılanırken ve Şanghay’daki bir Parkın girişine ” Parka Köpekler ve Çinliler Giremez ! içerikli hakaretlerini hala unutmamıştır ve her vesile tepki göstermeyi sürdürmektedir. Uygurlar Çin’in kendilerine yapılan etnik ayırımcılık,baskı ve zulmünü ve soykırım uygulamalarına karşı tepki gösterirken Çinlilerin Sömürgeci güçlere karşı hala devam eden kin ve nefret duymalarından daha doğal ne olabilir ki ? ÇKP adlı Çin Faşizminin 21.asırdaki temsilcileri Sömürgeci güçlerin kendilerine yaptığı baskı ve zulümlerden örnek alarak kendilerine yapılanların aynısını ve daha fazlasını Uygur Türklerine reva görmektedir. Kendilerine yapılanı başkalarına reva görmemek bir insani ve vicdanı bir kuraldır.Bunu ancak vecdan sahibi ve yüksek insanı değerlere sahip olanlar ve yönetimler yapabilir.
5- Batılı bazı medya kuruluşlarının basın yayın etiğine sahip olmadıkları iddiasında bulunularak, bu medya kuruluşlarının, Çin’i bastırmak ve karalamak için Sincan Uygur Özerk Bölgesi’yle ilgili gerçeklikten uzak haber yayınladıkları iddiası : Hükümetimiz,gelen bu konudaki bilgiler ve Türk kamu oyunda bu konuda günden güne artan bütün tepkilerini karşılamak ve cevap bulmak amacı ile Türkiye Çin’e bağımsız kurum ve kişilerden kurulu bir heyetin inceleme yapmasına izin vermesi için 3 yıl önce müracaat etmiştir. Ayrıca,Çin Elçiliğinin de bu konuda bir çağrısı de medyada yer almıştır. Buna rağmen Çin bağımsız Türk İnceleme Heyetinin bölgeye giderek inceleme yapma talebine cevap vermemiştir. Dışişleri Bakan Yardımcısı 2021 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı bir konuşmada Uygur bölgesine giderek bağımsız ve istediği şekilde inceleme yapma talepleri yerine Çin’in kendilerinin belirleyeceği yerlere gitmeleri yolundaki isteklerini kabul etmediklerini açıklamıştır.Türkiye ve tüm dünya biliyor ki, Çin heyeti kendi istediği önceden hazırlanmış yerlerdeki tiyatro sahnelerini seyretmeyi anlamsız bulmaktadır. Çin’in Türkiye’nin ve BM.başta uluslararası toplumun bölgeye ziyaretelerine izin vermemesi onun bölge insanlarına etnik asimilasyon,baskı ve zulüm uyguladıklarının bir açık ve net göstergisidir. Hırsızın çaldığı malı gizlemesi ile eşdeğerdir.
2018’de Türkiye’den Çin’in misafiri olarak giden bir Haber Ajansı editörü Sözde gazeteci onların önceden hazırladıkları sahneleri ahmakça seyrettikten sonra gazetesinde hiç utanmadan ve arlanmadan “Çin Azınlıklar Meselesini çok güzel Halletmiştir! ” yolunda Çin’in kendisine dayattığı tezlerini yazmak zilletinde bulunmuştur.
Çin’in Yalan Açıklamalarına Kimse inanmadı ve İnanmayacak
İşgalci Çin’in Ankara Büyekelçiliği’nin Sözde Sözcüsünün 16 Şubat 2021 tarihinde yaptığı açıklama Toplama Kampı mağdurlarının,Türk Milletinin ve Dünya medyasının,vicdanlı ve onurlu kişi ve kuruluşların Doğu Türkistan hakkındaki çalışmalarını ümit ve mutluluk verici bir başarı sonucu olarak kabul edilmelidir. Doğu Türkistanlı Aktivistlerinin yürek yakan anlatımları karşılığını bulmuştur. Bu yazden şok yaşayan yalanlarına kimseninin inanamadığını gören Türkiye ve uluslararası toplumdan büyük ve ağır bir vurgun yemiş, sersemleyerek aklını yetirmiştir. Türk ve uluslararası kamu oyunda kendisine Uygur soykırımı nedeniyle yöneltilen ağır suçlamalara karşı arlanmaz ve utanmaz yalanları ile cevap hakkını kullanmıştır. Bu durum ise,BM.Güvenlik Konseyi üyesi Böyük ve süper güç iddiasındaki bir devlete yakışmamıştır. Çin yönetimi soykırım cinayetlerinin yanlış olduğunu ve bundan vaz geçmenin bir insanalık erdemi olduğu bilincine daha ulaşamamış ve gösterememiştir. Çin, kendi cinayetlerini yalan dolan ifadelerle savunmuş ve tüm insanlığı kandırma ve aldatma yolunu seçmiştir. Bu suretle kendi devletinin onur, şeref ve haysiyetini beş paralık etmiştir. Bu suretle haysiyet ve şerefini şerefsizlik çukurlarında süründürmüştür.
BENZER HABERLER