Cevlan (rfa.org/Uygurca Servisi Muhabiri)
Çin işgalindeki Doğu Türkistan’in kadim kentlerinden Yarkent’in İlişk ve Hangdi kasabalarında ve bağlı köylerinde 8 yıl önce bugün (28 Temmuz 2014’te) ÇKP’nin Ağır silahlar taşıyan İşgal Kuvvetleri acımasız ve vahşi bir katliam gerçekleştirdi. Aslında bu katliam, işgalci Çin’in kapsamlı ve büyük bir imha operasyonlarının bir çeşit manevrası idi. Günümüzdeki Çin tipi Toplama Kampları ve Kollektif tutuklama operasyonlarının yanı korkunç Uygur soykırım cinayetlerinin bir ayak sesi olduğu tahmin ediliyordu.
Yarkent/İlişku’de Neler Olmuştu ?
Özgür Asya rodyosu ve diğer bir çok medya organlarının araştırmalarına göre,Yarkent’in 15 Km. kuzeyinde yer alan sulak ve güzel İlişku kasabasında Ramazan’ın son günü olan 28 Temmuz 2014’te mahalleli kadınlar bir evde toplanarak geceyi ibadet ile geçirmek istediler. (Uygurlarda böyle mübarek günlerin gecesini tüneyerek(uyumadan ibadet ederek geçirme adeti) vardır.) Bu dini faaliyeti haber alan silahlı Çin işgal polisi polisi, Uygur kadınların topluca ibadet ettiği eve baskın yaparak kadınları üzerlerine yayılım ateşe açarak bir kaç tanesini katleder. İşgalcıların vurarak katlettiği ve yaraladığı kadınların kocaları ve yakınları, cesetlerle birlikte karakola kadar giderek bu katliamın nedenini ve sorumluların cezalandırılması talebi ile gösteriler yapar. İşgal güçleri Protestocular ile diyalog kurmak yerine onların üzerlerine de ateş açar. Bunun üzerine İlişku halkı toplanarak protesto gösterilerine başlarlar. ÇKP İşgal güçleri halkın Protestoların yayılmasından korkarak komşu kasaba ve Köyler olan Hangdi,Dongbağ(Yukarı bağ) Khandi, ve Koşırık(Çiftarık) yerleşimleri başta olmak üzere bir çok köylerde Polis,asker,zırhlı asavaş araçları, savaş Helikopterleri ve hatta İHA.ları dahi kullanarak büyük bir katliama girişirler. İşgalci Çin güçlerinin bu acımasız saldırıları sonucunda bebek,çocuk yaşlı genç ve kadın ve erkeklerden 5 bin kişi hayatını kaybettiği büyük bir katliam gerçekleştirir. Çin işgal yönetimi sözde “isyancılar” tarafından rehin alındığı iddia edilen kendi işbirlikçileri olan Gulam Tohti ve Abdulgani Turdi gibi kendi memurlarının “Biz sizin işbirlikçi memurlarınız. Bize ateş etmeyin!” feryatlarına aldırmadan onları de vurarak öldürür.
İşgal Yönetiminin Açıklamaları
Günlerce süren İlişku ve civar bölgelerindeki katliamlardan sonra açıklamalarda bulunan Çin işgal Yönetimi “İsyancı” olarak suçladıkları 59 “isyancı” ve 39 sivil olmak üzere toplam 89 kişinin hayatlarını kaybettiğini ve olaylarla ilgili 250 kişinin tutuklandığını öne sürdü. Ancak,gözlemciler yerel kaynakların bilgilerine dayanarak Çin işgal güçlerinin katlettiği iinsan sayısının en az 5 binden daha fazla olduğunu bildirdiler. Çatışmalara katılmasa da olaylara tanık olanların tamamı binlerce kişi tutuklandı ve uzun süreli ağır hapis cezalarına çarptırıldılar. Tutuklanan bu tanıkların bir çokları ise hapeste iken çeşitli şekilde öldürüldüler. Çin işgal güçlerinin ağır silahalar kullanarak kalettikleri Uygurların cesetleri günlerce ortada bırakıldı ve çürüyerek ortadan yok olmaları sağlandı. Bölge aylarca giriş çıkışlara kapatılarak dünyadan izole edilerek ıssız bir hale getirildi.
Çin işgal güçleri İlişki ve civarında gerçekleştirdikleri toplum katliam haberlerin dışarıya sızdırılmaması için katliamla ilgili bilgi, resim ve görüntüler ile diğer belgelere tam sıkı bir sansür uyguladı.
İlişku Katliamı ile bilgileri Çin’in sonsur duvarını aşarak 4 kız yurt dışına iletmeyi başaran Urumçi’de oturan Yarkentli 22 yaşındaki Ebubekir Rahim’i tesbit ederek tutukladı ve kendisini ” Fesat yaymak-Hhalkı isyana teşvik etmek – Devlet sırrını İfşa etmek” suçlaması ile tutukladı. Kendisini Tv.lara canlı yayına çıkararak ” suçunu itiraf” ettirdi.
Yarkent/İlişku Katliam, Urumçi Katliamından Sonrakı en Büyük Kitlesel Soykırımdır
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas Yarkent/İlişku Katliamının 8.yıl dönümünde bir açıklama yaparak Çin işgal güçlerinin İlişku’daki soykırımının 5 Temmuz 2009 Urumçi Katliamı’ndan sonraki en büyük ve kitlesel katliam olduğunu söyledi.
Ayrıca, Ruşen Abbas, açıklamasında İşgalci Çin’in Yarkent/İlişku Katliamının anılması ve Çin’in bir ulus olarak Uygurları toptan soykırımla yok etme konusundaki “Kara Niyet ve Kötü emellerini” bir kez daha ortaya çıkarmak. teşhir etmek bu insanlık suçu ile etnik Soykırım cinayetleri için Çin’den hesap sormayı unutmamak açısından önemli olduğunu de bildirdi. söyledi.