logo

trugen jacn

ÇİN,ANNESİ KAMPTA TUTUKLU, UYGUR HUKUKÇU CEVLAN’A CASUS OLMASINI TEKLİF ETTİ

Türkiye’de Hukuk Fakültesini tamamlayan Uygur Türkü Hukukçu Cevlan,Çinlilerin Annesini kendisini ziyaret için Türkiye’ye geldiğini için tutuklayarak Kamplara hapsettiğini bildirdi. İngiliz THE TİMES Gazetesine konuşan Cevlan 4 yıldır, Annesinden hiç bir haber alamadığı bunu fırsata çevirmek isteyen ve durumu yakinen bilen Çin’in 2 Ajanının kendisi ile iletişime geçtiğini ve kendisine Çin adına Türkiye’de Casusluk yapma teklifinde bulunduğunu açıkladı. Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere karşı sistematik baskı,şiddet insanlık dışı soykırım cinayetleri devam ederken İstanbul’da yaşayan bazı Uygur Türklerinden “Ailelerimizin başına bir şey gelmemesi için Türkiye’de bize casusluk yapacaksınız.” şeklinde tehditler aldığını de bildirdi.

Cevlan Şirmehmet: Çin insanlık suçu işliyor artık bu zulmü durdurun!

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

in yönetiminin yıllardır Uygur Türklerine uyguladığı sistematik baskı ve şiddet devam ederken İngiliz The Times, bu baskının İstanbul’a kadar ulaştığını yazdı. İngiltere’nin köklü gazetelerinden The Times’ın İstanbul muhabiri Hannah Lucinda Smith imzalı haberde, Çin hükümetinin baskı yoluyla İstanbul’da yaşayan Uygur Türklerine İstanbul’da bulunan hemşerileri hakkında istihbarat toplaması ve casusluk yapmasının zorlandığı belirtildi.

Çin’in İstanbul’daki Başkonsolosluğu ile ajanlık yapmaya zorlanan bir Uygur Türkü arasındaki yazışmalara erişen The Times muhabiri, “Çin Başkonsolosluğu’ndaki yetkililer ile İstanbul’da yaşayan Uygur Türkü arasındaki WhatsApp mesajlarında ve ses kayıtlarında casusluk yapması ve bilgi aktarması karşılığında para veya Çin’de esir kampında tutulan yakınlarıyla görüşme teklif edildiği görülüyor. Belgeler ve açıklamalar Pekin hükümetinin Uygurların küresel yardım çağrısını susturmak için nasıl çalıştığını gözler önüne seriyor” yorumunu yaptı.

Çin hükümetinin “eğitim merkezi” olarak adlandırdığı esir kamplarında 2017 yılından beri 1 milyondan fazla insanın bulunduğu belirtilirken, Türkiye’de yaklaşık 30.000 Uygur Türkü bulunduğu da vurgulandı. The Times’a konuşan kaynaklar, Çin’deki baskının artmasından sonra Pekin yönetiminin baskısına karşı konuşanların sayısının arttığına dikkat çekti.

Liderler harekete geçti: "Uygurlar için Çin'den hesap sorulsun!"

“ARKADAŞLARIM DÖNMEYİNCE TÜRKİYE’DE KALDIM”

2011 yılında üniversite eğitimi için Türkiye’ye gelen ve halen 29 yaşında olan Cevlan Şirmemmet, “Ülkeme en son 2016’da ailemi ziyaret için gittim. Bu son ziyaretimde Çin Komünist Parti’den iki yetkili bana teklifte bulundu. İki ajan geldi ve Urumçi’de bir cafede yaklaşık 2 saat konuştuk. Benimle çok kibar konuştular. Bana, ‘Hükümet seni seviyor. Sen Çin’in evladısın. Çin Komünist Partisi sayesinde burada okudun ve Türkiye’ye gittin, bu nedenle bir şekilde teşekkür etmen gerekir’ dediler” ifadesini kullandı.

İstanbul’a döndüğünde aynı ajanların kendisine mesaj attığını ve Çin’e tekrar döneceği zaman bilet bilgilerini ve tarihlerini istediklerini söyleyen  Şirmehmet, kendisini havalimanında karşılayacaklarını dile getirdi. Fakat o dönemde Şirmehmet’in İstanbul’daki bazı arkadaşlarının tatil için Çin’e gittiğini ve bir daha dönmediğini fark etmesi üzerine ülkesine tekrar gitmediğini ve Türkiye’de kalmaya karar verdiğini de bildirdi.

2018 yılında Şirmemmet’in ailesiyle iletişiminin kesildiği belirtilirken, 2019 yılının Aralık ayında ebeveynlerinin ve ağabeyinin esir kamplarında tutulduğunu öğrendiği kaydedildi. Şirmehmet’in annesinin 2013 yılında Türkiye’ye tatile gittiği için 5 yıl hapis cezası aldığı da belirtildi. O zamandan beri babası ve ağabeyinin serbest bırakıldığını söyleyen Şirmehmet, babasıyla sadece bir kere konuştuğunu söyledi.

Şirmehmmet, “Babamla 30 aydır hiç konuşmamıştık ve bana söylediği ilk şey annemi bırakmaları için Türkiye’de konuşmamı ve eylem yapmayı bırakmalısın. ” dediğini de bildirdi.

Urumçi Katliamı

“BENİ TEHDİT ETTİLER”

The Times muhabirine konuşan diğer Uygur Türkleri de açıklamalarda bulundu. İsmini açıklamayan bir diğer Uygur Türkü, “Çin’den bir adam beni aradı, benim adımı ve iş yerimi ve iş partnerimi tanıyordu. Eşim ve çocuklarım için pasaport vermelerini istedim ve karşılığında da İstanbul’da yaşayan bazı Uygur Türkleri hakkında bilgi istediler. Bir hafta düşündüm ve onlar adına casusluk yapmamaya karar verdim. 2018 yılının Nisan ayında Türkiye’den bir numaradan WhatsApp mesajı geldi ve benim nerede olduğumu ve İstanbul’da ne yaptığımı bildiğini söyledi. Çin’deki ailem üzerinden bana üstü kapalı tehditlerde bulundu” dedi.

Doğu Türkistan'daki Çin zulmüne karşı Uygur, Tibet, Hong Kong, Tayvan ve  Moğol halklarından ABD'de protesto

Smith’e açıklamalarda bulunan ve ismini açıklamayan bir kadın ise Türkiye’ye 2016 yılında hamileyken geldiğini söyledi. İsmini açıklamayan Uygur Türkü, “Ben iki çocuğumla birlikte geldim fakat kızımla eşimi Çin’de bıraktım. 2017 yılında Çinli yetkililer benimle iletişime geçti ve başka Uygur Türkü tanıyıp tanımadığımı sordular. Ben de onlara bilmediğimi söyledim fakat bana inanmadılar ve her gün mesaj atarak, ‘Sen yalan söylüyorsun, kızın ve kocan elimizde’ dediler. Sokağa çıkıp tanımadığım yabancıların fotoğrafını çekmeyi düşündüm fakat daha sonra oğlum buna itiraz etti ben de sim kartımı attım” ifadesini kullandı.

The Times, Shirmemmet ile başkonsolosluk çalışanı (BÇ) arasındaki 12 Şubat 2020 tarihli yazışmalarında şu ifadelerin geçtiğini de açıkladı ;

Şirmehmet: Annemi 5 yıl hapse mahkum ettiniz ve ailemi kamplara gönderdiniz. Onların nerede olduğunu bile bilmiyorum.

ÇBK Çalışanı : Burada durum kontrol altında. Baban ve ağabeyin artık eğitim merkezinde değil.

Sirmehmet : Hapsettiğiniz Annemin suçu ne peki ?

BKÇ: Belki diğer insanlar yüzünden hapiste, yanlış insanlarla temasta olmuş olabilir. Eğer orada kimlerle iletişimde olduğunu yazarsan sana yardımcı olabiliriz.

Şirmehmet : Size söyleyeceğim, bir şey yazmaya gerek yok. Sadece söyleyeceğim.

BÇ: Sana şu kadarını söylemek istiyoruz, biz sana yardım etmek istiyoruz. Sonuçta hepimiz Çinliyiz. Bize bir e-posta atar mısın?

S: Evet atacağım. Annemin suçu neydi? Gerçekten anlamadım. Bana yazılı karar metnini gönderir misiniz?

BÇ:  Annenin suçu Terörü desteklemekti sanırım.

Şirmehemet :  Ne zaman terörü desteklemiş?

BÇ: Şu an yapabileceğin en iyi şey kendi durumunu netleştirmek ve daha sonra devlet senin durumunun çaresine bakacak.

S: Annem terörizmin ne olduğunu bile bilmez. O ülkesinde saygın bir kadın. 30 yıldan uzun bir süredir ÇKP Üyesi ve ülkesi için çalışıyor. Annemin yazılı itirafını görmek istiyorum.

BÇ: Bu İtiraf şu an bizde yok. Şu an biz sana yardım etmeyeceğiz, senin kendine yardım etmen gerek. Durumunu açıkça söyle ve ondan sonra diğer şeyler için konuşabiliriz.

S: Size seyahatim, eğitimim ve hatta ünviersite diplomamla ilgili bilgiler göndereceğim. Hepsini göndereceğim.

Kaynak : https://www.haber3.com/guncel/istanbuldaki-ajanlar-ortaya-cikti-haberi-5576311

Share
421 Kez Görüntülendi.