Komünist Çin yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’da Ağustos ayından (4 aydan) beri Urumçi,Korla ve Gulca kentleri başta olmak üzere ülke genelinde “Çinvirüsü Covid-19″ salgınını önlemek” iddiası ile başlattığı Uygurları evlerine hapsederek hastalık ve açlıktan yok etmek amaçlı soykırım cinayetlerinin şiddetini Uygurların yoğun ve çoğunlukta yaşadığı Kaşgar ve Hoten kentlerinde daha da arttırarak uygulamaya başladıkları bildirildi.
Özgür Asya radyosu ÇKP’nin resmi yayın organları Çin’in “Xinjang Gazetesi”, ile “Tangritagh” internet haber ağı başta diğer Çin resmi haber organlarına dayanarak verdiği bilgilere göre bu yılın Ağustos ayından bu yana, Gulca ve Urumçi gibi Tanrı dağlarının kuzeyinde yer alan kentlerde “Enfeksiyonu sıfıra indirme” bahanesi ile başlattığı Uygurları evlerinde hapsederek açlık ve hastalıktan yok etme uygulamalarını sürdürdüğü ve bu ayın başından (Kasım ayından) beri bu uygulamalarının şiddetini daha da arttırarak Uygur Türklerinin çoğunlukta yaşadığı Tarim bölgesinin güney batısındaki Kaşgar ve Hoten bölgelerinde sürdürdüğünü bildirdi.
ÇKP’nin resmi Tengritagh Network’ün haberine göre sözde Uygur Özerk Bölgesi ÇKP. Sekreteri Ma Shingrui, 21 Kasım’da Kaşgar’ı ziyaret etti ve “enfeksiyonu sıfıra indirmek” için önlemlerin sıkı bir şekilde uygulanması talimatı verdiği bildirildi.
ÇKP Bölgesel Sekreteri Ma Shingrui, Kaşgar’da yaptığı konuşmada, “Enfeksiyon kontrol çalışmalarının aciliyetini ve karmaşıklığını göz önünde bulundurarak , salgını kontrol altına almak için en acil ve katı önlemleri alınacağını, yeni enfekte olan hastalarla ilgilenilerek salgın riskinin önlenebilmesi için Enfekte olan hastaları derhal karantinaya alınarak geçici hastanelere nakletmek tedavilerine başlanması ve sıfır Covid tedbirlerin uygulanması ve böylece halkın günlük yaşamının güvence altına alınması anlamına geldiğini de belirtti.
Haberde İşbirlikçi Sözde özerk bölge başkanı Özgür Tuniyaz da Hoten’e giderek “enfeksiyonu sıfıra indirme” çalışmalarını denetlediğini Hoten merkez,Karakaş ve diğer bağlı ilçelerde gezici hastaneler, izolasyon gözlem noktaları ve tarım alanlarına özel çalışma ziyaret ettiği bildirildi. İşbirlikçi Kukla sözde Bölge Başkanı Çinli Patronu Ma’nın Sıfır Covid için “ciddi, katı ve hızlı olunması” ifadelerini tekrarladığı belirtildi.
İşgalci Çin, Gulca ve Urumçi’deki Karantına Kuşatmasını Kaşgar ve Hoten’de de Tekrarlıyor
Çin devlet medyası, halkın günlük gıda ve tıbbi koşullarının tamamen garanti altına alındığı “enfeksiyonu sıfıra indirecek önlemlerin” uygulanmasını sorunsuz uygulandığını iddia ediyor. Ancak Kaşgar, Hotan ve diğer güneydeki Uygur bölgelerinden iletilen sosyal medyada paylaşımlarda soğuk kış aylarında bu bölgelerde uygulanan kuşatma tedbirler çerçevesinde entübe oldağu iddia edilen binlerce kişinin kentlerin varoşlarında inşa edilen depo görünümündeki salonlara ve çadırlara konuldukları görülüyor. Evlerinden zorla alınarak bu depo ve çadırlara hepsedilen Uygurların soğuktan korunma imkanları olmadığı için üşüdükleri ve açlık ve soğukla boğuştukları yolunda haberler sosyal medyada paylaşılıyor.
Ayrıca, Uygur bölgesinde salgın kuşatmanın patlak vermesinden bu yana bölgede uygulanan sıkı kuşatma tedbirleri nedeniyle evlerine kapanan Çinli göçmenlerin şikayetlerini gösteren videolar de sosyal medyada yayınlanıyor.
Uygur bölgesine para kazanmak için gelen Çinli bir göçmenin şu çarpıcı ifadesi dikkati çekiyor : “Çin yönetimi bize Xinjiang’da iş bulmak ve para kazanmak çok kolay. Uygur bölgesinde her şey çok ucuz .Bu avantajlardan bir an önce yararlanabilmek için Sincan’a gelin ve zengin olun.” teşviki ile bölgeye yerleşmek amacı ile geldik. Ancak, bölgedeki Karantina tedbirleri nedeniyle uygulanan sert tecrit önlemlerinden dolayı para kazanmak yerine mağdur olduk.” sözleri ile bölgedeki acımasız ÇKP uygulamalarına dikkati çekti.
Hukukçu Prof.Dr.Teng : ÇKP, Salgını Uygurlara Zulüm ve Kontrol Amacı İle Kullanıyor
Chicago Üniversitesi’nde misafir Öğretim üyesi ve Hukukçu ve siyasi analist ve insan hakları avukatı Prof.Dr.Teng Biao ” Çin yönetiminin şu anda Uygur bölgesi ve Çin genelinde devam eden “enfeksiyonu sıfıra indirmeye yönelik önlemleri” aslında Uygurlar başta tüm Çin vatandaşlarını vatandaşları kontrol eden siyasi bir kuşatma için kullanmaktadır.” açıklamasında bulundu.
Prof.Teng sözlerini şöyle sürdürdü : ” ÇKP Lideri Xi Jinping ve Çin Komünist Partisi’nin uyguladığı ” sıfır enfeksiyon önlemleri” şimdiden anti-salgın karakterini kaybetmiştir. Çin aslında salgını önlemek yerine toplum üzerindeki kontrolü güçlendirmek için salgın bir fırsat olarak kullanmayı amaçlıyor.
ÇKP’nin uyguladığı kuşatma tedbirleri aslında Çin yönetiminin yıllardır Doğu Türkistan’da yaygın bir şekilde uyguladığı bir gerçek. ÇKP aslında Uygur topraklarında Uygurları daha sıkı şekilde bastırmak için salgını bu amacını gerçekleştirmek için kullanıyor. ÇKP.bu amaçlarına bir yenisini daha ekledi bu da Salgın Karantinası Yani böyle bir fırsatı Uygurlara yönelik baskıyı yoğunlaştırmak için kullanmaktır. Önceleri uyguladıkları “toplama kampları”‘ne hapsetmek yerine Uygurları tüm aile üyeleri ile birlikte yok etmek(soykırım) için mevcut “enfeksiyon önleme tedbirleri”nı de eklemiştir. Salgın kuşatma hakkında Çinliler tarafından dolaşan videoları inceledim. Ancak, Çinlilere yönelik baskı ve zulmün şiddeti Uygurlara yapılanların yanında çok masum kaldığını gözlemledim. Etnik Çinliler de ÇKP zulümlerinden şikayetçi. Ama bunların hiç biri Uygurlara yapılan zulümle kıyaslanamaz. Ancak gaddarca yürütülen “yükü sıfıra indirme” politikasından kimsenin de kaçmadığı söylenebilir. Bu politika artık herkesi mağdur etmiştir. ” sözleri ile değerlendirdi.
Dr.Mehmet Emin : Çin, Salgın Bahanesi ile Uygurlara yönelik Soykırım politikasını sürdürmek istiyor
ABD’de yaşayan, New York’taki Columbia Üniversitesi’nde tıp araştırmacısı olan Doğu Türkistanlı bilim insanı ve insan hakları aktivisti Dr.Mehmet Emin Çin’in Karantına Kuşatmasını bilimsel ve tıbbı açıdan şu sözlerle değerlendirdi : ” Uygur aktivistlerinden “Korona virüs salgını”nın üzerinden 3 yılı aşkın bir süre geçtmiştir. Batılı demokratik ülkeler aldıkları önleyici tedbirler ve etkili aşılarla vatandaşlarını salgından korumuştur. Salgın genel olarak küresel düzeyde kontrol altına alınmıştır. Ancak Çin’de “enfeksiyonu sıfıra indirme” iddiası ile bu kuşatma tedbirlerinin devam etmesinin esas nedeni, Çin’in kuşatma politikasının etkinliğini uluslararası topluma kanıtlamanın yanında kendi Vatandaşlarını işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Müslüman Türk halklarını daha sıkı kontrol ve baskı altında tutabilmek için kullandığı açıktır. BM.başta batılı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar Çin hükümetinin işgalindeki Doğu Türkistan’da uyguladığı insan hakları ihlallerinin “insanlığa karşı suç” ve “soykırım uygulaması” olarak tanımlamıştır. Çin Çinvirüsü salgınını önlediği iddia ederek aslında Uygurlara yönelik baskı ve katliam politikasını sürdürmeyi amaçlamaktadır.” şeklinde değerlendi.