Son Dakika
Çin Komünist partisinin güdümündeki sözde Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmelerini onaylamak üzere gündemine aldığı açıklandı. Çin Parlamentosu olarak bilinen bu Kurumun bağımsız olarak kendi başına ve Milletvekillerinin özgür iradesi ile her hangi karar alma yasa çıkarma yetkisi bulunmuyor. Bu sözde Parlamento ÇKP’nin güdümünde kukla bir kurum olarak 73 yıldır varlığını devam ettiriyor.
Ayça YASLI (isghaber.com yazarı)
ÇKP. Diktatörlüğünün güdümündeki bir sözde ” Çin’de yasama organı işlevini gören Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi (Sözde ÇKP PHarlamentosu) , Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) insanların zorla çalıştırmayı yasaklayan sözleşmelerini onaylamak üzere gündemine aldığı açıklandı.
Çin haber ajansı Xinhua’nın haberine göre, Komite, dün başlayan oturumda diğer yasa değişikliği tekliflerinin yanı sıra ILO’nun 1930 tarihli “Zorla Çalıştırma Sözleşmesi” ile 1957 tarihli “Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması Sözleşmesi”nin onaylanmasını da görüşecek.
Çin, ILO’nun 8 temel sözleşmesinden 4’ünü onaylarken 1930 tarihli “Zorla Çalıştırma Sözleşmesi”, 1948 tarihli “Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi”, 1949 tarihli “Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi” ile 1957 tarihli “Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması Sözleşmesi”nin olduğu 4 temel sözleşmeyi henüz onaylamadı.
Çin Komünist yönetimi, son yıllarda, Çin’in işgalindeki Uygur Bölgesi’nde Uygur Türklerinin “Zorla köle/İşçi olarak çalıştırılması ” yoluyla yabancı küresel şirketler için üretim yaptırıldığına dair yapıldığına dair iddialarının hedefi olmuştu.ABD Kongresi, Aralık 2021’de Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türkleri ile diğer etnik ve dini azınlıkların zorla çalıştırılması yoluyla ürettiği malların ABD’ye ithalatının yasaklanmasını öngören yasayı kabul etmişti.
Washington yönetimi ayrıca iddialara konu olan işletmelere ve onlarla çalışan şirketlere yaptırım kararları almıştı.Pekin yönetimi sözcüleri, zorla çalıştırma iddialarını “Çin-karşıtı güçler tarafından uydurulmuş yalanlar” olarak nitelemiş; Sincan’daki insan hakları durumunun, gerçeklere aykırı şekilde karalanmaya çalışıldığını savunmuştu
BENZER HABERLER