Son Dakika
MÜSLÜMAN UYGUR TÜRKLERİ BAŞTA DOĞU TÜRKİSTAN’I VATAN BİLEN BÜTÜN TÜRKLERİN VE HALKLARIN VİCDANI UYGUR BİLİM İNSANI TAM BİR YIL ÖNCE PEKİN’DEKİ EVİNDEN 70 YAŞINDAKİ ANNESİ İLE BİRLİKTE.İNSANLIK DIŞI YÖNTEMLERLE VE ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE KELEPÇELENEREK TUTUKLANMIŞTI.DAHA SONRA HUKUKSUZ VE DÜZMECE ÇİN MAHKEMELERİNDE YARGILANMIŞ VE ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILMIŞTIR.
Dr.TOHTİ, ÇİN YÖNETİMİNDEN KENDİ ANAYASASI VE SÖZDE ÖZERK BÖLGE YASALARINDA TANINAN HAKLARIN DOĞU TÜRKİSTAN’İN TARİHİ VE EBEDİ SAHİBİ TÜRKLERE UYGULAMADA DE VERİLMESİNİ TALEP ETTİ. DOĞU TÜRKİSTANLILARA DE BU ÜLKEYE SONRADAN ZORLA GETİRİLİP İSKAN EDİLEN ETNİK ÇİNLİ GÖÇMENLERE TANINAN HAKLARIN KENDİSİLERİNE DE TANINMASINI İSTEDİ.BUNUN MÜCADELESİNİ DE BARIŞÇIL YOLLARLA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA SÜRDÜRDÜ.ANCAK,ÇİN YÖNETİMİ BU ANAYASAL VE HAKLI TELEPLERİ “BÖLÜCÜLÜK VE ETNİK KIŞKIRTMA ” OLDUĞUNU İDDİA EDEREK KENDİSİNİ CEZALANDIRDI.
D. TOHTI HALEN URUMÇİ’DE HAPİSHANEDE ÇİLE DOLDURMAKTADIR.KENDİSİNE AİLESİNİN ZİYARETİ VE GİYİM VE YAŞAM MALZEMELERİ YASAKLANMIŞTIR.
DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNİN HAK VE HUKUKU,DİNİ VE İNSANI HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDEN VE UYGURLARIN VİCDANI İLHAM TOHTİ İÇİN SABIR,DAYANMA GÜCÜ VE MÜCADELESİNİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN DUA VE NİYAZLARINIZI İSTİHRAM EDİYORUZ.
UYGURLARIN VİCDANI MİLLİ KAHRAMANIMIZ Dr.TOHTI, SENİ UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ VE ASLA UNUTTURMAYACAĞIZ.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Dr.TOHTI’NİN TUTUKLANMASININ 1.YILI MÜNASEBETİ İLE DAHA ÖNCE KALEME ALDIĞI BİR İNCELEMESİNİ BİLGİLERİNİZE SUNUYORUZ.
” UYGUR ÖZERK BÖLGESİ”‘NDE UYGURLARIN DİNİ ÖZGÜRLÜK HAKLARI GASBEDİLİYOR. BU İSE,TİPİK BİR HAK İHLALIDIR.
İlham Tohti
Dini özgürlüğe saygı göstermek ve Dini özgürlüğü korumak,Çinin uzun süredir benimsediği dini politikadır.Dini özgürlük vatandaşın temel hak ve hukukları içinde Çin Anayasasında güvence altına alınmıştır.Uygur Özerk bölgesindeki Uygurların tamamı kendilerini İslam ümmeti olarak tanımakta ve tanımlamaktadır.Uygur Özerk bölge yönetimi yasa gereği,Uygurların dini özgürlüğünü yasaklayamaz.
İslam dini,Uygur kültürü ve Uygurların gündelik hayatında fevkalade önemli yer tutmaktadır.20.yüz yılın 50.yıllarından başlayarak Uygur bölgesindeki Çin yönetimi,Uygurların milli ve dini bilinci zayıflatacak politikayı planlı bir şekilde uygulamaya başlamıştır.Hükümet çeşitli yöntemlerle Uygurların dini özgürlüğüne karışmayı ısrarla sürdürdü.Uygurların ibadet hakkına olan saygısızlık,aşağılama,yasaklama(Kültür devriminde;Kuran yakma,mescit-camiyi yıkma,imamları toplayıp domuz eti yemeye zorlama…) zaman zaman İslam’a saldırıyı toplumsal bir siyasi harekat olarak sürdürmüştür.Dine olan dayanılmaz baskı şu günlerde zirvelere ulaşmıştır.Uygurlara yapılan bu hak ihlali aynı zamanda Çin anayasasını çiğnemektir,Ana yasa suçu işlemektir.Bu suçu işleyenleri Çin halkının vicdan muhasebesine sunmak ve Beyjing merkezi yönetime suç duyurusunda bulunmak için sadece Uygur Özerk bölgesinde yönetim propaganda bakanlığının organizesi ile işlenmekte olan suç delillerini siz değerli okurla sunuyorum;
1.İbadet için camiye girmek yasak;
Belge(kanıt) resim – 1
Bu fotoğraftaki köy caminin Duvarına asılı tabelada Uygur dilinde şöyle yazılmaktadır: “ Uyarı; Devlet memurları,parti üyeleri,gençlik kolları üyeleri,18 yaştan küçük gençler,çocuklar ve tüm kadınlara camiye girmek ve ibadet etmek yasaktır.”
Bu fotoğraf özerinde yazıldığı gibi 07.09.2011.tarihinde çekilmiştir.Bu fotoğrafta caminin giriş kapısına asılan Uygurca ve Çince uyarının Türkçe tercümesi şöyle ; “ Yaşı tutmayanlar (18 yaşından küçüklerin ve öğrencilerin girmesi yasaktır.”
Kanıt resim-3
Bu Fotoğraf ta; “ Kendi mahallesi dışında namaz kılmak yasadışı dini faaliyet sayılacaktır.”
Bu propaganda tabelası altına duvara yabancıların köy camisinde namaz kıldıklarını görenlerin ihbar edilmesi gereken telefon numarası yazılmıştır.
Fotoğraf-4
Fotoğrafta Uygurca ve Çince olarak duvara yazılan uyarıda şöyle denmektedir; “ Bireysel hac yapmak yasadışı dini faaliyettir.”
2.Kamu alanlarında açık ve kapalı yerlerde namaz kılmak ve kuran okumak yasaklanıyor
Kanıt resim – 4
“ Semimi uyarı; Kamu alanlarında (açık ve kapalı fark etmez) Namaz kılmaya,kuran okumaya izin verilmeyecektir.-“
Çince ve Uygurca yazılan bu uyarı Toksu nahiyesi sağlık idaresi tarafından yapıldığı en alt sıraya not edilmiştir.
Toksu nahiyesi Uygur Özerk bölgesindeki 84 nahiyeden biridir.99% nüfusu Uygur Müslümanlardan oluşmaktadır.Bu uyarı tabelası İlçe kaymakamlığına bağlı Sağlık müdürlüğü tarafından Hastane ve beldelerin sağlık ocaklarının kapı,duvarlarına asılmıştır.
Bu tür uyarılar ve propaganda İl,İlçe,köy komünist parti sekreterliği tarafından tüm sektör,tüm melekler bazında sistematik yürütülmektedir.
Resim-5
Gulca şehrin cadde,kavşak,sokak,alışveriş merkezleri,eğlence parkları,Pazar yerleri gibi merkezi yerlerdeki reklam panolarına,duvar,çatılara büyük çerçevelerde göze hitap edecek görkem bir şekilde yerleştirilmektedir.
Çince ve Uygurca olarak şöyle yazılmaktadır; “ Şinjiang Uygur Özerk bölge üniversal yönetim tüzüğü,Uygur Özerk bölge din işlerini yönetme tüzüğü” ünde belirlenen maddeleri gereğince topluma açık tüm alanlarda namaz kılmak kesinlikle yasaktır.Yasağa uyumayanlar “tüzük”ü ilah suçundan ağır cezaya çarptırılacaktır.”
Kanıt resim -5 Gulca şehir Hastanesinin giriş kapısı yan duvarda asılı durmaktadır.
Çince ve Uygurca olarak şöyle yazılmaktadır; “ Duyuru:Şinjiang Uygur Özerk bölge üniversal yönetim tüzüğü,Uygur Özerk bölge din işlerini yönetme tüzüğü” ünde belirlenen maddeleri gereğince topluma açık tüm alanlarda namaz kılmak kesinlikle yasaktır.Yasağa uyumayanlar “tüzük”ü ihlal suçundan ağır cezaya çarptırılacaktır.”
3.Oruç Yasağı
Oruç İslam’ın 5 farzından biridir.Hicri takvimini 9.ayı olan ramazan ayında reşit ve dağlıklı tüm Müslümanların bir ay oruç ibadetini eksiksiz yerine getirmesi şarttır. Uygur Özerk bölgesine bağlı şehir,nahiyelerin hepsinde büyük bir propaganda kampanyası başlatıldı.Bilhassa Üniversite,liselerde,eğitim,sağlık sektörlerinde öylen tatilinde yemeği kolektif yedirmek etkinliği düzenleyerek
Kanıt resim – 6
Gulca Şehir Çince tip Hastanesi yönetimi “Milliyetler kardeşliğini pekiştirme yemeği” adı altından Ramazan ayı boyunca Uygurlar ilen Çinlileri beraberce öylen yemeği yeme organizasyonu sürdürdü.İşten atılmaktan korkan Uygurlar orucu bozmak zorunda kaldı.Fotoğraf 6,Ramazanda öylen yemeğe oturan görüntüden biridir.Bu fotoğraf Çin devlet medyası tarafından propaganda amaçlı kullanılmıştır.
Fotoğraf -7
Bu Fotoğrafta,Urumçi Tip Üniversitesi yönetimi Ramazanda Uygur öğrencileri öylen tatilinde toplayıp,oruç tutup tutmadığını test etmek amacı ile her kesi su içirmek sureti ile testen geçirmektedir. Gulca Vilayetine bağlı Künes kasabasının Kazak köyü olan Narat köyü cami önünde kimsesizlere iftar yemeği hazırlayan iftar kazanı Çin polislerince yıkıldı, paramparça edildi. Bu hayır işine katkı sağlayan 15 kişi tutuklandı.
Fotoğraf -8
Bu fotoğrafta Kaşgar Büyük Şehir Kütüphanesi giriş kapısı önüne asılan bir “duyuru”dur.
Uygurca ve Çince şöyle yazılmaktadır; “ Saygı değer okurlarımız.Bugünden itibaren Tesettür giyinen,yüzü kapalı olan,başına eşarp takanların kütüphanemize girmesi yasaklanmıştır.
Kaşgar Şehir Kütüphanesi 08.03.2013 “ diye yazılmıştır. Ve o günden bugüne Kaşgar büyük şehir kütüphanesine tesettürlü bayanlar,hatta başına normal eşarp takan hanım kızlar bile sokulmamaktadır.
Fotoğraf 9
Bu fotoğraf Urumçideki bir hastaneye aittir.Uygurca ve Çince şöyle yazılmaktadır; “Çarşafla örtünenler,tesettür giyim giyenler,Erkeklerden yaşı 45 ten küçük ama sakal bırakanların hastanemiz kapısından içeri girmesine izin yoktur.” Alttaki iki satırda her iki dilde şöyle yazılmaktadır ; “Hastanemiz içinde namaz kılmak yasaktır.”
Fotoğraf -10
Bu fotoğraf Hoten şehir içinde tek olan alış veriş merkezine aittir.Uygurca ve Çince yazıların aynen tercümesi şöyle; “ Din bilincini zayıflatmak,ortamı dini kirlilikten arındırmak ve alış veriş merkezimizin güvenliğini sağlamak için,Hoten vilayeti ÇKP,şehirlik ÇKP komitesinin emrine uyarak:
1.Çarşaflı kadınların alışveriş merkezleri,mağazalar,Pazar yerleri gibi tüm kamu faaliyet alanlarına girmesi kesinlikle yasaklanmıştır.
2.Sizin ve diğer Vatandaşların güvenliği için yapılacak fiziki kontrole yardımcı olmanız gerekir.
3.Tüm satış yerlerinde dini içerikli ve dini esaslara göre imal edilen giysi ve aksesuarların satılması yasaktır.
4.Tüm dini kitap,CD,videolar yasadışıdır. Satışı kesinlikle yasaktır.
Fotoğraf -11
Bir belde semt pazarı önüne konulan bu propaganda tabelasında Uygurca ve Çince olarak şöyle yazılmaktadır; “Bahçe pazarı,tesettürlüleri,cilbab (Çarşaf)lıları hoş karşılamayacaktır.
Fotoğraf -12
En büyük petrol şehri olan Karamayın caddelerine şu propaganda panoları asılmaktadır.Uygurca ve Çince şöyle yazılmaktadır; “ Burası modern toplumdur.Kamu araçlarına minmek istiyorsanız başınızdaki örtüyü çıkarınız!”
Fotoğraf -13
Bu reklam panosunda Uygurca ve Çince şöyle yazılmaktadır; “ Hanımlar,kızlar.yüzünüzü açınki, Çağdaş toplumun modern yüzü zarar görmesin.”
Bu slogan Uygur özerk bölgesindeki tüm cadde,kavşak,mahallerde yaygındır.Devlete ait gazete,radyo,televizyonlarında sloganı haline gelmektedir.
4.Uygur Özerk bölgesinde Kuran ve başka dini kitaplar yakılmakta,Ebeveynlerden Çocularını dini eğitimden uzak tutmak konusunda imza alınmakta,ant içirilmektedir
Fotoğraf -15
. Şinjang gazetesi 2013.yılının ilk 6 ayında Urumçi polislerince yapılan baskınlarda toplanan Kuran dahil 33 bin dini kitap,CD imha ettiğini açıkladı.
Fotoğraf -15
Bu fotoğrafta Aksu Gülabat beldesinde Uygur kadınlarını köy meydanına toplayıp,Çin komünist parti bayrağı önünde “ Allaha değil,Çin komünist partiye inanacağımıza,çocuklarımızı dini eğitimden uzak tutacağımıza ant içiyoruz” şeklinde yemen ettirmektedir.
5.Uygurların örf adetlerinin bir kısmı suç kapsamına alınmaktadır
Fotoğraf -16
Bu fotoğraf Urumçi,Karamay,Gulca,Kaşgar …gibi şehirlerde Tiren garları,otobüs durakları ve cadde,sokaklardaki reklam panolarına yapıştırılmaktadır.Suç kapsamı kadınların tesettür giysileri ve erkeklerin sakalı ile kalmıyor,ay yıldızlı tişörtlerde suç aletleri olarak gösteriliyor.Bu propaganda panosundaki fotoğrafta diplomatik skandala yol açabilecek çok büyük hatalar var.Burada Türk bayrağı baskılı ay yıldızlı kırmızı tişörtünde suç aletleri kapsamında yer alması sadece Türk bayrağına sempati duyan Uygur gençleri değil, 77 milyon Anadolu Türkünü ve Türkiye cumhuriyetini ağır derecede rencide edecektir.
6.Uygurların dini inancı ve milli kültürünü zayıflatmaya yönelik sistematik baskılarla paralel yoksul Uygur gençlerine para tuzağına düşürerek Çinlilerle evlenmeye yönelik yeni bir proje ortaya çıkmaktadır.
Fotoğraf-17
Çerçen nahiye partikom özel genelge yayınladı ve bu genelge Uygur Özerk bölgesinin devlete ait haber sitesi “Şinjing Haberleri” inde yayınlandı. Genelgede şöyle denmektedir; “ Nahiyemizde Çinliler ile evlenen Uygurlara 5 seneye yayarak 50 bin yuan (8000$) (her sene 10bin yuan ) ödül veriliyor.onlardan doğan çocuklara ana okuldan lise mezunu olana kadar her yıl 3000 yuan,üniversiteyi kazanan günden başlayarak her yıl 5000 yuan geri ödemesiz burs veriliyor.”
Çerçen kasabası Teklemakan çölünün tarım nehri boyundaki küçük ve kenar bir kadım yerleşim bölgesidir. Şu anki Nüfusunun 99% Uygurlardan oluşmaktadır.Yaşam şartları ve coğrafi uzaklığı nedeni ile Çinli göçmenlerin rağbetini görmemektedir.Çerçende Uygurların İslam’a olan bağlılığını zayıflatma propagandası ile paralel olarak Uygur gençleri Çinlilerle evlendirmek teşviki için büyük miktarda bütçe ayrılmıştır. Ancak,Çerçende ilk okul,orta okullara ayak kapısız gitmekte olan 10 binlerce yoksul çocuk bulunmaktadır.Beslenme yetersizliğinden dolayı çeşitli hastalıklara yakalanan,hatta ölen bebek sayısı en çok olan nahiye Çerçendir.Onlara bütçe ayırmak aklından bile geçmeyen nahiye ÇKP merkezinin bu yeni projeyi keşfetmesi ve tüm Uygur özerk bölgesinde propaganda malzemesi yapması düşündürücüdür.
Uygur Özerk bölgesinde Mao dönemden kalma siyasi baskılar aynen ve hatta daha ağır bir biçimde devam etmektedir.Ben burada fakat Çin vatandaşı ,ancak etnik yapısı ve dini inancı farklı olan Müslüman Uygur kitlesi üzerinde gitgide artmakta olan siyasi baskıların bazılarını ortaya koydum.Bu yapılanların hepsi Çin Anayasasına ve Özerk yasasına aykırıdır.Uygur Özerk bölge Komünist parti yöneticileri yasaları korumak yerine yasaları çiğnemektedir.
Uygur toplumu bu baskılardan dolayı çok acı çekmektedir,öfkesi artmaktadır.Çinli yöneticiler ise bu acılardan haz almakta ve dinle alay etmektedir.Uygur yöneticiler şaşkınlık içinde ne kendi halkına yaranabilmekte,nede komünist yönetime.
Din bizim kutsal değerimizdir.Yerel yönetimin bu tür hukuksuz uygulamalarının Uygur halkına bir maliyeti olduğu gibi,devlete de bir maliyeti olacaktır.
Çin halkının Uygur özerk bölgesinde uygulanmakta olan hukuk dışı dini politikalara duyarsız kalmamsı ve Çin merkezi hükümetin duruma el atmasını sağlamak amacı ile bu kanıtları sunmuş bulunuyorum.
saygılarımla
İlham Tohti
Çinceden Türkçeye Çeviren: Bahtiyar Necat
Etiketler: Çin » Din » Foto Galeri » Haber » İlham Tohti » Makale AnalizBENZER HABERLER