Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
11 Eylul saldırılarından sonra Pakistan ve Afganistan’da iken,bu ülkeler tarafından para ödülü karşılığı ABD.ne teslim eden 22 Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur’un hayatı beyaz perdeye aktarıldı.
90 dakika süreli olarak yapılan , Kanadalı yapımcı Patricia Hanriquez tarafından ”Guantanamo’daki Uygurlar : Cahaletin Esirleri “ adı ile çekilen film, Montreal Film Festivalı’nda gösterime girdi ve seyircinin büyük ilgi ve beğenisi ile karşılandı.
Şili asıllı rejisör Patricia Henriquez,1970’lı yıllarda ülkesindeki askeri rejimin baskılarından kaçarak Kanada’ya iltica etmiş bir yönetmendır.Kendisi de bir baskı ve zulüm mağduru olar rejisör’ün kendisi ile aynı kaderi paylaşan ve belki daha fazla baskı,zulüm ve etnik ayrımcılığa maruz kalan Müslüman Uygur Türklerinin hayatını beyaz perde’ye aktarması dikkatı çekici bulunuyor.
Film,Guantamano’da ölüm kamplarında yıllarca suçsuz yere esir tutulan Uygur lar ile bire bir yapılan görüşmeler ve onların hayat hikayelerinden yola çıkılarak yapılmış olup, belgesel yönünün öne çıkması filmin önemini arttırmakta.
Filimin çekilmesi esnasında Rejisor Hanriquez’e yardımcı olan ABD.’da yaşayan Uygur aydını ve aktivisti Ruşen Abbas Hanım,Hür asya radyosuna bu belgesel filmi şöyle değerlendirdı , ” Bu film,Guantanamo’daki Uygurlar hakkında şimdiye kadar yapılan belgeseller içinde en önemli ve başarılı olarak gördüğüm bir eserdir. Rejisör P.Henriquez’in de Uygurlar ile aynı takdiri paylaşan, zulüm ve baskı yüzünden ülkesini terk eden bir kişi olduğu için, suçsuz yere yıllarca esir hayatı yaşayan Müslüman Uygurların acılarını kalbinin derinliklerinde hissetmiş olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle bu belgeseli yapmış olduğunu tahmin ediyorum. ” Şeklinde konuştu.
Ruşen Abbas,ayrıca Belgesel’ın Guantanamo Esir Kampı’nda yıllarca esir tutulan ve suçsuzlukları sonradan anlaşılan 2006’de Arnavutluk’a yerleştirilen Ebubekir Kasım, daha sonraki yıllarda Bermuda’ya gönderilen Abdulhalil ile Paulo’ya yollanan Ahmet olmak üzere 3 Uygur mülteci’nin anıları ve anlatımları ile Guntanamo’da yıllarca zor şartlar altında esir tutulan günahsız Uygurların hayatını aydınlatmaya çalışıtığını de açıkladı.
Filim’de yine Guantanamo’da esin tutulan masum Müslüman Uygurların sorunu ile yıllarca ilgilenen ve bunların hayatına yakından tanıklık eden,bunlara çeşitli yollarla yardımcı olmaya çalışan Ruşen Abbas başta onların Avukatlarının ve bunlara tercüman olarak görevlendirilen tanıkların hatıratları ile açıklamaları de yer almakta.
Belgesel’de 22 Müslüman Uygur Türkü’nün tutuklanması,Guantanamo’ye nakli ve bunların suçsuzluğunun anlaşılmasından sonrası yıllarca süren tartışmalar ile bunların Üçüncü bir ülke’ye yerleştirilmesi safhalarına dair bütün ayrıntılar “Anlamsızlıklar ve Yersiz Hatalar” temelinde aydınlatılıyor.
Filmin şimdiden önümüzdeki aylarda yapılacak Amsterdam Film Festivalına aday gösöterildiği bildirildi.
Filmin Guantanamo’da esir hayatı yaşayan Uygurların hayat hikayeleri temelinde Doğu Türkistan’daki Çin baskı zulmünün ve etnik ayrımcılık ve Çin soykırımının bir kez daha sanat camiasının gündemine gelmesini ve Uygur Türkleri probleminin uluslar arası toplumun dikkatini çekmesine vesile olması bekleniyor.
Kaynak : rfa.org.uighurca/Haklara/kutlan 17.10.2014
GUANTANAMO’DA ESİR TUTULAN MÜSLÜMAN UYGURLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
11 Eylul 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kulelerine yolcu uçaklarının çarptırılarak yapılan ve binlerce masum insanın ölümü ile sonuçlanan terör saldırılarından sonra ABD.öncülüğünde batılı ülkelerce global düzeyde Terörle Savaş başlatıldı. Taliban rejimi tarafından organize edildiği iddiası ile bu terör saldırılarının kaynağı olarak gösterilen Afganistan’a Aralık ayında büyük bir hava bombardımanı ve ardından da genel bir saldırı yapıldı. Bu esnada Doğu Türkistan’da özellikle 1990 Barın ve l997 Gulca ayaklanmalarının ardından İşgalcilerin baskı, zulüm ve takibkinden kaçan yüzlerce Uygur siyasi mülteci Afganistan’da sığınmacı olarak bulunmakta idi. Taliban’a bağlı kamplarda kalan bir kısım Uygurlar Taliban Savaşçısı savı ile ABD.İşgal Güçlerince tutuklandı.Bir kısmı ise, zamanın Kuzey İttifakı Önderlerinin yanlış tutumları nedeniyle teröristlikle suçlanarak, bunlar tarafından ABD.güçlerine teslim edildi.
Ayrıca,öğrenim,ticaret ve diğer gayeler ile Pakistan’da bulunan veya siyasi sığınmacı olarak Kardeş bildikleri bu ülke’ye sığınan Müslüman Uygurlar Pakistan’daki bazı karanlık güçlerce Pakistan yönetiminin göz yumması ile birkaç bin Dolar karşılığında ABD.güçlerine teslim edildi.
Taliban Rejiminin desteği ile Vatanlarını kurtarmak gayesi ile Örgütlenen Doğu Türkistanlı Mücahitlerin Lideri Hasan Mahdum 2002 yılında Pakistan’ın Veziristan bölgesinde ABD.bombardımanı sonucu bir kısım arkadaşları ile birlikte şehit edildi.
Suudi Arabistan’da yaşayan bir Doğu Türkistanlı ailenin orada doğan Ahmet Türkistanı adındaki bir oğlu ile Afganistan ve Pakistan’da yakalanan toplam 22 Doğu Türkistanlı Uygur Müslüman akıl almaz zulüm ve işkencelerle Küba’nın Guantanamo Askeri Esir kampı’na getirilerek hapsedildiler. Daha soraki yıllarda, Uygur diasporası başta olmak üzere Uluslar arası İnsan Hakları örgütleri ve bir kısım ABD.lı Parlamenterlerin girişimleri ve yapılan soruşturmalar sonucu esir tutulan bu Uygurların suçsuz olduğu belirtilerek serbest kalmaları sağlandı. ABD.Yönetimi bu Müslüman Uygurların “ Yanlış Zamanda,yanlış yerlerde Bulundukları” için esir alındıklarını açıklayarak yaptıklarını tevil etmeye çalıştılar.
22 Uygur Tutuklunun durumu Çin ile ABD.arasında uzun süre sorun oluşturmaya devam etti.Çin,bunların kendilerine teslimini istedi.Ancak,AB.yönetimi bizzat zamanın ABD.Dış İşleri bakanı Emekli Generel Collin Poweel’in ağzından bunlar suçsuzluklarının kanıtlandığını ,Çin’in baskı ve zulmünden ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını,Çin’e iade edilirlerse hayatlarının tehlikeye gireceğini belirterek Çin’in iade talebini reddetti.
22 suçsuz Müslüman Uygur Türkü’nün üçüncü bir ülkenin kabul etmeleri uzun süre gündemde kaldı ve yıllarca tartışılmaya devam etti.Türkiye başta,Türkistan Cumhuriyetleri ve diğer hiçbir İslam ülkesi bu mazlum ve mağdur Uygurları ülkelerine kabule yanaşmadı.En sonunda ABD.yönetimi bunları ABD.’ne yerleşmelerine izin vereceklerini açıkladılar.ABD.’de yaşayan Doğu Türkistanlılar bunların kalacakları evleri hazırlayıp döşediler ve büyük bir coşku ile karşılama töreni hazırlıklarına giriştiler. Ancak,bazı Yahudi asıllı Kongre üyelerinin anlaşılmaz bir nedenle ABD.yönetimi nezdinde yapatıkları girişimler ve baskılar sonucu Hükümet bu kararından vazgeçtiğini açıkladı.Bu durum diospora Uygurları ile uluslar arası toplum’da büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü’ye yol açtı.
ABD.yönetimi uzun uğraşılar sonucunda 2006’da 4 Kişiyi Arnavutluk’a geciçi mülteci olarak kabul ettirmeyi başardı. Suudi Arabistan doğumlu olan Ahmet Türkistanı’yi ise,Suudi Arabistan kabul etti. Kalan 17 kişi zaman içerisinde Bermuda,Pasifik’teki küçük bir ada devleti olar Paulo ve son kalanlar ise Güney Amerika Ülkesi ElSalvadır’a yerleştildiler.
Yıllaraca suçsuz yere Guantanamo esir kampında ağır şartlarda tutulan bu Müslüman Uygur Türkleri uzun süre Çin ile ABD.arasında tartışma ve çekişme konusu oldu. Bu kardeşlerimizin bunca çektikileri Doğu Türkistan meselesinin dünyanını gündemine gelmesine yol açtı. Uygur Türkleri davasının uluslar arası düzeyde tanınmasını sağladı.
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi olarak bu mazlum ve mağdur Uygur Türkü Kardeşelerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor,kendilerine bulundukları ülkelerde sağlık,esenlik ve huzur dolu bir hayat diliyoruz.
Etiketler: Çin » Genel » Gündem » Haber » Kültür SanatBENZER HABERLER