Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Karar TV’de Gündem Özel’in konuğu olarak çeşitli iç ve dış gelişmeler ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Bu arada Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına de değinen GP.Genel Başkanı Davutoğlu “ Doğu Türkistan’ın sömürgeleştirilmesi üzerine yürüyen bir politikaya da asla cevaz verilmemelidir. ” açıklamasında bulundu.
Demir İpek Yolu Ve İhracaat Projesi Doğu Ama…….
Çin’in Türkiye’den geçerek Avrupa’ya kadar uzanan tren yolu son derece doğru bir projedir. Dışişleri Bakanı ve Başbakan iken de destekledim şimdi de destekliyorum. Orta Asya’dan Batı Asya’ya gelecek her yol, bizim için faydalıdır. Türkiye buna destek vermeli. Ama buna destek verirken Çin’in ” Batı Çin” diye adlandırdıkları Doğu Türkistan’ın sömürgeleştirilmesi üzerine yürüyen bir politikaya da asla cevaz verilmemeli. İnsan hakları bağlamında da bütün dünya oradaki asimilasyona, soykırıma varan uygulamalarına karşı seselerini yükseltirken,Türkiye’den ses çıkmaması, önce AK Parti’nin sonra hükümetin bütün mirasının iflasıdır.
Türkiye Uygur Türklerinden Özür Dilemek Zorunda Kalabilir
1960’lı yıllardaki Cezayir bağımsızlık savaşında DP yönetimi Cezayir’i BM.’deki oylamada aleyhte oy kullanarak desteklemedi.Daha sonra bunun için resmi özür dilenmek zorunda kalındı. Doğu Türkistan meselesi de Türkiye Cumhuriyeti açısından da ileride, aynen Fransa’nın Cezayir’deki politikaları nedeniyle sessiz kalması sebebiyle Özal’ın özür dilemesi gibi gün gelip birileri Türkiye’nin Uygur meselesinde sessiz kalmasından dolayı özür dileyecektir. Bir taraftan Aras nehriyle ilgili şiir okuyacaksınız ki; Azerbaycan meselesindeki politika doğrudur. Öbür taraftan Doğu Türkistan’dan Tibet’e, Himalaya’lara o dağları aşıp da Tayland’a, Malezya’ya inen Uygurların haklarını yok sayacaksınız.Bunları kabul etmek mümkün değildir.
“ÇİN’E ÖZEL KAYIRMACILIK VAR”
Son dönemde Çin’e dönük özel bir kayırmacı ve hiçbir sorgulama olmayan bir yaklaşım var. Dolayısıyla bu bir güven ortamı oluşturmuyor. Son dönemde iktidar sahipleri, bir karar alırken en önemli kriter şu: İçerideki gücümüzü nasıl konsolide ederiz?
Buradan bize bir kaynak akar mı? Bize derken ülkeye kaynak akması başka, kendilerine yakın şirketlere bir kaynak akması ayrı bir şey. Çin ile ilgili beklenti Kanal İstanbul’un yapılması üzerine bir kaynak gelecek şeklinde hatta Kanal İstanbul yakınlarında belli alanların Çin’e bırakılarak bunun yapılacağı gibi tezler işlendi ki; bu ulusal egemenliği de ekonomik rantabiliteyi de yok eder.
Çin’den Alınacak Çinvirüsü Covid-19 Aşısı Güvenilir Değil..
GP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Çin’den sipariş edilen Kovid-19 aşısına güvenmediğini belirtti ve şunları ifade etti: “Ülkeyi yönetiyor olsaydım alternatif aşıların tümüyle ilgili bilimsel çalışmaların hepsini toplar, değerlendirme yapardım ama aşı gibi toplumsal sağlığı doğrudan ilgilendiren bir hususta demokratik süreçlerin işlediği ülkelerdeki çalışmalara öncelik verirdim. Çin aşısına çok güvenle bakamıyorum. Nihayet Çin, bütün bu bilimsel çalışmaları tekelinde yürüten bir ülke. Bireysel özgürlükler konusunda demokratik ve şeffaf denetim süreçlerinden geçmemiş bütün sonuçlara biraz daha teenni ile yaklaşırdım. Bireysel özgürlükler konusunda demokratik ve şeffaf denetim süreçlerinden geçmemiş bütün sonuçlara biraz daha teenni ile yaklaşırdım. Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde, hele Çin devletinin bir kurumu bir aşı üretmişse ona karşı eleştiri getirme şansının olmadığı yerlerde, o aşının kendisinin test edilmesi de zorlaşır. Bu açıdan Çin aşısına çok güvenle bakamıyorum. Çin bilimsel çalışmaları tekelinde yürüten bir ülke” diye şeklinde konuştu.
Kaynak : https://www.karar.com/ahmet-davutoglu-karar-tvde-1597959?fbclid=IwAR08
BENZER HABERLER