logo

trugen jacn
29 Nisan 2016

GÖKTÜRK : İŞGALCI ÇİN, DOĞU TÜRKİSTAN’DA ETNİK TEMELLİ DEVLET TERÖRÜ UYGULUYOR.

Hamit - 1

Uygur Haber ve  Araştırma Merkezi(UYHAM)

 

27-29 Nisan 2016 tarihleri arasında Pekin’de düzenlenen   “ Asya ‘da İşbirliği  ve Güven Arttırıcı Önlemler “ konulu uluslar arası toplantı  için Pekin’de bulunan Dış İşleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun Çin dış işleri bakanı Huang Yi ile görüştüğü  bildirildi. Her iki bakan’ın görüşme sonunda ve  yaptıkları ortak açıklama’da Terörizm,Yasa dışı göçler, İnsan Kaçakçılığı,Doğu Türkistan İslami Hareketinin  eylemleri, Çin’in güvenliği için Türkiye’deki Doğu Türkistanlılar ve  Sivil Toplum Kuruluşlarının   Çin aleyhtarı faaliyetlerine izin verilmeesi ve Türkiye’nin Çin’in güvenliğine önem vermesi vebenzeri   konularda ortak fikir ve görüş birliği içinde bulundukları  açıklandı.

Merkezi Washington’da bulunan Özgür Asya Radyosu(rfa.)muhabirinin iki ülke dış işleri bakanlarının bu  ortak  beyanları hakkındaki  görüş almak isteyen   Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM) sorumlu ile Uyghurnet.org haber Sitesi Türkçe yayın yönetmeni  Hamit Göktürk  bu açıklamaları şöyle değerlendirdi.

Türkiye-Çin Ortak Acıklaması’nın Uygur Türkleri Meselesine yasal olarak Etkilemesi mümkün değil

Dış İşleri Bakanı sayın Çavuşoğlu’nun Çin Dış İşleri Bakanı ile bir çok konuda görüş birliği içinde olduğunu açıklamasının,  diaspora’daki Uygur Türklerininin kaygılandırmaması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü,söz konusu bu  sorunlar yıllardan beri Türkiye-Çin  karşılıklı görüşme ve açıklamalarında sürekli olarak gündeme getirilirler.Yeni bir şey değildir. Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorunu  Türk-Çin ilişkilerinde temel konudur. Türkiye’deki Doğu Türkistanlılar ve onların kurdukları Sivil Toplum Kuruluşlarının faaliyetleri için hiç bir etki veya değişim olacağını sanmıyorum.Çünkü,Türkiye, ifade özgürlüğü, temel insan hakları ve demokrasi değerleri açısından  yüksek kalite’de icraat yapan ve AB.temel norm,  prensip ve değerlerine  sıkı sıkıya bağlı bir ülkedir.Bu nedenle Türkiye’de  yaşayan Doğu Türkistanlıların barışçıl tarzdaki sözlü ve yazılı beyanlarının  ve STK.Kuruluşularının faaliyetlerin bu çerçeve içerisinde mutalaa edilmesi gerekir diye düşünüyorum.Bu  ortak açıklama ve beyanlar bu konuda değişim ve dönüşümün bir işareti olmadığını düşünüyorum.Türkiye’de yaşayan T.C.Vatandaşı Doğu Türkistanlılar ile STK.ları T.C.Anayası ve ilgili kanunların güvencesi altındadır.T.C.Anayasası ve ilgili yasalar bizleri bu konuda koruma altına almıştır ve almaya da devam edecektir.

Terörizm ve   Uygurların Tepkisel Eylemleri

Terörizm,insanlığın ortak düşmanıdır.Kimden ve nereden gelirse gelsin,terörizm  bir insanlık suçudur. Doğu Türkistanlılar olarak Terörizmi güçlü şekilde lanetliyoruz.BM. İİT.AB, başta bütün uluslararası kuruluşların ve demokrasi  değerlerini benimseyen bütün ülkelerin  terörizm  konusundaki ortak tanımı aynıdır. Şiddet içermeyen ve zorla kabule zorlanmayan bütün fikirler ve her türlü görüşler ifade ve düşünce özgürlüğü olarak kabul edilmiştir. Bugün Türkiye’de Komünist partisi yasaldır.Maocu olarak  bilinen ve tanınan  Komünist Çin yanlısı  ve Mao’nun  Türkiye’deki temsilcileri konumundaki bazı kişi ve guruplar açıkça  ÇKP.yönetiminin insanlık dışı uygulamalarını meşru görmekte ve bu konuda Çin’in tezlerini  yıllardan beri büyük bir  aymazlık  ve doğru olmayan sözde sadakatla sürekli  desteklemektedir. Geçen yılın Ramazana ayında İşgalcı Çin’in Doğu Türkistan’daki ramazan yasaklarını  bu Çin yanlısı guruplar ısrarla savundular.Onların yayın organlarından bazı Çin beslemeleri Çin’in daveti ve maddi desteği ile Doğu Türkistan’a giderek “Her Şeyin Güllük ve Gülistanlık olduğunu,Ramazan ve oruç Yasaklarının Yalan olduğunu”utanmadan sıkılmadan hayasızca yazarak  kamu oyunu yanıltmaya çalıştılar. Ama,Türk devleti  ve halkı bütün bunları düşünce ve fikir ve basın özgürlüğü bağlamında değerlendiriyor.

Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların ve onları destekleyen Müslüman Türk Kardeeşlerinin Çin’e tepki  olarak ortaya koydukları de aynen Çin yanlısı Maocu gurubun yaptığının bir benzeridir. Bütün bunlar fikir ve düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendirilmektedir.Demokrasi budur.Şiddet  içermeyen her türlü tepki ve  protesto eylemi yasal olarak kabul edilmiştir.

Çin’in “Terör “ Algısı Kendine Özgüdür ve kendisinden   farklı söz ve görüşler Terör olarak  suçluyor.

Çin  BM.Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden birisidir.İnsan hakları ile ilgili imzası ile taahhüt eteği hiçbir anlaşmaya riayet etmiyor ve hiçbir zaman uymuyor. ÇKP.iktidarının  resmi görüş ve düşüncelerinin dışındaki barışçıl  olarak yapılan kalem ile kağıda yazılan düşünceler dahi terör eylemi olarak kabul ediyor.

Doç.Dr.İlham Tohti Örneği

2014 yılında tutuklanıp  ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Uygur  Demokrasi ve Hukuk  Hareketi Lideri Uygurların Vicdanı Doç.Dr.İlham Tohtı bu konuda en iyi örnektir.Bir Uygur bilim adamı olan  Dr.Tohtı Memeleketi Kaşgar’da yaşayan Uygurlar ile okumak için geldiği Pekin’de yaşayan  etnik Çinliler arasındaki çok açık ve uçurum halindeki  farkı görüyor.Çin’in Vatandaşı olduklarını iddia ettikleri Uygur Türkü soydaşlarının da Pekin’deki etnik Çin vatandaşlarının sahip olduğu haklara sahip olması gerektiğini düşünüyor. Tefekkür ediyor ve kalemine sarılıyor.Bu farklılıkları yazı’ya döküyor ve muhtıra veya rapor haline getirip Çin Halk Kurultayı başta Çin makamlarına sunuyor.Bundan bir cevap alamayınca kendi kuruduğu “Uygurbiz= Uygurline” haber sitesi’nde yayınlayarak dile getiriyor.Çin anayasası ile sözde Özerk Bölge yasalarında tahahhüt edilen hakların Uygulamada da Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine uygulanmasını talep ediyor. Kendisi hiçbir şiddet olayına  bulaşmamış ve şiddete hep karşı olmuştur. Aksine,Etnik Han toplumu ile Müslüman Uygur Türkleri arasında diyalo sağlayarak sosyal barışı sağlamaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Ama,bütün bunlara rağmen, Dr.Tohtı ÇKP.iktidarının Terörist Bölücü  Çin’in Birliğini Parçalayıçı  töhmetelerinden kurtulamamış ve ömürboyu hapis cezasına çarptırılmıştır.

Çin Uygur Türklerine Etnik Temelli  VeAyirimci Davranıyor ve Devlet Terörü Uyguluyor.

Çin sürekli Uygur Türklerini teröristlikle itham ediyor.Ama asıl devlet terörü uygulayan bizzat ÇKP.’nın Pekin’deki  İmparatorluk  döneminden kalma karanlık çağların simgesi Cungaentey sarayında oturan mültimilarder kodamanlarıdır. Merkezi Çin’de günde onlarca belki de yüzlerce yönetim karşıtı gösteri oluyor.Medya’da izliyoruz.Etnik Han Çinlisi bu göstericilere hiçbir şekilde şiddet ve aşırı güç kullanmıyor.Çin asker ve Polisleri üzerlerine  atılan Pet şişelerine karşı kalkanlarını kullanıyorlar.Müdahalede bulunmuyorlar.Ama Doğu Türkistan’da böyle mi ? Asla böyle değil.

Sözde Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Kahraman(!) Askerleri   Kasım/2014’te Aksu/Bay Soganlık kömür madeni olayından sonra Tanrıdağlarının yükseklerindeki  mağaralarına saklanan bebek.çocuk kadın ve yaşlılara ve sivillere ateş ederek,lav silahı ile yakarak ve üzerlerine bombalar atarak öldürmekten çekinmemiştir. Mazlum Uygur Türklerinin ÇHK.Ordusunun bu bebek katili  Kahraman(!) askerlerine pet şişesi atmak,yüksek sesle  slogan atmaları dahi Terör Suçu kabul edilerek ateş ediliyor ve öldürmekten çekinmiyor. Komünist Çin’in bu  Doğu Türkistan’daki bu tür ayırımcı ve etnik temele dayanan uygulamaları, Hitler Almanyasının Yahudi ulusuna yaptığından daha kötü bir örnek teşkil etmektedir. (Devam edecek)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
1435 Kez Görüntülendi.