Son Dakika
Bu Spot Visal Stüdyosu Sitesinden alınmıştır.
Hamit Göktürk / Uygur haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Yukarı’da hayatlarının bahar’nda Sevgili Annelerinin sımsıcak kucaklarında sevgi ve şafkatle büyümelerini beklenirken,ülkeleri işgal edilmiş,insani hak ve hukukları gasbedilmiş,evleri,barkları tahrip edilerek yurtlarından kaçmalarına zorlanmış farklı islam coğrafyalarından iki masum Müslüman çucuğunun yürek yakan cesetlerini görüyorsunuz.
Solda’daki resim annesinin kucağı’nda iken, her saat silahların susmadığı ve bombaların patladığı huzursuz ve terör ortamından yanı kendi ülkelerinde batılı güçlerin savaş oyunları sahnesine çevirdiği Ayn-el Arap,nami diğer Kobanı’den Avrupa’daki her hangi bir ülke’ye kaçmaya çalışırken,Akdeniz’in azgın sularında boğularak ölen Aylan Bebek.
Sağdaki resim ise, Komünist Çin işgalindeki Doğu Türkistan’dan Çin baskı,zulüm,işkence etnik ayırımıcılık,işsizlik.yoksulluk ve açlık ile dini ve ırkı soykırım uygulamalarınıdan kurtulmak ve dini değerlerini serbestçe yaşayabilmek ve daha iyi bir hayat şartlarına kavuşmak için onbinlerce Km.lık yol katederek Güneydoğu Asya Ülkelerine kaçıp,Malezya’da tutuklanan ve Hapishane’deki insanı olmayan şartlardan dolayı Tüberkloz (verem) hastalığına yakalanan ve iyi tedavi edilmediği için bakımsızlıktan hayatını kaybeden Müslüman Uygur çocuğu Alim Bebek.
Ölen bu iki Masum Müslüman Yavruların Ortak Özellikleri aynı idi. Şöyle ki ;
Bu İki Müslüman Bebek’ın Ölümü Karşısında Sergilenen eşitsiz, Adaletsiz vee Ahlaki olmayan Durum
Aylan Bebek Ülkelerini kan gölü ve ölüm tarlasına çeviren ve her gün başlarına bombalar yağdıran Rusya ve Batılı devletlerinin katliamlarından kaçarak,yine ülkelerini ölüm tarlasıına çevirdiği aynı batılı ülkelerinin birine sığınmak için Akderiz üzerinden kaçarken,Akdeniz’in azgın sularında boğularak hayatını kaybetti. Bu acı’ya denizler bile dayanamadı ve Cesedini dalgaların yardımı ile kıyıya gönderdi. Aylan bebeğin cesedi ailesine teslim edildi.Türkiye Devletimiz kendilerine araç tahsis etti ve sahip çıktı.Uçakla götürdü ve sınıra kadar Peygamberimizin Hizmetkarları Aziz ve Kahraman Mehmetçiklerimizin merhametli ve müşfik kollarında ve nezaretinde Kobanı’ye gönderildi.
Alim Bebek : Ülkesini işgal eden Çin faşist rejimi,onun ana babasının topraklarını,mallarını ve bütün varlıklarını zorla ellerinden alarak gasbetti.Onlardan aldığı bütün bu varlıkları Çin’den Doğu Türkistan’a zorla getirdiği aç biilaç perişen,çekiç gözlü aynı zamanda acımasız ve bilinçlerinde ve geleneklerinde hak ve hukuk kavramı bulunmayan etnik Han Çinlisi göçmenlere peş keş çekti. Çin Alim Bebek’in Ailesini işsizliğe,çaresizliğe ve açlığa mahkum etmişti.Namazlarını eda etmeleri “Terörist Eylem” olarak suçlanarak yasaklandı. Kutsal kitap bulundurmak terör sayıldı.Bütün hayatı faaliyetleri kısıtlanarak engellendi ve yasaklandı. Hiç bir dini alt yapıları olmayan kırsal kesimlerde aç,işsiz ve yokluk içinde çıkış yolu arayan ve bunun için Her gün Allah’a yalvaran yüzlerce Uygur gencini Çin yönetiminin İstihbarat Örgütü(Ençüen Ting) bazı Çin kuklası Orta Doğu Ülkelerinde ve özellikle Çin parası ile İran’da yetiştirdikleri Kafir Ajan ve dinsiz mollalarını seferber ederek onlara “İslami Dini” bilgilerle donattılar. Onlara şöyle dendi ; ” Cihat etmek Xinjiang’da haramdır.Ancak,Suriye ve Irak’ta farzdır.ABD ve batılı emperyalist güçler bu topraklarda yaşayan Arap kardeşlerimize zulmediyor ve onları öldürüyor.Onlara yardım etmet farzdır. Hicret etmek sünneti Resulullah’tır.Hicret etmezseniz,Resulullah’in emirlerini dinlememiş ve sünneti uymamış olursunuz. Bu da büyük günahtır.”diyerek kandırdılar. Bunun üzerine bir çıkış yolu arayan Aile elinde ve avucunda kalan bütün varlıklarının yine Çin işgal yönetiminin kar ortağı Çinli İnsan kaçakçı şebekelerine yağmalatıldı ve Vietnam,Laos gibi komşu Ülkelere kaçmalarına Çin’in sözde “Halk Kurtuluş Ordusu” na talimat verilerek sınırı geçmelerine göz yumuldu. Aile Malezya sınırını geçerken yakalandı ve hapishaneye atıldı. Alim bebek’in Annesi zaten yoktu Bir süre sonra kötü Hapishane şartları yüzünden Alim Bebek hastalandı.İlk önce tedavisine izin verilmedi.Ağırlaşınca Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.Yanına refaketçi ve bakıcı olarak kalmasına izin verilen yakını büyük bir vicdansızlık ve alçaklık örneği göstererk Alim bebeği kendi başına bırakarak kendi canını kurtarmak uğruna Hastane’den kaçtı. Sonuçta Alim bebek kimsesizlikten,bakımsızlıktan ve iyi tedavi edilemediği için acılar ve gözyaşları içinde.Anne- Baba hasreti içinde inleyenek vefat etti. Bunu duyan bir Türkiye Türkü Kardeşimiz kendisine sahip çıktı ve hastaneden alarak defnetti.
ULUSLAR ARASI TOPLUMUN İKİYÜZLÜĞÜ VE ÇİFTE STANDARDI
Aynı gerekçeler ile göç eden ve gideceği menzile ulaşamadan daha göç yollarda iken, hayatlarını kaybeden bu iki Müslüman evladı.Etnik kimlikleri farklı iki masum yavrunun ölümü farklı şekilde karşılandı ve davranış ve değerlendirmeleri de farklı oldu.
Aylan Bebek ; Bin yıldır.Müslüman Türk Kardeşleri ile eşitlik ve islam kardeşliği temelinde yaşarken, küresel emperyalist güçlerin maşa olarak türetip kullandıkları PKK.PYD ve benzeri onlarca terör örgütleri ve Emperyalist batılı güçlerin maşası katiller sürülerinin güya mensup oldukları başka bir müslüman etnik guruba ; Kürt ulusuna mensuptu. Kendilerinin emrinde ve onlar adına kendi soydaş ve dindaşlarını öldüren ve onların maşaları olan terörist katilleri elbette bu kan içici emperyal güçler hemen sahiplenecekti ve sahiplendiler de. 20 bin Km. uzaklıktaki bir kıt’adan çıkarlar elde etmek ve bölgenin zengin petrollere sahip olmak için Orta doğu’yu bu katiller çetelerini kullanarak kana bulayan emperyal güçler elbette her vesile ve sebebi çok iyi kullanarak bu katiller sürüsünü gündemde tutmak için Müslüman Kürtleri destekleyecek ve bu masumun cesedi üzerinden onları kullanacaktı.Kullandı de.Türk medyası dahil bütün dünya günlerce bir Mehmetçiğimizin bularak kucağında getirdiği Aylan Bebek’ın resmini teşhir etmekten utanmadılar.Çünkü, Aylan bebek’ın ölümüne sebep olanlar de tam kendileri idi. Aylan Bebek’in ülkesine bomba yağdırmasalar ve karıştırmasalar elbette ülkelerinden kaçmayacaklardı. Ancak,tek dışı kalmış canavar’da vicdan ve merhamet ve insanlık duygusu yoktu.
Alim Bebek ise,Malezya’da sessiz sedasız defnedildi.Onu defneden Türk Kardeşimiz resmini bizlere ve diğer Uygur medyasına yolladı. Uygur medyası bir kaç gün bu konuyu işledi. Ancak,onunla ilgili bilgiler çok kısıtlı idi.Alim bebek bir süre sonra unutulup gitti.
Here şeyi gelecek manfaat ve paraya göre değerlendiren Türk medyası ise, Alim Bebek ile ilgili haberleri görmedi bile. Niye görsünler ki ? İşin içinde manfaat ve çıkar yoktu ki ? Ayrıca,bütün medya sağcısı ve solcusu ve Mao’cusu ve Lenin’cisi hepsi bir büyük bir Holding’e bağlı idi. Holding’ın ise Çin ile büyük ticari ve ekonomik bağlantıları vardı. Onlar vidanını dinleyecek yerde manfat ve Çin’den gelecek çıkarının sesini dinledi. Malezya’da küçük bir Hastane’de tek başına öksüz ve yetim olarak Anne ve Babasının adlarını sayıklayarak acılar içinde inleyerek ölen Alim Bebek’ın dramatik durumu onları hiç bir şekilde ilgilendirmiyordu. Onun için ondan tek kelime söz etmediler ve bir kaç satırlık bile olsa bir haber olarak yayınlamadılar.
İşgalcı Faşist Çin’in Türkiye’deki Tasmalı bağımlısı ve Çin sevici medyası ise, aşağılıklarına, ihanetlerine ve yalan haberlerine imza atmayı sürdürdüler. Doğu Türkistan’da her şeyin güllük ve gülistanlık olduğu yolundaki utanmaz ve arlanmaz yalanlarına devam ettiler.Hümanist etiketli bu Mao’nun Tasmalıları, vicdanını Masum Uygurların kanları bulaşmış bir kaç bin Yen’ne kiralamışlardı. Çin, onları her yıl dafalarca onları Çin’e götürerek en güzel yerlerde misafir ediyorlardı.Ağızları ve burunlarını mazlum Uygur Türklerinin kanı ile yağlamışlardı. İnsanlık onurlarını ve vicdanlarını Çin’de 5 yıldızlı otel odalarında Çinlilerin ikramı olan Çinli yosma ve fahişelerinin kollarında unutmuşlardır. Bu iki ayaklı ancak, şeytanca düşünen Çin malı bu hayvanlar Allah’ın yarattığı diğer hayvanlara hiç benzemiyorlardı.Çünkü,bu Çin malı domuzları Çin’in beslemeleri idiler.
Dünya Medyası ise,hiç te tarafsız ve insancıl değildi.Onlar da ülkelerinin çıkarlarının yanında idi.Ülkelerinin manfaatlarını gözetmek zorunda idi. Çin’in tek kullanımlık ve kalitesiz mallarından elde ettiği dünya’nın bütün paraları yanı yeşil dolarlar Çin’de idi. Manfaat ve çıkar larına göre vicdanlarını dizayın eden batılı güçlerden Doğu Türkistan’a ne idi ? Çin’in taze kanlı Diktatörü Xi’nin ortaya attığı “Yeni bir yol-yeni bir kuşak ” projesinden pay kapmak için bütün Avrupalı Liderler sirk maymunları gibi Çin’in önünde takla atıyorlardı.
Batı’nın değerlendirme ve bakış açısı yine her zaman olduğu gibi aynı idi. Olayları değerlendirmeleri çifte standart,riyakarlık ve iki yüzlülük,adaletsizlik ve çıkarı üzerine bina edilmişti. Merhum düşünür ve yazar Ergun Göze’nin deyimi ile, Metresi için rakibi ile düello’yu göze alan ancak, Karısının ırzına geçen ve onu kirleten Irz düşmanını gülerek karşılayan Batılı’nın ve onun olmayan vicdanından daha ne beklenebilir ki ?
Etiketler: Çin » Dünya » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » SiyasetBENZER HABERLER