logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN VE SURİYE : FARKLI 2 İSLAM COĞRAFYASI’NDE FARKLI 2 ÇOUĞUN ÖLÜMÜ

Visal

Bu Spot Visal Stüdyosu Sitesinden alınmıştır.

Hamit Göktürk / Uygur haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Yukarı’da hayatlarının bahar’nda  Sevgili Annelerinin sımsıcak kucaklarında sevgi ve şafkatle büyümelerini beklenirken,ülkeleri işgal edilmiş,insani hak ve hukukları gasbedilmiş,evleri,barkları tahrip edilerek yurtlarından kaçmalarına zorlanmış  farklı islam coğrafyalarından iki masum Müslüman  çucuğunun yürek yakan cesetlerini görüyorsunuz.

Solda’daki resim annesinin kucağı’nda iken,  her saat silahların susmadığı ve bombaların patladığı huzursuz ve terör ortamından yanı kendi  ülkelerinde  batılı güçlerin savaş oyunları sahnesine çevirdiği Ayn-el Arap,nami diğer Kobanı’den  Avrupa’daki her hangi bir ülke’ye   kaçmaya çalışırken,Akdeniz’in azgın sularında boğularak ölen Aylan Bebek.

Sağdaki  resim ise,  Komünist Çin işgalindeki Doğu Türkistan’dan Çin baskı,zulüm,işkence etnik ayırımıcılık,işsizlik.yoksulluk ve açlık ile dini ve ırkı soykırım uygulamalarınıdan kurtulmak ve dini değerlerini serbestçe yaşayabilmek ve daha iyi  bir hayat şartlarına kavuşmak için onbinlerce Km.lık yol katederek Güneydoğu Asya Ülkelerine kaçıp,Malezya’da tutuklanan ve Hapishane’deki insanı olmayan şartlardan dolayı  Tüberkloz (verem) hastalığına yakalanan ve iyi tedavi edilmediği için bakımsızlıktan hayatını kaybeden    Müslüman Uygur  çocuğu  Alim Bebek.

Ölen bu iki Masum Müslüman Yavruların  Ortak Özellikleri aynı idi. Şöyle ki ;

  • Her ikisi de  Müslüman çocuğu
  • İkisinin de yaşı aynı. 3 yaşındalar.
  • Takdirleri aynı : Baskı ve zulümden kaçmak
  • Ölüm Şekli : Baskı ve zulümden kurtulma yolunda acımasız ve  korkunç ölümleri.

   Bu İki Müslüman Bebek’ın  Ölümü Karşısında Sergilenen eşitsiz, Adaletsiz vee Ahlaki        olmayan Durum 

Aylan Bebek Ülkelerini kan gölü ve ölüm tarlasına çeviren ve her gün başlarına bombalar yağdıran  Rusya ve Batılı  devletlerinin katliamlarından kaçarak,yine ülkelerini ölüm tarlasıına çevirdiği aynı batılı ülkelerinin birine sığınmak için Akderiz üzerinden kaçarken,Akdeniz’in azgın sularında boğularak  hayatını kaybetti. Bu acı’ya  denizler bile dayanamadı ve Cesedini dalgaların yardımı ile kıyıya  gönderdi. Aylan bebeğin cesedi ailesine teslim edildi.Türkiye Devletimiz kendilerine araç tahsis etti ve sahip çıktı.Uçakla götürdü ve sınıra kadar Peygamberimizin Hizmetkarları Aziz ve Kahraman Mehmetçiklerimizin  merhametli ve müşfik kollarında ve nezaretinde Kobanı’ye  gönderildi.

Ceset Defin

Alim Bebek : Ülkesini işgal eden Çin faşist rejimi,onun ana babasının topraklarını,mallarını ve bütün varlıklarını zorla ellerinden alarak gasbetti.Onlardan aldığı bütün bu varlıkları Çin’den Doğu Türkistan’a zorla getirdiği aç biilaç perişen,çekiç gözlü aynı zamanda acımasız ve   bilinçlerinde ve geleneklerinde hak ve hukuk  kavramı bulunmayan etnik Han Çinlisi göçmenlere peş keş çekti. Çin Alim Bebek’in Ailesini  işsizliğe,çaresizliğe ve açlığa mahkum etmişti.Namazlarını eda etmeleri “Terörist Eylem” olarak suçlanarak yasaklandı. Kutsal kitap bulundurmak terör sayıldı.Bütün hayatı faaliyetleri kısıtlanarak engellendi ve yasaklandı. Hiç bir dini alt yapıları olmayan kırsal kesimlerde aç,işsiz ve yokluk içinde çıkış yolu arayan ve bunun için Her gün Allah’a yalvaran yüzlerce Uygur gencini Çin yönetiminin  İstihbarat Örgütü(Ençüen Ting) bazı Çin  kuklası Orta Doğu Ülkelerinde ve özellikle Çin parası ile İran’da yetiştirdikleri  Kafir Ajan  ve dinsiz  mollalarını  seferber ederek onlara “İslami Dini”   bilgilerle donattılar. Onlara şöyle dendi ; ” Cihat etmek Xinjiang’da haramdır.Ancak,Suriye ve Irak’ta farzdır.ABD ve batılı emperyalist güçler bu topraklarda yaşayan Arap kardeşlerimize zulmediyor ve onları öldürüyor.Onlara yardım etmet farzdır. Hicret etmek sünneti Resulullah’tır.Hicret etmezseniz,Resulullah’in emirlerini dinlememiş  ve sünneti uymamış olursunuz. Bu da büyük günahtır.”diyerek kandırdılar. Bunun üzerine  bir çıkış yolu arayan Aile   elinde ve avucunda kalan bütün varlıklarının yine Çin işgal yönetiminin kar  ortağı Çinli İnsan kaçakçı şebekelerine yağmalatıldı ve Vietnam,Laos gibi komşu Ülkelere kaçmalarına Çin’in sözde “Halk Kurtuluş Ordusu” na  talimat verilerek sınırı geçmelerine göz yumuldu. Aile Malezya sınırını geçerken yakalandı ve hapishaneye atıldı. Alim bebek’in Annesi zaten yoktu Bir süre sonra kötü Hapishane şartları yüzünden Alim Bebek hastalandı.İlk önce  tedavisine izin verilmedi.Ağırlaşınca Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.Yanına refaketçi ve bakıcı olarak kalmasına izin verilen yakını  büyük bir vicdansızlık ve alçaklık örneği göstererk Alim bebeği  kendi başına bırakarak kendi canını kurtarmak uğruna Hastane’den kaçtı. Sonuçta Alim bebek kimsesizlikten,bakımsızlıktan ve iyi tedavi edilemediği için acılar ve gözyaşları içinde.Anne- Baba hasreti   içinde inleyenek vefat etti. Bunu duyan bir Türkiye Türkü Kardeşimiz kendisine sahip çıktı ve  hastaneden alarak defnetti.

ULUSLAR ARASI TOPLUMUN İKİYÜZLÜĞÜ  VE ÇİFTE STANDARDI

Aynı gerekçeler ile göç eden ve  gideceği menzile ulaşamadan  daha göç yollarda iken, hayatlarını kaybeden bu iki Müslüman evladı.Etnik kimlikleri farklı iki masum yavrunun ölümü  farklı şekilde karşılandı ve davranış ve değerlendirmeleri de  farklı oldu.

Aylan Bebek resimleri ile ilgili görsel sonucu

Aylan Bebek ; Bin yıldır.Müslüman Türk Kardeşleri ile eşitlik ve islam kardeşliği temelinde yaşarken, küresel  emperyalist güçlerin maşa olarak türetip kullandıkları PKK.PYD ve  benzeri onlarca terör örgütleri ve  Emperyalist batılı güçlerin maşası katiller sürülerinin güya mensup oldukları başka bir müslüman etnik guruba ; Kürt ulusuna mensuptu. Kendilerinin emrinde ve onlar adına kendi soydaş ve dindaşlarını öldüren ve onların  maşaları olan  terörist katilleri  elbette  bu kan içici emperyal  güçler hemen sahiplenecekti ve sahiplendiler de. 20 bin Km. uzaklıktaki bir kıt’adan çıkarlar elde etmek ve bölgenin  zengin  petrollere sahip olmak için Orta doğu’yu bu katiller çetelerini  kullanarak kana bulayan emperyal güçler elbette her vesile ve sebebi çok iyi kullanarak bu katiller sürüsünü  gündemde tutmak  için Müslüman Kürtleri  destekleyecek ve bu masumun cesedi üzerinden onları kullanacaktı.Kullandı de.Türk medyası dahil bütün dünya günlerce bir Mehmetçiğimizin bularak kucağında getirdiği Aylan Bebek’ın resmini teşhir etmekten utanmadılar.Çünkü, Aylan bebek’ın ölümüne sebep olanlar de tam kendileri idi.  Aylan Bebek’in    ülkesine  bomba yağdırmasalar ve karıştırmasalar elbette ülkelerinden kaçmayacaklardı. Ancak,tek dışı kalmış canavar’da vicdan ve merhamet  ve insanlık duygusu yoktu.

Alim Bebek ise,Malezya’da sessiz sedasız defnedildi.Onu defneden Türk Kardeşimiz resmini bizlere  ve diğer  Uygur medyasına yolladı. Uygur medyası bir kaç gün bu konuyu işledi. Ancak,onunla ilgili bilgiler çok kısıtlı idi.Alim bebek bir süre sonra unutulup  gitti.

Here şeyi  gelecek manfaat ve paraya göre değerlendiren Türk medyası ise, Alim Bebek ile ilgili haberleri görmedi bile. Niye görsünler ki ?   İşin içinde  manfaat ve çıkar yoktu ki ? Ayrıca,bütün medya sağcısı ve solcusu ve Mao’cusu ve Lenin’cisi hepsi bir büyük bir Holding’e bağlı idi. Holding’ın ise Çin ile büyük ticari ve ekonomik bağlantıları vardı. Onlar vidanını dinleyecek yerde manfat ve Çin’den gelecek çıkarının sesini dinledi. Malezya’da küçük bir Hastane’de tek başına öksüz ve yetim olarak  Anne ve Babasının adlarını sayıklayarak  acılar içinde inleyerek ölen  Alim Bebek’ın dramatik durumu onları hiç bir şekilde  ilgilendirmiyordu. Onun için ondan  tek kelime söz etmediler ve bir kaç satırlık bile olsa bir haber olarak yayınlamadılar.

İşgalcı Faşist Çin’in Türkiye’deki  Tasmalı bağımlısı ve  Çin sevici  medyası ise, aşağılıklarına, ihanetlerine ve yalan haberlerine imza atmayı sürdürdüler. Doğu Türkistan’da her şeyin güllük ve gülistanlık olduğu yolundaki  utanmaz ve arlanmaz yalanlarına  devam ettiler.Hümanist etiketli bu Mao’nun Tasmalıları, vicdanını Masum Uygurların kanları bulaşmış  bir kaç   bin  Yen’ne  kiralamışlardı.  Çin, onları her yıl  dafalarca onları Çin’e götürerek en güzel yerlerde misafir ediyorlardı.Ağızları ve burunlarını  mazlum Uygur Türklerinin  kanı ile yağlamışlardı. İnsanlık onurlarını ve vicdanlarını Çin’de 5 yıldızlı otel odalarında Çinlilerin ikramı olan  Çinli yosma ve  fahişelerinin kollarında unutmuşlardır.  Bu  iki ayaklı ancak, şeytanca düşünen Çin malı bu  hayvanlar  Allah’ın yarattığı diğer hayvanlara hiç benzemiyorlardı.Çünkü,bu Çin malı  domuzları Çin’in beslemeleri idiler.

 Dünya Medyası ise,hiç te tarafsız ve insancıl değildi.Onlar da ülkelerinin çıkarlarının yanında idi.Ülkelerinin manfaatlarını  gözetmek zorunda idi. Çin’in tek kullanımlık ve kalitesiz mallarından elde ettiği dünya’nın bütün paraları  yanı yeşil dolarlar Çin’de  idi. Manfaat ve çıkar larına göre vicdanlarını dizayın eden batılı güçlerden Doğu Türkistan’a ne idi ? Çin’in taze kanlı Diktatörü Xi’nin ortaya attığı “Yeni bir yol-yeni bir kuşak ” projesinden pay kapmak için  bütün Avrupalı Liderler sirk maymunları gibi Çin’in önünde takla atıyorlardı.

Batı’nın değerlendirme ve bakış açısı yine her zaman olduğu gibi aynı idi. Olayları değerlendirmeleri  çifte standart,riyakarlık ve iki yüzlülük,adaletsizlik  ve çıkarı üzerine bina edilmişti. Merhum düşünür ve yazar Ergun Göze’nin deyimi ile, Metresi için rakibi ile düello’yu göze alan ancak, Karısının ırzına geçen ve  onu  kirleten Irz düşmanını  gülerek karşılayan Batılı’nın ve onun  olmayan   vicdanından daha ne beklenebilir ki ?

Etiketler: » » » » » »
Share
2071 Kez Görüntülendi.